Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bahar göremeden, yaz göremeden,
İnce ince hep kar yağdı gönlüme.
Ülkümün hükümüne erişemeden,
İnce ince hep kar yağdı gönlüme.
Büyük Türk şairi Alişir Nevai'nin adı Türkiye'de yaşatılmaya devam ediyor.
Özbekistan'ın bağımsızlık günü olan 1 Eylül tarihinde Ankara’nın Keçiören ilçesindeki Gümüşhane Ihlamur Vadisi'nde, Özbekistan'ın ve Türk dünyasnın meşhur şairi ve devlet adamı Alişir Nevai anısına yapılan heykelin açılışı, büyük bir coşku ve katılımla gerçekleştirildi.
Bu ne güzel koku böyle,
bu ne güzel koku.
Gül bahçesinden yoksa gelen o mu?
Gece mi bu gelen, misk mi bu, amber mi bu?
Bu ne güzel koku böyle,
bu ne güzel koku.
O pazardan tezcecik yoksa o mu geliyor,
yoksa güzelimiz geri mi geliyor ne?
Çözülen bir yün yumağı
Akıp giden günlerimiz
Mezar taşlarından suskun
Telaşsız sessiz sitemsiz
Savrulan yapraklar gibi
Akıp giden günlerimiz
Cenaze törenlerinde
Telaşsız sessiz sitemsiz
Urum ellerine bir can gönderdim
Ya Ali sen gönder senden isterim
Bakmaz mısın kebab oldum kavruldum
Ya Ali sen gönder senden isterim
Sakın inanmayın her sahte Türk'e
Zor gelende Allah diyen yine biz
Kendi çıkarına menfaatine
Ak yoğurda kara diyen yine biz
Yalın ayaklarınla koştun mu tarla tarla
Duydun mu çıplak toprağın, çıplak insanın yasını
Ağlayan kadınlarla, ihtiyarlarla
Yaşadın mı bir yağmur duasını
Bozbulanık ırmaklarda çimdin mi
Kulak verdin mi yürekten kavala, saza
Bir ipek seccade üstünde gibi, huzurla
Durdun mu toprakta namaza ?
"Beklettim, geleyim" diyorsun ama
Derdimin dermanı olacaksan gel
Şöyle bir uğrayıp geçeyim deme
Bendeki yarayı saracaksan gel
Bugün Türkiye’nin gündemine giren “Özbekistan Türkçe kullanma kararı aldı” manşetleri tam bir kara cehalet örneği. Niçin böyle derseniz, Özbek edebiyatının en sevdiğim yazarlarından birini size tanıtarak cevap vermek isterim. Tabi bu tanışma, Özbekistan’ın dilinin asırlardır Türkçe olduğu, Çağatay Türkçesi olarak bildiğimiz Doğu Türkçesinin Uygur Türkçesi ile beraber temsilcisi olduğunu, dil çalışmalarında da Karluk grubu Türkçesi sınıfında yer aldığını söylememize engel değil.
Ela gözlerine kurban olduğum
Ecelim gelmeden öldürme beni
Gizlice uğrunda severim seni
Sırrımı kimseye bildirme beni
Bir başa devlet tacı konsa, her şey fetholur,
Kımıldansa bir zafer, öksürse hikmet olur,
Karşısında insanlar hemen iki kat olur,
Parmağını oynatsa, o bir işaret olur,
Apar tapar yürüse herkese kız görünür,
Komşunun tavuğu kaz, karısı kız görünür.
İstiklâl Harbi'nde biz bu vatanı
Başı başa vere vere kurtardık.
İnanmazsan git konuştur atanı,
Kara günler göre göre kurtardık.