Akşamla yatsı arası bir vakitte uçağımız Stuttgart havaalanına inmek üzere alçalınca şehrin ışıklarını gördük. Arkadaşlardan biri “Şu güzelliğe bakın!” dedi. “Böyle bir manzarayı Türkiye de göremeyiz. Avrupa’ya geldiğimiz belli oldu. İyi bakın; kaçırmayın şu güzelliği, ışık cümbüşünü…”
Üçümüz de uçağa ilk kez biniyor, karanlıkta bir şehri uçaktan ilk kez görüyorduk. Arkadaşımızın böyle konuşması, diğerinin de onu onaylaması zoruma gitmişti. Uçağın pencerelerine kapanarak ininceye kadar Stuttgart’ın ışıklarını seyretmiştik.
O yıl izine dönerken denk geldi; İstanbul Atatürk Hava Limanına gece indik. İstanbul’un ışıklarını uçaktan seyrettim. Stuttgart kadar güzeldi. Sonra pek çok şehri hem gece hem gündüz uçaktan seyretme imkânı buldum. Ankara, Erzurum, Malatya, Kayseri, Kazan, Bakü, Almatı, Bağdat, Basra vb…
Sadece Avrupa Şehirleri değil, bulutsuz gecelerde uçaktan bakılan her şehir güzel görünüyordu.
İki meslektaşım görev süremiz boyunca Avrupa’da her gördüğüne hayran olarak yaşadı, geriye hayran döndü.
Hiç değilse döndü onlar.
Şimdikiler dönmüyor, dönseler de geri gitmek istiyorlar. Bilmezlikten gelerek soruyorum:
Niye ki…
Ne oldu bize?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder