Edebiyat Dersleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Edebiyat Dersleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Mart 2025 Cuma

Ses Bilgisi (Fonetik)

 Ses ve Dil Sesi

Genel anlamda kulağın duyabildiği titreşimlere ses denir. Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda meydana getirdiği titreşime dil sesi denir. Dil sesleri, konuşma organlarının (ağız, burun, boğaz boşluğu ve soluk borusu) uyumlu çalışmasıyla, anlamlı kelimeler oluşturacak biçimde meydana gelir.

Ses, dilin en küçük birimidir. Kelimelerin söylenip yazılması ses değerlerine bağlıdır.

Sesler, anlam ayırt edici özelliğe de sahiptir:
ad/at, od/ot, sac/saç, hac/haç, hala/hâlâ, dahi/dâhi 

13 Mart 2025 Perşembe

Türk Yazı Dilinin Tarihi Gelişimi


Eski Türkçe: Eski Türkçe devresi, Türk dilinin bilinen ilk devresidir, ana Türkçe devresidir. Türkçe'nin bütün yapısı bu devre ile izah edilir. Öncesi, Türkçe'nin karanlık devresi olup, Çuvaşça ve Yakutça ile, daha ileride Moğolca ile birleşir.

Mîlâdî 8, 12 ve 13. asırlar arasında kullanılmıştır. Türk yazı dilinin ilk yazılı örnekleri olan Orhun Kitâbeleri, her ne kadar 8. asra ait olsa da bu kitâbelerdeki yazı dilinin, çok işlenmiş bir yazı dili olduğunu görmekteyiz. Bu sebeple Türk yazı dilinin başlangıcını çok daha öncelere, belki de miladî ilk asırlara götürmek mümkündür.

15 Şubat 2025 Cumartesi

Hece Ölçüsü ve Özellikleri

 

Şiirde de mısralardaki hece sayısı eşitliğine dayanan ölçüye hece ölçüsü denir.

Halk ozanları, hece ölçüsüne “parmak hesabı” adı vermişlerdir.

26 Ocak 2025 Pazar

19'uncu Asrın Başlarında Türk Şiiri

Edebiyat tarihlerinde “Tanzimat Dönemi” olarak adlandırılan ve Batı edebiyatlarının etkisinde geliştiği için klasik Osmanlı edebiyatından çok farklı özellikler gösteren yeni edebiyat anlayışı 19. yüzyılın ikinci yarısıyla başlatılır ancak 19. yüzyılın ikinci yarısından önceki dönemin edebiyatı dikkate alınmadan bu yeni anlayışın değerlendirmesi mümkün değildir. Bu iki dönem arasındaki farklılıkların ortaya çıkışının tarihsel açıdan kesin bir ayrımını yapmak, klasik edebiyat ve Tanzimat edebiyatı arasında kesin bir krono­lojik ayrıma gitmek de aynı şekilde mümkün değildir. 

21 Ocak 2025 Salı

Kutadgu Bilig

 

Kutadgu Bilig’in Kahire nüshasının ilk iki sayfası

Kutadgu Bilig (kut+ad-gu bil-i-g “mesut olma bilgisi”), insana her iki dünyada saadete ermek için takip edilecek yolu göstermek amacıyla kaleme alınmış bir eser olup iddia edildiği gibi mansıp sahiplerine ahlâk dersi veren kuru bir öğüt kitabı değil, insan hayatının anlamını tahlil ederek onun cemiyet ve dolayısıyla devlet içindeki görevlerini belirleyen bir hayat felsefesi sistemidir. Yûsuf Has Hâcib birbirine çok sıkı bağlarla bağlı bulunan fert, cemiyet ve devlet hayatının ideal bir biçimde düzenlenmesinde zaruri olan zihniyet, bilgi ve faziletlerin nelerden ibaret olduğu, bunların nasıl elde edileceği ve nasıl kullanılacağı üzerinde sanatkârane bir şekilde durmuştur.

3 Aralık 2024 Salı

Stalin Sonrası Kazak Edebiyatı

   Yeni hükümet, Stalin’in 1953’teki ölümünden üç yıl sonra, onun döneminde yapılan hata­ları ve zulümleri sorgulayarak, demokratik kuralları koyma ve uygulama kararı alır. Bu ka­rarın edebiyat sahasına da tesiri olur. Yazarlar, “Edebiyatın gelişmesi yönündeki her türlü yalan teoriler”i (Kirabayev, 1998: 113) sorgulamaya başlarlar. “Sosyalist realizm” denilen mükemmel toplum düzeninin bir hayal ürünü ve yalandan ibaret olduğu Kazak yazarları tarafından vurgulanır. Yazarların hayat ile alakalarını artırma meselesi görüşülür. Daha önce “Halk düşmanı” olarak ilan edilen yazarlara olan güvensizlik ortadan kalkar. Diğer Sovyet Cumhuriyetlerindeki aydınlar gibi 1937-38 yıllarında suçsuz yere karalananlar ak­lanır ve hakları iade edilir. Kazakistan’da S. Seyfulin, B. Maylin, İ. Cansügirov, S. Şeripov, M. Davletbayev gibi yazarların isimleri ve eserleri edebiyat tarihinde yeniden yerlerini alırlar. Yazarlar nispeten daha serbest yazmaya başlarlar.

17 Kasım 2024 Pazar

19'uncu Yüzyılın İlk Yarısında Türk Nesri

 

19. yüzyılın ilk yarısında nesir alanında klasik nesir (düzyazı) anlayışının hem türler hem de dil açısından devam ettiği görülmektedir. Şair tezkirelerinden başlamak üzere tarihler, biyografik eserler, sözlük ve belagat türünde yazılan eserlerde dil açısından klasik nesrin sanatkârane üslubunun da devam ettiği görülmektedir. Nesir dilindeki sadeleşme ve değişmenin bu yüzyılın ikinci yarısından itibaren çeşitli zorunluluklar ve değişen zihniyetin yarattığı yeni kültür ve fikir ortamının etkisiyle ortaya çıktığını söylemek gerekir. 19. yüzyılın ilk yarısında kaleme alınan nesir türleri ve bu türlerde ön plana çıkan yazar ve eserler şu şekildedir:

3 Kasım 2024 Pazar

Klasik Türk (Divan) Edebiyatı

Klasik Türk (Divan) Edebiyatı, 13. yüzyıldan 19. yüzyılın sonlarına kadar süren Osmanlı İmparatorluğu döneminde gelişen Türk, Fars ve Arap edebiyatlarından doğan bir edebiyat türüdür. İslam kültürü ve Fars edebiyatının etkisi altında şekillenen Divan Edebiyatı, genellikle saray ve medrese çevrelerinde yetişen şair ve yazarların eserlerinden meydana gelir. Bu edebiyat türü, klasik ve ölçülü nazım şekilleriyle öne çıkmaktadır.

31 Ekim 2024 Perşembe

İslamiyet Öncesi Yazılı Türk Edebiyatı

 

İslamiyet’in kabulünden önceki dönemde Türklerin yazılı edebiyatı, genellikle sözlü gelenekler yoluyla aktarılan şiir ve destanlardan oluşuyordu. Bu edebi eserler, Türk kültürünün ve yaşam tarzının zengin bir yansımasıdır. Ancak, dünyada yazılı eserlerin sayılı olduğu; milletlerin ve dillerinin tam olarak teşekkül etmediği yüzyıllarda Türk edebiyatının yazılı eserleri de çoktur.

26 Ekim 2024 Cumartesi

Hikaye Anlatım Teknikleri

 


Hikayeler, olay çerçevesinde oluşturulan edebi eserlerdir. Yazarlar, hikayede olayları anlatırken anlatma, gösterme, bilinç akışı, monolog gibi anlatım teknikleri kullanırlar.

20 Ekim 2024 Pazar

Destanlar ve Özellikleri

Destan, toplumların geçmişinde derin izler bırakmış bir olayı, özellikle de yiğitlik ve olağanüstülükleri manzum olarak öyküleyici bir şekilde anlatan edebî türlerdendir. Kahramanların olağanüstü kişilikleri, içinden çıktıkları toplumun temel özellikleri ile oluşmuştur. Bu kahramanlar, aklın alamayacağı büyük işlerin üstesinden gelir. Destanlarda olay ve kişiler olmak üzere iki unsur ağırlıktadır. Zaman ve mekân unsurlarına ayrıntılı biçimde yer verilmez. Destanlar, ulusların tarihte yer almaya başladıkları dönemlerin ilk ürünleridir. Bu nedenle bu ürünlerde onları oluşturan toplumların tarihlerinden izler görülür.


Destanlar oluşumları bakımından tabii destan ve yapma destan olmak üzere ikiye ayrılır.

İslamiyet Öncesi Türk Destanları


İslamiyet öncesi sözlü Türk edebiyatının en mühim mahsulü Türk destanlarıdır. İslâmiyet öncesi Türk destanları:

17 Ekim 2024 Perşembe

Edebi San'atlar

 

1. TEŞBİH : Aralarında ortak özellik bulunan iki kavramdan nitelik yönünden zayıf olanın güçlüye benzetilerek belirgin hale getirilmesidir. 

Tam bir benzetmede dört öğe bulunur. 

a-Benzeyen:Bir birine benzetilen kavramlardan nitelikçe güçsüz olanıdır. 

b-Kendisine Benzetilen:Benzetilen kavramlardan nitelikçe güçlü olanıdır. 

c-Benzetme Yönü:Benzeyenle benzetilen arasındaki ortak özelliktir. 

d-Benzetme Edatı: Benzetmeyle benzetilen arasında ilişkiyi kuran edattır. (Gibi,kadar,sanki vb.)  

