Lâ-mekândır olamaz devletinin taht-gehi
Bugün tek nüshası İstanbul’daki Millet Kütüphanesinde olan Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün bulunuşu, yayımlanması ve çevirisi, ilgi çekici olaylar dizisidir. Eserin bulunuşu tamamen bir rastlantı sonucudur. Kitap dostu Ali Emiri’nin bilgisi, dikkati, kitap sevgisi ve çabaları olmasaydı eser bilgisiz ellerce belki de yok edilecek, dilimizin ve kültürümüzün en büyük hazinesinden mahrum kalacaktık.
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.
İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...
Kâşgarlı Mahmud’un 1 Cemâziyelevvel 464’te (25 Ocak 1072) yazmaya başlayıp 12 Cemâziyelâhir 466’da (12 Şubat 1074) tamamladığı Türkçeden Arapçaya ansiklopedik sözlük.
Hemşerim, haydi, göğsün sevincinden kabarsın
Şu eflâke set çeken yüce dağlar boyunca!
Set çekme hislerine bu güzel günde, varsın
Hürriyetin zevkini için tatsın doyunca.
Eserin Adı: Sodom ve Gomore
Yazarı: Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Tür: Roman
Yayınevi ve Basım Yılı: İletişim Yayınları/İstanbul, 1995
1.ESERİN KONUSU : İstanbul’un işgali ve İstanbul halkının işgale karşı gösterdiği tepkiler.
Antalya Elmalı Tekke Köyüne
Pir Abdal Musa’ yı görmeye geldim
Niyaz edip türbesinin önünde
Özüm teslim edip durmaya geldim