29 Mart 2024 Cuma

Mahir Ünlü - Edebi Eser ve Tenkit

 

Edebiyatı anlamak için önce “edeb” nedir bilmek gerek. Sonra “âdâb” öğrenmeli.  Bunları bilmeden edebi eser meydana getirmek elbette mümkündür ama edep erkân bilmek bambaşkadır.

Bir dilde en güzel üslupta meydana getirilmiş sözlü ve yazılı eserlerin tümüne edebi eser denir. Bunların kendi türlerinde en etkin olup da kendi çağlarını en iyi temsil eden ve zamanla unutulmayan örneklerine şaheser adı verilir.

Yunus Emre’nin ve Fuzuli’nin şiirleri ile Dede Korkut Kitabı edebiyatımızın şaheserleri arasındadır. Homeros’un İlyada’sı, Mevlana’nın Mesnevisi, Shakespeare’in Hamlet’i dünya çapında şaheserlerden birkaçıdır.

Bilindiği gibi san’at yoluyla insanlar medenileşir, düşünce ve duygular arasında yakınlıklar kurulur. Edebiyat ise güzel sanatlar arasında ifade ve tesir sahası en geniş olanıdır.

Milletler için eski ve yeni bütün edebi eserlerinin tanınıp sevilmesi önemlidir. Bir milletin eserlerinin başka milletlerce tanınmasından önce kendi fertlerinin tanıması gerekir. Kendi değerlerinden habersiz insanların meydana getirdiği topluluklara millet demek mümkün ise de o topluluklar bunu hak etmezler. Sözün kısası; edebi eserlerimiz ve bilhassa bunlar arasındaki şaheserler milletin aklı başında, imkânı olan her ferdi tarafından okunmalıdır.

Edebi eser, edebiyat tarihi ve tenkit metodu ile incelenir. Edebiyat tarihi ve tenkit birbirinin ayrılmaz parçalarıdır. Tenkit süzgecinden geçmemiş bir edebiyat tarihi, tezkirecilikten öte gidemez. Tenkit hem bugünkü eserleri inceler, eksiklerini ortaya koyar; hem de geçmişin ve bugünün edebi eserlerinin edebiyat tarihinde nasıl anılacağını, nasıl anlatılacağını belirler.

Edebiyatımızın ve edebiyat tarihimizin daha iyi anlaşılabilmesi için güçlü münekkitlere ihtiyacımız var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Orhan Şaik Gökyay - Yas