Dil bir milletin kültürünün meydana gelmesinde, yaşatılmasında ve gelecek nesillere miras olarak bırakılmasında en önemli bir araçtır. Bir dile müdahale etmek, onu anlaşılmaz kılmak, eski ve yeni nesilleri yahut aynı dili konuşan ve farklı yerlerde yaşayan akraba toplumları anlaşamaz hale getirmek -hangi niyetle olursa olsun- o millete yapılacak bir kötülüktür.
29 Mart 2024 Cuma
21 Mart 2024 Perşembe
Osmanlı Türkçesi Metinleri Okuyalım - 1
Bismillâhirrahmânirrahîm
Hamd ü sipâs-ı bîgâye ol pâdişâh-ı bîzevâl
ve ol kâdir-i rabb-ı hakîm-i hallâk hazretlerinin
dergâh-ı ahadiyyetpenâhlarına olsun ki Nazm
Huve’r-rabbu ve’l-kâdiru’l-mâcidu ve kullu’l-berâyâ lehu
şâhidun ve fî kulli şey’in lehu âyetun, tedullu alâ
ennehu vâhidun Nesr Ve şükr ü sitâyiş-i lânihâye
ol şehinşâh-ı lâyezâl ve ol mâlikü’l-mülûki
-----------------------------------------------------
ale’l-ıtlâk hazretlerinin bârigâh-ı samediyyetdestgâhlarına
olsun ki surûşân-i heftâsmânî nâme-i
hümâyûn-i vahy üzerine ümenâ ve murgâh-ı kudsâşihânı
erbâb-ı saltanat-ı nübüvvetle süferâ kılub her bir
mürsel-i risâletihtişâmı ve her bir peygamber-i sâhib
nübüvvet aleyhimüsselâmı rûy-i zemînde sergeştegân-ı
sahrâ-yı bağy ü dalâlet ve gümrâhân-ı gabrâ-yı küfr ü
şakâvet olanlara râh-ı sa’âdet-i îmâna rehnümâ
ve câdde-i istikâmet-i islâma delâletpeymâ eyledi
ve bâhusûs ki ol şâh-ı erîke-i vemâ
erselnâke
illâ rahmeten li’l-âlemîn ve ol sultân-ı serîr-i
kuntu nebiyyen ve âdemu beyne’l-mâi ve’t-tîn ya’nî
hâtimü’l-enbiyâ’i Muhammedü’l-emîn hazretlerini risâlet-i
(Prof. Dr. Mehmet Kanar, Çözümlü El Yazması Metinler)
11 Mart 2024 Pazartesi
Osmanlı Türkçesi - 3 (Türkçe’nin Ünlü ve Ünsüz Seslerinin Eski Harflerle Yazılışları)
Türkçe’nin ünlü seslerini yazıya geçirmekte bu alfabe çok yetersiz kalmıştır. Bu yetersizlik
aynı işaretin birden çok ses için kullanılmış olmasından kaynaklanır.
Dilimizin sekiz ünlüsü için şu dört işaret kullanılmıştır:
ا elif و vav ه he ی ye.
Bunlardan ا elif ve ه he a, e ünlülerini, ی ye ı, i ünlülerini, و vav ise o, ö, u, ü ünlülerini
göstermek içindir.
Türkçe kelimelerde bir ünlünün yazılışı kelimenin başında (ön ses), içinde (iç ses) ve
sonunda (son ses) oluşuna göre değişebilir. Bunun yanında, ilk hecede ya da sonraki hecelerde
bulunup bulunmamasına göre de harfle belirtilip belirtilmemek gibi ikili durumlar
söz konusu olabilir. Bu durum başlangıçta Türkçe ünlülerin yazılışı için açık ve kesin kurallar
konmamasından ya da zaman içinde bu türlü kurallar oluşmamasından kaynaklanmakta,
bu da bu yazıyı yeni öğrenmeye başlayanlar için zorluklara yol açmaktadır.
Aşağıda her ünlü için kullanılmış olan birden çok yazılış biçimi örneklerle gösterilecektir.
Ancak bunlar yine de son dönem yazımı ile ilgili yaygınlık kazanmış biçimlerdir.
Eski dönem metinlerinde değişik yazılış biçimleri bulunur. İleride bunlara da
değinilecektir.
1. a ünlüsünün yazılışı. Kelime başında, içinde ve sonundaki yazılışları bakımından
kurallı değildir, çeşitlenmiştir:
- Kelime başında ön ses olarak bu ünlü çoklukla آ medli elif ile yazılır:
آت at, آی ay gibi.
Bununla birlikte metinlerde elif ’in yalın, demek ki medsiz biçimiyle yazıldığı
örneklerle de karşılaşılır:
الاى alay, ات at gibi.
- Kelimenin içinde iç ses olarak yazılması farklılıklar gösterir:
a. Kelime tek heceliyse ا elif ile gösterilir:
بال bal, دار dar gibi.
Osmanlı Türkçesi - 2 (Eski Harflerin Latin Menşeli Alfabemizdeki Karşılıkları ve Yardımcı İşaretler)
Harfler seslerin işaretleri olduğu için her harf bir ses değerini karşılar. Bu değer bir sesin
ses yolunda kazandığı niteliktir. Demek ki bir alfabedeki her işaret ayrı nitelikteki bir
ses içindir. Osmanlı alfabesi de böyledir. Aşağıda yalnızca Türkçe’nin sesleri bakımından
değerlendirilmiş olarak her harfin bugünkü Latin asıllı alfabemizin hangi harfine karşılık
düştüğü gösterilecektir. Arapça’nın sesleri için kullanılan harflerin ses değerleri ile bunların
Türkçe’deki söyleniş değerleri ise sonraki ünitede işlenecektir.
ا . 1 elif:
a. Kelime başında e harfini karşılar. Hareke denilen yardımcı işaretler kullanıldığında
başta ı, i, o, ö, u, ü ünlüleri için de kullanılmıştır. Ancak bu durumda kendisi
harekelerin konuldukları yeri göstermek için kullanılmış bir dik çizgiden başka bir
şey değildir, demek ki bir ses değeri taşımaz.
b. Bir ünsüz ses işaretinden sonra hecenin kurucu ünlüsü yerindeki a sesinin karşılığıdır.
و vav ve ى ye önündeki özel durumu ünlüler incelenirken ele alınacaktır.
ب . 2 be = b
پ . 3 pe = p : Bu harf Türkçe ve Farsça’daki ortak sesin işaretidir. Arap alfabesine
sonradan eklenmiştir.
ت . 4 te = t
ث . 5 se : ‘Peltek se’ diye anılan bu ses yalnız Arapça kelimelerde bulunur.
6 cim = c
چ . 7 çim = ç
ح . 8 ha : Yalnız Arapça kelimelerde bulunur.
خ . 9 hı : Türkçe kelimelerde, bugünkü konuşma dilimizde bulunmayan, ancak Anadolu
ağızlarında duyulan bir sesin işareti olarak kullanılmıştır. Bu harf kalın sıradaki
kelimelerimizdeki tonsuz art damak ünsüzünün (bakmak’taki k’lar gibi)
süreklileşmesinden doğmuş bir sestir. Özel değer gösteren bir sesin işareti olarak
Arapça’da ve az sayıdaki Farsça kelimede de yer alır.
د . 10 dal = d
ذ . 11 zel : ‘Peltek ze’ diye adlandırılmıştır. Arapça’ya özgü bir sesin işaretidir. Bununla
birlikte XIV.-XV. yüzyıl metinlerinde kimi Farsça kelimelerde de geçer.
ر . 12 rı = r
ز . 13 ze = z
ژ . 14 je = j : Bugünkü Türk alfabesinde yer alan bu harf, Türkçe’nin kökten gelen bir
sesine karşılık değildir. Batı dillerinden alınma kelimelerdeki belli bir sesin işaretidir.
Bu ses Farsça’da da bulunduğundan Fars alfabesi yoluyla Osmanlı alfabesine
de girmiştir.
15 س sin = s
ش . 16 şın = ş
ص . 17 sad = s : Arapça’ya özgü bir sesin işaretidir. Türkçe’nin kalın sıradan kelimelerinde
س sin yerine kullanılmıştır.
ض . 18 dad : Arapça’ya özgü bir sestir; dolayısıyla yalnızca Arapça’dan alınma kelimelerde
geçer.
ط . 19 tı = t : Arapça’ya özgü bir sesin işaretidir. Birkaç Farsça kelimede de karşılaşılır.
Türkçe’nin kalın sıradan kelimelerinde ت te ve د dal yerine de kulanılmıştır. Daha
çok kelime başında görülen bu kullanım sesin tonlu ve tonsuz okunması konusunda
farklı değerlendirmelere yol açmıştır.
ظ . 20 zı = z : Arapça’ya özgü bir sesin işaretidir. Kalın sıradaki birkaç Türkçe kelimede ze yerine kullanılmıştır.
ع . 21 ayın: Arapça’ya özgü ünsüz bir sesin işaretidir, demek ki yalnız Arapça asıllı
kelimelerde karşılaşılır.
غ . 22 gayın = g, ğ : Türkçe’nin kalın sıradan kelimelerindeki tonlu art damak ünsüzünü
karşılar. Bugünkü alfabemizde, biri süreklileşen (yumuşayan) değerini karşılayan
iki ayrı işareti bulunmaktadır.
ف . 23 fe = f
ق . 24 kaf = k : Üç dilde ortak bir sesin işaretidir. Türkçe’nin kalın sıradan kelimelerindeki
tonsuz art damak sesine karşılıktır.
ك . 25 kef = k, g, ğ, n : Türkçe’nin tonlu ve tonsuz iki ön damak sesi ve tonlu olanının
süreklileşmiş değeriyle yine bir damak sesi olan ve genizsi özelliğiyle ayrılan bir
sesi karşılamaktadır. Farslar g’yi k’den ayırmak için bu harfi ‘keşide’ denilen çizgisini
ikileyerek yazmışlardır: گ گ . Bu iki çizgili biçime kimi ilk dönem Türkçe
metinlerinde de yer verilmiştir. Öte yandan Türkçe'nin genizsi n sesini ayırt
etmek için de, kimi metinlerde üstüne üç nokta ک ڭ konulmuş bir ayrı biçim
kullanılmıştır.
26 lam = l
م . 27 mim = m
ن . 28 nun = n
و . 29 vav = v : Bu harf Türkçe kelimelerde aynı zamanda dört ayrı ünlü sesimiz için
kullanılmıştır. Aşağıda ünlüler konusu işlenirken ele alınacaktır.
ه . 30 he = h
ى . 31 ye = y : Bu harf de Türkçe kelimelerde aynı zamanda iki ünlü ses için kullanılmıştır.
YARDIMCI İŞARETLER
Arap alfabesinde harfler dışında, yardımcı işaretleri de vardır. Arapça’da özellikle Kur’an’da kullanılmış olan bu işaretlerin en önemlileri kısa ünlü işaretleridir. Hareke denilen bu işaretlere Türkçe metinlerde özellikle XVI. yüzyıl sonlarına kadar yer verilmiştir:
ـَ . 1 üstün,
ـِ . 2 esre,
ـُ . 3 ötrü.
Üstün, Türkçe kelimelerde a, e ünlüleri için, esre ı, i ünlüleri için, ötrü ise o, ö, u, ü
ünlüleri için kulanılmıştır.
Üstünün bir de ‘iki üstün’ denileni vardır: ـً . Türkçe kelimelerde bu işaretin özellikle
kimi ilk dönem metinlerinde ayrılma durumu ekinin yazılışında kullanılmış olduğu görülür:
د ً ا (-dan/-den) gibi.
Diğer yardımcı işaretler ise şunlardır:
1 med
ـّ . 2 şedde,
ـْ . 3 cezm.
Med Arapça’da ünlü uzunluklarını göstermek için kullanılmış bir işarettir. Türkçe’de,
kelimede ön ses olan a için ا elif üzerine konulmuştur. Alfabeye katılan bu yeni işaret ‘medli
elif ’ diye anılır: . آ
Şedde Arapça’da kelime içinde yan yana gelen ve tek harf olarak yazılan bir ünsüz sesi
iki kez okutmak için kullanılmış bir işarettir. Türkçe, kelimelerin yazımında bu işaret kullanılmamış,
harf iki kez yazılmıştır: بللی belli gibi.
Cezm Arapça’da bir ünsüz sesin harekesiz okunduğunu, demek ki hecenin kapalı olduğunu
gösteren işarettir. Türkçe metinlerde de aynı amaçla, yani kapalı hecelerde heceyi
kapayan ünsüz ses işareti üzerine konmuştur.
Osmanlı Türkçesi - 1 (Alfabe)
Osmanlı Türkçesi adıyla anılıyor olsa da bu alfabe Arap harfli Türk alfabesidir. Zira Yalnız Osmanlılar değil, tarih boyunva Karahanlılar, Harezimşahlar, Çağatay Hanlığı, Altın Orda, Memlukler, Safeviler bu alfabeyi kullanmışlardır. Bugün de Afganistan'daki Özbek, Türkmen, Kırgız ve Türk soylu olup Farsça konuşan Dariler; İran'da Türkmenler ve Güney Azerbaycan Türkleri, Doğu Türkistan'da Uygurlar halen bu alfabeyi kullanmaya devam etmektedirler.
Osmanlı Türkçesi alfabesi Arap alfabesine dayanır. 28 harften oluşan Arap alfabesine Farslar kendi dillerindeki farklı üç ses için küçük değişikliklerle 3 işaret eklemişler ve harf sayısını 31’e çıkarmışlardır. Farsça’nın bu sesleri Türkçe’de de bulunduğu için, bu 31 harflik alfabe Türkler tarafından da aynen alınıp benimsenmiştir. Bu alfabenin harfleri Türkçe’deki adlarıyla şunlardır:
BENZER HARFLER
Bu alfabenin harfleri şekilce benzerlikleri bakımından da öbekleşirler. Bir öbek içinde yer
alan harfleri diğerlerinden ayıran, üstlerine ve altlarına konulan bir, iki ya da üç noktadır.
Aslında harflerin alfabedeki sırası da benzerlerin art arda gelmesiyle şekillenmiştir. Bu
öbekler şunlardır:
ب be, پ pe, ت te, ث se.
ن nun ve ى ye harfleri de aşağıdaki tabloda (bak. Tablo 1.1) göreceğimiz gibi, başta ve
ortadaki yazılış şekliyle bu öbekte yer alan diğer harflere benzer, dolayısıyla bu benzerlik
yönüyle bu ikisini de bu öbek içine katmak doğru olur.
ج cim, چ çim, ح ha, خ hı;
د dal, ذ zel;
ر rı, ز ze, ژ je;
س sin, ش şın;
ص sad, ض dad;
ط tı, ظ zı;
ع ayın, غ gayın;
ف fe, ق kaf.
HARFLERİN BİTİŞİK YAZILMASI
Alfabe konusundaki bu tanıtıcı ilk bilgilerden sonra, yalnızca kendilerinden önce gelen öteki harflerle bitişen harflerin ortak bitişme biçimleri ile hem kendileri, hem de kendilerinden önce ve sonra gelen öteki bütün harflerle bitişenlerin ise biçimce uğradıkları değişiklikleri bilmek, bu alfabeyle yazı yazabilmek ya da yazılmış bir yazıda harfleri tanıyabilmek açısından çok önemlidir. Aşağıdaki tabloda yalnız bitişen harfler yer almaktadır. İlk sırada harflerin alfabedeki yalın biçimleri, ikinci sırada önden ve sondan bitişen harflerin başta, ortada ve sondaki biçimleri, üçüncü sırada ise bunların birbirine eklenme biçimleri verilmiştir.