14 Temmuz 2024 Pazar

Elif Yavaş - Boş Zaman Dilimlerinde Başarıya Ulaşan İnsanlarımız

 


     Not almak gerek yaşanmışlıklarımızı. Okuduğu, gördüğü, dinlediği, tanık olduğu şeyleri o anda sıcağı sıcağına zamanında not etmeli kişi. Trende, otobüste, gemide, uçakta, durakta bile kâğıt-kalem yanımızda olacak. Dizüstü bilgisayarımız, telefonumuz piknikte dahi yanımızda olsa bir blog sayfamıza kaydedilmeli yazılar. Kimi zaman tıpırdayarak yağan yağmurda klavyedeki tuş sesleri bile doğada huzur verir bazı insanlara. Meraklı olmak gerek yazmak için. “Merak, oltaya takılan yemdir.” der Cemil Meriç. Gereksiz konulardaki dedikodu amaçlı merak hiç iyi olmasa da ilim öğrenme aşkıyla yanıp tutuşan merak duygusu her daim var olmalıdır. Boş zaman dilimlerinde başarıya ulaşan ünlülere değinelim biraz. Dünya hayatında başarıyı yakalayan, sonsuz yolculuğuna uğurlandığında dahi yıllarca isimleri, sözleri, eserleriyle unutulmayan ünlü kişilerin hayatına yer verelim. Boş zaman dilimlerinde başarıya ulaşan ünlülerimiz neler yapmışlar?

     * “Elihu Burritt, kendini yetiştirme konusunda başarının sırrını dehaya vermez. ‘Boş vakitler’ denen zaman parçacıklarını, itina ile değerlendirmeye bağlar. Kendisi, bir demirci olarak hayatını kazandığı sıralarda, eski ve yeni on sekiz kadar dil ile yirmi iki Avrupa lehçesini ‘boş vakitler’ini değerlendirmek sayesinde öğrenmiştir.”

     Bu anekdotu ilk okuduğumda çok hoşuma gitti. Bendeniz de 2018 yılının yaz ayında kişisel gelişim kurslarımın başlamasını beklerken dönem içinde katıldığım kitap projelerinden hediye gelen tüm kitaplarımı topluca okuma fırsatı yakalamıştım ve ünlülerle röportaj hazırlayıp tanışma fırsatı bulmuştum. Belki de birçok kişiye boş zaman gibi gelen saatleri o yaz tatilimde değerlendirdim elimdeki imkânımla.

      * Dr. Burney; müzik dersi vermek için bir öğrencinin evinden öteki öğrencinin evine at üzerinde giderken, yolda geçen “boş zaman”larda, Fransızca ve İtalyancayı öğrenmiştir.

     * Kirke White, bir avukatın yazıhanesine gidip gelirken Yunancayı öğrenmiştir.

     * Fransız eski başkanlarından Daguesseau, yemek vaktini beklediği sıralarda kocaman bir kitap meydana getirmiştir.

     * Madame de Genlis, eserlerinden pek çoğunu, ders verdiği asilzâdeleri beklediği “boş vakitler”inde kaleme almıştır.

     Güzeldir boş vakitleri değerlendirip de kıymetini bilebilmek. Şahsen aslında “boş vakit” yoktur, herkese eşit şekilde sunulan yirmi dört saatlik günlük zaman dilimi vardır. Kimileri kendilerine armağan olan gününü öyle tasarruflu ve verimli şekilde kullanır ki o bir günü otuz saat gibi bereketlenir. Zamanı iyi kullanma, sağlıklı ve dengeli beslenme, kelimeleri yerinde kullanıp israf etmeden konuşma, uyku düzenine dikkat etme, açık hava ve topraktan kopmama, alkol ve sigaradan uzak durma, toplumla iç içe olma, sağlıklı bir iletişime sahip olma gibi faktörler zamanımıza mükemmel bir bereket katar. Yetişkinler, öğrenciler için günlük sekiz saatlik uyku tavsiye ediliyor. Uzmanlar, başarıyı yakalayan kitap kurtları ise gece 00.00 - sabah 05.00 arasındaki beş saatlik uykunun bir insan için yeterli olduğunu söylüyorlar. Her şeyin fazlası zararlı olduğu gibi uykunun fazlası da zararlıdır. Günde 5 saat uyku, ideal uyku. Bir de öğle arası hafif bir uyku yapıp gözlerimizi dinlendirmek (yani şekerleme yapma imkânımız varsa) insanın gün içinde dinç olması adına harika bir yöntem. Güne kuş sesleri ve ezan sesiyle erkenden uyanmak, öğlen azıcık uyku saati yapmak belki de kitap dostlarımız için yeterli olacaktır.

    Teknoloji ile dozunda meşgul olmayı, verilen söz ve randevuda dakik olmayı arzu eden biriyim. Beklemeyi ve karşımdaki kişiyi bekletmeyi sevmem. Her randevumda erkenden yani 15 dakika, yarım saat, 1 saat öncesinde söz verilen ortamda olmuşumdur. Kendimize yapılmasını istemediğimiz davranışları elbet başkasına da yapmamak ve onu üzmemek gerek. “Zaman, sağlık, akıl” üçlüsü altın değerindedir. Otobüs durağı, metro, tramvay, tren, vapur uçakta bile aktif olunmalı okumak için. Okumak, boş zamanın kıymetini bilmek, faydalı bilgimizi çevremizdekilerle paylaşmak, sağlığımızı ve aklımızı bilinçli kullanmak, ruhumuza huzur verip öz güven tohumları aşılar. Birilerine “Hayır!” demeyi öğrenmeliyiz yeri gelince de. Mühim bir ödevimiz yahut sınavımız varken o zor koşulda bize sinema teklifi sunan bir kişi zaten dostumuz değildir. Kendisine köle olunmasını istemek, egolarını tatmin etmek yolunda kimi insanlar emir verir gibi saygısızca ve empati yapmadan yaklaşırlar zarif karakterdeki insanlara. Az ve öz insan olsun çevremizde, bol mutluluk olsun kâfi. Sabır artı azim, ilim artı bilim, okuma artı yazma, inanma artı isteme derken müspet fikirler çerçevesindeki artılarımız çoğaldıkça etrafımızdaki gereksiz eksileri siler gideriz. Yeni bir uğraş ve hobi edinmek uğruna boş zamanı olmamalı insanoğlunun. Zamanımızı, gençliğimizi nasıl geçirdiğimiz hassas bir çizgidir.

     Bir elma önce çiçeklenir dalda, güneşte olgunlaşır, soğuklarda kendini böcek ve kuşlardan korumaya çabalar, olgunlaşma sabrı sonunda nihayet yenilebilir. Yazarlık meyvemiz de sabırla olgunlaşacak, umutlarımız birer çiçektir. Vitrinde görünenler kalbimizde yeşermeli azimle. Gününüzün her saniyesi dolu dolu bereketlensin, boş zamanlarınız yeni bir hayalle süslensin.

Tarih: 16 Aralık 2018 Pazar Saat: 21.00              

Altıeylül / BALIKESİR



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder