Fuzûlî, Destan-ı Leyli ve Mecnun'u 1535-1536 yılları arasında yazmıştır.
Bu Hazret-i İzzetden izhâr-ı hamd ile istimdâd-ı husûl-i metâlibdür ve Âsâr-ı şükr ile istid'â-yı setr-i Meâyibdür
- Elhamdü li-vâhib'il-mekârim, Ve'ş-şükrü li-sahibi'l-merâhim
- Veh've'l-ezeliyyü fi'l-bidâye, Veh've'l-ebediyyü fi'n-nihâye
- Kad şâa bi-sun'ihi beyâneh, Mâ a'zamu fi'l-bakâi şâneh
- Sübhânallah zihî hudâvend, Bî-şibh u şerîk u misl u mânend
- Meşşâta-i nev arûs-i âlem, Gevher-keş-i silk-i nesl-i Âdem
- Sarrâf-ı cevâhir-i hakâyık, Keşşâf-ı gavâmız-ı dekâyık
- Peydâ-kon-i her nihan ki bâşed, Pinhân-kon-i her iyan ki bâşed
- Mi'mâr-ı binâ-yı âferîniş, Sîr-âb-kon-i riyâz-ı bîniş
- Yâ Rab mededî ki derd-mendem, Aşüfte vü zâr ü müst-mendem
- Ez feyz-i huner haber ne-dârem, Cuz bî-hunerî huner ne-dârem
- Şugl-i acebî girifteem pîş, Pîş u pes-i û tamâm teşvîş
- Sengîst be-râhem uftâde, Bahrîst merâ hirâs dâde
- Tevfîk-i toem eger ne-bâşed, V'er lutf-ı to râhber ne-bâşed
- Muşkil ki der in girîve-i teng, La'lî beder ârem ez dil-i seng
- Muşkil ki mûrad ruh numâyed, Zin bahr durî be-destem âred
- An kon ki dilem furûğ- gîred, Levham rakam-ı safâ pezîred
- Âyîne-i hâtıram şeved pâk, Rûşen gerded çerâğ-ı idrâk
- Kufl-i der-i ârzû bitâbem, Her çîz taleb konem biyâbem
- Bahşed be-riyâz-ı devletem âb, Ebr-i kerem-i Rasûl u ashâb
Bu şükûfe-i gül-zâr-ı tevhîddür ve Nev bâve-i bûstân-ı temcîddür - Ey mûnis-i ehl-i zevk yâdun, Ebvâb-ı emel kilîdi adun
- Ey genc-i atâ tılısmı ismün, Sen genc-i nihân cihaân tılısmun
- Ey cûd-ı vücûdı kevne vâhib, Zâtı kimi i'tirâfı vâcib
- Ey silsile-i vücûda nâzım, Rezzâk-ı erâzil ü eâzım
- Ey perde-keş-i rümûz-ı mübhem, Müstahfız-ı intizâm-ı âlem
- Ey mûnis-i hâtır-ı perîşân, Bî-cân olana mahabbetün cân
- Ey nakş-tırâz-ı safha-i hâk, Sâhib-rakam-ı hutût-ı eflâk
- Ey muhtesib-i cihât-ı erkân, Kân-ı güher-i vücûb ü imkân
- Ey mebde-i feyz-i âferîniş, Senden rûşen çerâğ-ı bîniş
- Ey perde-i mâsivâ nikâbun, Senden özge senün hicâbun
- Ey sırr-ı vücûdun emr-i ma'lûm, Mevcûd hemîn sen özge ma'dûm
- Ey yeddi gül ü tokuz gülistân, Feyz-i keremünle sebz ü handân
- Ey varı yoh eyleyen yohı var, Yoh varlığunda zann ü inkâr
- Ey şâhid-i gayb perde-dârı, Fikrün güli ma'rifet bahârı
- Ey âleme feyz-i cûd senden, Halka şeref-i vücûd senden
- Ey cümle cihân sana rızâ-cû, Senden hâlî senünle memlû
- Ey şem'-i ezel fetîle-sûzı, Bezm-i ebed encümen-fürûzı
- Ey şirk ü şerîkden münezzeh, Sırr-ı ezel ü ebedden âgeh
- Ey bâr-ı Hudâ-yı âlem-ârây, Tahsîn işüne hemîn ola rây
- Ahsent zihî hakîm-i kâmil, Ne şükr ola sun'una mukâbil
- Fıtrat rakamın çeken zamanda, Hakkâ ki bu emr-i kün fe kânda
- Hükm etdün kim ne ola ahvâl, Ne vaz' ile çizgine meh ü sâl
- Devrân ne zamanda ola âhir, Her devrinde ne ola zâhir
- Nişe ola ferd-i nesl-i Âdem, Her ferdi anun ne ede her dem
- Eşyâya çoh etmezem tehayyür, Senden yanadur hemîn tefekkür
- Eşyâ aceb olmaz olsa zâhir, Kim var senün kimi muzâhir
- Ammâ çü sana kadîmdür zât, İdrâk sana yeter mi heyhât
- İdrâkümüze kemâl-i hayret, Tevhîdüne besdürür delâlet
- Endîşe-i zât kılmak olmaz, Bilmek bu yeter ki bilmek olmaz
- Ol dem ki urup binâ-yı muhkem, Çekdün rakam-ı nizâm-ı âlem
- Hakkâ ki hoş intizâm verdün, Ârâyişini tamâm verdün
- Etdün gereğin ger az ger çoh, Bir nesne gereklü yoh ki ol yoh
- Bir nev' ile eyledün müheyyâ, Kim geldi kusûrdan müberrâ
- Eşyâda egerçi râz çohdur, Ol kim ola râzun anda yohdur
- Eşyâ nişe senden olsun âgâh, El kudretu ve'l-bekâu li'llâh
Bu münâcât deryâsından bir cevherdür ve Tazarru' ma'deninden bir gevherdür - Yâ Rab kerem et ki hâr ü zârem, Dergâha besî ümîd-vârem
- Toprağ idüm eyledün bir insân, Müstevcib-i akl ü kâbil-i cân
- Ger cân ise hâk-i dergehündür, V'er akl ise sâlik-i rehündür
- Men gülşen-i cân içinde hârem, Âyîne-i akla bir gubârem
- Nem var ki lâf edem özümden, Mahv eyle meni menüm gözümden
- Ol gün ki yoh idi mende kudret, Kıldun mana gaybetümde şefkat
- Cân verdün ü sâhib-i dil etdün, İdrâk-i umûra kâbil etdün
- Ger safha-ı sûrete misâlüm, Çekmezdi kazâ n'olurdı hâlüm
- Hâlâ ki havâlegâh-ı cûdem, Makbûl-ı saâdet-i vücûdem
- Yüz şükr ki yoh sana hilâfum, İnsâfum var ü i'tirâfum
- Eyle değülem ki bu arada, Sedd ola sülûküm i'tikâda
- Her lahza akîdem ola zâil, Tevhîdüne isteyem delâil
- Râh-i talebünde bî-karârem, Ammâ talebümde şermsârem
- Doğrı yola getmedüm ne hâsıl, Bir menzile yetmedüm ne hâsıl
- Bu arsada her eser ki gördüm, Sensen dedüm ol eser yöğürdüm
- Çün verdi hayâl ana ham ü pîç, Men münfail oldum ol eser hîç
- Men akldan isterem delâlet, Aklum mana gösterür dalâlet
- Tahkîk yolında akl n'etsün, A'mâ vü garîb handa getsün
- Tevfîk edersen meger refîkum, Tâ sehl ola şiddet-i tarîkum
- Gör hırsumı isteğünce ver kâm, Senden ikbâl ü menden ikdâm
- İlmünde ıyandur i'tikâdum, Sensen senden hemîn murâdum
- Dünyâ nedür ü taallukâtı, Endîşe-i mevtdür hayâtı
- Ammâ demezem yamandur ol hem, Ser-menzil-i imtihandur ol hem
- Bi'llâh ki bu dil-firîb menzil, Eyle mana verdi râhat-i dil
- Kim eski makâmumı unutdum, Sandum vatanum makâm dutdum
- Müşkil gelür imdi terkin etmek, Bir özge makâma dahi getmek
- Men beyle kılurdum i'tibârı, Kim munda olur gönül karârı
- Mundan özge makâm olmaz, Zevki bu yerün tamâm olmaz
- Ammâ çü senündürür bu güftâr, Kim dünyeden özge âhiret var
- Oldur ki makâm-ı câvidândur, Kâm-ı dil ü râhat-ı revândur
- Güftâruna i'tikâd kıldum, Ol yahşırağ olduğını bildüm
- Bildüm ki budur senün murâdun, Kim ehl-i kemâl ola ibâdun
- Munda yete rütbe-i kemâle, Anda yete devlet-i visâle
- Farz oldı bu azmi cezm kılmak, Mi'râc-ı kemâle azm kılmak
- Bu râhdan etmek olmaz ikrâh, Hoş râhdürür sana geden râh
- Evvelde çü lutfun oldı ma'lûm, Âhir günde hem etme mahrûm
- Çün yâd-ı visâl edüp revânum, Azm-i reh-i kurbün ede cânum
- Ol lahza hem etme şefkatün kem, Tevfîki refîkum eyle bir dem
- Çün akl ile dil emânetündür, Mende eser-i inâyetündür
- Munları menümle zâr kılma, Bir niçe azîzi hâr kılma
- Tâ kim bu makâmı terk edende, Senden yana azm edüp gedende
- Menden âzürde getmesünler, Dergâha şikâyet etmesünler
- Şûm olmasun anlara visâlüm, Olmasun olardan infiâlüm
Bu kasîde Hazret-i Bârî Şânındadur - Âferîn ey sâni'-i ten-perver-i cân-âferîn, Hâliku'l-eşyâ İlâhu'l-halk Rabbu'l-âlemîn
- Mübdi'-i âsâr-ı kudret akd-peyvend-i vücûd, Zâbit-i erkân-ı fıtrat nakş-bend-i mâ' ü tîn
- Ey semûm-ı satvetün te'sîri nîrân-ı cahîm, V'ey sehâb-ı rahmetün sîr-âbı Firdevs-i berîn
- Kudretün gül-zârına bir sebze Sidrü'l-müntehâ, Hikmetün şem'ine bir pervâne Cibrîl-i emîn
- Sun'un eyvânında bir kandîldür nüh âsmân, San'atun dîbâcesinden bir varak rûy-i zemîn
- Dergeh-i ta'zîm ü tekrîmünden âlem kâm-cûy, Hırmen-i ihsân ü eltâfundan âdem hûşe-çîn
- Arsa-i idrâk-i fevz-i re'fetün dârül-emân, Rişte-i ümmîd-i feyz-i rahmetün hablü'l-metîn
- Hâkdan her zerre te'yîdünle bir cism-i latîf, Âbdan her katra tevfîkünle bir dürr-i semîn
- Ol amîmü'l-feyz mün'imsen ki feyz-i şâmilün, Rızk taksîminde kılmaz imtiyâz-ı küfr ü dîn
- Vâdî-i derkündedür ser-geşte fehm-i tünd-seyr, Mülk-i tevhîdündedür mahsûr akl-ı dûr-bîn
- İlm-i irfânunda her kim bir yakîn bulmuş velî, Hîç şek yohdur kim ol idrâki hasr etmez yakîn
- İktizâ-yı hikmetün izhâr-ı kudret kılmağa, İhtilâf-ı tab' ile ezdâdı etmiş hem-nişîn
- Hâdisât-ı ihtilâf-ı devrden görmez halel, Kime kim ma'mûre-i hıfzun olur hısn-ı hasîn
- Hîç kim cürm ile dergâhundan olmaz nâ-ümîd, Senden ister kâm eger rüsvâ vü ger halvet-nişîn
- Sensen izhâr eyleyen ma'şûka âşık şevkini, Âşıkı sensen kılan ma'şûk şevkiyle hazîn
- Neş'e-i aşkunladur Mecnûn sürûdı sûznâk, Pertev-i hüsnünledür Leylî cemâli nâzenîn
- Pâdişâhâ iktizâ-yı hikmetün tenbîh edüp, Gerçi havrâ ravza-i tâ'âta konmışdır rehîn
- Tâ'atun eyler Fuzûlî tâkat oldukça velî, Hırs ile ne ravza-i Rıdvan diler ne hûr-i 'în
- Hûr-i 'în ü ravza-i Rıdvan havâyîlikdürür, Nefsden geçmişdür ol senden rızâ ister hemîn
Bu vâcibü'l-vücûd isbâtına bürhân-ı kâtı'dur ve Bekâ-i sâir-i mevcûdâta delîl-i mâni'dür. - Etmek gerek ehl-i feyz ü bîniş, Tahkîk-i vücûd-ı âferîniş
- Bilmek gerek anı kim cevâhir, Ne genc-i nihândan oldı zâhir
- Ne dâiredür bu devr-i eflâk, Ne zâbıtadur bu merkez-i hâk
- Cisme arazı kim etdi kâim, Nâra neden oldı nûr lâzım
- Her hilkate gerçi bir sebep var, Âyâ sebebi kim etdi izhâr
- Ger kâf ile nûndan oldı âlem, Âyâ neden oldı kâf ü nûn hem
- Bî-hûde değül bu kâr-hâne, Bî-fâide gerdiş-i zemâne
- Hâşâ ki bu turfe nakş-ı garrâ, Nakkâşından ola müberrâ
- Hâşâ ki bu bârgâh-ı âli, Bir dem eyesinden ola hâlî
- Fikr eyle vü gör nedür bu üslûb, Ne sâni'edür bu sun' mensûb
- Her zerre-i zâhirün zuhûrı, Bir özgeye bağludur zarûrî
- Ger gâyete eylesen teemmül, Zâhir olur anda mazhar-ı kül
- Versen özüne fenâ-yı mutlak, İsbât olur ol fenâ ile Hak
- Ger var ise ma'rifet mezâkı, Fânî sana bes delîl-i bâkî
- Hakkâ ki hemîn vücûd birdür, Bir zâta vücûd münhasırdur
- Aksidür anun vücûd-i ağyâr, Ma'nîde yoh i'tibâr ile var
- Var olanı halk yoh sanurlar, Yoh varlığına aldanurlar
- Yohdur bu vücûdun i'tibârı, Hak âyînedür cihân gubârı
- Ey akl edeb riâyet eyle, Bu bilmek ile kifâyet eyle
- Tahkîk-i sıfâta kâni' olgıl, Endîşe-i zâta mâni' olgıl
- Ol perdeye kimse râh bulmaz, Tahkîk bil anı bilmek olmaz
- Ger yetse idi bu sırra idrâk, Demezdi Resûl mâ arefnâk
- Halk oldı bu bahr-ı hayrete gark, Tâ halkdan ola Hâlika fark
- Her rişte ki Hak ıyân edüpdür, Ser-riştesini nihân edüpdür
- Bir kimse eğer olaydı âgâh, Kim halkı nişe yaradur Allâh
- Mümkin ki irâdetiyle ol hem, Halk edebileydi özge âlem
- Vermez çü kemâl-i hikmet-i Hak, Tahkîk-i rümûza râh-ı mutlak
- Fâş oldı ki sırr-ı Hak nihândur, Âlemde nişânı bî-nişândur
Bu izhâr-ı i'tirâf-ı cehâletdür ve İkrâr-ı isrâf-ı ma'siyetdür - Ey hikmete bahmayan nazarsuz, Ahvâl-i zemâneden habersüz
- Ta'n etme ki çerh bî-vefâdur, Dâim işi cevr ile cefâdur
- Şerh eyle mana ki çerh n'etdi, Andan ne cefâ zuhûra yetdi
- Nen var idi kim elünden aldı, Ne mertebeden aşağa saldı
- Devrâna getürdi mihr ü mâhı, Anc'etdi sipîdi vü siyâhı
- Geh âteşe zecr-i âb verdi, Geh bâda gam-ı türâb verdi
- Şem'-i emelün münevver etdi, Her ne diledün müyesser etdi
- Kıldı seni hîçden bir âdem, Esbâb-ı tena''umun ferâhem
- Çerhun hod işi senünle böyle, Sen n'eyledün anun ile söyle
- Her dem anı bî-vefâ ohursen, Dönsün deyü min duâ ohursen
- Çün ol sana kıldı mihr-bânlığ, Yahşılığa eyleme yamanlığ
- Ey rûh ki câm-ı cehl edüp nûş, Hubb-i vatan eyledün ferâmûş
- Kim saldı seni bu teng râha, Handan düşdün bu dâm-gâha
- Sen terk kılup adem diyârın, Buldukda vücûd-ı i'tibârın
- Kılmışdı senünle hikmetullâh, Ecnâs-ı havâs u aklı hem-râh
- Tâ âleme geldüğün zamanda, Bâzâr-ı tereddüd-i cihânda
- Sermâyeleründen edesen sûd, Ol sûd nedür rızâ-yı ma'bûd
- Hâlâ ki hasâret oldı vâki', Sermâyelerün tamâm zâyi'
- Hayrân ü mükedder ü tehî-dest, Ahvâli harâb ü rütbesi pest
- Dönsen yine geldüğün makâma, Kâbil mi düşersen ihtirâma
- Elbetde zelil ü hâr olursen, Bu fi'l ile şerm-sâr olursen
- Ey nefs-perest ü cism-perver, Olma gam-ı hırs ile mükedder
- Cehd ile azâb-ı gûr yığma, Sa'y eyle metâ-ı mûr yığma
- Alma ele sâgar-ı mey-i nâb, Kim garka eder seni bu gird-âb
- Olma nigerân-ı sebze-i beng, K'âyîne-i dînüne salur jeng
- Def kimi gögüsde lehv koyma, Ney kimi hevâ-yı nefse uyma
- Dâmân-ı tarîk-i şer' dutgıl, Her ne ki hilâf-ı şer' unutgıl
- Tahkîk-i vesîle-i vusûl et, Taklîd-i şerîat-i Resûl et
Bu ser-defter-i enbiyânın evsâfından bir varakdur ve Server-i asfiyânun gül-zâr-ı eltâfından bir tabakdur - Ey pâdişeh-i serîr-i levlâk, Maksûd-ı vücûd-ı hâk ü eflâk
- Olmış eflâk hâk-i râhun, Çekmiş eflâke hâk câhun
- Ey râkım-ı nüsha-i meânî, Ma'mûre-i ilm-i dîne bânî
- Şâhenşeh-i mesned-i risâlet, Ressâm-ı kavâid-i adâlet
- Ey arş-nevâz ü ferş-perver, Defterdâr-ı hisâb-ı mahşer
- Ser-defter-i enbiyâ-yı mürsel, Anlara hem âhir ü hem evvel
- Ey vâzı'-ı ıstılâh-ı îmân, Hakdan sebeb-i nüzûl-i Fürkân
- Sensen sultân ü gayr haylün, Senden özge senün tufeylün
- Ey halvet-i kudse şem'-i mahfil, Cibrîl teredüdine menzil
- Hak emri senünle halka cârî, Kavlünle ol emrün i'tibârı
- Ey kıble-nümâ-yı ehl-i tâat, Gencîne-i gevher-i şefâat
- Tâc-ı ser-i arş hâk-i pâyun, Şem'-i şeb-i Kadr nûr-ı râyun
- Ey vâsıta-i nizâm-ı âlem, Dîvân-ı Haka vezîr-i a'zam
- İrfân-ı sıfât u zâta ârif, Keyfiyyet-i kâinâta vâkıf
- Ey zâtun içün beşer vücûdı, Âdemde sana melek sücûdı
- Yâsin sadef-i dür-i sıfâtun, Tâhâ gül-i bûstân-ı zâtun
- Ey mekteb-i dânişe muallim, Mahrûse-i hükm-i şer'e hâkim
- Dergâhuna enbiyâ rücûı, Ta'zîmüne âsman rükûı
- Tahsin sana ey huceste-fercâm, Kim vaz' kılup tarîk-ı İslâm
- Keyfiyyet-i hâli rûşen etdün, Hayr ü şer işin muayyen etdün
- Ahvâl-i evâmir ü nevâhî, Ma'lûm etdün bize ke-mâhî
- Sen bildürdün ki kimdür Allâh, Sensüz kim olurdı andan âgâh
- Güm-râhları tarîka saldun, Üftâdelerün elini aldun
- Fâş oldı nasîhatün cihâna, Sen koymadun ortada behâne
- Ammâ bize yohdur ol saâdet, Kim hıfz-ı tarîkun ola âdet
- İhmâl ederüz itâatünde, Taksîr edâ-yı hidmetünde
- Her niçe ki hâr ü şerm-sâruz, Bu cürm ile hem ümîd-vâruz
- Kim feyz-i avâtıf-ı amîmün, Şad eyleye gönlin ehl-i bîmün
- Âsîlerün olasen penâhı, Nevmîdlerün ümîd-gâhı
- Sensen çü şefî'-i her meâsî, Ne gam eğer olsa kimse âsî
- Ger bende ola tamâm-ı tâat, İzhâr neden bulur şefâ'at
- Sensen bu serîr pâdişâhı, Bu mülkde olanun penâhı
- Her asrda bir nebî zuhûrı, Her devrede bir resûl nûrı
- Fıtrat yolını müzeyyen etdi, Yüz min şem' ile rûşen etdi
- Tâ gelmeğe rûşen ola râhun, Budur reh ü resmi pâdişâhun
- Hâb-ı adem içre şah-ı âlem, Görmişdi vücûdını mukaddem
- Kim lem'a-i nûrdan bir efser, Geymiş vermiş özine zîver
- Bîdâr olanda ol yuhudan, Getmişdi karârı ârzûdan
- Çün istedi ol menâma ta'bîr, Senden ana müjde verdi takdîr
- Dünyâya peyâm-ı feyz-i nûrun, Tenbîh-i saâdet-i zuhûrun
- Halka verüp intizâr-ı makdem, Ol dem geldi ki geldi Âdem
- Dünyâ talebünde oldı kâim, Devr ile seni dilerdi dâim
- Bir bir yetüp özge enbiyâya, Mi'râca çıhardı pâye pâye
- Gezmezdi senünle sâye hem-râh, Gûyâ ki nihâl-i kaddün ey mâh
- Bu âleme vermiş idi vâye, Ol âleme salmış idi sâye
Bu şeb-i mi'râc şânıdur ve Tulû'-i âfitâb-ı âsmânî dâstanıdur - Çün feyz-i vücûdun ile ey pâk, Reşk-i felek oldı arsa-i hâk
- Dîdârunı görmeği melekler, Pâ-bûsuna yetmeği felekler
- Çoh eyleyüp ıztırâb peydâ, Allâh'dan etdiler temennâ
- Bir yahşı zaman şereflü sâat, Ref'oldı duâlara icâbet
- Cibrîl yetüp yetürdi fermân, K'ey serv-i riyâz-ı ilm ü irfân
- Ey kadri bülend pâdişeh dur, Lutf et şem'-i Kadr kadrin artur
- Hurşîdüni arşa sâye kılgıl, Mi'râcı bülend-pâye kılgıl
- Ref' eyle hicâb-ı mâsivânı, Seyr eyle mekân-ı lâmekânı
- Müştâk-ı cemâldür melekler, Muhtâc-ı visâldür felekler
- Eyvân-ı sipihrde sitâre, Min min göz açupdur intizâra
- Hoş ol ki minüp Burâka hoş-hâl, Buldun derecât-ı izz ü ikbâl
- Bastun ayağun bu çâr-tâka, Çıhtun derecât-ı nüh-revâka
- Na'leynüne sürdi yüz meh-i nev, Hurşîd ruhünden aldı pertev
- Gösterdi Utârid ihtirâmun, Hat verdi ki men senün gulâmun
- Nahîdün edüp füzûn neşâtın, Bezm-i tarab eyledün bisâtın
- İkbâlün olup karîn-i hurşîd, Öğretdi Mesîh'e resm-i tecrîd
- Tîğunda bulup nizâm eyyâm, Ta'lîm-i şecâat aldı Behrâm
- Bircîs'e müsâid oldı ikbâl, Feyz-i kademünden oldı hoş-hâl
- Keyvân şeb-i Kadrin eyledün rûz, Oldun ana şem'-i meclis-efrûz
- Râyet sâf-ı sâbitâta çekdün, Ol mezraa mihr tohmın ekdün
- Kıldun felek atlasını rengîn, Ol mahfile verdün özge âyîn
- Levh u kalemi müzeyyen etdün, Kürsî ile arşı rûşen etdün
- Cibrîl'i koyup Burâk'ı saldun, Tevhîd yolında ferd kaldun
- Ref' oldı sana hicâb-ı mâbeyn, Nüzhet-gehün oldı kâbe kavseyn
- Getdün oraya ki getmek olmaz, Yetdün oraya ki yetmek olmaz
- Bizden Hak'a arzlar yetürdün, Hak'dan bize müjdeler getürdün
- Lutf etdi sana inâyet-i Hak, Tevfîk-ı nefâz-ı emr-i mutlak
- Hem mahzen-i ma'rifet kilîdi, Hem ni'met-i merhamet ümîdi
- Deryâda olup ganî güherden, Zevk ile dönende ol seferden
- Germ idi henüz hâb-gâhun, Cünbişde gubâr-ı hâk-i râhun
- İnsâf hemîn ola siyâhat, Beyle sefer ile istirâhat
- Oldı sana munca feyz hâsıl, Bu vâkıadan zemâne gâfil
- Gâfilleri eyledün haberdâr, Esrâr-ı nihânı etdün izhâr
- Açdun der-i iltifât u in'âm, Verdün gereğince her kime kâm
- Çün şefkat-i âmun oldı maksûm, Lutf eyle meni hem etme mahrûm
- Bî-çâre Fuzûlîyem ki zârem, Züll-i güneh ile hâk-sârem
- Tedbîrde süstem ü sebük-rây, Sen bir meded etmesen mana vay
- Ey meş'ale-i tarîk-ı târîk, V'ey râh-nümâ-yı râh-ı bârîk
- İhsânunı hâdî-i tarîk et, Bir feyz-i nazar mana refîk et
- K'âlâyiş-i ihtilâfdan pâk, Pey-revligün eyleyem tarab-nâk
- Gül-zâr-ı vücûdum ede sîr-âb, Bârân-ı rızâ-yı âl ü ashâb
Bu Kasîde Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm Şânındadır - Yâ menba'a'l-mekârim u yâ ma'dine'l-vefâ, Yâ mecma'a'l-mahâsin u yâ mazhara'l-atâ
- Ente'llezî bui'ste ileynâ mubeşşiran, V'ahtâreke'l-ilâhu ani'l-halki v'astafâ
- Ente'llezî tafaddalahu'l-kurbu ve'l-kabûl, V'ente'llezî tefarradahü'l-izz ü ve'l-ulâ
- Men irtecâ bi-lutfike mâhâbe v'entefa, Men iktedâ bi-şer'ike mâdâa v'ehtedâ
- Yâ avne men tefakkadehû inde şiddetin, Yâ kehfe men tehassene fi'd-darri v'eltecâ
- Îsî ne-mîresed be to der kadr u menzilet, Ber çerh eger nihed zi ser-i iktidâr pâ
- Mi'râc yâftî to vü ber Tûr şod Kelîm, Fark ez to tâ Kelîm zi arzest tâ semâ
- Âb-ı to bûd k'âteş-i Nemrûd-râ nişând, Rûzî ki kerde bûd der âteş Halîl câ
- İkrâr-ı kâfirîst zi şer'-i to inhirâf, Burhân-ı güm-rehîst be gayr-i to iktidâ
- Tâ munkatı' ne-gerded ez âsîb-i ihtilâf, Şod beste ber to silsile-i silk-i enbiyâ
- Bâ enbiyâst nisbet-i zât-ı to çun elif, Hem ibtidâ toî be hakîkat hem intihâ
- Takdîr cuz rizâ-yı to kârî ne-mîkoned, Peyveste tâat-i to edâ mîkoned kazâ
- Ey âftâb-ı zâtuna her zerre bir nebî, Min şer' ü dîn diyârına her zerreden ziyâ
- Sen gâyet-i vücûdsen ü özgeler tufeyl, Sen pâdişâh-ı mülksen ü özgeler gedâ
- Cârûb-i gerd-i reh-güzerün bâl-i Cebreîl, Tâk-ı revâk-ı dergehün eyvân-ı Kibriyâ
- Dârü'ş-şifâ-yı haşrde bîmâr-ı ma'siyet, Şehd-i şefâatünden umar şerbet-i şifâ
- Ey çâr-yâr-ı kâmilün a'yân-ı mülk-i dîn, Erbâb-ı sıdk u ma'dilet ü re'fet ü hayâ
- Devrün bu dört fasıl ile bir mu'tedil zamân, Şer'ün bu dört rükün ile bir mu'teber binâ
- Yâ Mustafâ Fuzûlî-i muhtâca rahm edüp, İzhâr-ı iltifât ile kıl hâcetin revâ
Bu arz-ı adem-i kudretdür ve Özr-i fakd-i kuvvetdür - Ârâyiş-i sohbet eyle sâkî, Ver bâde mürüvvet eyle sâkî
- Bir câm ile kıl dimâğumı ter, Lutf eyle bir iltifât göster
- Gam merhalesinde kalmışam ferd, Ne yâr u ne hem-nişîn ne hem-derd
- Hem-cinslerüm tamâm getmiş, Söz mülkinden nizâm getmiş
- Bir bezmde sen kalupsen ü men, Bu bezmi gel edelüm müzeyyen
- Sen ver bâde men eyleyem nûş, Men nazm ohuyam sen ana dut gûş
- Bir devrdeem ki nazm olup hâr, Eş'âr bulup kesâd-ı bâzâr
- Ol rütbede kadr-i nazmdur dûn, Kim küfr ohunur kelâm-ı mevzûn
- Bir mülkdeem ki ger yudup kan, Mazmûn-i ibârete çeküp cân
- Min rişteye turfe la'l çeksem, Min ravzaya nâzenîn gül eksem
- Kılmaz ana hîç kimse nezâre, Derler güle hâr ü la'le hâre
- Ancak demezem ki hâk-i Bağdâd, Alâyiş-i nazmdandır âzâd
- Yohdur bir mülk bu zamanda, Kim nazm revâcı ola anda
- Ne Hind ü ne Fürs ü Horâsân, Ne Rûm ü Acem ne Şâm ü Şirvân
- Olsaydı birinde bir sühan-senc, Elbette ıyân olurdı ol genc
- Gencîne-i nazm gizlü kalmaz, Sanman güneş olsa nûr salmaz
- Kânı niçe kim nihan dutar daş, Eyler anı la'l âleme fâş
- Hâlâ meğer iktizâ-yı devrân, Oldur ki ola bu genc pinhân
- Devrân ile men nakîz-seyrem, Devr ehlinden meğer ki gayrem
- Devrân ister ki hâr ola nazm, Bî-izzet ü i'tibâr ola nazm
- Men muntazıram verem revâcın, Bîmâr ise eyleyem ilâcın
- Ol nefy-i kemâl-i hikmet eyler, Lâzım bilürem hasâret eyler
- Ta'mîr-i harâba tâlibem men, İnşâallâh gâlibem men
- Sâkî meded et ki derd-mendem, Gam silsilesine pây-bendem
- Gam def'ine câm-ı mey devâdur, Tedbîr-i gam eylemek revâdur
- Senden ne inâyet olsa vâki', Fikr etme ki menden ola zâyi'
- Men bir sadefem sen ebr-i nîsân, Ver katra vü al dürr-i galtân
- Sensen hurşîd ü men siyeh hâk, Ver âteş ü al cevher-i pâk
- Rahm et et ki garîb ü hâk-sârem, Bî-mûnis ü yâr u gam-güsârem
- Ol bir niçe hem-dem-i muvâfık, Ya'nî şuarâ-yı devr-i sâbık
- Tedrîc ile geldiler cihâna, Ta'zîm ile oldılar revâne
- Devrân oları muazzam etdi, Her devr birin mükerrem etdi
- Her birine hâmî oldı bir şâh, Zevk-ı sühaninden oldı âgâh
- Türk ü Arab ü Acemde eyyâm, Her şâire vermiş idi bir kâm
- Şâd etmiş idi Ebî Nuvâsı, Hârûn Halife'nün atâsı
- Bulmışdı safâ-yı dil Nizâmî, Şirvan Şâh'a düşüp girâmî
- Olmışdı Nevâyî-i sühan-dân, Manzûr-ı şehenşeh-i Horâsân
- Söz gevherine nazar salanlar, Gencîne verüp güher alanlar
- Çün kalmadı kalmadı fesâhat, Erbâb-ı fesâhat içre râhat
- Ol tâife çekdi hırkaya baş, Hâletlerin etmez oldılar fâş
- Tâ olmaya resm-i şi'r mefkûd, Ebvâb-ı fünûn-ı nazm mesdûd
- Lâzım mana oldı hıfz-ı kânûn, Zabt-ı nesak-ı kelâm-ı mevzûn
- Nâçâr dutup tarîk-i nâmûs, Râhatdan olup müdâm me'yûs
- Ahdi söze üstüvâr kıldum, Eş'âr demek şiâr kıldum
- Çün halka hilâf-ı müddeâyem, Anlar zu'mınca süst-râyem
- Her söz ki gelür zuhûra menden, Min ta'ne bulur her encümenden
- Eyler hased ehli bağlayup kîn, Tahsîn ivâzına nefy ü nefrîn
- Ümmîd ki ref' olup küdûret, Tağyîr-pezîr ola bu sûret
- Ol kavm bu gülşene girende, Bu gülşen içinde gül derende
- Gül tâze idi vü gonca nev-hîz, Depretdükçe nesîm-i gül-rîz
- Anlar güli derdiler men-i zâr, Hâlâ dilerem derem has ü hâr
- Bu bezme olar verende tezyîn, Mey sâf idi bezm hem nev-âyin
- Mey sâfı olara oldı rûzî, Kaldı mana dâğ-ı derd sûzı
- Bu dürde men olmışam hevâ-hâh, Bir neş'e verür mi bilmezem âh
Bu pâdişâh-ı İslâmun duâ-yı devletidür ve Kahramân-ı enâmun senâ-yı şevketidür - Sâkî kerem eyle câm gezdür, Dutma kadehi müdâm gezdür
- Devrâna çok i'tibâr kılma, Gezdür kadehi karâr kılma
- Tök alup ele gümüş sürahî, Zer sâgara rûh-bahş râhı
- Sarf eyle riâyetümde eltâf, Tenhâlığumı gör eyle insâf
- Şuğlüm bu bisât içinde çohdur, Senden özge mededci yohdur
- Hem-demliğüm eyle âr kılma, Menden nefret şiâr kılma
- Ger bilmez isen ki men ne zâtem, Ne zulmet-i çeşme-i hayâtem
- Feyz-i hünerüm şarâbdan sor, Sûz-ı cigerüm kebâbdan sor
- Dutsan elini men-i fakîrün, Hak ola hemîşe dest-gîrün
- Men şâir-i Mûsevî-kelâmem, Sâhirlere mu'ciz-i tamâmem
- Men sâhir-i Bâbilî-nijâdem, Hârûta bu işde üstâdem
- Söz derkine sarf edüp firâset, Emlâkine bulmışam riyâset
- Geh tarz-ı kasîde eylerem sâz, Şeh-bâzum olur bülend-pervâz
- Geh de'b-i gazel olur şiârum, Ol de'be revân verür karârum
- Geh mesnevîye olup heves-nâk, Ol bahrden isterem dür-i pâk
- Her dilde ki var ehl–i râzem, Mecmû'-ı fünûna aşk-bâzem
- Bir kâr-gerem hezâr-pîşe, Cânlar çeküp isterem hemîşe
- Dükkânum ola revâc-ı bâzâr, Her istedügin bula hırîdâr
Bu bir tarîk ile kesr-i nefsdür ve Mukaddime-i medh-i pâdişâh-ı asrdur - Sâkî ne idi bu câm-ı gül-gûn, Kim eyledi hâlümi diger-gûn
- Ser-mest olubem sözüm hebâdur, Her lâf ki eylerem hatâdur
- Te'sîr salup dimâğâ teşvîr, Teşvîr mizâcum etdi tağyîr
- Men handan ü lâf-ı lutf-ı güftâr, Kim söz demeğe olam sezâ-vâr
- Olsaydı menüm sözümde bir hâl, Elbette olurdum ehl-i ikbâl
- Müstevcib-i izz ü câh olurdum, Şâyeste-i bârgâh olurdum
- Makbûl düşerdüm âstâna, Manzûr-ı şehenşeh-i zamâna
- Ol pâdişeh-i bülend-bîniş, Kim hâk-i rehidür âferîniş
- Müstahfız-ı dîn penâh-ı İslâm, Mahdûm-ı zaman melâz-ı eyyâm
- Ebr-istihsân ü berk-kîne, Şâhenşeh-i Mekke vü Medîne
- Müstakdim-i hak muhill-i bâtıl, Sultan-ı murâd-bahş-ı âdil
- Erbâb-ı hüner ümîd-gâhı, Türk ü Arab ü Acem penâhı
- Deryâ kimi eyleyen demâdem, Endîşe-i kurb ü bu'd-ı âlem
- Lutf ile veren yahına lû'lû, Ebr ile yırağa gönderen su
- Lû'lûsını eyleyen cihân-tâb, Leb-teşneleri dür ile sîr-âb
- Gerdûn kimi lutf edende zâhir, Dâmen dâmen töken cevâhir
- Gün kimi olanda cûdâ mazhar, Hırmen hırmen nisâr eden zer
- Tugrâ-yı misâl-i Âl-i Osmân, Sultân-ı sipeh-şiken Süleymân
- Yerde düşer olsa feyzi hâke, Ta'n eyleye hâk ruh-ı pâke
- Gökde nazar etse bir hümâya, Hurşîde salur hümây sâye
- Ger şarka urur sinân-ı ser-keş, Gün kimi çıhar sipihre âteş
- V'er garba çalarsa tîğ-i bürrân, Gerdûna yeter şafak kimi kan
- Dün çerh yana nigâh kıldum, Nezzâre-i levh-ı mâh kıldum
- Gördüm bu hatı ki hâme-i hûr, Ol levhde eylemişdi mastûr
Bu kasîde Hazret-i Pâdişâh şânındadur - Zihî kâmil ki akl-ı nükte-dân derkinde hayrândur, Vücud-ı bî-misâli intihâb-ı nev'-i insândur
- Felek bir dürc anun zât-ı şerîfi gevher-i yektâ, Cihân bir cism anun hükm-i revânı fi'l-mesel cândur
- Tarîk-i tâati hem mezhebe hem millete nâfi', Hilâf-ı meşrebi hem devlete hem dîne noksândur
- İki kısm eylemiş küfr ile îman yeddi iklîmi, Anun hükmindedür ba'zı vü ba'zı kâfiristândur
- Esâs-ı hükmidür ma'nîde bir sedd-i Sikender kim, Anun Ye'cûcdur bir yanı vü bir yanı insândur
- Binâ-yı kadridür ma'nîde bir âlî imâret kim, Mukarnes tâk-i gerdûn ol imâretden bir eyvândur
- Muzaffer dâimâ Sultân Süleymân Hân-ı âdil-dil, Ki her kim tâbi'-i fermânı olmaz nâ-müselmândur
- Cihân-gîrî ki gün tek mülk teshîrine azm etse, Muhakkar cilve-gâhı arsa-i Îrân ü Tûrândur
- Sâhî-tab' u mürüvvet-pîşedür kim bahr-ı eltâfı, Temevvüc kılsa mevci fakr bünyâdına tûfândur
- Kemîne kimseye kemter atâsı hâsıl-ı deryâ, Muhakkar meclise bezl-i hakîre behre-i kândur
- Vücûd-ı pâki-le Hak rahmetidür âleme nâzil, İtâat ehline gösterdiği adl ile ihsândur
- Süleymân bârgâhıdur yakîn heybetlü dergâhı, Kim anda dîvler tâbi' perîler bende-fermândur
- Muazzam leşkeridür bir bulut kim düşmene andan, Firengîler sadâsı ra'd toplar daşı bârandur
- Semendi seğridende lâmi' olmış ahter-i sâkîb, Sipâhı deprenende mevce gelmiş bahr-ı ummândur
- Seferde çekmek içün haşmet ü ikbâl esbâbın, Arâbe arş levhi ordusı gerdûn-ı gerdândur
- Zamânında yetüp cem'iyyet-i esbâba ârifler, Olup derhem hemîn mahbûblar zülfi perîşândur
- Halâyık subh-tek handân olup mihr-i cemâlinden, Dil-i sûzân ile devrinde ancak şem' giryândur
- Havâdisden mizâc-ı mülk tağyîrine imkân yoh, Kemâl-i adl ile tâ mülke Osmân oğlu sultândur
- Bi-hamdi'llâh bugün havf ü hatâdan şer' nâmûsın, Bulup tevfîk-ı nusret sahlayan Sultân Süleymândur
- Nişân-ı feyzidür ol nusret ü ikbâl kim hâlâ, Ne yan kim azm kılsa rehberi te'yîd-i Yezdândur
- Dil ü cândan Fuzûlî izz ü ikbâline ol şâhun, Rızâ-yı Hakk içün dâim duâ-gûy ü senâ-hândur
- Çü oldur hâmî-i İslâm vâcibdür anun medhi, Ne kim medhinden özge söz demiş andan peşîmândur
- İlâhî bâkî olsun dâim insan-perver ikbâli, Cihân-ı fânî içre tâ binâ-yı nev'-i insândur
- Yâ Rab ki muzaffer ola dâim, Zâtiyle binâ-yı adl kâim
- Şâyeste ana serîr ü efser, Âlemlere adli sâye-güster
Bu sebeb-i nazm-ı kitâbdur ve Bâis-i irtikâb-ı azâbdur - Sâkî dut elüm ki haste-hâlem, Gam reh-güzerinde pây-mâlem
- Sensen men-i mübtelâya gam-hâr, Senden özge dahi kimüm var
- Müşkil işe düşmişem meded kıl, Mey hırziyle belâmı red kıl
- Hall eyleye gör bu müşkilâtı, Kemm etme kulundan iltifâtı
- Bir gün ki mey-i Süheyl-te'sîr, Vermişdi mizâc-ı pâke tağyîr
- Hem-reng-i bahâr olup hazânum, Dönmişdi akîke za'ferânum
- Cem' idi yanumda ittifâkî, Sâz ü meze vü şarâb ü sâkî
- Peyveste lebâleb ü peyâpey, Nûş eyler idüm kadeh kadeh mey
- Zevk üzre mey artururdı zevküm, Şevk üzre ziyâd olurdı şevküm
- Ol bezm idi âfiyet bahârı, Men bülbül-i zâr ü bî-karârı
- Bir hadde erişdi neş'e-i câm, Kim kalmadı ehl-i bezme ârâm
- Esrâr-ı dil oldı âşikârâ, Mesdûd oluben der-i müdârâ
- Olmışdı refîk u hem-zebânum, Ayîne-i tûti-i revânum
- Bir niçe zarîf-i hıtta-i Rûm, Rûmî ki dedük kaziyye ma'lûm
- Ya'nî ki kamu dekâyık ehli, Her mes'elede hakâyık ehli
- Hem ilm feninde nükte-dânlar, Hem söz revişinde dür-feşânlar
- Kim eyler idi dekâyık-i râz, Şeyhîden ü Ahmedîden âğâz
- Kim söyler idi öğüp kelâmı, Evsâf-ı Halîlî vü Nizâmî
- Bilmişler idi ki hüsn-i güftâr, Kadrüm kaderince mende hem var
- Çün var idi mestlikde lâfum, Kim anlana sıdkum ü hilâfum
- Men hasteni etdiler nişâne, Bir reng ile tîr-i imtihâna
- Lutf ile dediler ey sühan-senc, Fâş eyle cihâna bir nihân genc
- Leylî Mecnûn Acemde çohdur, Etrâkde ol fesâne yohdur
- Takrîre getür bu dâstânı, Kıl tâze bu eski bûstânı
- Bildüm bu kaziyye imtihândur, Zîrâ ki bu bir belâ-yı cândur
- Sevdâsı dırâz ü bahrı kûtâh, Mazmûnı figân ü nâle vü âh
- Bir bezm-i musîbet ü belâdur, Kim evveli gam sonı fenâdur
- Ne bâdesine neşâtdan reng, Ne nağmesine ferahdan âheng
- İdrâke verür hayâli âzâr, Efkârı eder melâli efgâr
- Olsaydı teveccühi münâsib, Tevcîhine çoh olurdı râğıb
- Olsaydı tasarrufında râhat, Çoh kâmil ana kılurdı rağbet
- Bi'llâh ki ne hoş demiş Nizâmî, Bu bâbda hatm edüp kelâmı
- Esbâb-ı sühan neşât u nâzest, Z'in her dü sühan behâne-sâzest
- Meydân-ı sühan ferâh bâyed, Tâ tab' süvariî nümâyed
- Der-germî-i rîk u sahtî-i kûh, Tâ çend sühan reved be-enbûh
- Bir iş ki kılur şikâyet üstâd, Şâgirde olur rücûı bî-dâd
- Gerçi bilürem bu bir sitemdür, Teklîfi munun gam üzre gamdur
- Ammâ niçe etmek olur ikrâh, Bir vâkıadur ki düşdi nâgâh
- Yeğdür yine özrden şürûum, Bu işde tevekküle rücûum
- Ey tâb'-ı latîf ü akl-ı vâlâ, İdrâk-i bülend ü nutk-ı gûyâ
- Düşdi seferüm diyâr-ı derde, Kimdür mana yâr bu seferde
- Her kimde ki vardur istitâat, Derd ü gam ü mihnete kanâat
- Oldur bu müsâferetde yârum, Zevk ehline yohdur i'tibârum
- Merkeb gerek olsa azm-i râha, Besdür bize hâme vü siyâhe
- V'er tûşe-i râh olursa matlûb, Mazmûn-ı hoş u ibâret-i hûb
- Azm eyleyelüm teallül etmen, Menzil keselüm tegâfül etmen
- Ey baht vefâsuz olma sen hem, Hem-râhlığ et bizümle bir dem
Bu saâdetlü Beg hazretlerinün medhidür - Ey hâme-i ser-keş ü sebük-hîz, Vakt oldı ki olasen güher-rîz
- Men âcizem ü bu emr müşkil, İmdâd demidür olma gâfil
- Âsâr-ı mürüvvet eyle izhâr, Tez depren eğer mürüvvetün var
- Sen kıl hüneri men eyleyem ad, Sen çek elemi men olayum şâd
- Çün nahl-i hadîka-i hünersen, Miftâh-ı hizâne-i gühersen
- Cehd eyle çıhar cevâhir-i pâk, Fikr etme ki yohdur ehl-i idrâk
- Deme ki bulup kesâdı bâzâr, Bulmaz bu metâımuz hırîdâr
- Yetmez mi sana emîr-i kâmil, Serdâr-ı zemâne Veys-i âdil
- Ol bahr-i atâ vü kân-ı eltâf, Kim şânına geldi adl ü insâf
- Serdâr-ı muazzam ü mükerrem, Cânâne-i mülk ü cân-ı âlem
- Zâtında anun hemîşe mevcûd, Adl ü edeb ü şecâat ü cûd
- Adlinden eğer terâne-i çeng, Fâş eylese bezmde bir âheng
- Yel şem'e dahî taarruz etmez, Pervâneye şem' zulmi yetmez
- Hüsn-i edeb ile eyle mu'tâd, Kim nûrı yanında kılsalar yâd
- Ol söz dilemez ki ola tekrâr, Tâ yetmeye sâyesine âzâr
- Üslûb-ı şecâat içre mâhir, Hurşîd-sıfat cihânda zâhir
- Hem hâs anı söylemekde hem âm, Hem Rûm dolu adı ile hem Şâm
- Ger cûdına kimse olsa tâlib, Mümkin ola kahrı lutfa gâlib
- Ya'ni mana öğredüp sahâvet, Bir hâceti istemek ne hâcet
- Olmış ana hâne-i emâret, Bu dört binâ ile imâret
- Ey dûst-nevâz ü düşmen-endâz, Şâhin-reviş ü bülend-pervâz
- Düzdüm sana turfe âşiyâne, Ya'ni ebedî neşât-hâne
- Ma'mûr edübem binâ-yi âlî, Cennet sıfatı İrem misâli
- Tâ rûz-i ebed munı makâm et, Bî-dağdağa işret-i müdâm et
- Bi'llâh ki değül yaman eser bu, Ger ad ise müddeâ yeter bu
- Men kim sana olmışam senâ-hân, Sultan Veyis'e niçük ki Selmân
- Budur garazum ki câvidânî, Adun duta arsa-i cihânı
- Tâ bâkî ola bu sebz gülşen, Hem men olam ehl-i zikr hem sen
Bu tuğrâ-yı misâl-i mahabbetdür ve Dîbâce-i dîvân-ı mihnetdür - Dihkân-ı hadîka-i hikâyet, Sarrâf-ı cevâhir-i rivâyet
- Ma'nî çemenine gül tikende, Söz riştesine güher çekende
- Kılmış bu revişde nükte-dânlığ, Gül-rîzliğ ü güher-feşânlığ
- Kim hayl-i Arabda bir cevân-merd, Cem'iyyet-i izz ü câh ile ferd
- Müstecmi'-i cümle-i fezâil, Bulmışdı riyâset-i kabâil
- Emrine Arab mutî' ü münkâd, Geh Basra makâmı gâh Bağdâd
- Bir buk'ada olmayup karârı, Gezmekde geçerdi rüzgârı
- Her lahza ururdı ol yegâne, Ser-çeşmelere siyâh hâne
- Seyr eyler idi sürüp tena''um, Gözler üzere misâl-i merdüm
- Evzâ'-ı hıyâm-ı müşg-fâmı, Halka şeb-i Kadr tek girâmî
- Her menzile kim güzâr ederdi, Sahrânı benefşe-zâr ederdi
- Gül-zârlar içre lâle çağı, Benzerdi evine lâle dâğı
- Emvâli cemî'-i cinsden çoh, Ammâ bu cihânda vârisi yoh
- Ger kılsa anı telef havâdis, Yoh bir halefi ki ola vâris
- Ferzendsüz âdemî telefdür, Bâkî eden âdemi halefdür
- Nesl ile olur bekâ-yı insân, Nazm-ı beşer ü nizâm-ı devrân
- Cân cevherine bedeldür evlâd, Evlâd koyan koyar hemîn âd
- Hoş ol ki halefden ola hoş-dil, Dünyâda bir oğlı ola kâbil
- Pîrâyesi ola dest-gâha, Sermâyesi ola izz ü câha
- Ah er ola bir sefîh ü ser-keş, Etvârı kerîh ü hulkı nâ-hoş
- Teşnî' ohına olup nişâne, Bîzâr ola andan ata ane
- El kıssa ol efdal-i kabâil, Ol pîr-i hamîdetü'l-hasâil
- Ferzende olup hemîşe tâlib, Tahsîl-i bekâ-yı nesle râgıb
- Çoh mâh-likâ sanemler aldı, Çoh turfe zemîne tohm saldı
- Çoh nezrler etdi her mezâra, Çoh kıldı niyâz Kirdgâra
- Te'sîr kılup figân ü âhı, Avn etdi inâyet-i İlâhî
- Bir gece açıldı bâb-ı rahmet, Buldı eser-i duâ icâbet
- Maksad şem'i münevver oldı, Sandûk-ı emel dür ile doldı
- Tedrîc ile kıldı kilk-i takdîr, Nakş-ı garazı rahimde tasvîr
- Ber verdi nihâl-i bâğ-ı maksûd, Açıldı gül-i hadîka-i cûd
- Çün va'de erişdi doğdı bir ay, Hurşîd ruhıyla âlem-ârây
- Şâd oldılar andan ata ane, Şükrâne verildi çoh hizâne
- El kıssa ademden oldı peydâ, Bir tıfl-ı müzekker ü müzekkâ
- Hurşîd kimi kemâle kâbil, İsâ kimi tıfllıkda kâmil
- Ol dem ki bu hâk-dâna düşdi, Hâlini bilüp figâna düşdi
- Âhir günine evvel eyleyüp yâd, Ahıtdı sirişk kıldı feryâd
- Ya'nî ki vücûd dâm-ı gamdur, Âzâdelerün yeri ademdür
- Her kim ki esîr olur bu dâma, Sabr etse gerek gam-ı müdâma
- Olmışdı zebân-ı hâli gûyâ, Söylerdi ki ey cefâcı dünyâ
- Bildüm gamunı senün ki çohdur, Gam çekmeğe bir harîf yohdur
- Geldüm ki olam gamun harîfi, Gel tecribe kıl men-i zaîfi
- Her handa gam olsa kılma ihmâl, Cem' eyle dil-i hazînüme sal
- Hem ver mana gam yemek kemâli, Hem âlemi gamdan eyle hâlî
- Peyveste meni esîr-i gam kıl, Kem kılma nasîbümi kerem kıl
- Zevk ile geçürme rûzgârum, Fânî olana yoh i'tibârum
- Ey aşk garîb-i âlem oldum, Âvâre-i vâdî-i gam oldum
- Tedbîr-i gam etmek olmaz oldı, Geldüm gerü getmek olmaz oldı
- Senden dilerem meded ki dâim, Temkînüm ola senünle kâim
- Bir bezmde kim şarâbı kandur, Sâkî cellâd-ı bî-emândur
- Bir mey mana sun ki mest ü medhûş, Dâim özümi kılam ferâmûş
- Ne geldüğümi bilem cihâna, Ne anı ki nişedür zemâne
- Âlem gözüme görünmeye hîç, Bu riştede bulmayam ham u pîç
- Dâye anı pâk kıldı kandan, Kaldurdı bu tîre hâk-dandan
- Guslin verüp âb-ı çeşm-i terden, Süt yerine verdi kan ciğerden
- Akvâm u kabâili olup şâd, Ol nev-rese Kays koydılar ad
- Cân ile kılurdı dâye i'zâz, Esbâb-ı kemâl-i terbiyet sâz
- Lâkin o edüp hemîşe nâle, Hoşnûd değüldi hîç hâle
- A'zâsın edüp eliyle efgâr, Eylerdi müdâm nâle-i zâr
- Süt içse sanurdı kim içer kan, Emcek görünürdi ana peykân
- Yoh idi firîb ile karârı, Yanında firîbün i'tibârı
- Bir gün anı gezdürürdi dâye, Derdini yetürmeğe devâya
- Bir evde meğer ki bir perî-veş, Ol tıflı görüp besî müşevveş
- Rahm etdi eline aldı bir dem, Tıfl anı görünce oldı hurrem
- Hüsnine bahup karâr dutdı, Feryâd ü figânını unutdı
- Oldukça elinde oldı handân, Düşdükde elinden etdi efgân
- Mâhiyyetini çü dâye bildi, Ol mâhı ana enîs kıldı
- Oldı bu dahi anunla mu'tâd, Ne dâye ne ane eyledi yâd
- Zâtında çü var idi mahabbet, Mahbûb görünce dutdı ülfet
- Aşk idi ki oldı hüsne mâil, Hüsni ne bilürdi tıfl-ı gâfil
- Ma'lûm idi ehl-i hâle ol hâl, Kim nüsha-i aşkdur bu timsâl
- Elbette bu tıflı zâr eder aşk, Âşüfte-i rûzgâr eder aşk
- Elbette kılur bu subh te'sîr, Hurşîd çıhup olur cihân-gîr
- Çün terbiyeti edip o dâye, Verdi eser-i tamâm ol aya
- Gün günden edüp kemâl hâsıl, Ol mâh-ı nev oldı bedr-i kâmil
- Geldükçe mey-i vefâdan eyyâm, Her devrede sundı ana bir câm
- Tâ kıldı anı tamâm ser-mest, Tedrîc ile dâm-ı aşka pâ-best
- Çün sür'at ile dönüp zemâne, On yaşına yetdi ol yegâne
- Babasına muktezâ-yı âdet, Farz oldı ki anı ede sünnet
- Cem' etdi ehâlî-i diyârı, Her sâhib-i izz ü i'tibârı
- Bezl eyledi ol kadar zer ü sîm, Kim yetdi kıyâsa fakrdan bîm
- Halk anda görende kesret-i mâl, Bîm oldı ki mün'akis ola hâl
- Ol sâf-zamîr ü pâk-meşreb, Bir bezm-geh eyledi müretteb
- Kim görmedi anı çeşm-i sâgar, Cemşîdden özgeye müyesser
- İtmâma yetüp tarîk-i sünnet, Ta'lîm-i ulûma yetdi nevbet
- Esbâb ana eyleyüp mürettep, Verdiler anunla zîb-i mektep
Bu bünyâd-ı binâ-yı belâdur ve Mukaddime-i elem-i ibtilâdur - Mektebde anunla oldı hem-dem, Bir niçe melek-misâl kız hem
- Bir saf kız oturdı bir saf oğlan, Cem' oldı behişte hûr ü gılmân
- Oğlanlara kızlar olsalar yâr, Aşka bulunur revâc-ı bâzâr
- Kız nergis-i mest edüp füsûn-sâz, Oğlana satanda işve vü nâz
- Oğlan niçe sabr pîşe kılsun, Ve sabrı hem olsa nişe kılsun
- Ol kızlar içinde bir perî-zâd, Kays ile mahabbet etdi bünyâd
- Bir turfe sanem ki akl-ı kâmil, Gördükde anı olurdı zâil
- Zülfeyn-i müselseli girih-gîr, Cân boynına bir belâlu zencîr
- Ebrû-yı hamı belâ-yı uşşâk, Hem cüft letâfet içre hem tâk
- Her kirpüği bir hadeng-i hun-rîz, Peykân-ı hadengi gamze-i tîz
- Deryâ-yı belâ cebîn-i pâki, Çîn cünbişi mevc-i sehm-nâki
- Çeşm-i siyehine sürmeden âr, Hindûsına sürme hem giriftâr
- Ruhsârına reng-i gâzeden neng, Hergiz ana gâze vermemiş reng
- Göz merdümeğinden olsa hâlî, Göz merdümeği olurdı hâlî
- La'l ü düri gösterürdi her dem, Evrâk-ı gül içre ıkd-i şeb-nem
- Ebvâb-ı tekellüm etse meftûh, Emvâta verürdi müjde-i rûh
- Şimşâd-ı latîfine mürekkeb, Sîb-i zenah u türünc-i gabgab
- Endâmı latîfe-i ilâhî, Deryâ-yı letâfet içre mâhî
- Şehbâz bahışlu âhu gözlü, Şîrîn hareketlü şehd sözlü
- Râh u revişi müdâm gamze, Başdan ayağa tamâm gamze
- Ayruhsıca-şekl ü hoşça-peyker, Yahşice sanem güzelce dilber
- Âlem ser-i mûyınun tufeyli, Mahbûbe-i âlem adı Leylî
- Kays anı görüp helâki oldı, Min şevk ile derd-nâki oldı
- Ol nâdire hem ki Kaysi gördü, Min zevk bulup özin itürdi
- Gördi ki bir âfet-i zemâne, Misli dahi gelmemiş cihâna
Bu sıfat-ı Mecnûndur ve İbtidâ-yı mihnet-i füzûndur - Bir dilber-i serv-kadd ü gül-rûy, Serv-i hoş u gül-ruh u semen-bûy
- Şîrîn lebi menşe'-i letâfet, Ra'nâ kadi durduğiyle âfet
- Evsâf-ı letâfetinde söz çoh, Eltâf-ı melâhatinde söz yoh
- Şehlâ gözi nergis-pür-efsûn, Zîbâ kaşı nergis üzreki nûn
- Hüsni güli lâle-i şafak-fâm, Zülfi hamı lâle üzreki lâm
- Ağzı sıfatı hod etmek olmaz, Esrâr-ı nihâna yetmek olmaz
- Zülfi sözi zikr-i halka-i râz, La'l-i lebi âb-ı çeşme-i nâz
- Devr-i meh-i rûyi çeşme-i nûr, Hâk-i kef-i pâyı sürme-i hûr
- Bir gâyet ile şemâili hûb, Kim Leylî olanda ana matlûb
- Bir gözgüye ger açup gözini, Gözgüde göreydi öz yüzini
- Öz ârızına olurdı meyli, Kılmazdı hevâ-yı hüsn-i Leylî
- Ol iki semen-ber ü sehî-kad, Bir birine oldılar mukayyed
- Bir câmdan içdiler mey-i zevk, Ol iki harâb-ı bâde-i şevk
- Girdâb-ı belâya oldılar gark, Kalmadı aralarında bir fark
- Evzâ-ı muhâlif oldı yek-sân, Gûyâ iki tende idi bir cân
- Her kim sorar olsa Kaysa bir râz, Leylîden ana gelürdi âvâz
- Kim Leylîye kılsa bir hitâbı, Kays idi ana veren cevâbı
- Eylerler idi hat-ı vefâ meşk, Artardı demâdem anlara aşk
- Leylîde ohumak ıztırâbı, Olsa ruh-i Kays idi kitâbı
- Meşk etmeğe Kays alsa her hat, Leylî kaşı idi ana ser-hat
- Hat üzre kılurdı ol güzeller, Min nâz ile bahsler cedeller
- Ammâ ne cedel kemâl-i ülfet, Ne bahs nihâyet-i mahabbet
- Çün bir niçe müddet ol iki pâk, Evkât geçürdiler tarab-nâk
- Aşk olduğu yerde mahfî olmaz, Aşk içre olan karâr bulmaz
- Aşk âteşine budur alâmet, Kim baş çeke şu'le-i melâmet
- Hüsn âfet-i aşk olup demâdem, Geldükçe irâdet oldı muhkem
- Bir gâyete yetdi neş'e-i hâl, Kim oldı havâs-ı akl pâ-mâl
- Kalmadı zebâna tâb-i güftâr, Kim eyleyeler mahabbet izhâr
- Keyfiyyet-i hâl kılmağa fâş, Gelmişdi tekellüme göz ü kaş
- Eylerdi göziyle bu hitâbı, Kaşiyle verürdi ol cevâbı
- Kaş ü göz ilen olan tekellüm, Hem kılmadı def'-i zann-ı merdüm
- Merdümden edem deme kenâre, Merdüm göz içindedür ne çâre
- Hem-râz iken ol iki vefâ-dâr, Dem-sâz iken ol iki ciger-hâr
- Ref' oldı hicâb-ı şâhid-i râz, Aşk oldı melâmet ile dem-sâz
- Âşıklara gizlü kalmadı hâl, Ma'lûm oldı cemî'-i ahvâl
- Gerd âyîne-i neşâta düşdi, Min-ba'd iş ihtiyâta düşdi
- Söyleşmeğe ol iki yegâne, Kalmadı sebep meğer behâne
- Tâ olmaya râz âşikârâ, Devrân ile kıldılar müdârâ
- Bir nev'-i behâne ile her dem, Gönlini kılurdu Kays hurrem
- Kasden unudurdı dersin ol zâr, Leylîye der idi ey vefâ-dâr
- Hıfz-ı sebak etdi bağrumı hûn, Menden bilürem bilürsen efzûn
- Men bilmedüğüm mana ohutgıl, Dersüm ohuyam kulağ dutgıl
- Çün levhler üzre hat yazardı, Amden hatını galat yazardı
- Ya'nî ki hatâ tevehhüm ede, Ol gül açılup tebessüm ede
- Güftâra gele ki bu galatdur, Terk et ki hilâf- ı resm-i hatdur
- Ola sebeb-i tekellüm-i yâr, Fehm etmeye müddeânı ağyâr
- Etfâl kılanda devr bünyâd, Varı bile eyleyende feryâd
- Ol yârına arz-ı hâl ederdi, Özge devrin hayâl ederdi
- Kılmazlar idi sözini ma'lûm, Bilmezler idi sözine mefhûm
- Mektebden olan zamanlar âzâd, Vasl içün ederdi hîle bünyâd
- Kasd ile nihân edüp kitâbın, Hadden aşururdı ıztırâbın
- Leylî yolını dutup dururdı, Sen gördün ola deyüp sorurdı
- Ya'nî bu behâne ile bir dem, Yârın göre ola şâd ü hurrem
- İlm-i hata ömrin eyleyüp sarf, Meşk etmiş idi hemîn iki harf
- Bir safhada lâm ü yâ mükerrer, Yazardı anı kılurdı ezber
- Kim bu iki harfdür murâdum, Rûşen bular iledür sevâdum
Bu Leylîye anası itâb etdüğidür ve Bahâr-ı vasla hazân yetdüğidür - Çün mekr ile Kays-i bî-ser-encâm, Bir niçe zaman geçürdi eyyâm
- Tedbîr ile aşk zevk vermez, Tedbîr diyâr-ı aşka girmez
- Aşk ile riyâ değül muvâfık, Rüsvây gerek hemîşe âşık
- Dilden dile düşdi bu fesâne, Fâş oldı bu mâcerâ cihâna
- Kim kays oluben esîr-i Leylî, Leylî dahi salmış ana meyli
- Tedrîc-i mesâvî ile nâgâh, Leylînün anası oldı âgâh
- Odlara dutuşdı yasa batdı, Ol gonca-dehâna dil uzatdı
- K'ey şûh nedür bu güft ü gûlar, Kılmak sana ta'ne ayb-cûlar
- Niçün özüne ziyân edersen, Yahşi adunı yaman edersen
- Niçün sana ta'ne ede bed-gû, Nâmûsa taalluk iş midür bu
- Nâzük beden ile berg-i gülsen, Ammâ ne deyem igen yöğülsen
- Lâle kimi sende lutf çohdur, Ammâ ne deyem yüzün açuhdur
- Temkîni cünûna kılma tebdîl, Kızsen ucuz olma kadrüni bil
- Her sûrete aks kimi bahma, Her gördüğüne su kimi ahma
- Mey gerçi safâ verür dimâğa, Ahduğı içün düşer ayağa
- Gözgü kimi katı yüzlü olma, Nergis kimi hîre gözlü olma
- Gözden gerek olasen nihan sen, Tâ demek ola sana ki cânsen
- Sen şem'sen uymagıl hevâya, Kim şem'i hevâ verür fenâya
- Lu'bet kimi özüni bezetme, Revzen kimi kûçeler gözetme
- Sâgar kimi gezmeği harâm et, Nağme kimi perdede makâm et
- Sâye kimi her yere yüz urma, Hiç kimse ile oturma durma
- Sen sadesen özge ehl-i nîreng, Cehd eyle verilmesün sana reng
- Derler seni aşka mübtelâsen, Bîgâneler ile âşinâsen
- Sen handan ü aşk zevki handan, Sen handan ü dûst şevki handan
- Oğlan aceb olmaz olsa âşık, Âşıklığ işi kıza ne lâyık
- Ey iki gözüm yaman olur âr, Nâmûsumuzı itürme zinhâr
- Biz âlem içinde nîk-nâmuz, Ma'rûf-ı tamâm-ı hâs u âmuz
- Ne neng ile dahi edelüm lâf, Biz demeyelüm sen eyle insaf
- Dut kim sana kızmazem ben zâr, Menden ulu bir müdebbirün var
- N'eylersen eğer atan eşitse, Kahr ile sana siyâset etse
- Min-ba'd gel eyle terk-i mekteb, Bil mektebüni hemîn ced ü eb
- Etme kalem ile meşkden yâd, Sûzen dut ü nakş eyle bünyâd
- Etfâlden eyle kat'-ı ülfet, Hem-râz yeter yanunda lu'bet
- Büt kimi bir evde eyle menzil, Olma dahi her yanaya mâil
- Ankâ kimi uzlet eyle pîşe, Eyle reviş eyle kim hemîşe
- Gerçi adun ola dilde mezkûr, Görmek seni ola gayr-i makdûr
- Hoş ol ki kızı hemîşe gizler, Hod gizlü gerek hemîşe kızlar
Bu inkâr ile Leylî anasına cevâb verdüğidür ve Fezâ-yı işretden çıhup serây-ı üsrete girdüğidür - Leylî bu itâbı çün eşitdi, Öz gönlinde mukarrer etdi
- Kim şu'bede-i sipihr-i zâlim, Tarh eyledi nakş-ı nâ-mülâyim
- Eyyâm-ı visâle yetdi hicrân, Vakt oldı ciğerler ola büryân
- Ammâ ne desün ne çâre kılsun, Tedbîr ne olduğın ne bilsün
- Naçâr dutup tarîk-i inkâr, Âsâr-ı tecâhül etdi izhâr
- Gül-zâr-ı itâba âb verdi, Giryân giryân cevâb verdi
- K'ey mûnis-i rûzgârum ane, Dürc-i dür-i şâh-vârum ane
- Sözler dersen ki bilmezem men, Mazmûnını fehm kılmazam men
- Dersen ma'şûk u aşk u âşık, Men sâde-zamîr tıfl-ı sâdık
- Bilmem nedür ol hadîse mazmûn, Söyle nişe olmayam diğer-gûn
- Aşkun kılmazdı kimse yâdın, Ha senden eşitdüm imdi adın
- Bi'llâh nedür ane aşka mefhûm, Bu sırr-ı nihânı eyle ma'lûm
- Hâdî-i reh-i murâdum olgıl, Bu şîvede üstâdum olgıl
- Men mektebe re'yüm ile getmen, Bir şugl hilâf-ı re'yün etmen
- Hem sen dersen ki mektebe var, Hem dersen sen ki getme zinhâr
- Hansı söze i'tikâdum olsun, Sana nişe i'timâdum olsun
- Men hem değülem bu zecre kâil, Kim her dem olup çerâğ-ı mahfil
- Nâ-cinsler ile hem-dem olam, Bir yerde mukayyed-i gam olam
- Her dîdeden ede ede perhîz, Evkât geçe küdûret-âmîz
- Peyveste muallim eyleyüp cevr, Gâhi sebak ohuda gehî devr
- Bi'llâh mana hem bu idi maksûd, Mektebden olur mı tıfl hoşnûd
- Ayruk bu sözi mükerrer etme, Lutf eyle meni mükedder etme
- Çün ane eşitdi ol cevâbı, Terk etdi şikâyet ü itâbı
- Şeksüz ana rûşen oldı k'ol meh, Âşıklığından değüldür âgeh
- Bî-hûdedür ol kamu fesâne, Kim âşıkdur fülan fülâna
- Çün vâkıa şek mahalli oldı, Ol vâkıadan teselli oldı
- Leylî hem oturdı evde nâ-çâr, Döndi sadefine dürr-i şeh-vâr
- Bir bürcde sâbit oldı ahter, Mahbûs-i hizâne oldı gevher
- La'l oldı esîr-i sîne-i seng, Habs oldı gül-âba şîşe-i teng
- Gamdan tebeh oldı rûzgârı, Nevmîd dil-i ümîd-vârı
- Âh eyler idi velî ne hâsıl, Ol yel açamazdı gonca-i dil
- Göz yaşı tökerdi lîk ne sûd, Bitmezdi anunla nahl-i maksûd
- Zülfi kimi pîç ü tâba düşdi, Hayrân kalup ıztırâba düşdi
- Ağzı kimi hulkın etdi gam dar, Çeşmi kimi cismi oldı bî-mâr
- Ne derdini sahlasa karârı, Ne şerh-i gam etse gam-güsârı
- Fânûs-ı hayâle girdi ol şem', Gönlini kılup hayâl ile cem'
- Her dem çeküp ol gam içre min âh, Sabr etdi zarûret ile ol mâh
- Derd ile düzüp terâne-i gam, Bu bir gazeli ohurdı her dem
Bu gazel Leylî dilindendür - Felek ayırdı meni cevr ile cânânumdan, Hazer etmez mi aceb nâle vü efgânumdan
- Oda yandurmasa bir şu'le ile nüh feleği, Ne biter âteş-i âh-ı dil-i sûzânumdan
- Gam-ı pinhân meni öldürdi bu hem bir gam kim, Gül-ruhum olmadı âgeh gam-ı pinhânumdan
- Âh idi hem-nefesüm âh ki ol hem âhir, Çıhdı ikrâh kılup külbe-i ahzânumdan
- Men ne hâcet ki kılam dâğ-ı nihânum şerhin, Âkıbet zâhir olur çâk-i girîbânumdan
- Hak bilür yâr değül cân ü dilümden gâib, N'ola ger gâib ise dîde-i giryânumdan
- Cân eğer çıhsa tenümden eser-i mihri ile, Eser-i mihri sağınman ki çıhar cânumdan
- Lutf edüpsen meğer ey bâd bu günden beyle, Veresen bir haber ol serv-i hırâmânumdan
- Ey Fuzûlî gam-ı hecr ile perîşândur hâl, Kimse âgâh değül hâl-i perîşânumdan
Tamâmî-i sühan - Sâkî getür ol mey-i mugânı, Kim unudalum gam-ı cihânı
- Rahm eyle ki kasd-ı cân eder gam, Bağrum sitem ile kan eder gam
- Kıl aklumı bâde ile zâil, Çerhün siteminden eyle gâfil
- Feryâd ki çerh bî-vefâdur, Dâim işi cevr ile cefâdur
- Bir âdet ile medârı yohdur, Devrânınun i'tibârı yohdur
- Ger hem-nefes etse iki yârı, Bir yere getürse iki zârı
- Elbette sebep salup araya, Anları esîr eder belâya
- Bi'llâh ne yamandur âşinâlığ, Çün vâki' olur yine cüdâlığ
- Gül-zâr-ı kelâm bağ-bânı, Beyle bezemiş bu bûstânı
- Kim serv-i riyâz-ı mihnet ü derd, Sevdâ-zede Kays-i derd-perverd
- Her subh gederdi mektebe şâd, Mektebde olurdı gamdan âzâd
- Meşk-i hat-ı hüsn-i yâr ederdi, Def'-i gam-ı rûzgâr ederdi
- Zevk ile dutup tarîk-ı sâbık, Âdet üzerine subh-ı sâdık
- Geldi yine mektebe ferah-nâk, Tâ kim kıla zevk-ı vaslı idrâk
- Gördi ki behişte hûr gelmez, Gün çıhdı henüz nûr gelmez
- Hurşîdsüz oldı rûz tâ şeb, Oldı başına karanu mekteb
- Bildi ki sipihr-i şu'bede-bâz, Bir şu'bede eyleyüpdür âğâz
- Elbette cefâ-yı ta'n-ı ağyâr, Ol gün yolına bırahdı bir hâr
- Nevmîd olup etdi nâle bünyâd, Dedi nedür ey felek bu bî-dâd
- N'etdüm sana kasd-ı cânum etdün, Kat'-ı reh-i dil-sitânum etdün
- Kesdün taleb-i garazda râhum, Bildür mana kim nedür günâhum
- Evvel meni eyledün mükerrem, Vasl-ı sanem ile şâd ü hurrem
- Döndün yine beyle cevr edersen, Ol devre nakîz devr edersen
- Vehm eylemedün mi kim çeküp âh, Sûz-ı ciğer ile bir seher-gâh
- Yanduram oda tokuz revâkun, Sûzın sana bildürem firâkun
- Tedbîr kıl ey muallim-i pîr, Et sihr ile ol perîni teshîr
- Ancak mana sanma yetdi bu gam, Kim yetdi mana yeten sana hem
- Düş ey elif istikâmetünden, Şerm eyle bu kadd ü kâmetünden
- Kaddi hevesiyle dem urursen, Ol getdi aceb ki sen durursen
- Ey nûn çü nihândur ebrû-yi yâr, Sen dahi nazarda durma zinhâr
- Ey mîm çü ağzı oldı gâib, Oldı sana hem adem münâsib
- Olsan nola ey devât dil-teng, Âyîne-i hâtırun dutup jeng
- Ol turra-i müşg-bûdan ayru, Hicrân kara bağrun eylemiş su
- Ey hâme sirişk-bâr olupsen, Ser-geşte vü bî-karâr olupsen
- Gûya bu gün etmemiş müyesser, Devrân sana dest-bûs-i dilber
- Ey levh hatınun eyle yâdın, Kıl sînede nakş gam sevâdın
- Bir niçe gün ol esîr-i hicrân, Mektebde gezüp kılurdı efgân
- Her rûz figânı ile tâ şeb, Ta'zîb çekerdi ehl-i mekteb
- Şeb hem kıluben figân ü zârı, Eylerdi muhâtab ol nigârı
- K'ey göz nûrı gönül sürûrı, Sensüz gözümün yoh oldı nûrı
- Evvel ne idi bu âşinâlığ, Âhir nişe eyledün cüdâlığ
- Evvel nişe eyledün meni mest, İzhâr-ı mahabbet ile pâ-best
- . Âhir ne içün humâra saldun, Bu mihnet-i intizâra saldun
- Saldun dil-i zâra nâr-ı fürkat, Kıldun gözümi pür-âb-ı hasret
- Gönlüm odı kıldı yana yana, Âheng şafak tek âsmâna
- Yaşum suyı oldı vara vara, Bir bahr ki yoh ana kenâre
- Men istemezem bu günde hem-dem, Yanumdan ilet hayâlüni hem
- Olmaya düşüp hayâlün ey meh, Oda yana suya bata nâgeh
- Ser-mest-i şarâb-ı iştiyâkem, Medhûş-i tehayyür-i firâkem
- Koyma gamunı menümle hem-râh, Fâş eylerem anı halka nâgâh
- Ser-mestde ihtiyâr olmaz, Medhûşda i'tibâr olmaz
- Cân oldı gamun gelende ber-bâd, Teşvîş-i fenâdan oldum âzâd
- Gösterdi mana gamun mezâkı, Ayş-ı ebedî neşât-ı bâkî
- Ger gelse ecel menüm nem ala, Cân hod yohdur meğer gam ala
- Şem'-i şeb-i mihnet ü belâyem, Âşüfte-i cünbiş-i hevâyem
- Sûz-ı dil ile tökülse yaşum, Tîğ-i gam ile kesilse başum
- Cândan çıharıp hevâ-yı aşkı, Terk eylemezem belâ-yı aşkı
- Bu günleri kim gam içre zârem, Hicrân elemiyle bî-karârem
- Ger nâme-i ömre kilk-i takdîr, Gündür deyüben kılursa tahrîr
- Eyler meni ol hisâb mağbûn, Kim sûret-i hâldür diğer-gûn
- Gün şartı deyerler âftâbı, Bi'llâh ki bu nüktedür hisâbî
- Her gün ki görünmez âftâbum, Men gün demezem budur hisâbum
- Yoh kimse bu derd-i dilden âgâh, Bu derd-i dil ile neyleyem âh
- Derdüm söze geldüğince artar, Oddur yel ile zebâne dartar
- Eyyâm-ı visâli eyleyüp yâd, Ol haste bu şi'ri etdi bünyâdBu gazel Mecnûn dilindendür
- Ey hoş ol günler ki men hem-râz idüm cânân ile, Ni'met-i vaslın görüp nâzın çekerdüm cân ile
- Görmemişdi gülşen-i ayşum hazân-ı tefrika, Olmamışdı tîre eyyâmum şeb-i hicrân ile
- Meh-veşümden dûstlar devrân cüdâ ister meni, Düşmenümdür hîç bilmen n'etmişem devrân ile
- Yetse ger âşıklarun eflâke efgânı ne sûd, Yetmek olmaz mâh-veşler vaslına efgân ile
- Yaşurup sahlardum elden dâğ-ı hicrânın eğer, Etmek olsaydı müdârâ dîde-i giryân ile
- Zevkden dîbâce bağlandı kitâb-ı ömrüme, Koymadı devrân geçe evkâtum ol unvân ile
- Ey Fuzûlî ahter-i bahtum müsâid olmadı, Kim olam bir dem mukârin ol meh-i tâbân ile
- Söz muhtasar ol esîr-i sevdâ, Bir nev' ile oldı halka rüsvâ
- Kim Kays iken adı oldı Mecnûn, Ahvâlini etdi gam diğer-gûn
Bu Leylîye Mecnûn güzerde mukâbil olduğıdur ve Gün mukâbelesinde hilâl-i mihri bedr-i kâmil olduğıdur - Bir gün ki bahâr-ı âlem-efrûz, Vermişdi cihâna feyz-i nevrûz
- Salmışdı nikâb çehreden gül, Çekmişdi sürûd-ı nâle bülbül
- Şeb-nem mey-i nâbı ile lâle, Doldurmış idi kızıl piyâle
- Olmışdı gül ile sebze-i ter, Firûze-fürûz ü la'l-perver
- Bir niçe musâhib-i vefâ-dâr, Mecnûn-ı şikesteni görüp zâr
- Her yan dediler ki ey belâ-keş, Gül çağıdur olmagıl müşevveş
- Bu faslda âdemî gerek şâd, Endûh ü belâ vü gamdan azâd
- Çün ebr değülsen olma giryân, Çün seyl değülsen etme efgân
- Gül kimi bırahma sîneye çâk, Sebze kimi etme bisterün hâk
- Ancak özüni esîr-i gam kıl, Lutf eyle hırâma gel kerem kıl
- Sahrâ dutalum mey içelüm şâd, Endûh ile olma beyle mu'tâd
- Ey gonca-dehân ü serv-kâmet, Gül oyna zamânı kıl ferâgat
- Pâkize vücûda hayfdur gam, Beyle dahi kalmaya bu âlem
- Şâyed açıla gül-i murâdun, Muhkem kıl esâs-ı i'tikâdun
- Seyr üzre bu nevbahâr faslı, Şâyed bulına nigâr vaslı
- Mecnûn-ı hazîn ayağa durdı, Sahrâlara seyr içün yüz urdı
- Giryân giryân kılurdı seyrân, Hayrân hayrân gezerdi her yan
- Geh sezbeye arz-ı râz ederdi, Geh lâleye min niyâz ederdi
- Çeşmine sürerdi lâle dâğın, Âşık sağınup öpüp ayağın
- Nergis gözine nigâh ederdi, Yârı gözin anup âh ederdi
- Söylerdi benefşeye gam-ı dil, Kim söyleye olsa yâra vâsıl
- Bülbüllere şerh ederdi hâlin, Kumrîlere mihnet ü melâlin
- Her turfe çiçek görüp çeküp âh, Menzil menzil gezerdi nâgâh
- Bir menzile düşdi reh-güzârı, Kim seyrde idi anda yârı
- Bir niçe perî-ruh ile hem-dem, Mecnûn-ı şikesteden mukaddem
- Leylî güzer etmiş ol fezâya, Salmış gül ü lâle üzre sâye
- Bir sebzeye sebz har-geh urmış, Meh sahn-ı felekde hâle kurmış
- Gonca kimi ol latîf har-gâh, Gül berki kimi içinde ol mâh
- Mecnûna mukâbil oldı Leylî, Bahr-ı gama yetdi derd seyli
- Leylî deme şem'-i meclis-efrûz, Mecnûn deme âteş-i ciger-sûz
- Leylî deme cennet içre bir hûr, Mecnûn deme zulmet içre bir nûr
- Leylî deme evc–i hüsne bir mâh, Mecnûn deme mülk-i aşka bir şâh
- Leylî deme bir yegâne-i dehr, Mecnûn deme bir fesâne-i şehr
- Leylî çemen-i belâ nihâli, Mecnûn felek-i vefâ hilâli
- Leylî meh-i âsmân-ı haşmet, Mecnûn şeh-i kişver-i melâmet
- Leylî saf-ı ehl-i hüsn emîri, Mecnûn ser-i kûy-ı gam fakîri
- Leylî işi işve vü kirişme, Mecnûn gözi yaşı çeşme çeşme
- Leylî vü neşât-ı hüsn kâmı, Mecnûn ü belâ-yı aşk dâmı
- Leylî vü letâfet-i dil-ârây, Mecnûn ü melâmet-i gam-efzây
- Leylîde kemâl-i hüsn ile zevk, Mecnûnda cemâl-i Leylîye şevk
- Leylî sadef-i hayâya bir dür, Mecnûna anunla min tefâhür
- Leylîde visâl-i dûst meyli, Mecnûnda hem ârzû-yı Leylî
- Ol iki sehî-kad ü semen-ber, Birbirine oldılar berâber
- Fûlâda sataşdı seng-i hâre, Od düşdi karâr ü ihtiyâra
- Bir sâza düzildi ol iki târ, Germ oldı revâc-ı nâle-i zâr
- Ol bahtı muna neşât buldı, Bu gördi anı mukayyed oldı
- Mecnûnda karâr dutmayup hûş, Deryâ-yı tehayyür eyledi cûş
- Bir dem bahabilmedi ol aya, Düşdi yüzi üzre misl-i sâye
- Leylî hem itürdı ihtiyârın, Bir dem görebilmedi nigârın
- Hayrânlığı ol makâma yetdi, Kim düşdi ayakdan ussı getdi
- Gül suyu sepüp revân yüzine, Leylîni getürdiler özine
- Her yan dediler ana ki ey mâh, Nâgeh olur atan anan âgâh
- Kim gayr ile âşinâ olupsen, Bir dilbere mübtelâ olupsen
- Vermez bu reviş netîce-i hûb, Şâyeste değül sana bu üslûb
- Yahşi nazar eylesen yamandur, Hem bize vü hem sana ziyandur
- Andan götürüp bisât ü har-gâh, Ol mâh-likânı hâh ü nâ-hâh
- Öz bürcine kıldılar revâne, Tâ olmaya vâkıf ata ane
- Söz demediler bu mâcerâdan, Ne gencden ü ne ejderhâdan
- Mecnûnı hem etdi çeşm-i hûn-bâr, Sular saçuben yüzine bîdâr
- Gördi ki nigârdan nişan yoh, Bir cism-i füsürde var cân yoh
- Dîvâne kalup perî gedüpdür, Salup anı dil beri gedüpdür
- Çâk eyledi câme kıldı nâle, Hâli bedel oldı özge hâle
- Terk etdi libâs-ı lâle-gûnı, Raht oldı tenine eşk-i hûnı
- Ger mâtem içün misâl-i hâme, Sarmışdı başa siyeh imâme
- Çizgindi başına dûd-ı âhı, Yandurdı imâme-i siyâhı
- İkrâh ile çıhdı pîrehenden, Âr etdi şehîd-i gam kefenden
- Na'leyni bırahdı ol belâ-cû, Kim âşıka pây-benddür bu
- Hem-demlere özr kıldı âğâz, K'ey bir niçe hem-nişîn ü hem-râz
- Seylâb-ı hücûm-ı aşk yetdi, Men şîfte-hâli garka etdi
- Olman men-i haste ile hem-dem, Tâ batmayasuz bu suya siz hem
- Men reng-i melâmete boyandum, Sevdâ-zedeliğ odına yandum
- Elbette bir od ki düşdi câna, Âhir dutuşup çeker zebâne
- Düşvâr belâmı sehl sanman, Siz dahi menüm oduma yanman
- Menden size düşmesün bir ahker, Çün değmedi hayr değmesün şer
- Sevdâ siyeh etdi rûzgârum, Aşk aldı inân-ı ihtiyârum
- Men bir kuşem uçdum âşiyandan, Men handan ü meyl-i hâne handan
- Kılman mana ev hikâyetin çoh, Dahi menüm anda varmağum yoh
- Sizden sorar olsa ata hâlüm, Keyfiyyet-i mihnet ü melâlüm
- Söylen ki fenâya verdi rahtın, Eyyâm siyâh kıldı bahtın
- Ey pîr-i şikeste-hâl ü nâ-şâd, Tanrı'yçün elümden eyleme dâd
- Deme ki nedür bu mâcerâlar, Senden mana yetdi bu belâlar
- Men bilmez idüm gam-ı cihânı, Teşvîş-i zemîn ü âsmânı
- Âsûde serâçe-i ademde, Ne gussada idüm ü ne gamda
- Bilmezliğ ile hem-râz idi hâlüm, Ne hüsn ü ne aşk idi hayâlüm
- Sen vâsıta-i vücûdum oldun, Sen mâni'-i feyz-i cûdum oldun
- Umdun ki menümle olasen şâd, Derdâ ki ümîdün oldı ber-bâd
- Men yoh olubem sen imdi var ol, Özge halefe ümîd-vâr ol
- Ma'zûr dut ey azîz ma'zûr, Men kasd ile senden olmadum dûr
- Çoh sıdk ile eyledüm ana azm, Kim devlet-i vasluna yetem cezm
- Su saldı yoluna eşk-i hasret, Dâmânumı dutdı hâr-ı mihnet
- Tahrîr kılup münâsib-i hâl, Bu şi'ri hem etdi ana irsâl
Bu gazel Mecnûn dilindendür - Fesâd-ı aşkı tâ gördüm salâh-ı akldan dûrem, Meni rüsvâ görüp ayb etme ey nâsih ki ma'zûrem
- Eğer çâk-i girîbân eylesem men'eylemen çün men, Metâ'-ı nengden ârî libâs-ı ârdan ûrem
- Men ü sahrâ-yi vahşet menzil etmen âfiyet küncin, Esir-i dâm-ı zulmet olmazem çün tâlib-i nûrem
- Temerrüd akl fermânından etsem dûstlar bi'llâh, Meni re'yümle sanman aşk sultânına me'mûrem
- Mana kim ta'ne eyler kim nasîhat ehl-i âlemden, Hoşem kim i'tibar-ı aşk ile her dilde mezkûrem
- Belâ-yı aşk u derd-i dûst terkin kılmazem zâhid, Ne muştâk-ı behiştem sen kimi ne tâlib-i hûrem
- Hayâl-i çîn-i zülf ü tâk-ı ebrûsiyle zevküm gör, Sanasen haşmet ile Kisrîyem kadr ile Fağfûrem
- Garaz bir ad imiş âlemde men hem eyledüm bir ad, Bi-hamdi'llâh Fuzûlî rind ü rüsvâlıkda meşhûrem
Bu Mecnûnun cünûnunun sıfatıdur ve Vâdî-i aşk sevdâsının keyfiyyetidür - Ol şîve-i aşk içinde mâhir, Kıldukta vasiyyetini âhir
- Kıldı gözedüp tarîk-i vahşet, Eshâbdan inkıtâ'-ı ülfet
- Sahrâya düşüp güneş misâli, Tenhâ yürür oldı lâübâlî
- Her daşa ki yetdi tökdi yaşın, La'l eyledi kûh ü deşt daşın
- Göz yaşını bes ki tökdi her sû, Her merhaleden ahıtdı min cû
- Bir ebr-i belâ idi güvâhı, Bârân sirişk ü berk âhı
- Bârân ile berki cism ü cândan, Bir mertebede ki mundan andan
- Deryâlara yetse lem'a-i tâb, Sahrâlara düşse katra-i âb
- Deryâlar olurdı cümle sahrâ, Sahrâlar olurdı cümle deryâ
- Feryâd ile doldurup bu deyri, Feryâda getürdi vahş ü tayrı
- Efgânı yetürdi âsmâna, Efgân ile âsmânı câna
Bu Mecnûnun atası vâkıf-ı hâl olduğıdur ve Anı beyâbân-ı mihnetde bulduğıdur - Gencîne-küşâ-yı genc-i güftâr, Olmış bu edâ ile güher-bâr
- K'ol bir niçe bî-karâr ü mahzûn, Nâ-çâr kılup vedâ'-ı Mecnûn
- Nevmîd dönüp şikeste vü hâr, Kıldılar atasını haberdar
- Ol pîr çü vâkıf oldı hâle, Mecnûn kimi etdi âh ü nâle
- Sahrâlara dutdı seyl tek yüz, Vâdîlere açdı çeşme tek göz
- Çoh aradı gezdi her mekânı, Bulınmadı oğlınun nişânı
- Tâ âkıbet ol şikeste-hâli, Bir gûşede gördi lâubâlî
- Düşmiş yere hâk-sâr ü gam-nâk, Ahvâli harâb ü sînesi çâk
- Dönmiş gül-i sürhi zağferâna, Şimşâd-ı latîfi hîzrâna
- Âyînesini gubâr dutmış, Jeng-i gam-ı rûzgâr dutmış
- Etmiş elifin sitem yüki dâl, Kılmış kalemin felek gamı nâl
- Hem-sohbeti mûr ü hem-demi mâr, Tekye-gehi hâk ü bisteri hâr
- Hâr üzre ana delük delük ten, Açmış gam evine dürlü revzen
- Ol pîr çü gördi sûret-i hâl, Sûret kimi kaldı bir zaman lâl
- Bir lahza anı tehayyür aldı, Hayret gözi ile bahakaldı
- Sonra yaha yırtup etdi feryâd, K'ey bülbül-i bûstân-ı bî-dâd
- Hâl-i dilüni mana beyân et, Esrâr-ı nihânunı ıyân et
- Kim aldı elünden ihtiyârun, Kim eyledi tîre rûzgârun
- Bi'llâh nişe bî-karâr olupsen, Âşüfte-i rûzgâr olupsen
- Ne seyrdesen sana taleb ne, Bu nâle vü zâruna sebeb ne
- Deryâda ise sana dür-i kâm, Sen söyle men eyleyem ser-encâm
- Zulmâtda ise şem'-i maksûd, Rûşen kıl ü menden iste mevcûd
- Mecnûn dedi ey mana veren pend, Dânâ-yı sühan-ver ü hıred-mend
- Kimsen nedürür bu güft ü gûlar, Bî-fâide bâtıl ârzûlar
- Get derdüme sen devâ değülsen, Bîgânesen âşinâ değülsen
- Men beyle kelâma dutmazem gûş, Leylî sözi söyle yohsa hâmûş
- Dedi menem atan ey belâ-keş, Men seng-i nedâmetem sen âteş
- Dedi nedür ata yohsa ane, Leylî gerek özgedür fesâne
- Çün gördi itâatinde ihmâl, Bildi ki fakîre özgedür hâl
- Verdi bu firîb ile tesellî, Kim dur gedelüm çağırdı Leylî
- Leylî bize geldi mihmândur, La'li talebünde dür-feşândur
- Mecnûn ki eşitdi Leylî adın, Sandı ki felek verür murâdın
- Lebbeyk deyüp ayağa durdı, Ol ka'be-i maksâda yüz urdı
- Pîr ile cevân-ı dil-şikeste, Geldi eve dil-figâr ü haste
- Başında hevâ-yı vasl-ı Leylî, Ne ata gamı ne ana meyli
- Geh ata nasîhat etdi âğâz, Geh anesi oldı pend-perdâz
Bu Mecnûna anası pend verdüğidür ve Bûstân-ı melâmetden hâr-ı nedâmet derdüğidür - K'ey râhat-ı cân ü nûr-ı dîde, Ferzend-i yegâne-i güzîde
- Şânunda riyâset-i Arab var, Mîrâs-ı şecâat ü edeb var
- Etvâr-ı mülûk dut hemîşe, Âyîn-i şecâat eyle pîşe
- Ebrû-yı ham ise ger murâdun, Süst etme kemân-ı i'tikâdun
- Müjgân-ı siyâhdan götür dil, Ol nâveng-i cân-sitâna mâil
- Olsan nigerân-ı kadd ü kâmet, Kıl nîze-i hûn-feşâna rağbet
- Ger zülf ile görmek istesen hâl, Gör hey'et-i nokta peyker-i dâl
- Gönlün göz ü kaşa olsa meftûn, Gör dîde-i ayn ü ebru-yı nûn
- Sen servsen olmagıl girân-bâr, Âzâd olagör ne kim giriftâr
- Sen la'lsen olmagıl sebük seng, Döndürme güneş görüp revân reng
- Etme özüni habâb-mânend, Başunda olan hevâya hursend
- Kim yohdurur ol hevâya bünyâd, Başun olur ol hevâda ber-bâd
- Ser-germliğ etme şem'-nisbet, Sûz-ı gam-ı aşk ile mürüvvet
- Gör şem'i nişe düşer belâya, Başındakiden geder fenâya
- Zevk-ı dil ü dîde kılma âdet, Salma mey ü şâhide irâdet
- Mahbûb ü mey ile besleyen cân, Sanma olur ehl-i akl ü îmân
- Aklı mı olur müdâm mestün, Îmânı olur mı mey-perestün
- Şi're heves etme kim yamandur, Yahşi deseler ana yalandur
- Hâlâ kılagör kemâl hâsıl, Fevt etme kemâli gezme gâfil
- Ey bâg-ı ümîdümün nihâli, Kılma bizi neng pâymâli
- Mahbûb hem istesen kem olmaz, Biz kim senünüz sana gam olmaz
- Vardur bu haşemde min kabîle, Her tâife içre min cemîle
- Bir bir kılalum kamu sana arz, Yetsün yerine bize olan farz
- Bir serv-i sehî-kad ü semen-ber, Tezvîcüne edelüm mukarrer
- Ta'yîn edelüm sana meh ü sâl, Sarf eyleyebildüğünce emvâl
- Sen dutma hemîn tarîk-ı vahşet, Kat'-ı neseb eyleme emânet
- Bizden bu nasîhati kabûl et, Her lahza yeter bizi melûlet
- Uşşâk sefâhetin kılup yâd, Bu şi'ri ne hoş demiş bir üstâd
Gazel-i üstâd - Cân verme gam-ı aşka ki aşk âfet-i cândur, Aşk âfet-i cân olduğı meşhûr-ı cihândur
- Sûd isteme sevdâ-yı gam-ı aşkda hergiz, Kim hâsıl-ı sevdâ-yı gam-ı aşk ziyandur
- Her ebru-yı ham katlüne bir hancer-i hûn-rîz, Her zülf-i siyeh kasduna bir ef'î yılandur
- Yahşi görinür sûreti meh-veşlerün ammâ, Yahşi nazar etdükde ser-encâmı yamandur
- Aşk içre azâb olduğın andan bilürem kim, Her kimse ki âşıkdur işi âh u figândur
- Yâd etme kara gözlülerün merdüm-i çeşmin, Merdüm deyüp aldanma ki içdükleri kandur
- Ger derse Fuzûlî ki güzellerde vefâ var, Aldanma ki şâir sözi elbette yalandur
Bu Mecnûnun nasîhat kabûl etmedüğidür ve Atasının derdi dermâna yetmedüğidür - Mecnûn ki eşitdi ol hitâbı, Verdi bu tarîk ile cevâbı
- K'ey rûh-ı revânum ata ane, Kâm-ı dil ü cânum ata ane
- Tahkîk edübem işüm hatâdur, Her ne desenüz mana revâdur
- Âlûde-i reng-i dûd-ı âhem, Züll-i güneh ile rû-siyâhem
- Men hem olubem bu işden âgâh, Ammâ ne deyem ne söyleyem âh
- Yohdur bu işümde ihtiyârum, Zabtumda inân-ı iktidârum
- Akl oldı zaîf ü aşk gâlib, Hâtır nigerân nigâr câzib
- Dutdı ten ü cânumı gam-ı yâr, Gayri'l-mahbûbi leyse fi'd-dâr
- Mende dahi nişe menliğ olsun, Mende meni isteyen ne bulsun
- Takdîr çü beyledür ne tedbîr, Takdîri eder mi kimse tağyîr
- Olsaydı mana neşât rûzî, İster mi idüm bu derd ü sûzı
- Ger sıhhate kâdir olsa bîmâr, Derde özin eylemez giriftâr
- Elverse gedâya pâdişâlığ, Sanman ki kılur dahi gedâlığ
- Fıtratda ne hâlet olsa maksûm, Ref' olmaduğıdur emr-i ma'lûm
- İslâhuma eylemen teemmül, Kim gül tiken olmaz ü tiken gül
- Keyfiyyet-i âb ü cevher-i hâk, Demek ola mı kabûl-i idrâk
- Su sifleliğinden ayrılur mı, Od yandurabilmeyebilür mi
- Ol gün ki rahimde kilk-i kudret, Îcâduma verdi zîb sûret
- Doldurdı hevâ ile dimâğum, Sevdâ ile bağladı ayağum
- Doldı bedenümdeki rek ü pûst, Başdan ayağa mahabbet-i dûst
- Mülk eyledi gönlümi belâya, Vakf eyledi cânumı cefâya
- Yoh mende bu hükmden tehallüf, Ol mülk ile vakfa bir tasarruf
- Derd-i ezelî devâ bulur mı, Mihr-i ebedî fenâ bulur mı
- Men şem'-i serâçe-i firâkem, Sûz-ı ciğer ile hoş-mezâkem
- Menden dileyen bu sûzı zâil, Bî-dâduma olmış ola mâil
- Şem'ün ki hayâtı oldı âteş, Hâli anun âteş iledür hoş
- Oddan dileyen anun necâtın, Fânî dilemiş ola hayâtın
- Düşmenliğe dûstlığ kılup ad, Tedbîr-i necâtum eylemen yâd
- Men garka-i bahr-ı şevk-i yârem, Berhem-zede-i gam-ı nigârem
- Ancak sebeb-i karârum oldur, Ârâm-ı dil-i figârum oldur
- Anunla edün bu derde merhem, Urman dahi andan özgeden dem
- Dersüz mana var dil-rübâlar, Leylî kimi çoh perî-likâlar
- Bi'llâh demenüz bu harfi zinhâr, Âlemde bir andan özge kim var
- Bülbül gül içün kılanda nâle, Derdine devâ olur mı lâle
- Husrev değülem ki mana dilber, Şîrîn ola gâh gâh Şekker
- Men yek-cihetem tarîkatümde, Tagyîr işi yoh cibilletümde
- Özrini beyân edüp hem ol dem, Takrîre getürdi bir gazel hem
Bu gazel Mecnûn dilindendir - Aşk derdi ey mûalic kâbil-i derman değül, Cevherinden eylemek cismi cüdâ âsân değül
- Devr cevrinden şikâyet edene âşık demen, Aşk mesti vâkıf-ı keyfiyyet-i devrân değül
- Şehrden sahrâya bir fark olduğın her kim bilür, Bilmiş ol kim aşk sahrâsında ser-gerdân değül
- Her kim idrâk eyler öz keyfiyyet-i hâlin henüz, Dûst ruhsârına ayn-ı şevk ile hayrân değül
- Cânı cânân ittihâdı fâriğ eyler cismden, Cismden âgâh olan cân vâsıl-ı cânân değül
- Der imiş düşmen ki hem-demdür Fuzûlî yâr ile, Her sözi bühtân ise hakkâ bu söz bühtân değül
Bu Mecnûn atasınun Leylîye hâstârlığıdır ve Leylî atasının Mecnûndan bîzârlığıdur - Sâkî getür ol şarâb-ı nâbı, Kim yetdi nisâba gam hisâbı
- Gam düşmen-i cân-ı mübtelâdur, Def' eyeleye gör ki bir belâdur
- Söz cevherine olan hırîdâr, Bu nev' ile germ kıldı bâzâr
- Kim âciz olup gam içre ol pîr, Mecnûnına kıldı fikr-i zencir
- Bildi ger olmaz olsa Leylî, Mümkin değül olmağı tesellî
- Kıldı talebin özine lâzım, Cem' etdi eâlî vü eâzım
- Ümmîd ile bağladı umup kâm, Ol ka'be-i ârzûya ihrâm
- Çün Leylî atası bildi hâli, Üydürdi ekâbir ü ehâlî
- Karşularına olup revâne, Kıldı olarunla azm-i hâne
- Ehlen sehlen deyüp demâdem, Min kez dedi ola hayr makdem
- Çün şem'-sıfat olar oturdı, Bu serv kimi ayağa durdı
- Ortaya bırahdı dürlü hânlar, Tâ kâm-ı dil ala mihmânlar
- Olmışdı dolup kebâb ile hân, Cedy ü hamel ile âsman-sân
- Ammâ aceb er kıla hıred-mend, Ol hânları âsmâna mânend
- Her kim garazın bulurdı hândan, Bu mümkin olur mı âsmandan
- Hânlar götürildüğünde ol pîr, Takrîb ile derdin etdi takrîr
- K'ey kadr ile kıble-i kabâil, Senden kamunun murâdı hâsıl
- Asl ü nesebüm sana ıyândur, Hükmüm niçe min eve revândur
- Meşhûr-ı kabâilem sahâda, Ma'rûf-ı tavâifem atâda
- Hem var maahbbetümde te'sîr, Hem var adâvetümde teşvîr
- Ser-defter-i ehl-i rûzgârem, Her niçe desem yüz anca varem
- Nahl-i emelüm semer verüpdür, Îzed mana bir güher verüpdür
- Hâla dilerem bu turfe lû'lû, Bir la'l ile ola hem-terâzû
- Tâ lû'lû olanda la'le vâsıl, Terkîb kılam müferrih-i dil
- Çoh kânlara tîşe-veş yüz urdum, Çoh la'l hakîkatini sordum
- Her kânda eğerçi la'l çohdur, Bir la'l ki lâyık ola yohdur
- Bir la'lün eşitmişem senün var, Kim lû'lüme oldurur sezâ-vâr
- Lutf eyle inâyet et kerem kıl, Ol la'l ile dürri muhterem kıl
- Kılsun güli serv sâye-perver, Olsun güle serv sâye-güster
- Fehm et sözümi tegâfül etme, Hayr işdür bu teallül etme
- Ger hâsıl olur bu kâm senden, Her ne diler isen iste menden
- Anca kılayum sana revân genc, Kim yer yüzin eyleye nihân genc
- Anca güher eyleyem revâne, Kim bulmayasen ana hizâne
- Ol serv-i semen-berün atası, Ol genc-i nihânun ejdehâsı
- Lutf ile dedi ki ey hıred-mend, Men kimi esîr-i dâm-ı ferzend
- Sen hoş geldün safâ getürdün, Topraklardan bizi götürdün
- Müşkilce hitâbdur hitâbun, Bilmen nişe vereyüm cevâbun
- Kurbün bilürem mana şerefdür, Ammâ halefün aceb halefdür
- Mecnûn deyü ta'n eder halâyık, Mecnûna menüm kızum ne lâyık
- Leylî demenem ki nâzenîndür, Bir tîre kenîz-i kem-terîndür
- Olmaz mı kenîz cins-i merdüm, Yohdur mı kenîze hem terahhum
- Dîv ile perî olur mı hem-dem, Olmaz sözi açma ebsem ebsem
- Dîvâneye zâyi' eyleme renc, Vîrâne gerek nedür ana genc
- Tedbîr ile dönderüp mizâcın, Sevdâsınun eylesen ilâcın
- Leylî anun olsun eyledüm ahd, Var imdi sen et ilâcına cehd
Bu Mecnûnun atasınun hırmânıdur ve Gayr bâbdan tedbîr-i dermânıdur - Ol sâhib-i neng ü nâm ü nâmûs, Döndi eve geldi hâr ü me'yûs
- Mecnûna dedi ki ey belâ-keş, Hâcet biter olmagıl müşevveş
- Akl ile açılur ol muammâ, Leylîni sana verürler ammâ
- Şartı bu ki olasen hıred-mend, Erbâb-ı hıredden alasen pend
- Ref' ola alâmet-i cünûnun, Akl ola hemîşe reh-nümûnun
- Mecnûn dedi ey edîb-i kâmil, Dîvâne-i aşk olur mı âkil
- Ger mende bu ihtiyâr olaydı, Tedbîrüme i'tibâr olaydı
- Evvelden edeb şiâr ederdüm, Temkînümi üstüvâr ederdüm
- Olmazdı bu hâle ihtiyâcum, Kim ola azâb ile ilâcum
- Mende bu ilâca yoh müdârâ, Min kez gamum etdüm âşikârâ
- Yohdur revişümde inkılâbum, Evvelki cevâbdur cevâbum
- Sen ehl-i hıredsen eyle tedbîr, Tedbîrün ede meğer ki te'sîr
- Leylîni dahi men etmeyem yâd, Men âkil-i vakt olam sen âzâd
- Ol pîr-i şikeste-hâl ü hayrân, Tedbîr-i ilâc edüp firâvân
- Her handa eşitdi bir tabîbi, Gül-zârınun oldı andelîbi
- İzhâr edüp ana ihtiyâcın, Bîmârınun istedi ilâcın
- Bîmârına min tabîb-i hâzık, Bir şerbet içürmedi muvâfık
- Her yerde ki bildi bir nazar-gâh, Varup ana oldı hâk-i dergâh
- Çoh el götürüp duâlar etdi, Çoh nezr verüp atâlar etdi
- Re'yiyle melûlin etmeğe şâd, Min pîrden almadı bir irşâd
- Çoh sihr olunup yazıldı ta'vîz, Çoh mekrlere dutuldı ümmîz
- Edilmedi hiç biriyle çâre, Ne çâre kazâ-yı Kirdgâra
- Bir gün dediler ana ki ey pîr, Âlemde sana bu kaldı tedbîr
- Kim Ka'beye iltesen esîrün, Ola ki Hak ola dest-gîrün
- Tavf-ı Harem olsa ana hâsıl, Ser-geşteliğ andan ola zâil
- Ursa Hacer-i mübâreke baş, Yumşana eğer ola kara daş
Bu Mecnûn-ı bî-çârenün Ka'beye yüz urduğıdur ve Münâcât ile sevdâsın arturduğıdur - Ol pîr bu hayr işe kılup cehd, Mecnûna müretteb etdi bir mehd
- Aldı anı azm-i râh kıldı, Azm-i harem-i İlâh kıldı
- Çün Ka'beye erdi ol nîkû-hûy, Mecnûna dedi ki ey belâ-cûy
- Dut Ka'beye rûy tâat eyle, Temkîn ü edeb riâyet eyle
- Ta'zîm şerâitin edâ kıl, İhlâs-ı dürüst edüp duâ kıl
- Ola ki kabûl ola niyâzun, Hak şefkati ola çâre-sâzun
- Bu yerde kabûl olur duâlar, Bu buk'ada bahş olur atâlar
- Kıl tevbe ki ahsen-i ameldür, Cehd eyle necâta kim meheldür
- Mecnûn bulup ol makâmdan zevk, Saldı anı çerhe neş'e-i şevk
- Sûz ile çeküp ciğerden âvâz, Arz etdi binâ-yı Kâ'beye râz
- K'ey sakfı bülend ü kadri âlî, Mihrâb-ı eâzım ü eâlî
- Ey kıble-i ehl-i izz ü ikbâl, Ruhsâr-ı zemîne anberîn hâl
- Ey mağz-ı vefâya kisvetün pûst, Hem-reng-i pelâs-ı hâne-i dûst
- Ey gül-bün-i gonca-i ibâdet, Sandûk-ı cevâhir-i saâdet
- Ey dâim olan menümle hem-derd, Ammâ ne menüm kimi cihân-gerd
- Göğsine uran Hacer kimi daş, Zemzem kimi gözden ahıdan yaş
- Peyveste siyeh kılan libâsın, Gönlinde nihân dutan hevâsın
- Bi'llâh kimesen bu yerde âşık, Söyle ki enîsünem muvâfık
- Olmış sana aşk feyzi hâsıl, Kılmış seni kıble-i kabâil
- Yâ Rab bû harem-serâ hakiyçün, Bu ma'bed-i pür-safâ hakiyçün
- Kıl mende binâ-yı aşkı dâim, Mânend-i esâs-ı Kâ'be kâim
- Sal gönlüme derd-i aşkdan gam, Her lahza vü her zamân ü her dem
- Aşk içre müdâm şevküm artur, Şevk ile hemîşe zevküm artur
- Her handa ki âlem içre gam var, Kıl gönlümi ol gama giriftâr
- Endîşe-i akldan cüdâ kıl, Aşk ile hemîşe âşinâ kıl
- Artur mana zevk ü şevk-ı Leylî, Dâim mana anda kıl tecellî
- Çohdur benî Âdem içre bî-dâd, Et gönlümi vahşet ile mu'tâd
- Bir mülkde ver mana karârı, Kim yetmeye âdemî gubârı
- Ol zâir-i Kâ'be-i inâbet, İsterdi duâ kılup icâbet
- Tuğyân-ı belâdan etmeyüp fikr, Bu şi'r idi her dem etdüği zikr
Bu gazel Mecnûn dilindendür - Yâ Rab belâ-yı aşk ile kıl âşinâ meni, Bir dem belâ-yı aşkdan etme cüdâ meni
- Az eyleme inâyetüni ehl-i derdden, Ya'ni ki çoh belâlara kıl mübtelâ meni
- Oldukça men götürme belâdan irâdetüm, Men isterem belânı çü ister belâ meni
- Temkînümi belâ-yı mahabbetde kılma süst, Tâ dûst ta'n edüp demeye bî-vefâ meni
- Getdükçe hüsnin eyle ziyâde nigârumun, Geldükçe derdine beter et mübtelâ meni
- Men handan ü mülâzemet-i i'tibâr ü câh, Kıl kâbil-i saâdet-i fakr ü fenâ meni
- Eyle zaîf eyle tenüm fürkatinde kim, Vaslına mümkün ola yetürmek sabâ meni
- Nahvet kılup nasîb Fuzûlî kimi mana, Yâ Rab mukayyed eyleme mutlak mana meni
Bu Mecnûnun Kâ'beden mürâcaatidür ve Vuhûş ile musâhabetidür - Bir bir eşidüp sözin atası, Bildi ki kabûl olur duâsı
- Efzûn olur gam ü melâmet, Mümkin değül oğlına selâmet
- Çoh kıldı figân ü nâle vü zâr, Oğlından ümîd kesdi nâ-çâr
- Ol pîr kalup orada hayrân, Mecnûn dutuben reh-i beyâbân
- Tenhâ sefer ihtiyâr kıldı, Azm-i ser-i kûy-i yâr kıldı
- Gündüz gözi yaşı hâdî-i râh, Gece yolı şem'i şu'le-i âh
- Gerd-i reh-i yârı yâd ederdi, Geh otura geh dura gederdi
Bu Mecnûnun derdini dağa şerh etdüğidür ve Andan nevmîd getdügidür - Bir dağa erişdi yolda nâgâh, Kaddine libâs-ı vehm kûtâh
- Tiğinde ukâb-ı çerh kanı, Mazmûn kemerinde la'l kânı
- Mün'im sıfatı libâsı fâhir, Ceyb ü bagali dolu cevâhir
- Deryâ kıluben ana tazarru', Eylerdi zahîresin tevakku'
- Sahrâ edüben ana tevellâ, Eylerdi maîşetin temennâ
- Ol çeşmeler eyleyüp revâne, Olmışdı olara ata ane
- Ta'zîm ile kılmış anı Hak yâd, Kur'anda ki el ci'bâle evtâd
- Mecnûn ana eyleyüp temâşâ, Bir odlu sürûd kıldı inşâ
- Oldukda sürûd ile nevâ-sâz, Andan hem eşitdi aks-i âvâz
- Sandı ki öziyle hem-nefesdür, Dedi mana bu refik besdür
- Yüz şükr ki yâr-ı gâr buldum, Gezdüm bu cihânı yâr buldum
- Aşk odın ana hem etdi rûşen, K'ey gûşe-nişîn-i pâk-dâmen
- Sûz-ı ciğerümden oldun âgâh, Ahsen ahsent bâreka'llah
- Bir âşık-ı mübtelâ imişsen, Derd ehline âşinâ imişsen
- Sensen mana hem-dem-i muvâfık, Dâğ ile olur hemîşe âşık
- Bî-dâd ile göğsüne urup daş, Derd ile gözünden ahıdup yaş
- N'oldı sana beyle mest olupsen, Gam dâmına pây-best olupsen
- Kan ile dolupdurur kenârun, Ne gülden ola bu lâle-zârın
- Bağrun görürem olupdurur su, Ne serv-kadün hevâsıdur bu
- Gel ağlayalum bu mâcerâya, Bir dem koşalum sadâ sadâya
- Çün bir dem anunla ağladı zâr, Derd-i dil-i zârın etdi izhâr
- Azm eyledi hâk-i kûy-ı yâra, Leylînün evi olan diyâra
Bu Mecnûnun gazâl ile mülâkâtıdur ve Aşk bâbında onunla olan hâlâtıdur - Gördi ki bir avcı dâm kurmış, Dâmına gazâller yüz urmış
- Ol dâma cefâ-yı çerh-i gaddâr, Bir âhunı eylemiş giriftâr
- Bir âhu esîr-i dâmı olmış, Kan yaşı kara gözine dolmış
- Boynı kurulu ayağı bağlu, Şehlâ gözi nemlü cânı dağlu
- Ahvâline rahm kıldı Mecnûn, Bandı ana tökdi eşk-i gül-gûn
- Gönline katı gelüp bu bî-dâd, Yumşak yumşak dedi ki sayyâd
- Rahm eyle bu müşg-bû gazâle, Rahm etmez mi kişi bu hâle
- Sayyâd bu nâ-tüvâna kıyma, Kıl cânına rahm câna kıyma
- Sayyâd sakın cefâ yamandur, Bilmezsen mi ki kana kandur
- Sayyâd mana bağışla kanın, Yandurma cefâ odına cânın
- Sayyâd dedi budur maâşum, Açman ayağın gederse başum
- Katlinde bu saydun etsem ihmâl, Etfâl ü ıyâlüme n'olur hâl
- Mecnûn ana verdi cümle rahtın, Pâk eyledi berkden dırahtın
- Ol turfe gazâlün açdı bendin, Şâd eyledi cân-ı derd-mendin
- Yüz urdı yüzine kıldı efgân, Göz sürdi gözine oldı giryân
- K'ey bâdiye-gerd ü bâd-nâverd, Nâzük bedeniyle nâz-perverd
- Sen zînet-i her gil-i zemînsen, Gül kimi lâtif ü nâzenînsen
- Ey sebze-i cûy-bâr-ı vahşet, Ra'nâ semen-i bahâr-ı vahşet
- Tenhâ koyma men-i zebûnı, Olgıl mana deşt reh-nümûnı
- Gez bir niçe gün menümle hem-râh, İnsan deyüp etme menden ikrâh
- Yaşum kimi getme çeşm-i terden, Kesme ayağun bu reh-güzerden
- Ser-çeşme-i çeşmüm eyle menzil, Ser-menzilümüzden olma gâfil
- Olsun bebeğüm karâr-gâhun, Eşk ü müje hâb ile giyâhun
- Ey çeşm-i nigâr yâdigârı, Sehl eyle mana gam-ı nigârı
- Kıldukda hayâl-i çeşm-i Leylî, Sen ver men-i hasteye tesellî
- Çün ol beşeriyyetin unutdı, Âhû hem anunla üns dutdı
- Anun sebebiyle hem çoh âhû, Sahrâda onunla dutdılar hû
Bu Mecnûn-ı derd-mendün kebûter ile şerh-i hâlidür ve Andan iltimâs-ı mâ-fi'l-bâlidür - Bir menzile yetdi zâr ü muztar, Bir dâmda gördi bir kebûter
- Her revzen-i dâmı bir der-i gam, Min gam müteveccih ana her dem
- Mecnûn ana bahdı yandı cânı, Yaşı kimi cûşa geldi kanı
- Sayyâdına eyledi tazarru', Kurtarmağın eyledi tevakku'
- Seyyâd dedi ki men fakîrem, Fakra bu hamâme tek esîrem
- Hâşâ ki bu mürg-i tîz-reftâr, Âzâd ola men kalam giriftâr
- Ger var ise kıymetin edâ kıl, Andan munı dâmdan rehâ kıl
- Evvel meni eyle gussadan şâd, Andan munı dâm-ı gamdan âzâd
- Var idi kolunda bir dür-i ter, Şeffâf çü dîde-i kebûter
- Verdi anı aldı ol esîri, Üftâdenün oldı dest-gîri
- Sürdi kademine çeşm-i pür-hûn, Anca ki ayağın etdi gül-gûn
- Her dem ana arz-ı râz ederdi, Min nağme-i şevk sâz ederdi
- K'ey tîz-per ü bülend-pervâz, Erbâb-ı vefâya mahrem-i râz
- Bu reng-i libâs-ı nîl-fâmun, Endûh ü melâmet-i müdâmum
- İzhâr kılup nişâne-i gam, Kim kıldı seni esîr-i mâtem
- Ger âşık isen sen ey cihân-gerd, Kaçma ki menem senünle hem-derd
- Bir lahza menümle hem-nişîn ol, Gencîne-i râzuma emîn ol
- Başum tüğin âşiyâne kılgıl, Göz yaşumı âb ü dâne kılgıl
- Sen kâsıd imişsen ey hamâme, Menden hem ilet nigâra nâme
- Gör hecr-i ruhında ıztırâbum, Peygâmum ilet getür cevâbum
- Bi'llâh ser-i kûyına gedende, Her çizginüben tavâf edende
- Yâd eyle meni sevâbuma gir, Bir tavf sevâbını mana ver
- Kon hâk-i derine iste dâne, Kıl özüne dâneni behâne
- Oldukça mecâlün etme nâmûs, Menden yetür ol yere zemîn-bûs
- Anca dedi ana hem gam-ı dil, Kim kıldı anı hem ünse mâil
- Başında olup şeb âşiyânı, Gündüz ol olurdı pâsbânı
- Zâtında görüp nişâne-i hayr, Hem vahş mutîi oldı hem tayr
- Râm oldı behâyim ol figâra, Bir fevc yığıldı vara vara
- Ol zâr idi mülk-i derd şâhı, Hayl-i ded ü dâm anun sipâhı
- Olmışdı beşerden eyle bîzâr, Kim öz aksin sanurdı ağyâr
- Dartup göğe dûd-ı şu'le-i âh, Öz sâyesin istemezdi hem-râh
Bu Leylî ahvâlinden bir haberdür ve Ma'şûk-ı âşık-pîşe etvârından bir eserdür - Sâkî müteellim-i humârem, Müştâk-ı şarâb-ı hoş-güvârem
- Üftâdeliğüm gör etme ihmâl, Rahm et bir ayağ ile elüm al
- İzhâr kılup safâ-yı meşreb, Bu bezmi çün eyledün müretteb
- Bezm ehline nevbet ile ver câm, Hem hâs riâyet eyle hem âm
- Mecnûna hemîn şarâb dutma, Leylîni ki asldur unutma
- Dihkân-ı fasîh-i Fârisî-zâd, Bu gülşene beyle tikdi şimşâd
- Kim ol çemen-i vefâ bahârı, Dâğ-ı gam-ı aşk lâle-zârı
- Ya'nî reviş-i vefâda muhkem, Leylî sadef-i cevâhir-i gam
- Girmişdi hisâra genc mânend, Urmışdı ayağa pendden bend
- Ne bir ferahı ne bir neşâtı, Ne kimse ile bir ihtilâtı
- Bîzâr atadan ü anadan, Bîgâne cemî'-i âşinâdan
- Yanına olurdı hûblar cem', Pervâne-sıfat havâlî-i şem'
- Şâd olmağa hâtır-ı hazîni, Eğlenmeğe tab'-ı nâzenîni
- Min turrfece turfece fesâne, Şîrîn söz ile çeküp beyâna
- Eylerler idi zaman zaman yâd, Takrîb ile lahza lahza bünyâd
- Ol terk kılup neşât ü râhat, Bir uzvını eyleyüp cerâhat
- Eylerdi behâne ile nâle, Düşmezdi olar düşen hayâle
- Kızlar kaşa verse vesmeden reng, Cân gözgüsine salurdı ol jeng
- Kızlar yüze koysa nîlden hâl, Ol nîle çekerdi raht fi'l-hâl
- Kızlarda hayâl-i nakş-ı dîbâ, Ol nakş-ı hayâl ile şikîbâ
- Kızlarun eli hınâda gül-gûn, Anun eli eşki ile pür-hûn
- Ne iğnede ne ipekde meyli, Müjgâna tökerdi eşk seyli
- Kızlar kılup ârzû-yı zîver, Ger rişteye çekselerdi gevher
- Ol dahi çekerdi eyleyüp reşk, Târ-ı bedenine gevher-i eşk
- Mecnûndan idi cünûnı efzûn, Leylî deyene der idi Mecnûn
- Dünler ki gedüp yanından ol cem', Bir gûşede ol kalurdı vü şem'
- Şem'e gam-ı dil beyân ederdi, Sûz-ı ciğerin ıyân ederdi
Bu Leylînün çerâğ ile macerâsıdur ve Andan câre-sâzî-i dil temannâsıdur - K'ey didesi nemlü bağrı dağlu, Başı karalu ayağı bağlu
- Gel olalım hem-nefes men ü sen, Râz-ı dil-i zârun eyle rûşen
- Ne derd seni nizâr edüpdür, Âlüfte vü zerd ü zâr edüpdür
- Başdan ayağa nedür bu yanmak, Dûd-ı dile dem-be-dem boyanmak
- Ne cinsdür aslun ey belâ-keş, Kim âb-ı hayâtun oldı âteş
- Şerh-i dil-i germ ü çeşm-i ter ver, Ser-rişte-i râzdan haber var
- Her lahza düşersen ıztırâba, Hem âteşe garkasen hem âba
- Ne sihr kılursen ey seher-hîz, Kim âteşün âbdan olur tîz
- Men sûhteden hem olma gâfil, Mende dahi var bir gam-ı dil
- Men hem sana benzerem vefâda, Belkim niçe mertebe ziyâde
- Sen gece hemîn yanarsen ey zâr, Men gece vü gündüzem giriftâr
- Sende eser-i hevâ ziyândur, Nisbet mana râhat-ı revândur
- Hûdur sana sırrunı töküp yaş, Meclisler içinde eylemek fâş
- Gönlün çü değül vefâda kâim, Gönlündekidür dilünde dâim
- Men sâbit-i arsa-i belâyem, Ney kimi hizâne-i hevâyem
- Olman olur olmaz ile dem-sâz, Başum kesilürse söylemen râz
- Derdüm sana söyleyem gam-ı dil, Sende dahi tâb yoh ne hâsıl
- Döymez ciğerün bu şerh-i râza, Âhum getürür seni güdâza
- Bir yâra bu derdi eyledüm fâş, Olmadı mana bu yolda yoldaş
- Sabr eylemedi bu derd ü dâğa, Katlanmadı düşdi daşa dağa
- Yanunda senün hem urmayam dem, Tâ kaçmayasen ırağa sen hem
- Şem'ün çü görürdi yoh zebânı, Dem urmağa yoh yanında cânı
Bu Leylînün pervâneye keşf-i râzıdur ve Anunla fi'l-cümle izhâr-ı niyâzıdur - Pervâneye şerh ederdi râzın, Arz eyler idi olan niyâzın
- K'ey tâir-i âşiyâne-i aşk, Ser-geşte-i âb ü dâne-i aşk
- Sensen reh-i aşk içinde sâdık, Âşık ammâ tamâm âşık
- Bir görmeğe yârı cân verürsen, Bir zevkle iki cihân verürsen
- Hem-râzdur taleb-i fenâda hâlün, Gûyâ ki fenâdürür visâlün
- Her çend ki şöhre-i cihânsen, Aşk içre ser-âmed-i zamansen
- Müşkil ki menüm kimi olup zâr, Mence ola sende şevk–i dîdâr
- Sen seyrdesen hemîşe ser-mest, Men dâm-ı belâ vü derde pâ-best
- Dünler sana dûst-ı hem-nişîndür, Hicrân mana muttasıl karîndür
- Bir şu'leye sen nisâr edüp cân, Düşvâr gamun kılursen âsân
- Men cân ile isterem çekem gam, Min cân dilerem gamında her dem
- Mence sana yoh gam-ı nihânî, Ger var desen hanı nişânı
- Hanı nem-i çeşm-i eşk-rîzün, Hanı dem-i serd-i germ-hîzün
- Hanı sitem-i belâya dözmek, Aşka düşüben cefâya dözmek
- Pervânede hem görürdi noksân, Bulmazdı anunla derde dermân
- Nâ-çâr kılup tahammül ü sabr, Ol kesre dilerdi gaybden cebr
- Yarum geceler ki çeşme-i hâb, Gözler çemenin kılurdı sîr-âb
- Zulmâta düşerdi nûr-ı bîniş, Ârâm bulurdı âferîniş
- Uyhuya gederdi yâr u ağyâr, Derd ehli hemîn kalurdı bîdâr
- Sahrâya çıhardı evden ol mâh, Kâmınca kılurdı nâle vü âh
- Feryâdın edüp bülend-pâye, Râz-ı dilini açardı aya
Bu Leylî'nün mâh ile münâzara kılduğıdur ve Hurşîd kimi şevk odına yakılduğıdur - K'ey gâh kadüm kimi hamîde, Gâhî pür olan misâl-i dîde
- Geh zâhir olan mana gamum tek, Geh gâib enîs ü hem-demüm tek
- Şâhiddür ana bu inkılâbun, Kim âşıkısen bir âftâbun
- Hicrânı ilen nizâr olupsen, Ser-geşte-i rûzgâr olupsen
- Ey mihnet-i aşkdan haberdâr, Gör Tanrı içün ne mihnetüm var
- Kıl şu'le-i âhuma nezâre, Ger var ise rahmun eyle çâre
- Seyr eyle fezâ-yı her diyârı, Gez cümle-i deşt ü kûhsârı
- Gör handadur ol menüm penâhum, Şâhum mâhum ümîd-gâhum
- Hâl-i dilüm ana arza eyle, Bi'llâh nişe gördün ise söyle
- Tâ vakt-i seher bu idi hâli, Teşvîşden olmaz idi hâlî
- Mürg-i seherî çekende âvâz, Eylerdi bir özge nevha âğâz
- K'ey vây tükendi mâye-i ömr, Hurşîde erişdi sâye-i ömr
- Demdür der-i fursat ola mesdûd, Müşkil görine beyân-ı maksûd
- Demdür uyana yuhudan ağyâr, Şerh-i gam ü derdüm ola düşvâr
- Men ahter-i burc-i iştiyâkem, Men şem'-i serâçe-i firâkem
- Gündüz habsüm gece necâtum, Gündüz mevtüm gece hayâtum
Bu Leylînün sabâya peyâm-ı ahvâlidür ve Bu ümmîd ile def-i melâlidür - Olmış dünüme günüm mutâbık, Gün görmez imiş belâlu âşık
- Eylerdi sabâya derdin izhâr, K'ey bâd-ı sabâ dur imdi zinhâr
- El gâfil iken bu mâcerâdan, Sultâna senâ yetür gedâdan
- Gör mûnis ü gam-güsârı kimdür, Bizden ki usandı yârı kimdür
- Gönli kimün iledür tesellî, Yâdına gelür mi hîç Leylî
- Arz eyle ki ey güzel şehenşâh, Hakdur sana bendeden bu ikrâh
- Evvel ki men-i figârı gördün, Bir tâze vü ter bahârı gördün
- Hâlâ ki esîr-i dâm-ı derdem, Mânend-i hazân zâif ü zerdem
- Meyl eylemesen men-i nizâra, Döndiyse irâdetün ne çâre
- Men berg-i hazânem olmışam hâr, Sen tâze bahâresen taleb-kâr
- Her niçe ki hâr ü hâk-sârem, Hem şefkatüne ümîd-vârem
- Terk etme avâtıf-ı amîmi, Yâd eyle meveddet-i kadîmi
- Şeb-tâ-seher ol büt-i semen-ber, Bîdâr kalup misâl-i ahter
- Eylerdi bu sûziş ile şîven, Ol dem ki olurdı rûz rûşen
- Nağme kimi perde-dâr olurdı, Bir perde içinde zâr olurdı
- Dâim geçürürdi ol ciger-sûz, Evkâtı bu resm ile şeb ü rûz
- Peyveste çekerdi ol gül-endâm, Endîşe-i subh u mihnet-i şâm
Bu Leylînün eyyâm-ı bahârda seyr-i gül-zâr etdüğidür ve Gül-zârda murâdına yetdüğidür - Bir gün ki bahâr-ı âlem-ârây, Zevk ehline oldı râhat-efzây
- Âyîne-i devrden gedüp jeng, Devr etdi zemîni âsmân-reng
- Feyz-i şeb-i kimyâ-eserden, Te'sîr-i şemâme-i seherden
- Açıldı ham-ı benefşeden tâb, Şeb-nem güle saçdı lû'lû-i nâb
- Gül-zâra havâ abîr tökdi, Sahrâya gubâr-ı müşg çökdi
- Yağdurdı sehâb jâle daşın, Ol daş ile yardı gonca başın
- Zahmine urup şükûfe merhem, Panbuh yeniler ana demâdem
- Sebze güle verdi mâli bâcın, Yer sebzeye mülkinün harâcın
- Hoş reng ile yığdılar tecemmül, Fîrûze vü la'li sebze vü gül
- Derk eyledi gonca remz ü îmâ, Gül adına açdı yüz muammâ
- Mazmûn-ı rubâî-i anâsır, Feyz olduğı oldı halka zâhir
- Sûsen varakı uçup semâya, Her sebzeye kim salurdı sâye
- Ol sebzeye uğrayup ahan cû, Pûlâde eğer verürdi bir su
- Pûlâd deminde cân bulurdı, Şemşîr-sıfat zebân bulurdı
- Ârâyiş-i sebzeden zemâne, Benzetdi zemîni âsmâna
- Hurşîd-i çerâğ-ı çeşm-i âlem, Gökden yer düşdiğinde her dem
- Tahkîk edüben çıhup gümândan, Bilmezdî zemîni âsmandan
- Gül-zârlar oldı işret-âbâd, Her yerde olındı bezm bünyâd
- Her gûşede her kim aldı bir kâm, Her buk'ada her kim içdi bir câm
- Leylînün anası gördi mutlak, Yoh Leylî-i nâ-tüvânda revnak
- Meyl-i gül ü seyr-i sebze kılmaz, Min gonca açıldı ol açılmaz
- Sarf etdi şükûfe tek diremler, Cem' eyledi nâzenîn sanemler
- Sahrâya çıhardı ol nigârı, Kıldı güle arz nevbahârı
- Tâ gussa vü gamdan ola âzâd, Bir dem güle oynaya ola şâd
- Ol bir niçe bikr-i pâk-dâmân, Hem-râh olup oldılar hırâmân
- Yüzden götürüp edeb nikâbın, Ref' eylediler hayâ hicâbın
- Her kim ne bilürse lu'b ü ya lehv, İzhâra getürdi etmeyüp sehv
- Gâh eyleyüben sürûdlar sâz, Bülbüllere oldılar hem-âvâz
- Geh gösterüp oynamakda hâlet, Şimşâda yetürdiler hacâlet
- Lîkin heves eylemezdi Leylî, olmazdı bu lu'b ü lehve meyli
- Arturmış idi bahâr derdin, Gül zevki ruh-i nigâr derdin
- İsterdi ferâgat ile bir dem, Tenhâ duta bir bucakda mâtem
- Ayrılmayup ol perî-likâlar, Artardı belâsına belâlar
- Çün eyledi kesret anı dil-teng, Nîreng ile verdi anlara reng
- K'ey servler eylemen ikâmet, Tâ evde çekilmeye nedâmet
- Durman kılalum taraf taraf geşt, Seyr eyleyelüm havâlî-i deşt
- Sancup bele nâzenîn etekler, Cem' eyleyeyüm güzel çiçekler
- Çoh dermeğe her kim olsa kâdir, Oldur bu sanemler içre mâhir
- Bir yanaya getdi her perî-veş, Dağıldı şerer dutuşdı âteş
- Tenhâ kalup etdi nâle-i zâr, Kıldı gözin ebr-veş güher-bâr
Bu Leylînün ebr ile izhâr-ı niyâzıdır ve Aşk bâbında keşf-i râzıdur - Ebr ile tekellüm etdi âğâz, K'ey âhum ile hemîşe hem-râz
- Ger başun ile göğe yetersen, Sanma men-i zârdan betersen
- Arz eyleme ra'd ü berk u bârân, Bahs etme menümle rûz-ı hicrân
- Feryâd kılup dem-i seher-gâh, Eflâke çekende şu'le-i âh
- Seylâb-ı sirişk edende cârî, Gel gör men-i zâr ü bî-karârı
- Ey ebr her eksilende suyun, Deryâlara tökme âb-ı rûyun
- Al suyı bu çeşm-i hûn-feşândan, Deryâlara hem bağışla andan
- Ey ebr demî mana vefâ kıl, Düşdi sana hâcetüm revâ kıl
- Var ol yüzi gül nigâra menden, Zâr ağla vü söyle yâra menden
- K'ey turfe nigâr-ı nâzenînüm, V'ey ârzu-yı dil-i hazînüm
- Gel gör ki gamunda niçe zârem, Sensüz niçe zâr ü bî-karârem
- Gel gör ki nedür gamunda hâlüm, Reng-i ruh-i zerd ü eşk-i âlüm
- Cân bâr-ı beden götürmez oldı, Göz reng-i vücûd görmez oldı
- Cânum cânı gözüm çerâğı, Rahm eyle ki geldi rahm çağı
- Men bilmez idüm belâ imiş aşk, Bir derdlü mâcerâ imiş aşk
- Derdün ki belâ yolında merdem, Aşk içre sana şerîk-i derdem
- Saldun men-i hasteni bu hâle, Derde meni eyledün havâle
- Her derd ki var Leylî aldı, Ma'lûmdürür sana ne kaldı
- Ey merd-i rehem deyüp uran lâf, İnsâf mıdur bu hanı insâf
- Dut kim has ü hâr-ı reh-güzârem, Toprağ kimi yolunda hârem
- Hurşîd-i cemâlün ey meh-i nev, Toprağa nola bırahsa pertev
- Bârân-ı visâlün ey dür-i nâb, Kılsa has ü hârı nola sîr-âb
- Olma mey-i gaflet ile medhûş, Hem-sohbetün eyleme ferâmûş
- Ey yâr-ı muvâfık ü vefâ-dâr, Ey men kimi vü mana sezâ-vâr
- Gel yanuma kesme âşinâlığ, Yahşi mi olur bu bî-vefâlığ
- Derler seni âşık ey nîkû-rûy, Âşıklara beyle mi olur hûy
- Her kim gerek öz işinde kâmil, Âşık ne revâ ki ola âkil
- Âşık gerek olmayup karârı, Tavf ede müdâm kûy-ı yârı
- Düşmez bu yana senün güzârun, Ver ola meğer bir özge yârun
- Yârun men isem mana nazar kıl, Gâhî bu yanaya bir güzer kıl
- Ger sende olan ferâgat-i dil, Bir dem mana olsa idi hâsıl
- Gîsû-yı müselsel-i girih-gîr, Boynumda ger olmasaydı zencîr
- V'er bağlamasaydı bend-i halhâl, Kayd ile ayağumı meh ü sâl
- Ayb ile çekilmeseydi adum, Bi'llâh bu idi hemîn murâdum
- Kim sâye-misâl senden ey nûr, Oldukça vücûdum olmayam dûr
- Ammâ n'edeyüm esîr-i kaydem, Bir boynı ayağı bağlu saydem
- Bildürmeğe mihnet ü melâlüm, Bu şi'r yeter beyân-ı hâlüm
Bu gazel Leylî dilindendür - Aşk dâmına giriftâr olalı zâr olubem, Ne belâdur ki ana beyle giriftâr olubem
- Dil demekden kesilüp hareketden veh kim, Künc-i gam-hâneye bir sûret-i dîvâr olubem
- Kudretüm yoh ki kılam kimseye şerh-i gam-ı dil, Eyle kim ârıza-i hecr ile bîmâr olubem
- Hazerüm ta'neden ol gâyete yetmişdür kim, Yâra ağyâr olup ağyârum ile yâr olubem
- Demezem dahi sana âşıkem ey gül zîrâ, Sana âşıklığum izhâr edeli hâr olubem
- Akl u sabr u dil ü dîn getdi bi-hamdi'llâh kim, Sefer-i sâhil-i sevdâya sebük-bâr olubem
- Yoh Fuzûlî haberüm mutlak özümden bes kim, Vâlih-i nakş-ı hayâl-i ruh-i dildâr olubem
Bu Leylînün künc-i gamda giryânlığıdur ve Mecnûnun vâdî-i aşkda ser-gerdânlığıdur - Zâr ağlar iken bu resme ol mâh, Bir turfe sadâ eşitdi nâgâh
- Bir kimse ohurdı şi'r-i Mecnûn, Bu nükte ibâretinde mazmûn
- K'ey neş'e-i aşkdan uran dem, Mecnûnı sağınma Leylîden kem
- Mecnûn ile Leylîni berâber, Ger kimse der ise kılma bâver
- Leylîde eğerçi derd çohdur, Mecnûn-ı hazînce derdi yohdur
- Leylî eli iğnedendür efgâr, Mecnûna kılıçlar eylemez kâr
- Leylîni eder harîr dil-gîr, Mecnûna verür neşât zencîr
- Leylî ister ki eksile gam, Mecnûn gamın arturur demâdem
- Mecnûndur ola gama girftâr, Leylî kime olmış ola gam-hâr
- Mecnûna yeter şikence-i teb, Leylî kimedür tabîb yâ Rab
- Mecnûndur esîr-i dâm-ı Leylî, Leylî kime salmış ola meyli
- Leylî dutup ol terâneye gûş, Öz nağmesin eyledi ferâmûş
- Tahkîk ile bildi bu hisâbı, Kim yoh şererinde şu'le tâbı
- Elbette belâ vü derdi gerdûn, Mecnûna verüpdür andan efzûn
Bu Leylînün İbni Selâma giriftâr olduğıdur ve Yârdan mahrûm ü mukayyed-i ağyâr olduğıdur - Mi'mâr-ı serâçe-i ibâret, Beyle bu evi kılur imâret
- Kim seyrden olmayup tesellî, Öz menziline dönende Leylî
- Vermişdi özine dürlü zîver, Her zîvere bir netîce muzmer
- Tâ mahv ola gözden ahıdan hûn, Hem gönleği hem donıydı gül-gûn
- Tâ kim ola dûd-i âha mânend, Bağlanmış idi benefşe ser-bend
- Tâ kim ola savt-ı nâle pâ-mâl, Kollanmış idi sadâlu halhâl
- Tâ olmaya eşki yüzde ma'lûm, Ruhsârına lû'lû' idi manzûm
- Ra'nâ başa serpüben leçekler, Nazük bele sancuben etekler
- Pervânesüz eylemezdi şem'in, Eylerdi dür-i sirişk cem'in
- Ra'nâ ra'nâ yürürdi mâh, Bir şekl ile kim tebâreka'llâh
- Ol asrda var idi Arabda, Bir mu'teber aslda nesebde
- Manzûr-ı eâzım u eâli, Makbûl-ekâbir ü ehâli
- İdrâki bülend ü hüsni dil-keş, Etvârı huceste sîreti hâş
- Vermiş Hak anun olan murâdın, Baht İbni Selâm kılmış adın
- Ol turfe hümâ-yı evc-i ikbâl, Asûde-zamîr ü fâriğu'l-bâl
- Av kasdına eylemişdi pervâz, Altında ukâb elinde şehbâz
- Bir râh-güzerde ol nigâra, Uğraşdı vü kıldı bir nezâre
- Cân ü ciğerinde kalmadı tâb, Mahv oldı nite ki odda sîm-âb
- Terk etdi azîmet-i şikârı, Geldi eve getdi ihtiyârı
- Tarh etdi binâ-yı resm-i peyvend, Tedbir ile buldı bir hıred-mend
- Kim lutf ile söz kılanda takrîr, Takrîri verürdi daşa tağyîr
- İn'âm edüben ana besî mâl, Leylî talebine kıldı irsâl
- Şart eyledi ol bülend-ahter, Kim olsa bu kâm-ı dil müyesser
- Sarf eyleye genc ü mâl-i âlem, Cânâne yolında belki cân hem
- Çün geldi bu râz-ı dil beyâna, Oldı ana râzı ata ane
- Ol müşterîye verildi zühre, Şâyeste görildi mâra mühre
- Çün İbni Selâma yetdi peygâm, Tenbîh-i neşât ü müjde-i kâm
- Deryâ-yı neşâtı geldi mevce, Baş çekdi nihâl-i bahtı evce
- Mahzen mahzen cevâhir açdı, Hırmen hırmen nisâr saçdı
- Açdı der-i genc-i gevher ü zer, Fakr ehlini eyledi tevân-ger
- Ol servün ayağı bağlu oldı, Âzâde iken adağlu oldı
Bu Nevfelün Mecnûn ile mukaddime-i ihtilâtıdur ve Ol cevher-i pâkden tezyîn-i bisâtıdur - Sâkî yine kasd-ı cân eder gam, Ver câm-ı lebâleb ü demâdem
- Bî-kes kalubem men-i sebük-rây, Sen eylemesen mana maded vây
- Men şîftenün penâhı olgıl, Bî-kesler ümîd-gâhı olgıl
- Cehd eyle vü kılma bir işe ahd, V'er ahd etsen vefâya kıl cehd
- Şemşîr-i mübâriz-i fesâne, Bu rezmde beyle batdı kana
- Kim var idi bir huceste-fercâm, Ol asrda âdil ü nîkû-nâm
- Tîğiyle mesaff müşkili hall, Ma'rûf-ı zemâne adı Nevfel
- Hem aşk yolunda çoh yöğürmiş, Hem çoh sitem-i zemâne görmiş
- Bezminde misâl-i dürr-i meknûn, Bir gün ohunurdı şi'r-i Mecnûn
- Gâyetde beğendi tarz-ı pâkin, Mazmûn-ı kelâm ü sûz-nâkin
- Sordı sıfatın dediler ey şâh, Âşüfte kılupdur anı bir mâh
- Rüsvâlığı edüp özine pîşe, Dâm ü ded ile gezer hemîşe
- Nevfel kılup ârzû-yı Mecnûn, Ashâb ile kıldı azm-i hâmûn
- Bir gûşede gördi hâr ü mehcûr, Hâli nesak-ı salâhdan dûr
- Etrâfını tayr ü vahş almış, Vahşet anı bir hisâra salmış
- Çün dâire-i sübâ'-ı hâil, Kat'etdi sipeh görüp selâsil
- Mecnûna yetişdi ol vefâ-dâr, Âsâr-ı telattuf etdi izhâr
- K'ey haste nedür bu çekdüğün renc, Vîrânede zâyî etdüğün genc
- Vahşî ne bilür senün makâmun, Hem-cinsleründen iste kâmun
- Hâl ehlisen iste ehl-i hâli, Sahrâlara düşme lâübâlî
- Devlet dilesen hümâdan iste, Genc isetesen ejdehâdan iste
- Gam çekme ki men olınca gam-hâr, Yârun sana an-karîb olur yâr
- Ger olsa zer ile iş ser-encâm, Yük yük tökelüm zer alalum kâm
- V'er olsa garaz mesaffa muhtâc, Biz kan tökelüm sen eyle târâc
- Ancak olagör menümle hem-dem, Men kim senünem senündür ol hem
Bu Mecnûnun Nevfel ile derd-i dil edâsıdur ve Şerh ü tafsîl-i mâcerâsıdur - Mecnûn dedi ey yegâne-i ahd, Tedbîrüme çohlar etdiler cehd
- Çoh ehl-i azâyim etdi tedbîr, Olmadı perî bu dîve teshîr
- Toprağlara tökildi çoh zer, Olmadı bu kimyâ müyesser
- Sende bilürem ki lutf çohdur, Ne sûd çü mende baht yohdur
- Sürme bilürem ki arturur nûr, Ne fâide göz eğer ola kûr
- İkbâlüme yohdur i'timâdum, Müşkil görinür menüm murâdum
- Ah er kılasen bu şuğle ikdâm, Râyunca iş olmaya ser-encâm
- Hem dûstum olmaya mana yâr, Hem düşmen ola ne dûst kim var
- Bahtum bilürem menüm yamandur, Sûd istedüğün mana ziyandur
- Bahtum sıfatında bir gazel var, Dâim kılurem men anı tekrâr
Bu gazel Mecnûn dilindendür - Vefâ her kimseden kim istedüm andan cefâ gördüm, Kimi kim bî-vefâ dünyâda gördüm bî-vefâ gördüm
- Kime kim derdümi izhâr kıldum isteyüp dermân, Özümden min beter derd ü belâya mübtelâ gördüm
- Mükedder hâtırumdan kılmadı bir kimse def'-i gam, Safâdan dem uran hem-demleri ehl-i riyâ gördüm
- Eğer su dâmenin dutdum revân dönderdi yüz menden, Ve ger gözgüden umdum sıdk aks-i müddeâ gördüm
- Ayak basdum reh-i ümmîde ser-gerdânlığ elverdi, Emel ser-riştesin dutdum elümde ejdehâ gördüm
- Mana gösterdi gerdun tîre bahtum gözgüsin yüz kez, Men-i bed-baht ana her gâh kim bahdum kara gördüm
- Fuzûlî ayb kılma yüz çevirsem ehl-i âlemden, Neden kim her kime yüz dutdum andan yüz belâ gördüm
Bu Nevfelün Mecnûna ümmîd-vârlığ verdüğidür ve Hüsn-i musâhabetiyle rızâsın ele getürdüğidür - Nevfel dedi ey edîb-i kâmil, Feyz-i nazarumdan olma gâfil
- Li'llâhi'l-hamd gayretüm var, Gayret kadarınca kudretüm var
- Sen cehd eyle ki yâr ola ehl, Çün yâr ola ehl kârdur sehl
- Mecnûn hem ümîd ile olup şâd, Terk etdi tarîk-i tab'-ı mu'tâd
- Hem sildi gubâr-ı fark u gîsû, Hem eyledi kat'-ı nâhun ü mû
- Hem cismine verdi zîb-i câme, Hem başına zîver-i imâme
- Bezm-i tarabı makâm dutdı, Meyl–i tarab etdi câm dutdı
- Nevfel hem olup mülâzim-i ahd, İmdâdına kıldı cân ile cehd
- Aldı ele müşg-bâr hâme, Leylî haşemine yazdı nâme
- K'ey tâife-i bülend-pâye, Bî-gâneliğ etmen âşinâya
- Edüp meni iltifâta memnûn, Leylîni edün refîk-i Mecnûn
- Ol lâle ise bu nesterendür, Şimşâd ise ol bu nârvendür
- Ol muna bu anadur sezâ-vâr, Ey ehl-i garaz nedür bu âzâr
- Kâm olsa nizâsuz müyesser, Ha genc-i dür ü hizâne-i zer
- V'er olsa bu hayr işde te'hîr, Ha ta'n-ı sinân ü darb-ı şemşîr
- Ol kavme çü rûşen oldı ahvâl, Oldı bu cevâb olardan irsâl
- Kim bizde cünûn ilâcı yohdur, Divâneler ihtiyâcı yohdur
- Genc ü zere eyleme tefâhur, Besdür bize gencümüzdeki dür
- Lâf ile kılıçdan urmagıl dem, Kim var kılıcumuz bizüm hem
Bu Nevfel'ün Leylî haşemiyle rezm etdüğidür ve Rezmde mağlûb olup sulha azm etdüğidür - Nevfel ki eşitdi ol cevâbı, Terk eyledi şâhed ü şarâbı
- Cem' etdi sipâh-ı bî-nihâyet, Çaldurdı nefîr ü çekdi râyet
- Ol kavm hem oldılar haberdâr, Cem' eylediler sipâh-ı hûn-hâr
- Ref' oldı iki tarafdan âzerm, Hengâme-i rezmi etdiler germ
- Bir subh ki kıldı husrev-i Rûm, Şâm ehline Hind fethini şûm
- Seyyâreden aldı mihr meydân, Saldı kılıç u getürdi kalhan
- Gün hançeri oldı âşikâre, Gerdûn zırıhını etdi pâre
- Satranc-sıfat ol iki leşker, Birbirine durdılar berâber
- Geh nîze kılurdı cân-sitânlığ, Geh nâvek ederdi hûn-feşânlığ
- Ol benzer idi kad-i nigâra, Bu gamze-i dil-firîb-i yâra
- Eylerdi zebân-ı ta'n-ı şemşîr, Ahvâl-i adem vücûda takrîr
- Ahvâline halkun ağlayup zâr, Çeşm-i zırıh olmış idi hûn-bâr
- Gürz ile olurdı hurd her sû, Cevşenlere üstühân-ı pehlû
- Rezm oldı belâ yağışlu bir mîğ, Ra'd ü berki tüfeng ile tîğ
- Gösterdi güzâr-ı gürz ü peykân, Kalhanda zırıh zırıhda kalhan
- Mecnûn olara kılup nezâre, Çekmişdi özini bir kenâra
- Durmışdı alem-misâl bî-bâk, Bir arsada şerm-sâr ü gam-nâk
- Çekmişdi bu leşker içre râyet, Ol leşker içün dilerdi nusret
- Munlar ile hây ü hûy ederdi, Feth anlara cüst ü cûy ederdi
- Bu leşker ana muîn ü gam-hâr, Ol tâlib-i feth-i leşker-i yâr
- Ger öz sipehinde görse maktûl, Şükr eylemeğe olurdı meşgûl
- V'er görse katîl-i kavm-î dildâr, Derd ile kılurdı nâle vü zâr
- Sebze kimi olsa ger müyesser, Öz leşkerine ururdı hançer
- Bir kimse dedi ki ey siyeh-rûz, Hasmını diler mi kimse fîrûz
- Biz cân kıluruz yolunda pâ-mâl, Sen düşmen içün dilersen ikbâl
- Akla bu iş eylemez delâlet, Ger âkil isen nedür bu hâlet
- Mecnûn dedi men fedâ-yı yârem, Vaslına anun ümîd-vârem
- Çün leşker-i yârdur kılan rezm, Ol rezme ne lâyık eylemek azm
- Çün dûst sipâhıdur eden ceng, Düşmenliğe hem-râz değüldür âheng
- Hem-râzdur ki bulam visâle fursat, Yârum tarafından ola nusret
- Cânum ola dûst dil-pezîri, Yâ küştesi ola yâ esîri
- Bu ma'rekede neşât-mendem, Ol silsilede esîr-i bendem
- Müşkil işe olmışem giriftâr, Ağyârum yâr u yârum ağyâr
- Ger katlüme dûst çekse şemşîr, Yoh mende rızâdan özge tedbîr
- Hoşnûd değül miyem bu hâle, Kim cân verem ü yetem visâle
- Çün beyle cevâb eşitdi sâil, Ol fazl ü kemâle oldı kâil
- Geldükçe olup ziyâde âşûb, Az kaldı ki Nevfel ola mağlûb
- El-kıssa müyesser olmayup kâm, Ol gün cedel oldı subh-tâ-şâm
- Çün oldı ıyân talîa-i şeb, Meydân-ı sipihri dutdı kevkeb
- Âsâyişe hâsıl oldu fursat, Cân almağa merg verdi mühlet
- Her saf bir arada dutdı menzil, Birbirine kondılar mukâbil
- Hem-demlere râzın açdı Nevfel, Kim müşkil-i hâlümi kılun hall
- Men eşca'-ı ehl-i rûzgârem, Hurşîd-i sipihr-i kâr-zârem
- Yoh kimsede tâb-ı tîğ-i tîzüm, Endîşe-i tâkat-ı sitîzüm
- Bu rezmde bilmezem nedür hâl, Kim fethüme nusret eyler ihmâl
- Elbette ki Hak rızâsıdur bu, Bir ehl-i Hakun duâsıdur bu
- Arz eylediler ki ey cihân-dâr, Mecnûndan olup mısen haberdâr
- Biz cân kıluruz anun fedâsı, A'dâmuzadur anun duâsı
- Biz kasd ederüz anun murâdın, Ol düşmene bağlar i'tikâdın
- Nevfel ki eşitdi ol kelâmı, Kalmadı ol emre ihtimâmı
- Bilmişdi ki sâhib-i nazardur, Elbette dûası mu'teberdür
- Bildi ki müyesser olmaz ol kâm, Te'sîr kılur duâ ser-encâm
- Çün vasl değüldi hükm-i takdîr, Müşkil ki eser vereydi tedbîr
- Vehm etdi ki mün'akis ola hâl, Rezminde mubârek olmaya fâl
- Kirdârını görmedi münâsib, Nezr etdi ki ger olursa gâlib
- Zikr etmeye dahi Leylî adın, Terk ede bu emr içün inâdın
Bu Nevfelün ikinci nevbet rezm edüp gâlip olduğıdur ve Vefâ-yı ahdde kâzib olduğıdur - Çün tîğ çeküp mübâriz-i Rûm, Şâm ehlini etdi emre mahkûm
- Feth oldı sipâh-ı Türke mensûb, Oldı Arabın sipâhı mağlûb
- Âdetçe yine ol iki leşker, Rezm etmeği etdiler mukarrer
- Tığ aldı eline pehlevânlar, Başlar kesilüp tökildi kanlar
- Cân eyledi terk-i hâne-i ten, Ol çıhmağa açdı tîr revzen
- Başlarda belânı çoh görüp akl, Bir özge makâma eyledi nakl
- Peykân sünük içre oldı peyvend, Gül şâhlarında gonca mânend
- El-kıssa hilâf-ı resm-i evvel, A'daya muzaffer oldı Nevfel
- Hasm etdi kabül-i hükm-i tâat, Başlandı tazarru'-ı şefâat
- Leylînün atası açdı başın, Doldurdu gözine kanlu yaşın
- Acz ile dedi ki ey hudâvend, Şâhenşeh-i âdil ü hıred-mend
- Ger Leylî içündür ıztırâbun, İkrâh ile vermezem cevâbun
- Ammâ reh ü resmdür mukarrer, Bir avrete aybdür iki er
- Leylî bu haşemde nâm-zeddür, Akd ile mukayyed-i ebeddür
- Çün hükmün eder bu resmi pâ-mâl, Bârî anı gayre verme sen al
- Gül bergümüzi hevâya verme, Nâmûsumuzı fenâya verme
- Nevfel dedi ey güzîn-i eşrâf, Yoh mende hilâf-ı adl ü insâf
- Men mahz-ı mürüvvet ü vefâyem, Gencîne-i gevher-i atâyem
- Bî-dâd ü sitem değül şiârum, Adl içre tamâmdur ıyârum
- Men hem hacîlem bu mâcerâdan, Âcizlere kılduğum cefâdan
- Hakkâ bu değüldi i'tikâdum, Kim hâsıl edem men öz murâdum
- Bir sınmışa mûmyâ dilerdüm, Bir haste içün şifâ dilerdüm
- Gördüm görinür bu emr müşkil, Bîmâr değül ilâca kâbil
- Bî-dâddan olmışem peşîmân, Afv ede meğer bu sehvi Sübhân
- Gelmez gözüme iyâl ü mâlün, Mâlün senün olsun ü iyâlün
- Var imdi sen eymen ol hatardan, Min-ba'd tevehhüm etme şerden
- Munı dedi açdı âlet-i rezm, Öz memleketine eyledi azm
- Mecnûn der-i i'tirâz edüp bâz, Ol servere ta'ne etdi âğâz
- K'ey bîhûde kavlün ü karârun, Ahdünde bu mıdur i'tibârun
- Ne fâide sikkesüz diremden, Ne sûd netîcesüz keremden
- Sâyen uludur velî ne hâsıl, Kim feyz değende oldı zâil
- Her niçe ki etdiler mürâât, Kim eyleyelüm muna mükâfât
- Andan yeğin edelüm sana yâr, Âsân işüni gel etme düşvâr
- Mutlak eser etmedi ana pend, Zencir-i hevâ kaçan dutar bend
- Efgân edüp etdi hırkasın çâk, Sahrâlara düşdi zâr ü gam-nâk
Bu Mecnûnun zencîre özin bend etdüğidür ve Behâne ile Leylî tarafına getdüğidür - Bir gün seher ol mücâvir-i deşt, Eylerdi gürüh-ı vâhş ile geşt
- Bir pîr-i hazîn görindi nâgâh, Zencirlü bir esîri hem-râh
- Mecnûnun esîre yandı cânı, Ol pîr-i hazîne sordı anı
- Kim bu ne esîrdür beyân et, Cürmin men-i mücrime ıyân et
- Sırr-ı dilin etdi pîr rûşen, Kim dûstdürür değül bu düşmen
- Men haste-i beste-i iyâlem, Fakr ile iğen şikeste-hâlem
- Bu hem men-i zârdan beterdür, Âvâre vü hâr ü derbederdür
- Bir rûzî içün olup füsûn-sâz, Her dem kıluruz füsûnlar âğâz
- Tâ hâsıl ola maâş-ı etfâl, Bir şu'bededür bu gördüğün hâl
- Bu kanlulığa kılupdur ikrâr, Men iylemişem munı giriftâr
- Sâhib-diyetem men ü bu hûnî, Gör vech-i maâş içün füsûnı
- Tâ kim gezüp eyleye gedâlığ, Bendeni kıla girih-küşâlığ
- Her ne kazanur gezende ev ev, Taksîm ederüz arada cev cev
- Kısmetde hem etmişüz karârı, Men yarıyem ü bu şahs yarı
- Mecnûn dedi sehv edüpsen ey pîr, Dîvânelere gerek bu zencîr
- Gel hâcetümi menüm revâ kıl, Bend eyle meni munı rehâ kıl
- Sâyen tek olup senünle hem-seyr, Men ehl-i keremden isteyem hayr
- Her ne yığılursa bîş ü ya kem, Varın sana eyleyem müsellem
- Kasdum bu iki eyleyem men-i zâr, Evden eve seyr müşterî-vâr
- Şâyed ki bir evde ola mümkin, Ol zühreye olmağum mukârin
- Pîr oldı ümîd-i nef' ile şâd, Evvelki esîrin etdi âzâd
- Zencîre girüp remîde Mecnûn, Erbâb-ı cünûna düzdi kânûn
Bu Mecnûnun zencîre şerh-i gamıdur ve Beyân-ı silsile-i elemidür - Ol silsileye olup hem-âvâz, Ağlardı ki ey menümle hem-râz
- Sen genc-i belâya ejdehâsen, Ser-rişte-i mihnet ü belâsen
- Şerh-i gama var min dehânun, Deprendükçe çıkar figânun
- Başdan ayağa delük delük ten, Gönlündeki râzun etdi rûşen
- Ey muntazır-ı nezâre-i yâr, Nezzâre-i yâra min gözün var
- Gezmek hevesiyle hâne hâne, Ol pîr ile oldılar revâne
- Tevfîk olup anlarunla hem-râh, Leylî haşemi gezerdi bir bir
- Mecnûn reseni elinde ol pîr, Ev ev haşemi gezerdi bir bir
- Leylî evine erişdi nevbet, Ol hasteye gâlip oldı hayret
- Ser-geşte-i âlem oldı pâ-best, Meyhâne öninde düşdi ser-mest
- Çün çekdi bir ihtiyârsuz âh, Leylî ev içinde oldı âgâh
- Bir âh ile kıldı haymesin çâk, Mazlûmına açdı çeşm-i nem-nâk
- Gördi ki görinmez olmuş ol zâr, Olmış gam ile zaîf ü bîmâr
- Kaşı kimi kâmeti bükilmiş, Yaşı kimi peykeri tökilmiş
- Cismi gam içinde cân şebîhi, Derk-i nazarı gam-ı bedîhî
- Dîdâr ile ol şeh-i letâfet, Mihmânına eyledi ziyâfet
- Râz-ı dil-i zârın etdi ifşâ, Bu şi'ri bedîhî kıldı inşâ
Bu gazel Leylî dilindendür - Yâr rahm etdi meğer nâle vü efgânumuza, Ki kadem basdı bugün külbe-i ahzânumuza
- Eşk bârânı meğer kıldı meded kim nâgeh, Bitdi bu şâh-ı gül-i tâze gülistânumuza
- Bize âh ateşinün yanduğı andan bilinür, Ki çerâğ eyledi rûşen şeb-i hicrânumuza
- Bu visâle yuhu ahvâli demek mümkin idi, Eğer olsaydı yuhu dîde-i giryânumuza
- Bir hayâl ola meğer gördüğümüz yohsa nigâr, Mutlakâ hâtıra gelmez ki gele yanumuza
- Yâr mihmânumuz oldı gelün ey cân ü gönül, Kılalum sarf nemüz var ise mihmânumuza
- Dilberün câna imiş kasdı Fuzûlî gel ki, Cân verüp dilbere minnet koyalum cânumuza
Bu Mecnûnun Leylîye mukâbil olup Ahvâlin beyân etdüğidür veFursatla râz-ı pinhânın ıyân etdüğidür - Mecnûn ki ana nezâre kıldı, Râz-ı dilin âşikâre kıldı
- Çekdi feleğe figân ü âhı, Sultânınun oldı dâd-hâhı
- K'ey kadri bülend pâdişahum, Bildür mana kim nedür günâhum
- Fermâna muhâlefet mi kıldum, A'dâya muvâfakat mi kıldum
- Bed-hâhlarun mıdur bu tedbîr, Gammâzlarun mıdur bu tezvîr
- Men mu'tekidem bu âsitâna, Yâ Rab n'ola reddüme behâne
- Kimdendür ola mana bu hîle, Kim oldı ola muna vesîle
- Tâ hâk-i deründen olmışem dûr, Âşüfte vü haste-hâl ü rencûr
- Gâhî çekerem şikence-i gam, Gâhî olurem belâya hem-dem
- Tenhâ geçer oldı rûzgârum, Sahrâda ne mûnis ü ne yârum
- Sen hod güzelüm gamum yemezsen, Ol şîfte handadur demezsen
- Menden bu tegâfülün acebdür, Gûyâ ki nişâne-i gazabdur
- Men beyle niçün zebûn ü hârem, Ha geldüm eğer günâhkârem
- Çökdüm yere gerdenümde zencîr, Bismillâh eğer olursa ta'zîr
- Fermân senden kabûl menden, Olma güzelüm melûl menden
- Zülf ü müje hançer ü resen bes, Hükmüni yürüt hem as hem kes
- Gel arada bir gubâr koyma, Öldür meni şerm-sâr koyma
- Ta'zîrüme eylesen teallül, Lâzım meni öldürür tegâfül
- Ey lâle-izâr ü anberîn-mû, Gencîne-cemâl ü mâr-gîsû
- Tâ zülfüne olmışem giriftâr, Zencîr-i cünûna rağbetüm var
- Gam silsilesine pây-bendem, Dîvâneler içre ser-bülendem
- Sevdâda dönüp ziyâna sûdum, Peyveste bu şi'rdür sürûdum
Bu gazel Mecnûn dilindendür - Küfr-i zülfün salalı rahneler imânumuza, Kâfir ağlar bizüm ahvâl-i perîşânumuza
- Seni görmek müteazzir görinür beyle ki eşk, Sana bahdukda dolar dîde-i giryânumuza
- Cevri çoh eyleme kim olmaya nâgeh dükene, Az edüp cevr ü cefâlar kılasen cânumuza
- Eksük olmaz gamumuz munca ki bizden gam alup, Her gelen gamlu geder şâd gelüp yanumuza
- Var her halka-i zencîrümüzün bir ağzı, Muttasıl vermeğe ifşâ gam-ı pinhânumuza
- Gam-ı eyyâm Fuzûlî bize bî-dâd etdi, Gelmişüz acz ile dâd etmeğe sultânumuza
Tamâmî-i sühan - Bir lahza kılup bu resme feryâd, Sultânına zulm-i aşkdan dâd
- Zencîrini etdi pâre pâre, Dutdı yine halkdan kenâre
- Endâmı şikeste çeşmi nemnâk, Rüsvâ vü harâb ü mest ü bî-bâk
- Ardınca koşun koşun uşağlar, Ahvâline kim güler kim ağlar
Bu Mecnûnun kûrlığ behânesiyle dildârıCemâlin gördüğidür ve Dîde-i ümmîdin tûtiyâ-yı maksûda yetürdüğidür - Bir gün dahi ol behâne-perdâz, Bir özge behâne kıldı âğâz
- Bağladı iki gözin ki kûrem, Ahvâl-i cihâna bî-şuûrem
- Arz eyledi za'f ü bî-nevâlığ, Ev ev gezüp eyledi gedâlığ
- Takrîb ile azm-i yâr kıldı, Leylî evine güzâr kıldı
- Ol dûsta zâhir eyleyüp râz, Yâ dûst deyüp yetürdi âvâz
- Leylî ki eşitdi ol sadânı, Bildi eşiğindeki gedânı
- Evden çıhup etdi arz-ı dîdâr, Kıldı sadaka zekât-ı ruhsâr
- Pinhân bahuben ol âftâba, Mecnûn yine geldi bu hitâba
- K'ey hâl-i siyâhı göz sevâdı, Cân ârzûsı gönül murâdı
- Ger bağlu ise gözüm revâdur, Ser-çeşme-i lücce-i belâdur
- Bend eylemesem önin demâdem, Seylâba geder tamâm-ı âlem
- Göz kimi seni eyleyüp nezâre, Rüsvâ kılur ehl-i rûzgâra
- Tahkîk edübem ki düşmenündür, Men kıydım ana rızâ senündür
- Dergâhuna bağladum getürdüm, Baş üzre ayağuna yetürdüm
- Ey gamze vü la'li şehd ü şemşîr, Hâhî afv eyle hâh ta'zîr
- Dergâhuna geldüğümde ey hûr, Sermâyem idi gözümdeki nûr
- Öğretdi gamun mana ticâret, Yüz şükr ki kılmadum hasâret
- Göz nûrını hâk-i pâya verdüm, Az cinsümi çoh behâya verdüm
- Şâhum nazar et men-i gedâya, Bîgâneliğ etme âşinâya
- Cân bâğına gam nihâli tikdün, Ten mülkine derd tohmı ekdün
- Ol tohm ü nihâle nef'-i hâsıl, Oldı nem-i eşk ü sûziş-i dil
- Gel mülküne bâğuna güzer kıl, Mahsûl ü menâfi'e nazar kıl
- Munı deyüp ol garîb ü hayrân, Dutdı reh-i bâdiye kemâ-kân
Bu İbni Selâmun Leylî visâline râğıb olduğıdur ve Bu da'vâda subh-ı ümmîdi kâzib olduğıdur - Sâkî bize râhat-ı revân ver, Cânsuzlara himmet eyle cân ver
- Kıl mest bizi mey-i mugândan, Evvel hoş ü hurrem eyle andan
- Sor kim nişedür sebât-ı âlem, Encâm-ı ferah nihâyet-i gam
- Dünyâ işi i'tibârsuzdur, Çerhün revişi karârsuzdur
- Çoh kimsene genc içün çeker renc, Gayrine nasîb olur anun genc
- Gör anı ki her nihâl-i ser-keş, Sudandur ü sarfın eyler âteş
- Takdîredür asl-ı emr mensûb, Hoşdur bu ki tâlib ola Matlûb
- Çün İbni Selâm bildi hâli, Meydân-ı murâdı gördi hâlî
- Cem' etdi ekâbirin diyârun, A'yânını ehl-i rûzgârun
- Gönderdi nikâh içün besî mâl, Şart etdügin etdi cümle irsâl
- Min zerrîn-na'l rahş-ı tâzî, Mısrî vü Irâkî vü Hicâzî
- Min câriye vü gulâm-ı zîbâ, Pîrâyeleri harîr ü dîbâ
- Min nâka nebât-ı kand yüklü, Nesrîn derilü benefşe tüglü
- Min tabla abîr ü anber ü müşg, Yüz yük güher-i ter ü zer-i huşg
- Esbâb-ı nikâh olup revâne, Kâbîni kesildi nakd-i câna
- Leylî bu cefâdan oldı âgâh, Kim buldı bahârına hazân râh
- Ümmidi gözine doldı toprağ, Maksûd nihâli tökdi yaprağ
- Aks-i garaz oldı sûret-i hâl, İdbâra mübeddel oldı ikbâl
- Gül ister iken sataşdı hâra, Nûr ister iken dutuşdı nâra
- Efgân ile mâtem etdi sûrı, Mâtem-kede mahfil-i sürûrı
- Meşşâta silerdi zülf ü hâlin, Arturmağa zîb ile cemâlin
- Ol âh u sirişk ile demâdem, Hâli güm ederdi zülfi derhem
- Eğmezdi hilâli vesmeye baş, Gözden giderürdi sürmesin yaş
- Gîsûsı çekerdi şâneden ser, Bir bâr idi gerdeninde gevher
- Gözgüye keder verürdi âhı, Zulmât-ı hat istemezdi mâhı
- Pâ-bûsına bulmayup hınâ dest, Kılmışdı nekâreni üni pest
- İklîle ruhı ururdı âteş, Buy-i hoş ana gelürdi nâhoş
- Ta'ne tikeninden etmeyüp bâk, Gül kimi kılurdı geydüğin çâk
- Her lahza kılurdı âh ü feryâd, Derdi ki elünden ey felek dâd
- Senden bu midi menüm murâdum, Devrânuna bağlu i'tikâdum
- Vaslını tevakku' etdüğüm yâr, Bi'llâh bu değül yanılma zinhâr
- Ol nakş-ı sahîfe-i vefâdur, Bu tarz-ı cerîde-i fenâdur
- Ol garka-i bahr-ı zevk-i cândur, Bu mahv-ı tena''um-ı cihândur
- Ol hayr yolına râh-berdür, Bu başladuğı tarîk şerdür
- Cânânesi içün ol diler cân, Öz cânı içün diler bu cânân
- Men anunem ol menüm ezelden, Sahla bu alâkanı halelden
- Ey çerh bu akd olanda muhkem, Belkim yoh idün arada sen hem
- Gel terk-i tegallüb ü sitem kıl, Tanrını arada gör kerem kıl
- Verme kavîye zaîf mâlin, Düşmenlere dûstlar halâlin
- Mecnûnumı sanma kimseden kem, Bir merd-i reh-i belâdur ol hem
- Ey İbni Selâm-ı bî-ser-encâm, Bilsen sana mekr edüpdür eyyâm
- Mecnûna koyupdur ad Leylî, Eyler seni ola kim tesellî
- Sen kâm-ı dil iste men belâyem, Sen genc dile men ejdehâyem
- Ammâ demezem işün hatâdur, Nisbet mana gâyet-i atâdur
- Kurtar meni atadan anadan, Bir gam yeğ olur iki belâdan
- Derd ile kılurdu nâle vü âh, Esbâb-ı tecümmülinden ikrâh
- Devrândan edüp figân ü feryâd, Bu şi'ri ohurdı ol perî-zâd
Bu gazel Leylî dilindendür - Hilâf-ı re'yüm ile ey felek medâr etdün, Meni gül ister iken mübtelâ-yı hâr etdün
- Mürûr-ı ömrde bir dönmedün murâdum ile, Döne döne mana zulm etmeği şiâr etdün
- İhânetümde nedür bilmezem murâdun kim, Azîz-i âlem iken hâr ü hâk-sâr etdün
- Ümîd-vâr idüm evvel ki bir neşât görem, Binâ-yı mihnetümi şimdi üstüvâr etdün
- Cefâ eliyle kılup çâk perde-i sabrum, Nihân olan gamumı halka âşikâr etdün
- Vefâda vermeğe cân vermedün mana mühlet, Meni bu ahd vefâsında şerm-sâr etdün
- Bir özgeni mana yâr eylemekdesen gûyâ, Menümle yâr olanı özge ile yâr etdün
- Meğer bilindi Fuzûlî sana felek hâli, Ki varını bu cihânun yoh i'tîbar etdün
Tamâmî-i sühan - Ol nev' görenler ıztırâbın, Tezyîn ü cilâdan ictinâbın
- Eylerler idi gümân ki ol zâr, Bir özge belâyadur giriftâr
- Kılmışdı ol âftâbı muztar, Hecr-i peder ü firâk-ı mâder
- Derlerdi hakundur ey semen-bûy, Dutmışdun atan anan ile hûy
- Hâlâ ki bulardan ayrılursen, Gurbet sitem olduğın bilürsen
- Efgânuna hiç men' yohdur, Sen kimi yanan firâka çohdur
- Ammâ bu imiş çü halka âdet, Sen hem cezâ eyleme ziyâdet
- Kız dâim ata evinde kalmaz, Peyveste anaya mihr salmaz
- Lâzım mey-i gaflet eyleyüp nûş, Eylersen atan anan ferâmûş
- Leylî bu söze kılurdı ikrâr, Demezdi bir özge mihnetüm var
- Görmezdi özine anı lâyık, Kim ta'ne ede ana halâyık
- Kız her niçe olsa yâra tâlib, Elbette gerek hayâsı gâlib
- El ta'nesi ile hâh ü nâ-hâh, Teklîfe düşüp bezendi ol mâh
- Bir ehl-i hayâ min ehl-i ibrâm, İsyân ile olmaz iş ser-encâm
- Ol zîver ü zeyne zib ü zînet, Bir şekl ile verdi zîb-i sûret
- Kim anı görende derdi gerdûn, İnsâf kemâl-i sabr-ı Mecnûn
- Pîrâyesüz idi ol meh âfet, Pîrâyeden arturup letâfet
- Bir hadde erişdi âftâbı, Kim oldı nikâbı hüsni tâbı
- Çün dutdı arûs-ı halvet-i şâm, Temkîn ile halvetinde ârâm
- Zulmât ziyâya oldı gâlib, Yandurdı meşâilin kevâkib
- Encüm güheri olup şeb-efrûz, Kıldı şeb-i târı gayret-i rûz
- Gül-çehre sanemler oldılar cem', Her bir sanemün elinde bir şem'
- Resm-i tarab etdiler müretteb, Beş yüz büt-i gül-ruh ü şeker-leb
- Yüz gonca dehenlü mâh-pâre, Gül suyı seperdi reh-güzâra
- Yüz gül-ruh elinde micmer-i ûd, Eylerdi havânı anber-âlûd
- Yüz mâh-likâ olup gınâ- saz, Koşmışdı sadâ-yı sâza âvâz
- Yüz nergis-i mest gezdürüp câm, Ahbâba verürdi câm-ı gül-fâm
- Yüz gül başı üzre yüz tabak zer, Olmışdı nisâr içün mukarrer
- Bir taht-ı revân içinde Leylî, Ne şevket ü ne şükûha meyli
- Her lahza figân ü âh ederdi, Ser-geşte vü muztarib gederdi
- Endîşe-i zevk u ayşden pâk, Seyl içre sağın gederdi hâşâk
- Çün yetdi harem-serâya ol mâh, Dağıldı olan refîk ü hem-râh
- Gül halveti oldı sahn-ı gül-zâr, Dûr oldı bisâtdan has ü hâr
- Baht İbni Selâmı etdi âgâh, Kim oldı sana müsellem ol mâh
- Ol tâlib-i gevher-i yegâne, Gevher hevesiyle girdi kâna
- Ne gördi nikâb içinde bir nûr, Gözden ruh-i dil-fürûzı mestûr
- Germ oldı mahabbetün merâkı, Deprendi visâle iştiyâkı
- El urdı ki aça ol nikâbı, Ref' eyleye ortadan hicâbı
- Leylî dedi ey harîf-i kâbil, Sensen ser ü server-i kabâil
- Evsâfun eşitmişem ziyâde, Kâmilsen edebde vü hayâda
- Mâ'lûm edübem ki Kâf-tâ-Kâf, İnsâfuna el verüpdür insâf
- Men kim değülem ganî fakîrem, Mihmân demeyem sana esîrem
- Zulm eylemek etme bir esîre, İzhâr-ı terahhum et fakîre
- Gör cân ü tenümde ıztırâbum, Sor hâl-i dilüm eşit cevâbum
- Men mektebe getdüğüm zamânlar, Hıfz-ı sebak etdüğüm zamânlar
- Bir şahs mana görindi nâgâh, Oldum perî olduğından âgâh
- Cinnîler içinde ol perî-zâd, Ülfet menüm ile kıldı bünyâd
- Her lahza durur mana berâber, Der kim benî Âdem etme hem-ser
- Yohsa kılurem deminde fânî, Bir darb ile hem seni hem anı
- Çok mekr kılındı oldı tedbîr, Boynumdan alınmadı bu zencîr
- Def' olmadı bu beliyye hergiz, Hem ata hem ana oldı âciz
- Çün bulmadı kimse çâre-i kâr, Menden ata ana oldı bîzâr
- Şeydâlığum oldı âleme fâş, Nefret kılur oldı yâr u yoldaş
- Sen hem ki bizüm diyâra yetdün, Elbette bu kıssanı eşitdün
- Hâlâ ki senünle düşdi bâzâr, Oldun dür-i akdüme hırîdar
- Karşumda hem ol perî durupdur, Gayret kılıcına el urupdur
- Terk et ki bu vasl bîm-i cândur, Hem özüne hem mana ziyândır
- Bir niçe zaman tahammül eyle, Dermân iste tevekkül eyle
- Ola ki müyesser ola maksûd, Senden açıla bu bâb-ı mesdûd
- Kat' ola zebân-ı ta'n-ı düşmen, Hem sen yetesen murâda hem men
- Ol sâde-zamîr ona inandı, Cinnî haberin sahîh sandı
- Vehm etdi ki olsa yâra vâsıl, Noksân ola ömr ü câha hâsıl
- Cânâne yolında ömr ü câhı, Ol nâkısun oldı sedd-i râhı
- Bir resm-i kadîmdür cihânda, Sûd isteyen istemek ziyân da
- Cânân dileyen cefâya dözmek, Genc isteyen ejdehâya dözmek
- Aşk ehli mahabbet etse izhâr, Evvel anı imtihân eder yâr
- Ger görse anun cefâya sabrın, Kesrinün eder tamâm cebrin
- V'er görmese cevre ihtimâlin, Salmaz ana sâye-i visâlin
- Çün İbni Selâma bîm-i noksân, Ol vaslda rûzî etdi hicrân
- Meyl etmedi mutlak ol nigâra, Hergiz ana kılmadı nezâre
- Tedbîr-i ilâca durdı kâim, Derdine devâ sorardı dâim
- Her handa görürdü ehl-i teshîr, Dîvânesine dilerdi zencîr
Bu Zeyd-i vefâ-dârun Mecnûna haber getürdüğidür ve İbn-i Selâm ile Leylînün peyvendi müjdesinin yetürdüğidür - Sâhib-haber-i efsâne-perdâz, Bu tarz ile kıldı kıssa âğâz
- Kim var idi bir nedîm-i nâdir, Zeyd adlu vefâ-yı ahde kâdir
- Meşhûr idi fazlı vü kemâli, Ma'rûf idi hüsni vü cemâli
- Olmışdı esîr bir nigâra, Büt zîblü Zeynep adlu yâra
- Çekmişdi mahabbetün cefâsın, Görmişdi melâmetün belâsın
- Ol âşık-ı müst-mend ü mahzûn, Eylerdi hemîşe meyl-i Mecnûn
- Söylerdi ana kemâl-i aşkın, Üstâdına gösterürdi meşkın
- Leylî ere getdüğinden ol zâr, Tahkîk ile oldı çün haberdâr
- Mecnûna özin yetürdi fi'l-hâl, Reng-i ruh-i zerdi eşkden âl
- Dolmış gözi peykeri bozılmış, Nutkında tekellümi dutılmış
- Mecnûn dedi ey vefâlu yârum, Gam merhalesinde gam-güsârum
- Âdetçe görinmez ihtilâtun, Her günkiye benzemez neşâtun
- N'oldı sana beyle zâr olupsen, Bî-tâkat ü bî-karâr olupsen
- Akrebde idi meğer bugün mâh, K'etdün bu yana azîmet-i râh
- Handan bu küdûret oldı hâsıl, N'oldı sebeb-i melâmet-i dil
- Zeyd ol has-i huşke urdı âteş, Sûz ile dedi ki ey belâ-keş
- Dün ahter-i bahtun oldı tîre, Devrân sitem etdi sen fakîre
- Yâr İbni Selâma rûzî oldı, Rûzî sana derd ü sûzî oldı
- Yâr özgeye oldı şem'-i mahfil, Kaldı sana tâb-ı âteş-i dil
- Ağyâr ile yâr oldı Leylî, Var imdi sen andan ol tesellî
- Zâyi' senün ol figân ü âhun, Sûz-i şeb ü âh-ı subh-gâhun
- Mecnûn ki haberden oldı âgâh, Gerdûna yetürdi şu'le-i âh
- Vahşîler içinde ol giriftâr, Bir derd ile kıldı nâle-i zâr
- K'efgâna getürdi mâr ü mûrı, Ağlatdı vuhûşı vü tuyûrı
- Hâme kimi yaş töküp demâdem, Nâme kimi kâmetini kılup ham
- Yazdı aluben eline hâme, Dildârına bir itâb-nâme
Bu Mecnûnun Leylîye nâme-i itâb-âmîzidür ve Peygâm-ı şikâyet-engîzidür - Dibâce-i nâme nâm-ı Ma'bûd, Kayyûm ü Kadîm ü Hayy ü Mevcûd
- Ol perde-keş-i hicâb-ı esrâr, Kim âlemi yohdan eyledi var
- Gün gözgüsin eyleyen mücellâ, Dün turrasın eyleyen mutarrâ
- Çün bir niçe hamd tohmın ekdi, Derd-i dilini beyâna çekdi
- Kim bu mütehammil-i belâdan, Ser-geşte vü zâr ü mübtelâdan
- Bir nâme ki mahz-ı derd ü gamdur, İzhâr-ı şikâyet-i sitemdür
- Ol dilbere kim vefâsı yohdur, Âşıklarına cefâsı çohdur
- Ey ahde vefâsı olmayan yâr, Ağyâruma gül olan mana hâr
- N'oldı sana nakz-ı ahd kıldun, Sındurmağa ahdi cehd kıldun
- Tenhâlığa mı getürmedün tâb, Kim eyledün ârzû-yı hem-hâb
- Târ oldı mı olduğun nişîmen, Kim eyledün anda şem' rûşen
- İncitdi mi derd-i dil mizâcun, Kim oldı tabîbe ihtiyâcun
- Pejmürde mi oldı serv-i dil-cû, Kim cehd ile vermek istedün su
- Bed-hâh mı etdi kasd-ı gül-zâr, Kim beyle urıldı rahneye hâr
- Ne bîm ile hıfz-ı gevher etdün, Kim beste-i akd-i şevher etdün
- Mûcib ne idi meni unutdun, Terküm kılup özge yâr dutdun
- Her lahza olup güvâh-ı hâlüm, Hâk-i derüne sirişk-i âlüm
- Mutlak güzer eylemez mi oldı, Menden haber eylemez mi oldı
- Âyâ ne idi bu bî-vefâlığ, Bigâneler ile âşinâlığ
- Çekdün yeni yârunı kenâra, Ruhsat mıdur imdi eski yâra
- Menden idi mihmet ü melâlün, Hoş oldı ola anunla hâlün
- Men ahd-i vefâya aldanurdum, Ahdünde vefâ ola sanurdım
- Bilmezdüm ola zaîf râyun, Noksânı ola tamâm ayun
- Güftârun ola menümle dâim, Gönlün ola özge ile kâim
- Zâhirde menümle olasen yâr, Bâtında dutasen özge dildâr
- Senden men olam cihânda bed-nâm, Bir nâm ü nişânı yoh ala kâm
- Ma'zûrsen ey nigâr ma'zûr, Bu devr iledür zemâne meşhûr
- Gül goncalığında hâr ilendür, Açılsa bir özge yâr ilendür
- Aslında tiken çeker azâbın, Faslında hakîm alur gül-âbın
- Ey ârzu-yi dil-i figârum, Kahrı çoh ü mihri az nigârum
- Ey adı olan vefâda mezkûr, Cismümdeki cân gözümdeki nûr
- Sevdâ-yı dimâğumun ilâcı, Bâzâr-ı cünûnumun revâcı
- Sen mihr-cemâl ü meh-cebînsen, Gâyetde latîf ü nâzenînsen
- Men hâr-mizâc ü hâk-hûyem, Bes tünd-zebân ü tîre-rûyem
- Sen hâl diliyle eyleyüp âr, Dersen ki sana ne nisbetüm var
- Men hem sana söylerem muvafık, Kim men sana sen mana ne lâyık
- Men hod olubem hayâle kâni', Sen lâyıkun istesen ne mâni'
- Ammâ men ü senden özge çohdur, Kim sözleri bizden özge yohdur
