1 Dinle, bu ney nasıl şikâyet ediyor, ayrılıkları [nasıl] anlatıyor.
2 [Diyor ki]: Beni kamışlıktan kestiler keseli, feryadımla erkek kadın ağlayıp inledi.
3 Özlem derdini anlatabilmem için ayrılıktan dilim dilim olmuş bir yürek isterim.
4 Kendi aslından uzak kalan herkes,
yine kavuşma zamanını arar.
5 Ben her toplulukta inleyip sızladım;
bedbahtlara da eş oldum bahtiyarlara da.
6 Herkes kendi zannınca yar oldu bana;
[lakin hiç kimse] içimdeki sırları aramadı.
7 Benim sırrım iniltimden uzak değil;
ama gözde ve kulakta o ışık yok.
8 Beden candan, can bedenden gizli değil; ama canı görmeye kimsenin izni yok.
9 Ateştir bu neyin sesi, yel değil; kimde
bu ateş yoksa yok olsun o.
10 Aşkın ateşidir neye düşen; aşkın coşkusudur şaraba düşen.
11 Ney, bir sevgiliden kopup ayrılanın
arkadaşıdır; perdeleri, perdelerimizi yırttı
bizim.
12 Ney gibi bir zehri ve panzehri kim
gördü? Ney gibi bir soluktaşı, özlem çekeni kim gördü?
13 Ney kanla dolu bir yoldan söz ediyorr,
Mecnun’un aşk hikâyelerini anlatıyor.
14 Bu aklın mahremi akılsızdan başkası
değil; zaten dilin de kulaktan başka müşterisi yok.
15 Günler gamımızla akşam oldu, günler yanışlarla yoldaş oldu.
16 Günler geçip gittiyse gitsin, korkumuz yok. [Yeter ki] sen kal ey temizlikte
eşi benzeri olmayan!
17 Balıktan başka herkes suyuna kandı;
rızkı olmayanınsa günü uzadı da uzadı.
18 Pişkinin halinden anlamaz hiçbir
ham, öyleyse sözü kısa kesmek gerek vesselâm.
19 Bağı çöz, hür ol ey oğul! Daha ne
kadar gümüş kaydında, altın kaydında
olacaksın?
20 Denizi bir testiye döksen ne kadar
alır? Bir günlük nasip ancak.
21 Açgözlülerin göz testisi dolmadı; sedef kanaat etmedikçe inciyle dolmadı.
22 Kimin elbisesi bir aşk yüzünden yırtıldıysa, açgözlülükten ve ayıptan tamamen arındı o.
23 Şad ol, a bizim sevdası hoş aşkımız; a
bizim bütün hastalıklarımızın tabibi!
24 A gururumuzun, kibrimizin devası;
a Eflatun’umuz, Calinus’umuz bizim.
25 Toprak beden, aşk sayesinde göklere
ağdı; dağ raksa başladı, çevikleşti.
26 Ey âşık, aşk, Tur’a can kesildi; Tur
mest oldu, Musa düşüp bayıldı.
27 Soluktaşımın dudağına eş olsaydım,
ben de ney gibi söylenecekleri söylerdim.
28 Dildeşinden ayrı düşen kimse, yüzlerce nağmesi de olsa dilsizleşir.
29 Gül gidip gül bahçesinin zamanı geçti mi, bir daha bülbülden maceralarını
işitemezsin.
30 Her şey sevgilidir, âşıksa bir perde;
diri olan sevgilidir, âşıksa bir ölü.
31 Aşka rağbeti olmayan kanatsız bir
kuşa benzer, eyvahlar olsun ona!
32 Önümde ardımda sevgilimin ışığı olmadıkça, önü sonu aklım nasıl alır benim?
33 Aşk bu sözün dışa vurulmasını ister,
ayna gammaz olmaz da ne olur?
34 Bilir misin aynan neden gammaz değil? Yüzünden pası silinmemiş de ondan...