13 Nisan 2024 Cumartesi

Yavuz Bülent Bakiler - Lâleli-Aksaray


Yine akşam, yine gurbet, yine başımda efkâr Ve yine içimde şarkılı sesin Gözlerimde çizgi çizgi duraklar, Duraklarda hayâl meyâl sen misin? Sen misin yanyana gezemediğim? İnce sitemini sezemediğim, Sırrını bir türlü çözemediğim, İçimdeki çetin sual sen misin? Bu nasıl yürekten söylenmiş makam? Dinlediğim bütün türkülerde gam. Lâleli-Aksaray arasında bir akşam, Dinlediğim tatlı masal sen misin? Ne derse aldırma şimdi artık el. Gel bir akşam yine türkülerle gel! İstanbul seninle çok daha güzel İstanbul'dan güzel hayal sen misin? Biliyorum seni türküler yaktı, Türkülü gözlerin ıslak ıslaktı. Şimdi beni sokak sokak her akşam vakti. Dolaştıran "Dişi kartal" sen misin? Yine akşam, yine gurbet, yine başımda efkâr. Ve yine içimde şarkılı sesin. Gözlerimde çizgi çizgi duraklar Duraklarda hayâl meyâl sen misin?





Mehmed Emin Yurdakul - Cenge Giderken

 

Kâzım Karabekir Paşa’nın Gürbüzler Ordusu'ndaki yetimler

Ben bir Türk'üm dinim, cinsim uludur
Sinem, özüm ateş ile doludur
İnsan olan vatanının kuludur
Türk evlâdı evde durmaz, giderim.

Bu topraklar ecdâdımın ocağı
Evim köyüm hep bu yurdun bucağı
İşte vatan! İşte Tanrı kucağı!
Ata yurdun evlât bulmaz, giderim.

Yaradanın kitabını kaldırtmam
Osmancığın bayrağını aldırtmam
Düşmanımı vatanıma saldırtmam
Tanrı evi viran olmaz giderim.

Tanrım şâhid duracağım sözümde
Milletimin sevgileri özümde
Vatanımdan başka şey yok gözümde
Yâr yatağın düşman almaz, giderim.

Ak gömlekle gözyaşımı silerim
Kara taşla bıçağımı bilerim
Vatanımçün yücelikler dilerim
Bu dünyada kimse kalmaz, giderim.

Cho'lpon - Buzilgan o'lkaga

 


Ey, tog‘lari ko‘klarga salom beran zo‘r o‘lka,
Nega sening boshingda quyuq bulut ko‘lanka?
Uchmoxlarning kavsaridek pokiza,
Sadaflarning donasidek top-toza
Salqin suvlar tog‘dan quyi tusharkan,
Tomchilari yomg‘ir kabi ucharkan,
Nima uchun yig‘lar kabi ingraylar?
Yov bormi, deb to‘rt tarafni tinglaylar?
Tabiatning o‘tini yo‘q o‘tida,
Sharaq-sharaq qaynab chiqqan buloqlar
Har qorong‘i, qo‘rqinch tunning betida
Shifo istab kelmasin der, qo‘noqlar.
-Bu nega?
Ayt menga.
Ko‘m-ko‘k, go‘zal o‘tloqlaring bosilg‘on,
Ustlarida na poda bor, na yilqi,
Podachilar qaysi dorg‘a osilg‘on?
Ot kishnashi, qo‘y ma’rashi o‘rniga
-Oh, yig‘i,
Bu nega?

Sherzod Ortiqov - To‘rtinchi qavatdagi xonadon (hikoya)

Bugun operatsiyam yo‘qligi uchun kechki ko‘rikni o‘tkazganimdan so‘ng ishlarni navbatchi hamkasbimga topshirib ko‘chaga chiqdim. Yomg‘ir yog‘ayotganini ko‘rib, «esiz, kechagina o‘rik gullagandiya», degan xayolga bordim. Yomg‘irning maydalab yog‘ishi kamina­ning g‘ashini keltirardi. Yuzingni qay tomonga burma, mayin tomchilar urilib, dilda tushu­nib bo‘lmas bir sokinlik uyg‘otardi. Taksiga minganimda orqa eshik oynasining ochiqligini ko‘rib darrov ko‘tarib qo‘ydim. Sovuqdan junjikib, qo‘llarimni cho‘ntagimga tiqdim. Shunda cho‘ntagimdagi qog‘ozga qo‘lim tegdiyu, yana hammasi esimga tushdi. Uni asabiy tarzda ezg‘ilay boshladim. Yo‘l bo‘yi shu bilan mashg‘ul bo‘ldim. Manzilga yetganimda allaqachon qog‘oz kaftim orasida maydalanib yotardi.

Uyim besh qavatli binoning to‘rtinchi qavatida. Lift tomon yurgim kelmadi. Zinadan ko‘tarildim.

Ziya Osman Saba - Nefes Almak


Nefes almak, içten içe, derin derin,
Taze, ılık, serin,
Duymak havayı bağrında.

Nefes almak, her sabah uyanık.
Ağaran güne penceren açık.
Bir ağaç gölgesinde, bir su kenarında.

Üstünde gökyüzü, ufuklara karşı.
Senin her yer: Caddeler, meydan, çarşı...
Kardeşim, nefes alıyorsun ya!

Koklar gibi maviliği, rüzgârı öper gibi,
Ananın südünü emer gibi,
Kana kana, doya doya...

Nefes almak, kolunda bir sevgili,
Kırlarda, bütün bir pazar tatili.
Bahar, yaz, kış.

Nefes almak, akşam, iş bitince,
Çoluk çocuğunla artık bütün gece,
Nefesin nefeslere karışmış.

Yatakta rahat, unutmuş, uykulu,
Yanında karına uzatıp bir kolu,
Nefes almak.

O dolup boşalan göğse...
Uyumak, sevmek nefes nefese,
Kalkıp adım atmak, tutup ıslık çalmak.

Sürahide, ışıl ışıl, içilecek su.
Deniz kokusu, toprak kokusu, çiçek kokusu.
Yüzüme vuran ışık, kulağıma gelen ses.

Ah, bütün sevdiklerim, her şey, herkes...
Anlıyorum, birbirinden mukaddes,
Alıp verdiğim her nefes.

Ziya Osman Saba - Sebil ve Güvercinler


Çözülen bir demetten indiler birer birer,
Bırak, yorgun başları bu taşlarda uyusun.
Tutuşmuş ruhlarına bir damla gözyaşı sun,
Bir sebile döküldü bembeyaz güvercinler...

Fuzuli - Gazel (Sabâ ağyârdan pinhân gamını dildâre izhâr et)

 

Sabâ ağyârdan pinhân gamını dildâre izhâr et
Habersiz yârimi hâl-i harâbımdan haberdâr et

12 Nisan 2024 Cuma

Köksal Cengiz (Niyâzkâr) - Bayramlar O Bayram Değil


Ufkumuzdan kayıp gitmiş yıldızlar,

Neylesek bayramlar o bayram değil.

Yürekler kan ağlar, sineler sızlar;

Neylesek bayramlar o bayram değil.

 

Nerde dede, nine, baba, annemiz?

Nerde amca, dayı, hala, teyzemiz?

Bir yetimhaneye dönmüş evimiz,

Neylesek bayramlar o bayram değil.

 

Baş tacı büyükler kazanç yoluydu,

Damatlar, gelinler hürmet doluydu;

Oğul, kız, torunlar petek balıydı,

Neylesek bayramlar o bayram değil.

 

Çok çabuk yitirdik edep, töreyi;

Kurtlara yem oldu evin direği,

Bir hüzün kapladı her bir yöreyi;

Neylesek bayramlar o bayram değil.

 

Günler öncesinden sevinç sarardı,

Bayram telaşları tatlı yorardı,

Eş, dost akrabalar hatır sorardı;

Neylesek bayramlar o bayram değil.

 

Helâl dairesinde meşru kalırdık,

Manevi ikramla rızıklalanırdık.

Aşk-ı muhabbetten çok haz alırdık;

Neylesek bayramlar o bayram değil.

 

Sanki can suyunun suyu kesilmiş,

Sanki coşkumuzun sesi kısılmış,

Sanki gönlümüze kilit asılmış;

Neylesek bayramlar o bayram değil.

 

Sanki yaban olmuş canlar canana,

Hangi acımıza hangi can yana?

Sanki nazar değmiş o saf imana;

Neylesek bayramlar o bayram değil.

 

Biz böyle değildik bize ne oldu?

Bağımda güllerim açmadan soldu.

Türk-İslam güneşi nerede kaldı?

Neylesek bayramlar o bayram değil.

 

Biri “Ramazan”’dı, biri “Kurban”dı;

Mevla’dan bizlere bir armağandı.

Niyazkâr'ım hayır şerre dayandı,

Neylesek bayramlar o bayram değil. 

Mehmed Akif Ersoy - Şehidler Âbidesi için

Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde,
Ey yolcu, şu topraklar için can veren erler.
Hakk’ın bu velî kulları taş türbeye girmez;
Gufrâna bürünmüş, yalınız Fâtiha bekler.

Hilvan, 27 Aralık 1924

11 Nisan 2024 Perşembe

Mehmed Akif Ersoy - Bayram



Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır; Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır! Bayramda güler çehre-i mâ'sûm-i sabâvet, Ümmîd çocuk sûret-i sâfında iyandır Her cebhede bir nûr-i mücerred lemeânda; Her dîdede bir rûh demâdem cevelândır. Âlâm-ı hayâtın iki kat büktüğü ecsâd Feyzindeki te'sîr ile âsûde revandır.

Orhan Şaik Gökyay - Beyan-ı Aşk