18 Ağustos 2024 Pazar

Hoca Dehhani

 

Dehhânî’nin hayatına ilişkin elimizdeki bilgiler sınırlı ve bunların birçoğu da tartışmalıdır. 


Kaynaklarda aslen Horasanlı olduğu, Anadolu’ya geldiği, bir müddet burada yaşadıktan sonra Horasan’a döndüğü belirtilmiştir. Köprülü, Dehhânî mahlasındaki “dehhân” kelimesinin anlamından hareketle onun “nakkaş” olabileceğini ve XIII. yüzyılın sonunda Anadolu Selçuklu hükümdarı III. Alâeddîn Keykubâd devrinde Anadolu’ya geldiğini yazmıştır. Ömer Faruk Akün, şiirlerindeki kimi kavramlardan hareketle şairin 1361 yılında hayatta olduğunu ileri sürmüştür. Şeyhoğlu Mustafâ’nın 1401 yılında yazdığı Kenzü’l-Küberâ’sındaki “merhûm Hoca Dehhânî” ibaresinden hareketle şairin bu tarihten önce vefat ettiğinin kesin olduğunu, ancak bunun ileri sürülen bütün tahminleri de kapsadığını belirtmiştir. Son dönemde yapılan bir araştırmada ise Dehhânî’nin XIV. yüzyılın ilk çeyreğinde doğduğu ve yüzyılın sonuna doğru vefat ettiği kanaati güçlenmiştir.

 

Yaşadığı dönem üzerindeki tartışmalar bir tarafa bırakılırsa araştırmacılar Dehhânî’nin şairlik kudreti hususunda ittifak etmişlerdir. Anadolu sahasında lâdinî klasik şiirin ilk temsilcisi olduğu belirtilen Dehhânî; söyleyiş kudreti, kelime dünyası ve nazım tekniği açısından kendisinden öncekileri aşmış bir şairdir. Çağdaşları gibi dinî-tasavvufî mesajlar vermek yerine Fars şiirindeki kalıplaşmış sanatlı ifadelerle dünya zevki, aşk ve maddî hayata ilişkin konuları işlemiştir. Şiir tekâmülü açısından o, kendisinden sonraki dönemin hazırlayıcısı bir şair konumundadır.

 

Eserleri

Kaynaklarda Dehhânî’nin III. Alâeddîn Keykubâd’ın teşvikiyle 20.000 beyitlik Farsça bir Selçuklu Şeh-nâme’si yazdığı rivayet edilmişse de eserin herhangi bir nüshası mevcut olmadığı iddia edilmiş ve şairin böyle bir mesnevî yazdığına da şüpheyle yaklaşılmıştır. Bazı kaynaklar Dehhânî’nin bir Selçuklu Şeh-nâme’si yazmaya başladığını, yirmi bin beyit civarında Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubad devrini anlattığını, altı yüz beyit kadar da Karamanoğulları’nı anlattıktan sonra eseri tamamlamaya ömrünün yetmediğini, söz konusu Şeh-nâme’yi, Yârcânî isimli bir şairin tamamladığını ifade etmişlerdir.

 

Ersen Ersoy ve Ümran Ay, Medine’deki Şeyhülislam Arif Hikmet Kütüphanesi’nde bir dîvân mecmuasının içinde Dehhânî’ye ait 2 kaside ve 97 gazel tespit etmiştir. Bilinen şiirler içinde mükerrer olan bir kaside hariç tutulduğunda şairin ele geçen 106 şiiri olduğu belirlenmiş olmaktadır.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder