8 Ekim 2024 Salı

Peyami Safa - Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (Roman Özeti)

 


Eserin Adı: Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Yazarı: Peyami Safa

Yayınevi: Ötüken Yayınları

Basım Tarihi: 1999

Eserin Konusu: 15 yaşındaki bir gencin kemik veremi hastalığa yakalanması sonucu hayata tutunma çabası.

Romanın Özeti:

Romanın 15 yaşındaki kahramanı 7 yaşından beri dizindeki tam olarak teşhis edilemeyen bir hastalıktan dolayı sıkıntılar çekmektedir. Hayatı hastane kapılarında, doktor önlerinde geçmiştir. Son olarak yapılan tetkikler sonucunda dizindeki rahatsızlığın “Kemik Veremi” olduğu anlaşılır. Bu hastalık hayatına veya bir bacağına mal olabilecek bir hastalıktır. Hal böyle iken doktorlar, eğer beslenmesine dikkat eder, heyecansız, sakin bir yaşam sürdürür, moralini yüksek tutarsa iyileşme ihtimalinin olduğunu söylerler.

Fuzuli - Gazel (Hüsnün oldukça füzun aşk ehli artuk zâr olur)

 

Hüsnün oldukça füzun aşk ehli artuk zâr olur
Hüsn ne mikdâr olursa aşk ol mikdâr olur
Cennet için men eden âşıkları dîdârdan
Bilmemiş kim cenneti âşıkların dîdâr olur
Aşk derdinden olur âşık mizâcı müstakim
Âşıkın derdine dermân etseler bîmâr olur
Zâhid-i bî-hod ne bilsin zevkini aşk ehlinin
Bir aceb meydir muhabbet kim içen hüş-yâr olur
Aşk sevdasına sarf eyler Fuzûlî ömrünü
Bilmezem bu hâb-i gaflletten kaçan bîdâr olur

Bekir Sıtkı Erdoğan - Acı Salkım


Vakit yaklaşıyor toparlan ahbap
Yarın bir gün bu meydanda talan var
Nasıl olsa görülecek şu hesap,
Sanma bu dünyada baki kalan var!

7 Ekim 2024 Pazartesi

Köksal Cengiz (Niyâzkâr) - Zühre Yıldızı

                   Ganire Paşayeva'ya...

Sinemizde anlatılmaz bir sızı, 

Ufkumuzdan kaydı Zühre yıldızı! 

Her ana doğurmaz böyle bir kızı. 

Ayrılığın bize ölümden acı, 

Sonsuz rahmet olsun Ganire bacı! 

Keloğlan Masalı: Akıl Kutusu



Bir varmış, bir yokmuş; Allah’ın kulu çokmuş; çok söylemesi günahmış! Develer dellâl iken, pireler çoban iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, memleketin birinde, bir Keloğlan varmış. Keloğlan karanlık evin kara kedisi, bir ananın bir tanesi imiş. Gel zaman git zaman bu Keloğlan büyümüş, tığ gibi bir delikanlı olmuş, olmuş ama akıldan yana yaya olduğu için kimseler onu adam yerine koymaz; inanıp yanılıp da bir Allah‘ın danasını bile güttürmezmiş. Tavşan dağa küsmüş de dağın haberi olmamış! Keloğlan da kendini vurdumduymazlığa vermiş; ne elin işine, aşına karışır, ne de sözüne, sazına aldırış edermiş. “Ben ne beni sevenlerin kulu; ne de sevmeyenlerin sultanıyım.” der kendi kendine. Bir güne bir gün bu densizlerin köprüsünden geçmez, karşılarında boyun büküp, avuç açmaz; her sabah gölün yolunu tutarmış. Her gün üç balık avlar; birini satar gaz alır; birini satar tuz alır; birini de kızartır ana oğul yerlermiş. Günleri böyle geçer, dişleri başka bir şey kesmezmiş.

Zeki Ömer Defne - Ziller Çalacak

 

Zil çalacak... Sizler derslere gireceksiniz bir bir.
Zil çalacak, ziller çalacak benimçin,
Duyacağım, evlerden, kırlardan, denizlerden;
Tâ içimden birisi gidecek ardınızdan uça ese...
Ama ben, ben artık gidemeyeceğim.

Zil çalacak... Siz geminize, treninize gireceksiniz bir bir.
Zil çalacak, ziller çalacak benimçin,
Duyacağım, iskelelerden, istasyonlardan bütün;
Tâ içimden birisi koşacak ardınızdan...
Ama ben, ben artık gelemeyeceğim.

Sonra bir gün zil çalacak yine,
Hiç kimseler, kimsecikler duymayacak...
Ne sınıflar, ne iskeleler, ne istasyonlar, ne siz...
Tâ içimden birisi kalacak oralarda...
Ben gideceğim.

Şakir Selim - Tüşünce


Nasıl bir künlerge qaldıq, qardaşlar. 
Bu uzun yollarla taldıq, qardaşlar, 
Aman-aman bitip-yandıq, qardaşlar,
Közümiz ögünde sabiyler öle,-
Dünya bizge baqıp, bir köznen ağlay,
bir köznen küle.

6 Ekim 2024 Pazar

Bilal Mambet - Kederli Dostuma

Yeşillendi kırlar, çayırlar,
Akbardak kar tübünden baktı.
Mor melevşe bezendi kırlar.
Kuneş kuldi, il çeçek taktı.


Lakin senin kalbin arınmay,
Suvuklıktan…
Sende keder bar.
Kollarında işke sarılmay,
Dostum, sana kelmey mi baar?..

Namdar Rahmi Karatay - İşte Geldik Gidiyoruz

 

Ne beklerdin, ne buldun sen yeryüzünde hey serseri?
Bilinir mi böyle yerde bir kimsenin öz değeri?
Unut artık bunca yıldır tükettiğin emekleri,

Devlet kuşu konsa bile istemem ben bundan geri,
İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri.

Fuzuli - Gazel (Bende-i mü’min olan çeşm ter ü giryân olur)

 

Bende-i mü’min olan çeşm ter ü giryân olur
Çeşm giryân olmaya elbette bî-îmân olur

Çağdaş Tatar Edebiyatı

 

İdil-Ural bölgesi, Rus yönetimi altına giren ilk Türk yurtlarındandır. Kitabınızın “Çağdaş Türk Edebiyatlarının Oluşum Süreci ve Gelişim Çizgisi” ünitesinde de açıklandığı gibi bu bölgede Rus istilasından (1552) sonra ister istemez siyasî, sosyal, iktisadî, dinî, ahlâkî sa­hada birçok değişiklik ortaya çıkmış, geleneksel yaşam biçimi değişmeye başlamıştır.

5 Ekim 2024 Cumartesi

Ahmet Haşim - Parıltı

 

Âteş gibi bir nehir akıyordu
Rûhumla o rûhun arasından
Bahsetti, derinden ona hâlim
Aşkın bu unulmaz yarasından.

Vurdukça bu nehrin ona aksi
Kaçtım o bakıştan, o dudaktan,
Baktım ona sessizce uzaktan
Vurdukça bu aşkın ona aksi...

Aşık Reyhani - Kahpe Zaman (Çevirdi Beni)


Şu kahpe zamanın yersiz akışı
Sürüsüz çobana çevirdi beni
Tersine gözlerin aksi bakışı
Dost iken düşmana çevirdi beni

Aşık Osman Feymani - Yine


Aşağıdan garbi yeli,
Hazin hazin esti yine.
Dağların bulanık seli,
Umudumu kesti yine.

4 Ekim 2024 Cuma

Yavuz Bülent Bakiler - Sivas'ta Yoksul Çocuklar

 

Sivas'ta Ulu Camii avlusunda çocuklar
Yalvaran gözlerle etrafa baka baka
Açıyorlar küçük esmer avuçlarını:
-Emmilerim sadaka! Emmilerim sadaka!

Hükümet konağının yanında biri
Bir kemik kalmış bir deri...
'Boya cila yimbeş,boya cila yimbeş' diye ağlıyor
Ve daha fırça bile tutamıyor elleri.

Garipler Pazarı'nda körpe çocuklar
Yorgunluktan güzelim yüzleri al al...
Öldüren bir çığlık dudaklarında:
-Boş hamal!boş hamal!boş hamal!

Nane satan su satan yetim çocuklar
Şarkı söyleyemediler güneşe aya...
Biliyorum ne masal dinlemeye doydular
Ne oyun oynamaya...

Bezirci'de,Yüceyurt'ta Altıntabak'ta...
Çocuklar var incecik yüzleri nurdan
Ama toz toprak içinde elleri ayakları
Oyuncakları çamurdan...

Ve günahkar çocuklar,suçlu çocuklar
Mahkeme salonunda bakarım dizi dizi
Bu suç bizim suçumuz,bu günah bizim
Affedin bizi.

Gökteki yıldızlar kadar sayısız
Ah yurdumun kimsesiz ve yoksul çocukları
Anladım farkınız yok koparılmış başaktan!
Alın bu gözleri benden,alın bu yüreği artık
Utanıyorum yaşamaktan.

Hacı Bayram Veli - Bilmek İstersen Seni


Bilmek istersen seni
Can içre ara canı
Geç canından bul anı
Sen seni bil sen seni

3 Ekim 2024 Perşembe

2 Ekim 2024 Çarşamba

1 Ekim 2024 Salı

Şahmaran Masalı

 

Vaktiyle Danyal adında bir hekim vardı. Zamanının en bilgin adamlarından biri olan bu hekimin biricik derdi bir evladının olmayışı idi. Nihayet günün birinde Tanrı ona bu nimeti verdi. Karısı ona hamile olduğunu müjdeledi.