Akdeniz topraklarına yolcu olalım. Hemşire bir anne, aynı zamanda şiir programlarının kadın organizatörü olan yazar ve şaire bir hanımefendiyi ağırlayalım sohbetimizde. Adıyaman doğumlu, eğitim hayatı farklı illerde ve güzel faaliyetlerle geçmiş ve sonrasında iş nedeniyle Mersin’in Tarsus ilçesine yerleşmiş bir hemşire kendisi. Yıllardır Tarsus’ta ikamet edip oralara şiir tohumlarını aşıladığı için şairemiz artık Tarsuslu olmuş. Fatma ÖZGER BİLGİÇ’i sizlerle tanıştırmak istiyorum.
ELİF YAVAŞ: Merhabalar sevgili Fatma ÖZGER BİLGİÇ. Öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için bu anlayışınız ve nezaketiniz adına çok teşekkür ediyorum. Şiir ve yazın dünyanıza dair konuşalım. Öncelikle sizi tanıyalım. Şahsen sizi yakından tanıyan bir küçüğünüz olsam da yine de mikrofon sizde olsun.
1. Fatma ÖZGER BİLGİÇ kimdir, nasıl biridir? Eğitiminiz, aile yaşamınız ve ilgi alanlarınızla sizi yakından tanıyalım. Öz geçmişinizden biraz bahseder misiniz?
FATMA ÖZGER
BİLGİÇ:
15.09.1971 tarihinde Adıyaman’da doğdu. İlköğrenimini Adıyaman Hürriyet İlköğretim Okulunda tamamladı. Kazandığı sınavla İstanbul Validebağ Sağlık Meslek Lisesi Hemşirelik Bölümünü bitirdi. 1993 yılında Çorum S.E.M’de göreve başladı. İki yıllık yükseköğretimini Anadolu Üniversitesi Hemşirelik Bölümünde, dört yıllık yükseköğretimini Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünde tamamladı.1995 tarihinde Yılmaz Bilgiç’le evlenerek Tarsus İHL’ye revir hemşiresi olarak atandı. Hâlen Tarsus Devlet Hastanesinde çalışmaktadır. Emin Özger, Deniz Özge adında iki çocuğu vardır. Şiirin samimi dostluğuna gönül vererek şiir yazmaya ve okumaya ilkokul sıralarında başladı. Her konuda şiir yazarak şiirlerini sevenleriyle paylaşmıştır. Şiirlerinde özellikle insanın duygusal dünyasını dile getirmiştir. Şiir okuyanın ve yazanın dünyasının tüm kötülüklerden arınacağı ve ruhî travmaların daha çabuk tamirinin şiirle sağlanabileceği düşüncesindedir. Şiirlerinde empati yaparak duyguları canlı kılmış ve şiiri arkadaş gibi, dost gibi benimsemiştir. Yurt içinde ve yurt dışında değişik etkinliklere katılan şair, edebiyat ve şiir çalışmalarına devam etmektedir. Şiirleri birçok gazete, dergi ve antolojide yer almıştır. Türkiye ve Türk Cumhuriyetlerinde yaklaşık beş yüz kişilik bir şair grubuyla farklı şiir etkinliklerine katılmakta ve belirli sürelerde bu etkinliklere devam etmektedir. İLESAM, TAŞYAD, ÇED üyesidir.
ESERLERİ
1-Yeni
Bir Dünya Kursak Tarsus 2006 2-Denize
Düştük Tarsus 2016 3-Aşka İdam Tarsus 2016 4- Hasretin Kavuruyor Tarsus 2016 5-Şiir Gözlüm İstanbul 2016 Orhan Oyanık ile
birlikte 6-Aşkın Kıyısı İstanbul 2016
Orhan Oyanık ile birlikte 7-Şiir Perisi
İstanbul 2016 Orhan Oyanık ile birlikte
8- Yürekten Damlayan Öyküler 2018 Oyanık ile birlikte 9-Aforizma Denizi (Hayata Dair Özlü Sözler)
Oyanık ile birlikte.
BESTELENEN
ŞİİRLERİ
1-Bırakma
Beni (Ozan Dertli Şinasi) 2-Yürü Dünya, 3-Beni Ancak Dağlar Anlar (Âşık Ziya
Var)
Hazırladıkları
Antoloji
Allah,
Kur’ân-ı Kerim ve Hazreti Muhammed Şiirleri Güldestesi.
Anne ve Baba Yüreğinden Evlada Şiirler Güldestesi.
ŞİİRLERİN
YER ALDIĞI ANTOLOJİLER
1.Avrasya
Şairler Antolojisi1-2-3 Antalya 2015
2.Şairler
Seçkisi Şiir Antolojisi 8 Sivas 2016
3.Şairlerden
Bir Demet Şiir Seçkisi Antolojisi Adana 2016
4.
Atatürk ve Çanakkale Şiirleri Samsun 2015
5.
Ateş (Azerbaycan Türkiye) Şiir Azerbaycan 2016
6.Turana
Açılan Gönüller Şiir Antolojisi Azerbaycan 2016
7.
Mersin Şairler (Meşyad) Antolojisi Mersin 2008
8.Tursan
Şairleri Tarsus 2010
9.Taşyad
Şairleri Tarsus 2012
10.Şairler
Seçkisi Şiir Antolojisi 9 Sivas 2017
11.Hocalı
Katliamı Şiir Antolojisi Kocaeli 2017
12.
Allah, Kur’ân-ı Kerim ve Hazreti Muhammed Şiirleri Güldestesi Çan 2017
13.Nazilli
Şiirleri Antolojisi Nazilli 2017
14.Efeler
Şiirleri Antolojisi Efeler 2017
15.Kahramanmaraş
Şiirleri Antolojisi Kahramanmaraş 2017
16.Bırakın
Kızlar Okusun Şiir Antolojisi Denizli 2017
17.Anne
ve Baba Yüreğinden Evlada Şiirler Güldestesi 2018
18.Muş
Şairleri Antolojisi (Konuk Şair) Muş 2018
2.
ELİF YAVAŞ: Şiir yazmaya ne zaman başladınız? Şairane duygular kaç yaşınızda
kıvamına geldi?
F.Ö.B.
Şiir aşkım ilkokul
sıralarında başladı ve her gün bu sevgi büyüdü yüreğimde ölene dek de böyle
sürecek. Şiir yazmak için plan program olmaz, içinden gelen pınara sen yol
verirsin, o yolunu kendiliğinde bulur ve kendi yolunu alır gider…
3.
Şiirlerinizde günlük hayata ve yaşama sevincine has çağrışımlar yer alıyor.
Tarsus ilçesi birçok şiirinize ilham kaynağı olmuş mudur?
F.
Ö. B. Tarsus gerek tarihiyle
gerekse doğasıyla çok özel ve güzel bir ilçe. Birçok ilden büyük olsa da bazı
nedenlerden dolayı hâlâ ilçe ne yazık ki... Evet, bildiklerimiz, gördüklerimiz,
duyduklarımız, öğrendiklerimiz ve okuduklarımız ruh dünyamızı etkiler ve yürek
hanemize konuk cümleler mısralara dönüşür. Tarsus, gerek tarihiyle gerek
doğasıyla gerekse de zengin kültürel mozaiğiyle duygu dünyasına yön verir ve
güzel şiirlere ilham perilerini davet ettirir. Mısralara yazılan duygular,
kitapları da meydana getirir. Beni de Tarsus hep güzelliklere motive etti.
Duygularıma can verdi.
4.
Şiir etkinlikleri, kültürel geziler ve şiir antolojileri düzenleyebilmek yorucu
oluyor mu? Bizlere müspet ve menfi yönleriyle biraz bahsetseniz, bu mümkün mü?
F. Ö. B. Şiir etkinlikleri çok zevkli bir o kadar da yorucu oluyor. Maddi manevi sorumluluk getiriyor omuzlarınıza... Kişi sayısı arttıkça da sorunlar artıyor. Az kişiyle program yapmak hem daha kaliteli hem de daha koordinesi kolay oluyor. Eğer ortada bir antoloji varsa kişi sayısını kısıtlamak çok zor. Antolojide şiiri olan, isteyen herkese evet demek gerekir, yoksa bazılarını kırmış olursunuz ki bu da şiir yüreklilere yakışmaz asla. Ama şiiri seven her yürek gibi ben ve Orhan Oyanık arkadaşımla birçok zorluğu göze alarak çıkardığımız antoloji sonrası antolojimizin galasını yaptık. Çan ve Tarsus’ta uluslararası şiir festivali düzenledik, yeni kalemdaşlarımızın birbirini tanıma, dost edinmesine vesile olduk. Şiir yazan her yürek daha duygusal daha hassas oluyor. Etkinlikleri düzenleyenler de bu hassasiyeti düşünebilmeli, sabırlı, özverili, hoşgörülü olabilmeli ve hızlı çözümler bulabilmeli. Bazen sahne sırasını bile sorun hâline getirip sorun yaşatanlar, yemek ve konaklama yerlerinde küçük sıkıntıları büyütenler, moral bozukluğuna sebep olabiliyorlar ama sabırla, hoşgörüyle konuklara verici ve güler yüzlü olmak yaşanan sıkıntıları aza indiriyor. Kusursuz olmak imkânsız, iş yapıyorsanız hata da yapabilirsiniz ama önemli olan hatayı anlayıp tekrarlamadan, gönül kırmadan güzellikler yaşatabilmek, yöreyi tanıtmak, şiirin sihrini yüreklere yaşatmak, farklı mekânlar hakkında bilgi vermek ve yeni dostlukların başlamasına vesile olmaktır.
5. En yakın arkadaşınız Şair Orhan OYANIK Bey ile Çanakkale’nin Çan ilçesinde 2017 yılında “Allah, Kur’ân-ı Kerim ve Hazreti Muhammed Şiirleri Güldestesi” adlı İlkler Antolojisi hazırladınız. Aynı zamanda Çan’daki şiir gecesi etkinliğinin organizatörleri olarak Çan Belediyesinin sponsorluğunda güzel faaliyetlere imza attınız. Bu yoğun tempolu ilkler antolojisi serisi ve şiir gecesi güzel izlenimler bıraktı mı? Memleketim Çanakkale’yi sevdiniz mi?
F. Ö. B. Allah, Kur’ân-ı Kerim ve Hazreti Muhammed Şiirleri Güldestesi, en büyük hayalimdi. Çok şükür Rabbim kısmet etti. Bu güzel ve özel eser ilk göz bebeğimiz hem konunun hassasiyeti hem de yedi ülkede 117 şairimizin katıldığı çok güzel bir eser oldu.
Çanakkale’yi ve Çan’ı ben de
beğendim. Programa gelen konuklarımız da bayıldı, çok sevdiler. Çan Belediye
Başkanımıza konuklarımız hayran kaldı. Onun ilgisi gönülleri fethetti.
Çanakkale birlik beraberliğimizin sağlanmasında, zorlukları başarmamızda,
ülkemizin en zor şartlarda birlik beraberlikle başarıya ulaşmasında bizlere hep
ilham kaynağı olmuştur.
Çanakkale’yi okumak yazmak yetmez,
gezmek ve o tarihî mekânları tek tek gezmek, o kutsal topraklara dokunarak o
hissi hissetmek ve yedi düvele birlik beraberliğimizin gücünü göstermemiz
gerekli.
Ben, Millî Eğitim Bakanı olsam
liseyi bitiren her öğrenciye Çanakkale’yi gezdirir sonra diplomasını veririm.
Çanakkale’yi görmeyen, birlik beraberliğin gücünü göremez asla. Tarihimizi iyi
bilmeli, araştırmalı ve okuyup yeni nesillere de anlatmalıyız.
6.
Çan’da düzenlenen o şiir gecesinden ve antoloji çalışmasından geç haberdar
oldum. Orhan Bey ve sizi 2017’de tanımıştım, haberim olsaydı hemen katılırdım.
Anne babamın ikamet ettiği, iş ve eğitim nedeniyle çocukluğumun geçtiği Seramik
Mahallesi’nde olmuş o program. Çan Belediye Başkanı Abdurrahman Kuzu Bey ile
olan ortak etkinlik albümlerinizi görünce o vakit sizinle yeni projenizdeki
antolojiler ve şiirler sayesinde sanal ortamdan tanışma fırsatım oldu. Çan
Termal Otel’de ve tam da benim sokağıma yakın mahallemdeki böyle güzel bir
etkinliği duyup kaçırınca hüzünlenmiştim. Gelecek yıl bu tarz programlar düzenleyecek
misiniz?
F.
Ö. B. Bu program çok güzel oldu.
Belediye Başkan’ımız Dr. Abdurrahman Kuzu Bey bize maddi manevi çok yardım
etti, güler yüzüyle, mütevazılığıyla da gönüllere taht kurdu. İnanın katılan
her birey çok memnun döndü. Çan’a tekrar gelmek için de bana ve Orhan
arkadaşıma tekrarı için de zaman zaman istekler oluyor. En yakın zamanda sizlere müjdeyi vereceğiz.
7.
Sanal sayfanızdan etkinlikleriniz ve projelerinizden haberdarım. Biraz da
okurlarımız sizlerden haberdar olup bilgilensin. Şairlik, hemşirelik ve
yazarlık adına gönüllü olduğunuz dernekler var mı?
F.
Ö. B. Zaman bana yetse birçok
şeyi bir arada yapacağım. Mesleğimi çok seviyorum. Çok zor ve sabır isteyen bir
meslek, haftanın üç veya dört günü nöbetlerim var. İşim, eşim, çocuklarım,
şiirlerim ve bilgisayarda öykü vb. yazı işlerim çok olunca istemesem de bazı
isteklerimi bastırmak, ertelemek zorundayım. İleriki zaman için çok planlarım
var tabi ki ömür yeterse…
8.
Türkiye’nin farklı illerinde eğitim ve iş hayatınız olmuş. Edebiyat
yolculuğunuzda çocuklarınız ve eşiniz Yılmaz Bilgiç’in de manevi desteği oldu
mu?
F.
Ö. B. Farklı ortamlar yeni duygu
düşüncelerle sizi tanıştırır. Ülkemin her köşesi cennet, keşke her köşesini
gezip görebilsek… Şiir sayesinde bazen il il geziyoruz çok şükür. Eşim bana hep
destek oldu, bilgisayar başında on kitabımın da sayfa düzenine yardımcı oldu ve
yeni projelerimizde de yanımızda.
9.
Hayata bakış açınız nasıldır? Kültür ve Turizm Bakanlığının düzenlediği
sanatsal projeleri nasıl buluyorsunuz?
F.Ö
B. Hayata hep pozitif baktım şiirin
ışığında. Karşılaştığım her zorlukla başa çıkmak için kendimi zorlasam da dik
durdum başarmaya, üretmeye ve kendimi yetiştirmeye çalışıyorum hâlâ… Kültür ve
Turizm Bakanlığı sanatsal projelere yeteri kadar önem vermiyor. Şiir dünyası,
ne yazık ki bu ülkenin yetim çocuğu… Şiir kolay yazılmıyor, kitap çıkarmak çok
masraflı ve şiir kitapları satılmıyor. Gittiğim tüm kitap fuarlarında gördüğüm
şu: Şiir kitapları en son ilgi duyulan kitaplar. Ünlü şairlerin kitapları bile
satılmıyor. Bu da hep içimi yaktı. Şiir paylaşıldıkça tatlanır, sevildikçe
lezzetine varılır. Daha kapsamlı, şairlere yönelik projeler olsa bizleri motive
eder ve yeni şiirlere ilham olur düşüncesindeyim.
10.
Şiir ilhamınız gelince hemen yazar mısınız yahut biraz düşünüp beğendiğiniz
mısraları irdeleyerek mi not alırsınız?
F.
Ö. B. İlhamın ne zaman geleceği,
nerede geleceği belli olmaz. O an müsaitsem ilham perime kapım hep açık. Aklıma
gelenleri yazar, sonra da düşünerek biraz oynamalar yaparım. Bazen de ilk
hâliyle yaşadığım o duygu yoğunluğuyla bırakırım.
11.
Sizi edebiyata yönlendirenler kimler oldu? Çevrenizde hâlen fikirlerini
aldığınız âşıklar/ozanlar var mı?
F.Ö.
B. İçimden gelen duygulara ben
yalnızca nefes verdim. İlkokul ve ortaokul öğretmenlerim beni etkiledi. Şiir
sevene kendimi hep yakın hissettim. Eksiğim çok, her gün yeni şeyler
öğreniyorum. On kitabıma da editörlük yapan emekli, şiir yürekli edebiyat
öğretmeni Halil Aksoy hocamı çok rahatsız ederim. Ben hep serbest yazdım
rahmetli Dertli Şinasi beni heceye yönlendirdi, Temel Turabi üstadım heceyi
bana sevdirdi. Zaman zaman edebiyata emek vermiş, kendini çok iyi yetiştirmiş
Halil Aksoy, Mansur Ekmekçi ve Taner Karataş gibi üstatlarıma merak ettiklerimi
soruyor ve aldığım cevaplarla kendimi yetiştirmeye çalışıyorum.
12.
Aynı zamanda düzyazı türünde de köşe yazıları yazıyorsunuz, vaktim olunca bir
kısmını okudum. Eğer şair olup şiir yazmasaydınız başka hangi edebî türde
yazmayı tercih ederdiniz?
F.Ö.B. Öykü ve biyografi yazmayı çok seviyorum.
Kolayı, hazırı seven, tembel insanı sevmem. Ne şartlarda neleri başarmış
insanlığa sunmuş, bencil olmadan çalışmış, çevresine, ülkesine, kendisine ve
ailesine hep faydalı olmuş hayatlar ilgimi çekiyor. Zoru başarmış, iyi örnek
olmuş farklı kişilikleri araştırmak, kaleme almaktan büyük haz duyuyorum. Çünkü
bu kişiler hepimize kısa yoldan rehber oluyorlar.
13.
İstanbul’da 2016’da yayımlanan, şair arkadaşınız Orhan OYANIK ile birlikte
ortak eseriniz olan “Şiir Perisi” ve “Şiir Gözlüm” kitaplarını merak ettim.
İmza günleriniz olursa günü gelince o kitaplar üzerine de konuşalım. Yakın
zamanda yeni bir kitap yayımlamayı düşünüyor musunuz?
F.
Ö. B. Yürekten Damlayan Öyküler ve
Aforizma adlı dosyalarımızı yayınevine teslim ettik, büyük bir heyecanla
bekliyoruz.
14.
Sizi yazmaya heveslendiren konular nelerdir?
F.
Ö. B. İçinde duygu ve düşünce olan
her konu beni yazmaya heveslendirir. Yazmak, üretmek, duygu dünyasını
şahlandırır ve mutluluğun kapısını size açıverir.
15.
Şiir konularınızı nasıl seçiyorsunuz? Müzik eşliğinde ve doğa ile iç içe şiir
yazmayı denediniz mi?
F.
Ö. B. Konuyu aslında seçemiyorum
kendiliğinden konu size misafir geliyor, siz konuyu konuk ediyorsunuz,
elinizdeki tüm imkânları gelen konuğun memnuniyetine sunuyorsunuz.
16.
Şiirlerinizi kimsenin okumayacağını bilseniz yine de yazar mıydınız?
F.
Ö. B. Yazardım çünkü önce kendime
yazıyorum sonra okuyucuya. Sevdiğim yemeği kendim için de yapar yerim ama
isterim ki sevdiklerim de sevsinler yesinler… Paylaşmak, beğenilmek, takdir
edilmek her yüreği gururlandırır.
17.
Yol arkadaşınız şair Orhan OYANIK ile beraber yeni projeler düşünüyor musunuz?
F.
Ö. B. Evet yeni sürprizler olacak
elbet. Biz uyumlu iyi bir ekip olduk, beraber iki yılda tam yedi kitap yazdık
ve bu eserleri okuyucuya sunduk.
18.
Sırada gerçekleştirmek istediğiniz farklı bir yeni hayaliniz var mı?
F.
Ö. B. Anılarımız, şiirlerimiz vb.
birçok projeler var planlarımızda…
19.
Bir şair olarak okuduğunuz ve beğendiniz yazarlar, şairler kimlerdir?
F.
Ö. B. Şiiri serbest ve hece diye
ayıranlara daha doğrusu heceyle yazılanları sevip serbest şiiri sevmeyen,
serbest şiiri sevip heceye karşı olanları sevmiyorum. Güzel yazılan her şiiri
seviyorum. Âşık Veysel, Karacaoğlan, Ümit Yaşar Oğuzcan, Sıdkî Baba, Orhan Veli
gibi şairleri seviyorum. Aslında saysam sayfa dolar. Güzellikleri duyguya döken
her kalemi seviyor, okumaya çalışıyorum.
