İki jandarma: biri siyah sakallı, sağlam yapılı bir adam; bacakları pek kısa, öyle ki, arkadan bakılınca bacaklarının, bütün insanlarda olduğundan daha aşağıda olduğu, daha aşağıda başladığı görülür; öbürü ise uzun boylu, zayıf, dimdik bir sopa gibidir, koyu kızıl renkli seyrek bir sakalı vardır. İkisi de, il merkezine, soyunu sopunu hatırlamayan bir serseriyi götürürler. Birinci jandarma, sallana sallana yürür, her yanına bakınır, kâh bir şeyi, kâh kolunu, kâh bir samanı çeker, uyluklarına vurur, bir şeyler mırıldanır. Umumiyetle kayıtsız, rahat bir hali vardır; öbürü ise zayıf yüzü, dar omuzlarına rağmen çok sağlam, ciddî, önemli görünür. Yüzünün çizgileri ve bütün ifadesiyle eski din kitaplarını kabul eden tarikat papazlarına yahut da eski tasvirlerdeki savaşçılara benzer; "zekâsından dolayı Tanrı ona biraz alın ilâve etmiştir" yani keldir, bu da söylediğim benzerliği daha da çok artırıyor. Birincisinin adı Andrey Ptaha, ikincisinin adı Nikandr Sapojinikov'dur.