3 Ağustos 2024 Cumartesi

Anton Çehov - Ödlek

Birkaç gün önce, evde çocuklarıma ders veren öğretmen hanımı çalışma odama çağırmıştım.

“Otur, Julia Vassilyevna” dedim. “Aramızdaki hesabı kapatalım. Her ne kadar şu anda paraya ihtiyacın varsa da, resmi bir merasimde bekler gibi bekleyeceğini ve bir türlü kendiliğinden gelip alacağını istemeyeceğini biliyorum. Neyse, gelelim hesabımıza: Ayda otuz rubleye anlaşmıştık…”

“Kırk.”

2 Ağustos 2024 Cuma

Ömer Seyfeddin - İlk Cinayet

 


Ben daima ızdırap içinde yaşayan bir adamım! Bu azap âdeta kendimi bildiğim anda başladı. Belki daha dört yaşında yoktum. Ondan sonra yaptığım değil, hatta düşündüğüm fenalıkların bile vicda­nımda tutuşturduğu nihayetsiz cehennem azapları içinde hâlâ kıvranıyorum. Beni üzen şeylerin hiç­birini unutmadım. Hatıram sanki yalnız elem için yaratılmış.

Köroğlu - Koçaklama (Ay Yansın Ağalar, Güneş Tutulsun)

 

Ay yansın ağalar güneş tutulsun
Parladı parladı çalın kılıncı
Oklar gıcırdasın ayyuka çıksın
Mevlâ'nın aşkına basın kılıncı

Baki - Gazel (Ferman-ı Aşka Can İledür İnkiyadumuz)

 

Ferman-ı aşka can iledür inkiyadumuz
Hükm-i kazaya zerre kadar yok inadumuz

Baş eğmezüz edaniye dünya-yı dun içün
Allah'adur tevekülümüz i'timadumuz

Necip Fazıl Kısakürek - Onu Nasıl Tanıdım?

 


O…

Dinmek bilmez bir ağrı çeken diş... Ne kibrit çöpünden imdat, ne berber kerpeteni, ne karanfil yağı, ne de eczacı güllacından...

İşte böyle; bir zamanlar beynim "mutlak hakikat" acılarına yataklık etti. Ağrıyan akıl dişimdi. Masallardaki benzetişle, denizler mürekkep, ağaçlar kalem olsa bu acıları sayıp dökmeye yetmez.

Faruk Nafiz Çamlıbel - Gurbet


I

Bir kuş tanıyorum ki, baharda,
Salkımlar açan bahçemin üstünde uçar da
Akşamların ürperdiği bir sesle öterdi.

Mahir Ünlü - Semerkand Şehrinde Emir Temür’ün Bağları


Emir Temür , Türk tarihinde çok mühim yeri olan büyük bir asker ve devlet adamıdır. Bizim tarihçilerimiz arasında,Osmanlıdan kalma bir alışkanlıkla Emir Temür'ü pek fazla tanımadan karalayanlar veya unutulmasını arzu edenler vardır. Hatta onu Osmanlı hanedanına yakın olan tarihçi ve yazar Âşıkpaşazâde’nin bile yeterince kötülemediğini düşünerek Şam’da doğup Kahire’de ölmüş olan İbn Arabşah’dan öğrenip karalayanlar da vardır.

Mustafa Necati Karaer - Kuşlar ve İnsanlar

 


                  -I-

Evler ve insanlar çıkmazında
Gidip gelen evsiz-ayaksız sesler,
Duvardan duvara evden eve.
Ödünç diye bir şey vardı eskiden;
Komşular, bir fincan aydınlık için
Ne dersiniz bir fincan acı kahve?

Mektup


Ahmed Haşim Beye,

       Genç Kalemler tahrir heyeti namuslu gençlerdir; pek az zaman sonra meydana çıkacağı şüphesiz olan âdi bir hile ile kimsenin sukutunu hazırlıyacak derecede terbiyesiz ve ahmak olmadıkları gibi, sizi de böyle bir zanda bulunacak kadar küçük ve saf görmek istemezler…

Hacıbey Özbay - Tilkiler Bey Oldu