25 Eylül 2024 Çarşamba

Transkripsiyon (Çeviriyazı) Nedir?

Transkripsiyon, bir alfabede mevcut seslerin/harflerin bazı özel işaretler kullanılarak başka bir alfabenin harflerine dönüştürülüp onlarla gösterilmesini ifade eder. "Çeviriyazı" şeklinde Türkçeleştirilmiştir.

Arapça metinlerin, Arap alfabesinin kullanıldığı Farsça ve Urduca metinlerin ve aynı alfabeyle yazılmış Türkçe metinlerin Latin harflerine dönüştürülmesi şeklinde uygulanır. Bu tür metinlerin Latin harfleriyle yazılmasına “Latinizasyon”, bu duruma getirilmiş metinlere “Latinize” denilir. 

Teoride yazı çevrimi karşılığında “transkripsiyon” ve “harf çevrimi” anlamında transliterasyon diye anılan iki usul söz konusudur. 

17 Eylül 2024 Salı

Fabl

 

Fabl, bir tür küçük hikayedir. Olaya dayalı bir anlatımı vardır. Hayattan alınan küçücük kesitler, hayvanlar ya da bitkiler arasında geçmiş gibi anlatılır. 

Mektup



Mektup, kişi ve kurumların birbiriyle çeşitli maksatlarla haberleşmek için yazdıkları yazılardır.

Bir haber vermek, haber almak, bir şey sormak, istemek, bir duyguyu ya da düşünceyi paylaşmak, bir konuyu tartışmak gibi maksatlarla yazılır.

Mektup türünün ortaya çıkmasındaki temel düşünce ‘paylaşma isteği” dir.

8 Eylül 2024 Pazar

Orhun Âbideleri: Tonyukuk Âbidesi

 

Tonyukuk Âbidesi, 720-725 yıllarında Bilge Kağan'ın tecrübeli veziri Tonyukuk adına, Tonyukuk'un kendisi tarafından dikilmiştir. Bu kitabede, Türklerin savaş stratejileri, bağımsızlık mücadelesi için verilen savaşlar, Bilge Tonyukuk'un Türk milleti için verdiği mücadeleler kısaca, birkaç satırla anlatılmaktadır. 

7 Eylül 2024 Cumartesi

Orhun Âbideleri: Költigin Âbidesi


Köl Tigin Kitabesi, Türk dilinin en eski yazılı eserlerindendir. Orhun Köl Tigin Yazıtı veya Köl Tigin Kitabesi, Türk dilinin en eski yazıtlarındandır. Orhun Âbideleri olarak bilinen kitabelerden biridir. Bilge Kağan tarafından ölen kardeşi Köl Tigin adına MS 732'de dikilen âbidedir. Âbideler Költigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk adına dikilmiştir.

Orhun Âbideleri: Bilge Kağan Âbidesi

Orhun Yazıtları, Göktürk İmparatorluğu'nun ünlü hükümdarı Bilge Kağan devrinden kalma altı adet yazılı dikilitaştır. Moğolistan'ın kuzeyinde, Baykal gölününü güneyinde, Orhun ırmağı vadisindeki Koşo Saydam gölü yakınlarındadır. Bu yazıtlardan Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtları, Koçho Tsaydam bölgesindeki Orhun Irmağı civarında; Bilge Tonyukuk yazıtları ise, Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarından yaklaşık 360 km uzakta, Tola Irmağı'nın yukarı yatağındaki Bayn Tsokto (Bayn Çokto) bölgesindedir. Bilge Tonyukuk yazıtlarının, (Orhun Irmağı civarında olmamasına rağmen), Orhun yazıtlarıyla birlikte düşünülmesi, anılması Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtları ile aynı döneme ait olması ve aynı konuları içermesindendir. Yazıtlar Türk dili, tarihi, edebiyatı, sanatı, töresi hakkında önemli bilgiler vermektedirler. Türk ve Türkçe adı, ilk kez Doğu Göktürkler dönemine ait bu yazıtlarda geçmektedir. Yazıtların üçü çok önemlidir. İki taştan oluşan Tonyukuk 716, Köl Tigin (Költigin) 732, Bilge Kağan 735 yılında dikilmiştir. Köl Tigin Âbidesi'ndeki sözler, Bilge Kağan'ın ağzından yazılmıştır.

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı: Sözlü Edebiyat


İslamiyet öncesi dönemde Türkler, sözlü edebiyat geleneğine sahipti. Bu dönemde yazılı edebiyat bulunmamaktaydı ve edebiyat ürünleri sözlü olarak nesilden nesile aktarılmaktaydı.