20.
“Âşık Ziya Var” ve “Ozan Dertli Şinasi” bazı şiirlerinizi besteledi. Bir
şiirinizin bestelenmesi, ezgilere kavuşması nasıl bir duygu?
F.
Ö. B. Bir şiirinin bestelenmesi
her şairin en büyük hayali… Beni de çok mutlu etti, gururlandırdı.
21. Size göre “Şairim, yazarım” diyebilmek çok
kolay bir tabir midir?
F.
Ö. B. Kolay değil ama kişi yaptığı
işi seviyorsa başarır, her işte olduğu gibi çok çalışmak, sabırlı olmak ve emek
vermek varacağınız hedefi kolaylaştırır.
22.
Aynı zamanda ulusal gazetemiz olan Posta gazetesinde de ara sıra şiirleriniz
yayımlanıyor. Posta gazetesi ile nasıl tanıştınız?
F.
Ö. B. Tarsus Şairler ve Yazarlar
Derneği üyesi arkadaşım Gazeteci Yakup Boncuk aracılığıyla…
23.
Şiir yazmak isteyen gençlerimize önerileriniz nelerdir?
F.
Ö. B. Çok okumak, yazmak ve alt yapısı
iyi üstatları takip ve onların önerilerini dinlemek. Şiir yazan her yürek
olaylara karşı daha güçlü ve başarılı olur derim. Yazmak ve okumakla gelişir
kişi.
24.
Şair bir anne olmak nasıl bir duygu? Çocuklarınız Emin Özger ve Deniz Özge de
şiir yazmayı, dinlemeyi seviyorlar mı?
F.
Ö. B. Şair anne daha duygu yüklü
oluyor. İkisi de ilköğretim yıllarında yazıyor, okuyorlardı. Şimdi rafa kaldırmışlar,
inşallah ileride tekrar yazarlar. Ümitliyim çünkü yetenekleri var. İlkokul
sıralarında çocuklarımın şiirleri, gazete ve dergilerde çıktı.
25.
“Türk Kadınımız ve Edebiyat” konu başlığı altında köşe yazısı yahut şiir
yazmayı düşündünüz mü?
F.
Ö. B. Olabilir emekli olursam birçok planım var ömür yeterse…
26.
Gelecek yıl adına yeni edebî faaliyetler düzenlemek aklınızdan geçiyor mu?
F.
Ö. B. Bazı hedefleriniz olmazsa duraklar, motive olamazsınız. Hep ileriye dönük
bakıyoruz kısmet olursa yapacağız inşallah.
27.
Şiirleriniz çoğunlukla sade dilde ve her yaşa hitap ediyor. Sizce de öyle mi?
F.
Ö. B. Belli bir zümreye hitap etmek
bana göre değil… Her yaşa, her duyguya ses olmak hedefim. Sadelik, şeffaflık ve
gönle hitap, hep beni etkiler.
28.
Günümüz gençlerinin sanata bakışını nasıl buluyorsunuz?
F.
Ö. B. İçimi yakan yangına odun
atmayın lütfen. Teknolojinin ilerlemesi kişilerin duygu dünyasına bozkırı
getirdi bence… Kişiler bireyleşti elinde cep telefonu odasına, köşesine
çekilmiş duygu dünyasını hapse atmış, mekanikleşmiş bu bedenler gitgide ruhsuz
ve duyarsız oluyorlar. Gençliğin ne yazık ki çoğunluğu böyle gidiyor. Nefret,
kin, öfke, saldırganlık, öldürmek, mutsuzluk, doyumsuzluk, psikiyatrik
hastalıklar ve kanaatkârsızlık büyüyüp gidiyor. Duygu dünyasını boğar aç
bırakırsanız bu duygular canlanır. Şiir, edebiyat, resim gibi diğer sanatlar
duygu dünyasını besler ve sağlıklı ruh hâli gelişir her bireyde. Sohbet etmek,
yazmak, dinlemek, paylaşmak deşarj olmak duygu dünyasına en ucuz terapidir.
29.
“Anne ve Baba Yüreğinden Evlada Şiirler Güldestesi” adlı şiir antolojisi
çalışması oldu ve 2018 yılında benim ve sizlerin de içinde şiirleri yer alan bu
kitap yayımlandı. O antolojide yer alan şairlerden biri olarak “Bırakma
Huzurevine” adlı şiiriniz beni çok etkiledi. “İlklerin Şehri Tarsus 1. Şiir ve
Müzik Festivali” adlı programda, Mersin ilinin Tarsus ilçesinde Tarsus
Belediyesinin de katkılarıyla bu antolojiye katılan şairlerimizle güzel bir
şiir gecesi ve gezi düzenlediniz. O güzel şiir gecesi ve Tarsus gezisine hafta
sonu verdiğim Türk İşaret Dili kursum nedeniyle gelememiştim. Çok istesem de
içimde ukde kaldı.
Bir Tarsuslu olarak o akşam neler
hissettiniz? Her ilden katılımcı şairleri bir arada görmek nasıl bir duyguydu?
F.
Ö. B. “Anne ve Baba Yüreğinden Evlada
Şiirler Güldestesi” eserimiz de çok güzel oldu. Altı ülkeden ve yurdumuzun
çeşitli illerinden seksen şairimizle beraber yüreğimizden evlatlarımıza her ne
demek istiyorsak mısralara döktük. Anlatılmaz ancak yaşanır duygular. Belediye
Kültür Müdürümüz Mustafa Doğan Bey bana hep yardımcı oldu, projemizi
destekledi, bizi yüreklendirdi, sık sık makamına her gittiğimde duygularıma
destek verdi. Tarsus çok güzel, şirin ama kozmopolit bir şehir. Tarsus’u
Mersin’i tanıtmak, dile getirmek, şiirlere konu etmek çok güzel bir duygu.
Zaten şiire ve edebiyata emek vermek yüreğe ilaç gibi geliyor hem de yan etkisi
hiç olmayan ilaç gibi…
30.
Oldukça verimli bir sohbetti. Tüm içtenliğiniz için şükranlarımı sunuyorum. Bu
güzel sohbet ile öğrencilerim de sizi yakından tanımış olacak. Son bir soru ile
röportajımızı bitirelim. Aynı soruyu kalem arkadaşınız şair Orhan OYANIK Bey’e
de sormuştum, sorumu size de takdim edeyim.
Fatma Hanım, 2018 yılı Ekim ayı içinde “Çan
2. Şiir ve Müzik Festivali” programını düzenleyebilecek miyiz?
Eylül gibi daha erkene almak
istiyoruz. Havalar ılıklaşsın, yürekler ferahlansın, şimdilik görüşmeler devam
ediyor, işler planladığımız gibi olursa da hemen duyurumuzu yapacağız en kısa
sürede.
FATMA ÖZGER:
Güzel bir röportaj oldu, teşekkür ediyorum
Fatma ablacığım. Sohbet ederken edebî bir keyif aldım. Umarım gençlerimiz de
sizin şiirlerinizle tanışma fırsatı bulurlar. İnşallah sağlık alanında eğitim
gören, çalışan öğrencilerimiz de sizlerin şiir etkinlerine davetli olup şiirle
ve edebiyatla tanışırlar. Anlamlı bir şiir gecesinde, yöresel projelerde
sizlerle yeniden buluşmak temennisiyle... Akdeniz’e, Mersin iline ve Tarsus
halkına benden selâm olsun.
Tarih: 28 Temmuz 2018 – Cumartesi Editör: ELİF YAVAŞ
F.
Ö. B. Ben de özenle hazırladığınız
her soru için teşekkür ediyor ve sizi bu güzel sorular için de kutluyorum.
Büyük keyifle sorularınızı cevapladım çünkü hepsi yüreğe dokunan sorular.
İnşallah okuyucular da bizim aldığımız hazzı alır ve yeni kalemlere bizler de
ilham oluruz, yeni şiirlere ilham veririz. İlklerin Şehri Tarsus’tan Akdeniz’in
sıcaklığıyla size tüm Tarsuslulardan selamlar diyorum canım benim. Nice
projelerde beraber olmak dileğiyle inşallah…
Hoşça
kalın, şiirle kalın…
Fatma Özger Bilgiç
12.08.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder