Kültür ve San'at Haberleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kültür ve San'at Haberleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Ağustos 2024 Cuma

Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Ömeroğlu'nu Kaybettik

Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkanı Yakup Ömeroğlu Hakk’ın Rahmetine kavuşmuştur.

Cenazesi 17 Ağustos 2024 Cumartesi Günü ikindi namazına müteakip Ankara Hacı Bayram Veli Camiinde kılınacak cenaze namazının ardından Cebeci Asri Mezarlığına defnedilecektir. Merhuma Allah’tan rahmet kederli ailesine başsağlığı ve sabır diliyoruz.

Türk Dünyası’nın başı sağ olsun!

11 Ağustos 2024 Pazar

Türkiye Yazarlar Birliği Fahri Başkanı D. Mehmet Doğan Vefat Etti

 


Türkiye Yazarlar Birliği kurucularından olan ve fahrî başkan olarak faaliyet gösteren D. Mehmet Doğan Hakkın rahmetine kavuşmuştur. 

Cenaze namazı 12 Ağustos 2024 Pazartesi günü ikindi namazını müteakip Ankara'da Hacı Bayramı Veli Camii'nde kılınacaktır. 

Ailesine, sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.

13 Nisan 2024 Cumartesi

Söylem 3. Uluslararası Filoloji Sempozyumu / Akyaka, 24-26 Mayıs 2024


Söylem Uluslararası Filoloji Sempozyumu; dil ve edebiyat alanındaki farklı disiplinleri bir araya getirmek, farklı ülke ve kurumlarda çalışan araştırmacıların etkileşimini sağlamak, genç ve kıdemli akademisyenleri yan yana getirerek deneyim paylaşımına olanak sağlamak amacını güden; Günce Yayınları, Söylem Filoloji Dergisi ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Akyaka Uygulama Oteli iş birliğiyle düzenlenen uluslararası bir etkinliktir.

Sempozyum, 24-26 Mayıs 2024 tarihleri arasında Muğla'nın Akyaka beldesinde MSKÜ Akyaka Uygulama Otelinde yüz yüze gerçekleştirilecektir. Oturumlar ilk iki güne yerleştirilecek, son gün katılımcıların dinlenme ve yolculuk hazırlıklarına ayrılacaktır.

Sempozyuma uzaktan katılım mümkündür. Bu durumun özet gönderimi sırasında belirtilmesi ve telefon numaralarının mutlaka bildirilmesi gerekmektedir.

Araştırmacılar tarafından gönderilen bildiriler, bilim kurulu üyeleri tarafından incelenecek, kabul edilen bildiriler, hem sitemizde yayımlanacak hem de bildiri sahiplerine eposta yoluyla iletilecektir.

Bildiri özetleri ve bildiri tam metinleri, uluslararası niteliğe sahip olan Günce Yayınları tarafından e-kitap şeklinde yayımlanacaktır. Dileyen araştırmacılar, tam metinlerini Günce Yayınları tarafından yine e-kitap olarak yayımlanacak olan editörlü ortak kitapta yayımlatabilecektir.

Özet için son gönderim tarihi: 10 Mayıs 2024

Bildiri özetleri kitapçığının yayımlanması: 23 Mayıs 2024

Bildiri tam metinlerinin yayımlanması: 20 Haziran 2024

Ortak kitabın yayımlanması (talep edenler için): 20 Temmuz 2024

İletişim için Gizem Ece Gönül: 0 505 269 78 45 - Nilay Bilir: 0 542 229 78 98

Yazar Rehberi İçin Link: https://www.gunceyayinlari.com/sempozyum-hakkinda

1 Nisan 2024 Pazartesi

Uygur Şair - Yazar ve Film Yönetmeni Tahir Hamit İzgil'e, John Leonard Ödülü Verildi

 


Modern Uygur edebiyatının  önde gelen isimlerinden Doğu Türkistan Uygur Türkü  şair-Yazar ve Filim yapımcısı Tahir Hamit  Izgil, ABD’de edebiyat alanında verilen  en prestijli ödüllerinden olan John Leonard Ödülüne Layık görüldüğü açıklandı. 

Modern Uygur edebiyatının usta kalemi Tahir Hamit  Izgil  2017 yılında  Çin’in  işgalindeki  ana yurdu  Doğu Türkisan’daki soykırım ve baskı politikalarından dolayı ABD’ye göç etmek zorunda kalan Uygur yazarlardan biri. Izgil ayrıca şair ve filim yönetmenı olarak tanınıyor.Yaptığı filimler özellikle Kaşgar’daki Sohbet(Kaşgar’aki Paranğler) adı ile yaptığı Tv.dizisi  Uygurların sosyıl hayatı,aile hayatı ve Uygur kültürü için çok önem arz ediyor.  Izgil’in ABD’ye göç ettikten sonra  kaleme aldığı  “Gece Tutuklanmayı Beklerken” adlı eseri ABD’nin edebiyat alanındaki John Leonard Ödülü’ne layık görüldü.

Doğu Türkistan’da Çin’in kültür soykırım devam ediyor. Çin yönetimi işgal ettiği Doğu Türkistan’da Uygur Edebiyatını, Uygur Türkçesini ve kültürünü yasaklıyor. Bölgedeki aydın, yazar, şair ve akademisyenleri bir bir katlediyor ve ya toplama kamplarına gönderiyor.

Tahir Hamut Izgil, 1969 yılında Doğu Türkistan’ın kadim şehri Kaşgar yakınlarındaki küçük bir kasabada doğdu. Izgil, ilk şiirini 1986’da yayımladı ve o zamandan beri Uygur edebiyatının modern şairlerden biri olarak tanınıyor. 1990’ların sonlarında film yönetmeni olarak çalıştı. Daha sonra kendi filim yapım şirketini kurdu ve uzun metrajlı filmleri, belgeselleri ve diğer projeleriyle tanındı. Doğu Türkistan’daki baskının ve soykırımın arttığı yıllarda, yurt dışına çıkmayı başaran Izgil, şu anda eşi ve iki kızıyla birlikte ABD’nin Washington şehrinde yaşıyor. ABD.Kongresi’nde Tanık olarak Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerini anlattı ve  çeşitli etkinlikler ,Toplantılar ve bilimsel içerikli ve sempozyumlarda Doğu Türkistan’da yaşanmakta olan soykırım ve baskıyı anlatmayı sürdürüyor. Onun Çin’in Doğu Türkistan’daki insanlık suçları ile etnik soykırımlarını konu alan “Gece Tutuklanmayı Beklerken” adı biyografik romanı şimdiye kadan İngilizce,Almanya,Çince olarak yayınlanmış bulunuyor.Türkçe olarak Türkiye’de neşredilmesi bekleniyor.

Kaynak : Qırım haber Ajansı-QHA

Faig Balabeyli'nin doğumunun 60. yıl dönümü ve "Bir Denizcinin Hayatı" kitabının tanıtım töreni

 

19 Mart'ta Azerbaycan Yazarlar Birliği'nin (AYB) "Natavan" kulübü

19 Mart'ta Azerbaycan Yazarlar Birliği'nin (AYB) "Natavan" kulübünde ünlü şair Faig Balabeyli'nin doğumunun 60. yıl dönümü ve "Bir Denizcinin Hayatı" kitabının tanıtım töreni düzenlendi.

Etkinliğin sunucusu, AYB Uluslararası İlişkiler Sekreteri, şair-çevirmen, deneme yazarı Salim Babulaoğlu, Faig Balabeyli'nin yaratıcılığının erdemlerini anlattı. Jübile'yi 25 yılı aşkın süredir tanıdığını ve o günden bu yana imzasını hep aklında tuttuğunu kaydetti.

Yönetim adına jübileyi tebrik eden AYB Başkan Yardımcısı Rashad Majid, kendisine AYB sekretaryası kararıyla F. Balabeyli'ye verilen "Ahmed Javad" fahri diplomasını takdim etti.

Halk şairi Milletvekili Sabir Rüstemhanlı ise Faig Balabeyli'nin şiir, düzyazı ve gazeteciliğine değinerek, şu anda denizle ilgili edebi örneklerin tek yazarı olduğunu söyledi.

Daha sonra şair, Cumhurbaşkanlığı emeklisi Vasıf Süleyman, jübileyle ilgili geniş kapsamlı bir konuşma yaptı. Faig'in 60. doğum gününe ulaştığını söyledi: "Faig 60. doğum gününe sevinç, üzüntü ve acı dolu bir hayatla ulaştı. Parlak yüzlü annesi Hadiga'nın yıldönümünden kısa bir süre önce vefat etmesi, Faig'i seven herkes için ağır bir kayıp oldu. Annemiz mübarek olsun. 

Faig Balabeyli 60'ıncı yaşını "Eh, ayrılık ne yazık", "Sana yazılan şiirler", "Burada sıkılmazsın", "Yeşil uykulu deniz", "Sana yazılan şiirler", "Bayıldan bayıra" şarkılarıyla kutladı. ", "Yağmurdan sonra" sanatsal, "Durdurulamaz alarm düdüğü" ", "Bakü Körfezi-20 Ocak" gazetecilik kitapları, AYB üyesi, "Adabiyyat gazetesi" yayın kurulu üyesi, hem yaratıcı hem de genel yayın yönetmeni Mustaqil.az sitesinin gemi kaptanı, "Denizcilere Sosyal Destek" Halk Birliği Başkanı, Cumhurbaşkanlığı akademisyeni ve birçok edebiyat ödülü sahibi olarak geldi.

60 yıllık ömrünün 40 yılı dostluğumuzun arka planında, laf denizleri arasında geçti. Hayatın engebeli yollarında ne sözüne ne de denize vefasız olmadı. Tepeden tırnağa kelimelerle ve denizle kaplı. Faig Balabeyli'nin hayat çizgisi Celilabad bölgesinin Sabirabad köyünden edebiyatın beşiğine, edebiyattan denize, denizden basına, arada sırada Bayil'den sözlü özür dilemek, sonra da bunları dile getirmek için dolambaçlı yollardan geçmişti. hep birlikte yaşıyoruz... Sonra Faig'i bu kitapları yazdığı için hapse atmaya değer dedim. Bu güne gelmesinin en güzel şeyini de şöyle anlattı:

Bu dünyayı görmeye geldim

Zaten her şeyi yoluna koydum.

ellerimin üzerinde yürüyorum

Yorulan bacağımı dinlendirdim.

 

Var mısın bilinmez, yok musun bilinmiyor,

Tıpkı senin gibi uykum da gözlerimden alındı.

Göğsümü işaret edip şarkı söylediğini gördüm.

Bu yüzden kalbimi köşeye koydum."

V. Süleyman daha sonra Faig Balabeyli'nin reklamcılığından, Bakü Körfezi'nde o korkunç gecede görev yapan kahraman denizcilerimizin fedakarlıklarını anlatan "Heyecanların Durdurulamaz Düdüğü" ve "Bakü Körfezi-20 Ocak" kitaplarından bahsetti. 34 yıl önce hayatında bir aşama olan "Yeni Haber" gazetesinde editörlük faaliyetlerinden bahsetmişti.

Vasıf Süleyman, "Denizcilere Sosyal Destek" Kamu Birliği'ndeki faaliyetlerinin şu sözle bağlantılı olduğunu söyledi: "Denizcilere Sosyal Destek" Halk Birliği, Faig'e bu millete hizmet etmek için ek fırsatlar verdi. Bugüne kadar o Birliğin çizgisinde "Karabağ Savaşının İlk Muzaffer Generali" (General, Milli Kahraman Polad Haşimov hakkında), "Vatanseverlik Savaşında Denizcilerimiz", "Onlar Kahramandır", "Bakü Körfezi - Ocak" 20”, “Vatan Gibisin”, “Gemilerin Emniyetli Kullanımı” kitapları yayımlandı. Birçoğunu kitap çıkmadan önce okumuştum. Bugün sunulan "Denizcinin Hayatı" kitabı DSD PU'nun hazırladığı bir sonraki kitaptır. Faig Balabeyli kitaba bu başlığı tesadüfen seçmedi. Bir denizcinin yaşamının karmaşasını ve tuhaflıklarını kim daha iyi bilebilir... Denizciler elbette. Bu nedenle Faig bu hayatı okuyucuya denizcilerin diliyle sunmayı tercih etti. Biz denizi de seviyoruz, yazarın önsözünde yazdığı gibi: "Hepimiz denizi seviyoruz (deniz derken, Hazar Denizi'ni kesin olarak anlamak gerekir), çünkü yazın sıcağında kıyısında dinleniyoruz, nefes alıyoruz. Seaside Park'ta oluşturulan temiz havada olta atarak balık bile tutuyoruz, daha ne umuyoruz. Ama denizi kıskanmaya sadece onların hakkı var. Sırf denizi herkesten çok sevdikleri için... Kesinlikle hayır! Çünkü denizi karşılıksız seviyorlar, çünkü dünya sularında yüzerken bile Azerbaycan ve Hazar Denizi sevgisini yüreklerinde canlı tutuyorlar." Bir denizcinin deniz aşkı ayrı bir dünyadır. Onun taslağını okuduğumda nasıl şaşırdım, siz de öyle.

Yaklaşık kırk yıl önce Deniz gazetesinde Faig hakkında bir yazı yazmıştım. Bu onun hakkında yazılan ilk makaleydi. Yazının adı ne biliyor musunuz?.. DENİZLERİ KISKANIYORUM... Yılların başından gelen aşinalığa, yakınlığa bakın. Kırk yıl sonra Faig, denizden nefret edenler hakkında bir kitap yazdı."

Ardından AYB'nin sekreterleri Elçin Hüseyinbeyli, İlgar Fahmi, şair ve yazarlar Gasham Najafzadeh, İbrahim İlyaslı, Hüseyin Sözlü, Naringul Nadir, Alamzar Sadıkgizi, İbrahim Rüstemli, Khatira Rahimbeyli, Natig Muhtarli, Nazirmammad Zohrabli, Mina Rashid, Lilpar Jamshidgizi, Tarana Mammad, Sevinj Elsevar., BSU öğretmeni, bilim adamı Shafiga Khabibova, Tahir Mammadli, Alem Kangarli, Faig'in okuyucuları, meslektaşları, "IST-Services Ek Eğitim Merkezi" Genel Müdürü Orkhan Khalilzade, ASCO Başkan Yardımcısı, Uzak Yolculuk Kaptanları, Muhtar Akhundov, Azerbaycan Devlet Denizcilik ve Liman Ajansı başkan yardımcısı olan Cumhurbaşkanı Şahlar Memmedov'un kişisel emeklisi, gemi kaptanları Ramiz Huseynov, Atesh Javadov, Khoshgun Azimov, Javanshir Rajabli, Farhad Allahverdiyev, Rita Rzaguliyeva, Asif Orujov, Hidayat Atakishiyev, Vafadar İbrahimli ve diğerleri ise Faig Balabeyli'nin yaratıcılığının farklı yönlerinden bahsederek jübileyi kutladılar.

Etkinliğin sonunda bir konuşma yapan Faig Balabeyli, katılan herkese teşekkür etti.

Tural Balabeyli

525. Gazete

30 Mart 2024 Cumartesi

2024 Türk Dünyası Kültür Başkenti İçin “Kadim Anev Medeniyeti” Konferansı ve Forumu

 


Anev 2024 Türk Dünyası Kültür Başkenti açılışının ardından 27 Mart 2024 tarihinde Türkmenistan Kültür Bakanlığı, TÜRKSOY, Uluslararası Türk Akademisi ve Türk Kültür ve Miras Vakfı katkılarıyla “Kadim Anev Medeniyeti” uluslararası konferansı düzenlendi.

Konferans öncesinde katılımcılara, Ahal Vilayeti Anev şehri Medeniyet Evinin önünde Türkmenistan tarihi ve kültürünü yansıtan gösteri sunuldu. Türkmenistan ülke yönetiminin Türkmen halkının kültür ve sanatına verdiği önem vesilesiyle her gösterinin bir bayram coşkusuna, festival havasına büründüğü kültürel etkinliklerin bir örneğiyle karşılaşan yabancı ülke temsilcileri, kendilerine gösterilen misafirperverlikten memnun kaldılar.

Medeniyet Evi önünde sergilenen dans, müzik, şarkı ve monolog örneklerinin ardından protokol üyeleri ve katılımcılar ayrı ayrı stantlarda yer alan Türkmen el sanatlarına ilişkin ürünleri inceleme fırsatı yakaladılar. Daha sonra Medeniyet Evinin içerisinde yer alan müzeyi de ziyaret eden konferans iştirakçileri Türkmenistan bölgesinde bulunan arkeolojik eserlerle yakından tanıştılar.

Anev şehrinin tarihi ve arkeolojik önemine ilişkin çeşitli sunumların yapıldığı “Kadim Anev Medeniyeti” uluslararası konferansın açılışında konuşan TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Türk kültür tarihi ve medeniyetinde kadim Türkmenistan’a ve onun önemli bir kültür havzası olan Anev’e özel bir parantez açılması gerektiğini belirtti. 

Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat yakınlarındaki Anev bölgesindeki kazılarda ortaya çıkmış kadim Anev kültürünün, geçmişin derinliklerinden günümüze taşınan zengin bir mirası ifade ettiğini vurgulayan Sultan Raev, “Eşsiz zenginliği ile günümüzde birçok kişinin hayranlıkla takip ettiği Anev kültürünün kökleri Hititler, Frigler, Lidyalılar gibi eski Anadolu medeniyetlerine dayanır. Sonrasında da gelen medeniyetlerin etkisiyle Roma, Bizans gibi kültürler var olmuştur.  Sonrasında İslam ve Osmanlı İmparatorluğunun etkisiyle bu coğrafyanın kültürel dokusu daha da zenginleşmiştir. Anev kültürünün zenginliğinin geçmişinde işte böyle bir kültürel alışveriş yatmaktadır.

Tarihî İpekyolu üzerinde yerleşen ve son derece önemli bir coğrafyada yer alan Anev bu yüzden tarihin her döneminde dünya uygarlığının beşiği olmuştur. Doğu ve Batı medeniyetlerinin etkileşimi ile evrensel boyut kazanan bu şehir sadece Türk kökenli boylara değil, birçok farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Böyle bir zengin medeni mirasa sahip olan kadim Anev şehrinin günümüzde dünyaya tanıtılması TÜRKSOY’un en önemli misyonudur.” diye konuştu.

Konferansta Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenterler Meclisi (TÜRKPA) Genel Sekreteri Mehmet Süreyya Er, Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. Şahin Mustafayev, Türk Kültür ve Miras Vakfı Genel Başkanı Aktoti Raimkulova birer konuşma yaptı.

Türk coğrafyasının basın yayın kuruluşlarının ilgi odağında olan forumun açılış konuşmaları Türkmenistan Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı Mehricemal Mammedova, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Genel Sekreteri Sultan Raev, Montreal Ticaret Yüksek Okulu Uluslararası İlişkiler ve İşbirlikleri Ofisinden Prof. Dr. Javad Mottaghi, “ITAR– TASS” Genel Müdür Yardımcısı Mikhail Gusman, Rusya Ulusal Televizyon Kanalı Russia 24’ün Orta Asya Muhabiri  Robert Frantsev, İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkelerinin Haber Ajansları Birliği Genel Müdürü Mohammed Bin Abd Rabbo Al– Yami, Avrupa Yayıncılık Birliği Eğitim İşleri Daire Başkanı Frédéric Frantz, “Yeni Medya Ağları” adlı platformun kurucularından, ünlü film yapımcısı Akim Mogaji ve Moskova Devlet Üniversitesi, Cumhurbaşkanlığı Akademisi ve Moskova Devlet Uluslararası  İlişkiler Enstitüsü Öğretim Üyesi, RT Televizyon Kanalı Protokol ve Dış İlişkiler Müdürü Anna Belikova tarafından gerçekleştirildi.

TÜRKSOY  İletişim ve Bilişim Daire Başkanı  Salim Ezer’in moderatörlüğündeki “Medya Yoluyla Birlik: Türk Dünyası’ndan Bakış Açıları” başlıklı oturumda TRT Genel Müdür Yardımcısı Hasan Öymez, TRT Avaz Genel Koordinatörü Sedat Sağırkaya, Özbekistan Millî Medya Birliği Başkanı Kudratkhuja Sherzodkhon, Moskova Devlet Üniversitesi, Rusya Cumhurbaşkanlığı Akademisi ve Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Öğretim Üyesi, “Şarkşinaslar Kulubü” Kurucusu, RT Televizyon Kanalı Protokol ve Dış İlişkiler Müdürü Anna Belikova, Türkmenistan Bilimler Akademisi Mahtumkulu Dil Edebiyat ve Ulusal El Yazmaları Enstitüsü  Modern Türkmen Dili ve Tarihi Bölümü Başkanı Ogulnabat Gochova’nın moderatörlüğünde “Mahtumkulu Firaki’nin Yaratıcılığı ve Dünya Edebiyatı Üzerindeki Etkisi” konulu oturumda Türkiye Cumhuriyeti «Türkmeneli TV» Müdürü Mehmet Hanefi Uzunçam, Kırgız Cumhuriyeti Gazeteciler Birliği Başkanı Abdıkadır Sultanbayev, Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na bağlı "Teleradiocomplex" Yöneticisi Aldan Nagashybek, Özbekistan Cumhuriyeti Celaleddin Menguberni Vakfı Başkanı, Tarih Bilimleri Profesörü Bekzod Abdurahimov,
Montreal Ticaret Yüksek Okulu Uluslararası İlişkiler ve İşbirlikleri Ofisinden Prof. Dr. Javad Mottaghi’nin moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Haberler, İnternet Siteleri, Yapay Zeka – Sosyal Ağların Gelişimi ve Rolü” konulu oturumda Avrupa Yayıncılık Birliği Eğitim İşleri Müdürü Frederic Franc, “ITAR– TASS” Genel Müdür Yardımcısı Mukhail Gusman, Rusya Uluslararası Televizyon ve Radyo Şirketi "MİR" Eğitim Departmanı Başkanı İrina Kuzminskaya, “Big Asia” Medya Şirketi Genel Müdürü Aleksandr Lebedev,
“Yeni Medya Ağları” adlı platformun kurucularından, ünlü film yapımcısı Akim Mogaji’nin moderatörlüğündeki “Filmlerin Televizyon Üzerine Etkisi” konulu oturumda ise Özbekistan Cumhuriyeti Sinematografi Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Shukhratulla Rizaev, Uluslararası "Altın Şövalye" Film Forumu Temsilciliği Başkanı Dali Okropiridze, Büyük Britanya "New Media Design" adlı şirketin Müdürü İlhami Ümit Erzurumlu bildirilerini sundular.

Forum Sonuç Bildirisi’nin okunmasının ardından aile fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.

Haber: Milli Güç

29 Mart 2024 Cuma

Çocuk Gözünden Çankırı Masal Yarışması



 Çankırı Atatürk Ortaokulu Çocuk Gözünden Çankırı Masal Yarışması düzenliyor.

Katılım şartları:

  • Başvurular öğrencinin halen öğrenim gördüğü okul müdürlüğünce Atatürk Ortaokulu Müdürlüğüne yazılı olarak veya cankiriataturkoo@gmail.com adresine e posta gönderilerek yapılacaktır.
  • Yarışmaya katılan öğrencilerden Ek 1 ve Ek 2 alınıp, eser başvuruları ile birlikte gönderilecektir.
  • Son başvuru tarihinden sonra gönderilecek eserler değerlendirmeye alınmayacaktır.
  • Yarışmaya katılım için e posta yöntemi kullanılacak olması durumunda katılımcı okula ait resmi e-posta hesabı ya da okul idarecilerinden birine ait e-posta adresi üzerinden gönderi yapılacaktır.
  • Aynı okuldan mükerrer e posta gelmesi durumunda en son gönderilen e-posta dikkate alınacaktır.
  • Yarışma ile ilgili ilan, duyuru ve açıklamalar İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Atatürk Ortaokulu tarafından resmi web siteleri ve kurumlara ait sosyal medya hesapları üzerinden yapılacaktır.
  • Başvuru yapılan eserin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Türk Milli Eğitiminin Genel Amaçlarına uygun olarak ilgili yasal düzenlemelerde belirtilen ilke, esas ve amaçlara aykırılık teşkil etmeyecek şekilde hazırlanması gerekmektedir. Bu şekilde hazırlanmayan eserler değerlendirmeye alınmayacaktır.
  • Eserlerin konusu öğrencilerin hayal gücü ile sınırlıdır.
  • Eserler gerçek bir olaydan esinlenerek yazılabileceği gibi hayal ürünü de olabilir.
  • Eserlerde Çankırı’yı simgeleyen, ilimize özgü en az 3 kelime bulunmalıdır.
  • Eserlerde kullanılan anahtar kelimeler masal başlığından önce “ Masalda kullanılan anahtar kelimeler” başlığı ile belirtilmelidir.
  • Eserler bilgisayar ortamında A4 dosya kâğıdı boyutunda Word formatında 12 punto Times New Roman yazı karakteri kullanılarak 1,5 satır aralığı ile yazılacaktır.
  • İlkokul kategorisi eserleri en az 1 en fazla 4 sayfa, ortaokul kategorisi eserleri en az 2 en fazla 5 sayfa olmalıdır.
  • Yarışmaya katılacak eserlerin daha önce başka bir yerde yayımlanmamış; başka bir yarışmaya veya herhangi bir yayın grubuna gönderilmemiş olması gerekmektedir.
  • Her yazar ancak bir ( 1 ) eserle yarışmaya katılabilir.
  • Birden fazla kişi tarafından ortaklaşa yazılmış eserler yarışmaya kabul edilmez.
  • Yarışmaya gönderilecek eserlerin üzerine öğrenci veya okuluyla ilgili kişisel bilgiler yazılmaz.
  • Yarışmaya katılacak öğrencinin ve okulun iletişim bilgilerini içeren bilgiler ekte yer alan “EK-1 Yarışma Başvuru Formuna” yazılacaktır.
  • Ekte yer alan “EK-2 Veli İzin ve Taahhütname Belgesi,” yarışmaya katılacak öğrencinin velisi tarafından imzalanacaktır.
  • Yarışmaya katılan öğrenciler masallarını ve eklerini (EK-1, EK-2) okul müdürlüklerine teslim edeceklerdir.
  • Başvurular 30 Nisan 2024 tarihine kadar alınacak olup ödül töreni Mayıs ayı içerisinde düzenlenecektir.
  • Yarışma sonucunda eşit puana sahip eserin dereceye girmesi durumunda kelime sayısı daha fazla olan eser başarılı sayılacaktır.
  • Alıntı veya kopya olduğu, başka bir yarışmaya veya herhangi bir yayın grubuna gönderilmiş olduğu tespit edilen eserler iptal edilecek ve eser sahibi hiçbir hak iddia edemeyecektir.
  • Eserlerin öğrencilerin kendileri tarafından yazılması esastır. Jüri üyelerinin en az üçte ikisi tarafından eserin öğrencinin kendisi tarafından yazılmadığına dair kanıya varılması durumunda eser iptal edilecek ve eser sahibi hiçbir hak iddia edemeyecektir.
  • Yarışmayla ilgili oluşabilecek herhangi bir durumda son karar mercii Çankırı İl Millî Eğitim Müdürlüğüdür.
  • İl Milli Eğitim Müdürlüğü bilgisi ve onayı dâhilinde Atatürk Ortaokulu Müdürlüğü yarışma şartnamesiyle ilgili değişiklik yapma hakkına sahiptir.
  • Yukarıda belirtilen şartları taşımayan eserler ile ekleri gönderilmemiş, eksik gönderilmiş veya imzalanmamış olan eserler değerlendirilmeye alınmaz.
  • Yarışmaya katılanlar, yukarıda yer alan şartların tamamını kabul etmiş sayılırlar.

Çocuk Gözünden Çankırı Masal Yarışması Ödülleri

İlkokul Kategorisi:

  • Birinci: 2.000 TL
  • İkinci: 1.500 TL
  • Üçüncü: 1.250 TL

Ortaokul Kategorisi:

  • Birinci: 2.000 TL
  • İkinci: 1.500 TL
  • Üçüncü: 1.250 TL

  • Her iki kategoride ilk üç dereceden sonraki ilk 7 öğrenciye ise sürpriz hediyeler verilecektir.
  • Katılımcıların hepsine katılım belgesi verilecektir.

Dahi Şairin Doğumunun 530'uncu Yıldönümüne Önemli Katkı: "Fuzuli ve Eseri" Kitabı Almanya'da Yayımlanıyor


Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, büyük Azerbaycan şairi ve düşünürü Mehemmed Fuzuli'nin doğumunun 530. yıldönümünü kutlamak amacıyla 2024 yılında imzaladığı kararnamede şöyle diyor:

"Kapsamlı bilgiye sahip bir düşünür olarak onun (..) yüksek ideallerle yaşamaya çağıran çok yönlü sanatı-felsefi mirası, Azerbaycan halkının insanlık kültür hazinesine vermiş olduğu eşsiz manevi hazinelerden biridir."

Ünlü yazar ve edebiyat eleştirmeni Mir Celal Paşayev, Fuzuli'nin eserleriyle ilgili ilk bilimsel çalışmaları 1920'lerin sonlarında, Fuzuli'nin yaşayıp eser verdiği tarihten yaklaşık ddört yüz yıl sonra başlattı. Mir Celal, araştırmasında Fuzuli'nin sanatkarlığını ayrı ayrı konu ve motiflerle incelemenin yanı sıra, edebiyat çalışmaları alanında ilk kez genel edebiyat panoramasını bilimsel olarak ortaya koymayı başarmıştır.

Mir Celal, bilimsel sonuçlarını 1940 yılında "Fuzûlî'nin Şiirsel Özellikleri" ve "Fuzuli Eseri" adlı kitaplarda yayımladı.

Eşq sevdasinə sərf eylər Füzuli ömrünü,
Bilməzəm, bu xabi-qəflətdən qaçan bidar olur?

28 Mart 2024 Perşembe

Abdülhak Hamit'in Makber'i Kayıp


 

Türk edebiyatının en meşhur şiirlerinden biri olan Makber, Abdülhak Hamit'in eşi Fatma Hanım'ın ölümü üzerine Beyrut'ta yazılmıştı.

Türk edebiyatının en meşhur şiirlerinden biri olan Makber, Abdülhak Hamit'in eşi Fatma Hanım'ın ölümü üzerine Beyrut'ta yazılmıştı. Bugün kabrin başında duran kitabeden eser yok, mezarın değiştirilip değiştirilmedi ise tam bir muamma. Hasan Esen yazdı.  

Türk şiirinin kilometre taşlarından biri olan “Makber”, Abdülhak Hamit Tarhan'ın eşi Fatma Hanım'ın ölümü üzerine kaleme aldığı, acı, öfke ve özlemin kelimelere dökülmüş hali.

1883'te Bombay Başkonsolosluğu’na atanan şair Abdülhak Hamit Tarhan'ın eşi Fatma Hanım, vereme yakalanır. Durumu gittikçe kötüleşince İstanbul’a dönmeye karar verirler. Vapurda hastanın durumu ağırlaşınca Beyrut'ta karaya çıkmak zorunda kalırlar.

Fatma Hanım bir kaç gün içinde hayata gözlerini yumar ve onu Beyrut'ta defnederler. Mezar taşına da, "Ey ziyaretçi, işte şu gördüğün yere Abdülhak Hamit'in nur-i dide zevcesi Fatma Hanım'ı defnettiler. Merhume, Pîrizade hanedanından bir yetim idi. Bahar-ı ömründe veremden gurbet elde öldü. O vücud-ı hüzn-nümûn şimdi senden bir fatiha ister" yazılır.

2352 mısralık bir şiir yazdı

Fatma Hanım'ın ardından yazılan sadece bu kitabe değil.  27 yaşında kaybettiği Fatma Hanım'ın ardından büyük bir sarsıntı geçiren şair kaleme sarılır. Derdini, kâğıda döker. Acısı büyüktür zaten. Abdülhak Hamit Tarhan, Beyrut'ta kaldığı 40 gün boyunca Fatma Hanım'ın mezarını ziyaret ederek, unutulmaz şiiri Makber'i yazar.

2352 mısralık bu şiirinde Hamit; acı, öfke, başkaldırı, şaşkınlık, umutsuzluk, özlem, korku ve yakarışı yansıtır. Bir yandanAllah'a yalvarır, bir yandan da eşine, "Çık Fatıma! Lahidden kıyam et/yanımdaki haline devam et" diye seslenir.

Hamit, şiirinin sonuna "Sen öldün, ölüm güzel demektir" mısrasını eklerken artık gerçeği kabul eder. Şiir biterken, onun için Beyrut'tan ayrılma vakti de gelir. Eşinin mezarını son bir kez ziyaret eder. Fatma Hanım’ı geride bırakıp, acısını taşır yanında. Şair, o acıyla yazdığı Makber'le hüznü de güzelleştirir.

MAKBER

"Eyvah! Ne yer, ne yar kaldı

Gönlüm dolu ah-u zar kaldı

Şimdi buradaydı, gitti elden

Gitti ebede gelip ezelden

Ben gittim, o haksar kaldı

Bir köşede tarumar kaldı

Baki o enis-i dilden

Eyvah, Beyrut'ta bir mezar kaldı..."

Makber şimdi kayıp…

Şair-i azam” olarak kabul edilen Hamit'i büyük şöhrete kavuşturan şiirin yazıldığı yer olan mezarlık, Beyrut'un şehir merkezine oldukça yakın. Fatma Hanım'ın lahdine veya kitabesine dair bir işaret ise yok.

Geçen 129 senede Fatma Hanım'ın kabrinin ya zarar görüp yıkıldığı, ya da üstüne başka birinin defnedildiği zannedilmekte. Mezarın yeri şimdi kaybolsa da Abdülhak Hamit, Makber ile o kabri, Türk edebiyatına mühürledi.

Kaynak: www.dunyabizim.com

Orhan Şaik Gökyay - Yas