- Gördükde men eyleyen vefânı, Bildikde sen eyleyen cefânı
- Âyâ kime bî-vefâ diyerler, Kimün işini hatâ deyerler
- Yahşi midür eylemek yaman ad, Kim kılmaya kimse hayr ile yâd
- Sen gerçi dutup hilâf-ı âdet, Bir özgeye bağladun irâdet
- Çohdur sana men kimi ciğer-hûn, Her kime ki bahdun oldı mecnûn
- Men kim keseyüm derin selâmı, Senden çekeyüm bu intikâmı
- Dutmak dilerem senün kimi yâr, Ammâ aceb er senün kimi var
- Peyvendüni gayr ile eşitdüm, Bi'llâh ki besî teaccüb etdüm
- Ey çeşme-i âb-ı zindegânî, Sen cânum içindesen nihânî
- Bir lahza gözümden olmadun dûr, Vaslun niçe oldı gayre makdûr
- Ger İbni Selâma nûr-ı Leylî, Bir vech ile eylemiş tecellî
- Leylîden olan hayâli görmiş, Öz vâhimesiyle ayş sürmiş
- Leylî demesün mana karîndür, Kim ana hayâli hem-nişîndür
- Mecnûndan eder mi ol cüdâlığ, Kim gayr ile ede âşinâlığ
- Ey gevher-i tâc ü tâc-ı târek, Maksûduna yetdüğün mübârek
- Ashâb yığup tarab kılup şâd, Bu hayr işi eyeleyende bünyâd
- Çoh zevk ile çekdüm intizârı, Kim yâd edesen men-i figârı
- Sen hod demedün ki bir kulum var, Boynında tarîk ile yolum var
- Ger sandun ise ki pür-huzûrem, Şâyeste-i servet-i sürûrem
- Şart idi mana hem etmek i'lâm, Tâ men hem alam bu bezmden kâm
- Li'llâhi'l-hamd elüm değül dar, Cân kimi nukûda kudretüm var
- V'er sandun ise ki nâ-tüvânem, Âzürde-i mihnet-i cihânem
- Hem şart idi özr kılmak irsâl, Etmek meni bir söz ile hoş-hâl
- Ne beyle edüp ne eyle ey gül, Yahşi midür eylemek tegâfül
- Ey cânum içinde câna düşmen, Her niçe ki düşmenem sana men
- Âyîn-i kadîmüni unutma, Min yâr dut özge hûy dutma
- Gayr ile olanda şâd ü hurrem, Takrîb ile yâd kıl bizi hem
- Nakş et bu murabbaı harîre, Gör anı getür bizi zamîre
Bu murâbba' Mecnûn dilindendür - Gayr ile her dem nedür seyr-i gülistân etdüğün, Bezm edüp halvet kılup yüz lutf u ihsân etdüğün
- Ahd bünyadın mürüvvetdür mi vîrân etdüğün, Hanı ey zâlim bizümle ahd ü peymân etdüğün
- Lahza lahza müddeî pendin dür-i gûş eyledün, Kana kana gayr câm-ı şevkini nûş eyledün
- Vara vara ahd ü peymânı ferâmûş eyledün, Hanı ey zâlim bizümle ahd ü peymân etdüğüm
- Gayre salup mihrüni bizden savutdun âkıbet, Terk-i mihr etdün tarîk-i zulm dutdun âkıbet
- Ahdler peymânlar etmişdün unuttun âkıbet, Hanı ey zâlim bizümle ahd ü peymân etdüğüm
- Cürmümüz n'oldı ki bizden eyledün bîzârlığ, Biz gamun çekdük sen etdün özgeye gam-hârlığ
- Sizde âdet bu mıdur beyle olur mı yârlığ, Hanı ey zâlim bizümle ahd ü peymân etdügün
- Çerh tek bed-mihrliğ resmini bünyâd eyledün, Yahşi adun var iken döndün yaman ad eyledün
- Döne döne bizi gam-nâk özgeni şâd eyledün, Hanı ey zâlim bizümle ahd ü peymân etdüğün
- Gönlümüz min-ba'd zülfünçün perîşân olmasun, Bağrumuz la'lün hevâsiyle dahi kan olmasun
- Bî-vefâsen çeşmümüz yâdunla giryân olmasun, Hanı ey zâlim bizümle ahd ü peymân etdüğün
- Va'de-i vasl ile aldun sabrumuz ârâmumuz, Olmadı her gün visâlünden müyesser kâmumuz
- Geçdi hecr ile Fuzûlîden beter eyyâmumuz, Hanı ey zâlim bizümle ahd ü peymân etdüğün
Tamâmî-i sühan - Pâyâna çü yetdi sa'y-i hâme, Teslîm olındı Zeyde nâme
- Mektûb ile Zeyd olup sebük-per, Azm eyledi eyle kim kebûter
- Çün yetdi nigâr olan diyâra, Mekr ile visâle kıldı çâre
- Efsûn ile urdı sihrden dem, Tâ İbni Selâma oldı hem-dem
- Leylînün eşitdi vasf-ı hâlin, Keyfiyyet-i mihnet ü melâlin
- Dedi bilürem nedür devâsı, Uş yazılu mendedür duâsı
- Bağlandı anun sözine ihlâs, Halvet-geh-i kurbe kıldılar hâs
- Çün Leylîye zeyd oldı vâsıl, Maksûdını etdi baht hâsıl
- Bir dem oturup gelüp kıyâma, El urdı revân çıhardı nâme
- Ta'vîz dedi vü kıldı ta'zîm, Evvel öpüp andan etdi teslîm
- Çün nâmeni aldı Leylî-i zâr, Ol nâmeden aldı bûy-ı dildâr
- Bildi ki bir özge kayddür bu, Ne nüsha-i Amr ü Zeyddür bu
- Ol feyzi bilüp özine ikbâl, Göz merdümine yetürdi fi'l-hâl
- Çün nâmeye kıldı bir nezâre, Cân kisvetin etdi pâre pâre
- Kim dür ala bahr-ı çeşm-i terden, Lâ'l ala hizâne-i ciğerden
- Ol nâmenün eyleye nisârın, Efzûn ohıdı bildi mazmûn
- (yok)
- Fehm etdi maâni vü ibâret, Bildi neyedür olan işâret
- Cânına kılup itâb te'sîr, Ol nâme cevâbın etdi tahrîr
Bu Leylînün Mecnûna peygâm-ı cevâbıdur ve özr'ü itâbıdur - Bu tarz ile oldı kilki cârî, Kim evvel-i nâme nâm-ı Bârî
- Mi'mâr-ı binâ-yı akd ü peyvend, Vehhâb-ı atâ-yı mâl ü ferzend
- İzhâr-ı vücûd eden ademden, İcâd-ı hudûs eden kıdemden
- Meşşâta-i şâhed-i zemâne, Sultân-ı bülend-âsitâne
- Bu nâme ki bir figârdandur, Ya'nî men-i bî-karârdandur
- Bir sâhib-i izz ü i'tibâra, Ya'nî Mecnûn-i dil-figâra
- Ey hâk-bisât ü hâr-bister, Kâm-ı dil-i teng ü dîde-i ter
- Her ta'ne ki eylesen revâdur, Senden hacîlem yüzüm karadur
- Besdür mana çekdüğüm hacâlet, Şermendeliğümdeki melâlet
- Çün mu'terifem ki var günâhum, Öz lutfun eyle özr-hâhum
- Men gevherem özgeler hırîdâr, Mende değül ihityâr-ı bâzâr
- Devrân ki meni mezâda saldı, Bilmem kim idi satan kim aldı
- Olsaydı menüm bir ihtiyârum, Olmaz idi senden özge yârum
- Ger töhmete olmışem giriftâr, İkrâh ile menden olma bîzâr
- Bir dür değülem ki ola hakkâk, Aldukda tasarrufumda çâlâk
- Ger İbni Selâma dil-fürûzem, Şem'-i şeb ü âftâb-ı rûzem
- Kâni'dür ırağdan ala bir nûr, Men andan ü menden ola ol dûr
- Dûr olsa görür fürûg ü tâbum, Oldukda yahın çeker azâbum
- Fikr etme ki men neşât-mendem, Bir dâm-ı gam içre pây-bendem
- Ne zehre-i seyr-i kûçe vü kûy, Ne tâb-ı tapance-i ser ü rûy
- Gâhî heves eylesem figâna, Evvel ana isterem behâne
- Ya ata vü ane eylerem yâd, Ya sohbet-i hem-nişîn ü hem-zâd
- Ger rahtımı etmek eylesem çâk, Hayyâtına olurem gazab-nâk
- Kim aybludur bu dâmen ü ceyb, Cehd eyle ki zâhir olmaya ayb
- Gâhî taleb eylesem visâlün, Bilmek dilesem ki n'oldı hâlün
- Bir çeşme yana olup revâne, Gasl-i beden eylerem behâne
- Tenhâ olurem orada üryân, Mûy-ı serüm eylerem perîşân
- Âyîneye eylerem nigâhı, Hâlün görürem senün ke-mâhî
- Boynunda yoh özge tavkdan bâr, La'lümde bulınmaz özge güftâr
- Boynum kolunı diler havâdan, La'lüm lebüni sorar sabâdan
- Cândan gamun içre nâ-ümîdem, Şemşîr-i cefâ ile şehîdem
- Kanlu kefenümdür al perde, Men gûrdaem sağınma erde
- Gel şem'-i mezârum eyle âhun, Zîb-i lahd et gubâr-ı râhun
- Men bülbül-i bâğ-ı firkatem zâr, Ammâ kafes içreem giriftâr
- Bilmem bu kafesde n'ola hâlüm, Sındurdı belâ per ile bâlüm
- Bir vahşî ile ger etmişem hû, Müstevcib-i serzeniş değül bu
- Vâhşîler imiş senünle hem-dem, Hem-reng olubem senünle men hem
- Ey âşık-ı müst-mend ü mehcûr, Dutgıl men-i müst-mendi ma'zûr
- Sabr et niçe gün ki ola gerdûn, Bu günleri eyleye diğer-gûn
- Ancak özüni nizâr sanma, Ser-geşte-i rûzgâr sanma
- Bu şi'ri ger ohısan demâdem, Ma'lûmun olur menüm gamum hem
Bu murabba' Leylî dilindendür - Girîbân oldı rüsvâlığ eliyle çâk dâmen hem, Mana rüsvâlığunda dûst hem ta'n etdi düşmen hem
- Reh-i aşk içre cân kıldum giriftâr-ı belâ ten hem, Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen hem
- Eğer dutsam gamum elden nihân sabr u karârum yoh, Ve ger şerh-i gam-ı pinhânum etsem gam-güsârum yoh
- Esîr-i bend ü zindânem elümde ihtiyârum yoh, Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen hem
- Olupdur eşk-i hûn-âb ile gül-gûn çehre-i zerdüm, Yanupdur âteş-i hicrâna cân-ı derd-perverdüm
- Cefâ-yı çerh-i kec-reftâr elinden var min derdüm, Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen hem
- Gehî şevk-i visâl ü geh belâ-yı hecr ile zârem, Özüm hem bilmezem derdüm nedür men niçe bîmârem
- Gam-ı aşk içre min dermân yoh derde giriftârem, Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen hem
- Cüdâ senden belâ vü derd-i hicrân ile dutdum hû, Kılur her dem mana bî-dâd derd ayru belâ ayru
- Belâ vü derde düşdüm rûzgârum beyle hâlüm bu, Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen hem
- Tabîb-i akla çoh izhâr kıldum derd-i pinhânı, Men-i bîmâra kat'â olmadı bir sıhhat imkânı
- Ezelden var min derdüm yohdur hîç dermânı, Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen hem
- Fuzûlî her zaman bir ta'n ile bağrum kılursen kan, Aceb bilmez misen aşkdan geçmek değül âsân
- Bilürsen düşmişem bir derde kim yohdur ana dermân, Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen hem
Tamâmî-i sühan - Yazıldı çü nâmeye gam-ı dil, Zeyde dedi ey hakîm-i kâmil
- Ta'vîzün ile hoş oldı hâlüm, Zâil oluben gam ü melâlüm
- Hattun mana nüsha-i şifâdur, Ta'vîzün eser kılur duâdur
- Her gün gel yaz beyle ta'vîz, Tâ sıhhate bulmak ola ümmîz
- Bir yazılu nüsha var mende, Bi'llâh bile al anı gedende
- Gerçi bilürem anı ki hatdur, Bilmen ki sahîh ya galatdur
- Ağlâtına ver kemâl-i îzâh, Ger var ise sehvi eyle ıslâh
- Takrîb ile verdi Zeyde mektûb, Beyle gerek ehl-i akla üslûp
- Mecnûna çü nâme oldı vâsıl, Dür gördi akîkine mukâbil
- Mefhûmdan etdi kesb-i maksûd, Leylî tarafından oldı hoşnûd
Bu Mecnûnı atâsı sahrâda bulduğıdur ve Nasîhatle ıslâhından âciz olduğıdur - Tahrîr kılanda ehl-i inşâ, Beyle bu misâle çekdi tuğrâ
- Kim gussa-i dehr mübtelâsı, Mecnûn-ı şikestenün atası
- Kalmışdı melâlet içre dün gün, Ne güni gün idi ne düni dün
- Getmişdi elinden ihtiyârı, Gündüz sabrı gece karârı
- Kılmazdı tereddüdinde taksîr, Bulmazdı bu derde hîç tedbîr
- Bir gün anı etdiler haberdâr, K'ey pîr-i şikeste-i dil-efgâr
- Dün Leylî atası ol siyeh-dil, Ol mün'im-i sifle pîr-i câhil
- Ser-hayli yanında dâd ederdi, Mecnûn-ı hazîni yâd ederdi
- Kim bu delü hükme olmayıp râm, Halka bizi eyler oldı bed-nâm
- Peyveste yeter bize belâsı, Nevfel gazabından et kıyâsı
- Çün mahz-ı şer oldı zât-ı ef'î, Vâcib görinür müdâm def'i
- Her niçe ki tende cânı vardur, Nâmûsumuza ziyânı vardur
- Nâmûs bizüm değül senündür, Def' eyleye gör ki düşmenündür
- Çünkim zararında gördiler nef', Azm eylediler ki edeler def'
- Yâdun değül eyle oğlunı yâd, Kıl çâre ki düşmen olmaya şâd
- Ol pîr düşüp min ıztırâba, Nâ-çâr özin verüp azâba
- Sahrâlara dutdı seyl tek rû, Cehd ile yöğürdi gezdi her sû
- Menzil menzil sirişki kanın, Rehber kılup istedi nişânın
- Çün geceye gündüz oldı tağyîr, Oldı gece zulmeti cihân-gîr
- Ref' oldı alâme-i menâzil, Ol pîre tereddüd oldı müşkil
- Ser-geşte gezerken isteyüp râh, Bir şu'le ana görindi nâgâh
- Ol pîrün olup delîl-i râhı, Rûz etdi ol od şeb-i siyâhı
- Sandı odı yanduran Arâbdur, Hayl ü haşem ol oda sebebdür
- Pervâne kimi yüz urdı nâra, Çün yetdi ve eyledi nezâre
- Gördi ki bu şu'le bir nefesdür, Ne şu'le-i cirm-i hâr ü hasdür
- Mecnûndur bu ki âh-ı ser-keş, Çekmiş urmış cihâna âteş
- Kat'-ı nazar eylemiş cihândan, Geçmiş ser ü çeşm ü cism ü cândan
- Ne mülk ne mâl cüst ü cûsı, Ne ata ne ana ârzûsı
- Getmiş yele berg-i i'tibârı, Ol kalmış ü merg intizârı
- Ol pîr çü gördi oğlı hâlin, Tökdi ruh-i zerde eşk-i âlin
- Yanında oturdı zâr ü gam-nâk, El urdı ki çehresin ede pâk
- Ol şîfte açdı çeşm-i pür-nem, Kimsen dedi ey menümle hem-dem
- Ger elçi isen yetür peyâmun, Ver müjdesin ol meh-i tamâmun
- V'er yolcu isen oturma gâfil, Azm eyle gözet bir özge menzil
- Ol pîr tazarru' etdi âğâz, K'ey nakd-i hayâta kîse-perdâz
- Men dürcem ü sen dür-i şeb-efrûz, Ya'nî atanem men-i seyeh-rûz
- Ey hâsıl-ı mezra'-ı vücûdum, V'ey ömr ticâretinde sûdum
- Ey cevher-i cânumun behâsı, V'ey dîde-i bahtumun ziyâsı
- Derdüm olasen menüm penâhum, Fahrum şerefüm ümîd-gâhum
- Menden bu serîr olanda hâlî, Sen olasen ehl-i mülke vâlî
- Halk ede seni görende yâdum, Bâkî senün ile ola adum
- Ger tıflığunda mest bî-bâk, Sahrâya düşüp yahan kılup çâk
- Oldun reh-i aşk içinde meşhûr, Ma'zûr idün ol zamanda ma'zûr
- Her vaktdedür bir emr gâlib, Her ahddedür bir iş münâsib
- Nev-reslere aşk bir hünerdür, Ser-hadd-i kemâle râh-berdür
- Hâlâ ki makâm-ı akl buldun, Tahsîl-i kemâle kâbil oldun
- Senden ne revâ bu mâcerâlar, Sermâye-i ayb olan sadâlar
- Ger gâfil idün ol imdi âkil, Sahrâlara düşme gezme gâfil
- Vahşîler ile nedür bu birliğ, İnsân ile hoş değül mi dirliğ
- Gör vahş ile vahş tayr ile tayr, Hem-cins ile hoşdur eylemek seyr
- Rahm et men-i zâr ü nâ-murâda, Koyma bu meşakkat ü belâda
- Kâfûr veş oldı müşg-i nâbum, Bu subhda sensen âftâbum
- Olmak elifüm karîne-i dâl, Meylüm sana olmağınadur dâl
- Devrân sitemiyle câna yetdüm, Men özge diyâr azmin etdüm
- Gel tapşurayum sana makâmum, Zabt eyle bisât-ı ihtirâmum
- Ne sûd hemîşe mestliğden, Ne fâide büt-perestliğden
- Ey mest kemâl-i hiddetünden, Yohdur haberün kabâhatünden
- Ol lahza ki hûşyâr olursen, Elbette ki şerm-sâr olursen
- Ey bütkedeler sanem-peresti, Çün ref' ola bu hicâb-ı mestî
- Mezmûm olup etdüğüm bu hâlet, Elbette sana verür hacâlet
- Bir dilbere ver gönül ki dâim, Bünyâd-ı sebâtı ola kâim
- Ger olsa yolında bu cihân hâk, Dâmânı ola gubârdan pâk
- Sen saydı olan huceste şehbâz, Her lahza kılur bir elde pervâz
- Geh Nevfeledür mutî'-i fermân, Geh İbni Selâma mûnis-i cân
- Sen beyle belâlara giriftâr, Ol eyle çerâğ-ı bezm-i ağyâr
- Şerm eyle bu aşk-bâzlığdan, Bî-fâide cân-güdâzlığdan
- Yohdur çü bekâsı rûzgârun, Farz eyle ki oldı yâr yârun
- Vasl etme anunla kim bilürsen, Bir gün olur ondan ayrılursen
- Terk eyle bu herze herze seyri, Yâd eyle İlâhı anma gayri
- Kim nefse meâd ü merca' oldur, Kat' et ana söz ki makta' oldur
- Hak sun'ına dehr kâr-gehdür, Munda amel etmemek günehdür
- Her kime gerek gelen mahalde, Bu kâr-geh içre bir amelde
- Her kim ne amel kılursa bünyâd, Müzdini verür amelce Üstâd
- Ey kâr-geh-i cihâna dâhil, Sen hem amel eyle olma kâhil
- Vakt oldı sefer kılam cihândan, Âvâre olam bu hâk-dândan
- Vakt oldı verem fenâya tahtum, Kadr ile çekem bekâya rahtum
- Gel yanuma eyle fikr hâlüm, Bîgâneye verme mülk ü mâlüm
- Çoh genc yığınca çekmişem renc, Koyma ki nasîb-i gayr ola genc
- Aşkun bilürem ki beyle kalmaz, Dâim seni gam bu hâle salmaz
- Bahtun uyananda bu yuhudan, Hırsun yorulanda cüst ü cûdan
- Korhum bu ki özge ola hâlüm, Dünyâda ne men kalam ne mâlüm
- Bî-kesliğ olup sana mukarrer, Bî-kes olasan müdâm ü bî-zer
- Âkil kişi dûr-bîn gerekdür, Dünyâya ümîd bir direkdür
- Çün pendi düketdi ol hıred-mend, Mecnûna tefâvüt etdi ol pend
- Devletlü sözine oldı mâil, Bir fikr etdi ki ola âkil
- Kat' ede selâsil-i cünûnı, Sevdâsınun olmaya zebûnı
- Terk eyleye ârzû-yı dildâr, Aşka dahi olmaya giriftâr
- Ammâ yine aşk şehriyârı, Fermânına çekdi ol figârı
- K'ey varı menüm olan cihânda, Nen var senün bu cism ü cânda
- Câna tama' etme kim menümdür, Terk eyle teni ki meskenümdür
- Menden geç ü cân ü tenden ayrıl, Koy varlığunı özünle sen bil
- Gül-bün kimi kanı cûşa geldi, Bülbül sıfatı hurûşa geldi
- K'ey ayn-ı salâh olan beyânı, Va'zı mana âfiyet nişânı
- Men hem muna kâilem ki pendün, Mazmûn-ı kelâm-ı sûd-mendün
- Nisbet mana hayrdür değül şer, Ger olsa eşitmeği müyesser
- Gerçi sözüne kulağ dutdum, Ne sûd eşitdüm ü unutdum
- Sen deme ki dut haber sözümden, Kim yoh haberüm menüm özümden
- Aşk aldı derûnum ü bîrûnum, Getdi yele sabrum ü sükûnum
- Men akla teveccüh eylerem çoh, Sevdâ yolumı duta ki yoh yoh
- Sen handan ü terk-i aşk handan, Aşk-ı ezelî çıhar mı cândan
- Halkun sitemiyle câna yetdüm, Terk eyle meni ki terkün etdüm
- Lutf eyle zaman zaman verüp pend, Islâhuma olma ârzû-mend
- Artar elemüm bu mâcerâdan, Âteş kimi cünbiş-i hevâdan
- Bir şîşe ki oldı pâre pâre, Peyvendine hîç var mı çâre
- Teklîfümi kılma hânümâna, Gör sür'at-i gerdiş-i zemâne
- Çün sen hem anı koyup gedersen, Anda meni iledüp n'edersen
- Ancak mana arz-ı mülk ü mâl et, Oğlunı özün kimi hayâl et
- Farz eyle ki mâle oldı vâlî, Getdi yine gayre koydı mâli
- Ol kişver-i aşk pâdişâhı, Ol evc-i belâ vü derd mâhı
- Özr ile kılurdı eyleyüp âh, Babasına şerh-i gam ki nâgâh
- Lerzân oluben ten-i hazîni, Kan doldı kolından âstîni
- Elverdi atasına tehayyür, Mecnûn dedi eyleme tefekkür
- Fasd eyledi ol büt-i perî-zâd, Nîş urdı anun kolına fessâd
- Ol zahm eseri görindi mende, Biz bir rûhuz iki bedende
- Bizde ikilik nişânı yohdur, Her bir tenün özge cânı yohdur
- Sağınma ki oldur menem men, Bir cân ile zindedür iki ten
- Hurrem olurem ol olsa hurrem, Gam yetse ana mana yeter gam
- Ol pîr çü vâkıf oldı hâle, İnsâf getirdü ol kemâle
- Bildi ki değül bu nakş bâtıl, Olmaz hiyel ile aşk zâil
- Min-ba'd nasîhat etmez oldı, Ta'n ile fazîhat etmez oldı
- Terk etdi tarîka-i nizâın, Nevmîd olup eyledi vedâın
Bu Mecnûn atasınun terk-i nizâ' etdüğidür ve Nâ-çâr hasretle vedâ' etdüğidür - K'ey rişte-i gevher-i murâdum, Âyîne-i hüsn-i i'tikâdum
- Bir lahza bana terahhum eyle, Güftârum eşit tekellüm eyle
- Pervâ-yı men-i şikeste-hâl et, Azm-i sefer eyledüm halâl et
- Nâ-hoş sana menden idi ahvâl, Men getmelü oldum imdi hoş kal
- Zinhâr şikâyet etme menden, İnciklü hikâyet etme menden
- Dirlikde çün senden almadum kâm, Tevsenliğe düşdün olmadun râm
- Budur keremünden iltimâsum, Kim dutasen öldüğümde yasum
- Her lahza edüp figân ü zârî, Toprağuma edesen güzârı
- Teklîf-i neşât ü ayş kılman, Kim sen deyesen bu resmi bilmen
- Feryâd ü figândur asl-ı mâtem, Sen hod bu revişdesen müsellem
- Öz âdetün ile nâle eyle, Ecrini mana havâle eyle
- Budur garazum ki dûst düşmen, Üstümde durup kılanda şîven
- Bî-kesliğüm olmaya mana âr, Ma'lûm edeler ki vârisüm var
- Çün kıldı vasiyyet ol perîşân, Döndi eve geldi zâr ü giryân
- Derd ü elem etdi anı rencûr, Kalmadı hayâtı şem'ine nûr
- Derdine bulınmaz oldı dermân, Mecnûn dedi verdi âkıbet cân
- Dünyâya ümîd dutmak olmaz, Hergiz ölümi unutmak olmaz
- Hoş hâne-i ayşdür bu âlem, Derdâ ki değül esâsı muhkem
Bu Mecnûnun atasınun vefâtından haberdâr olduğıdur ve Mezârına yol bulduğıdur - Sâkî mey-i lâle-fâm yoh mı, Dözmen bu humâra câm yoh mı
- Öldürdi meni gam-ı nihânî, Yohdur mı şarâb-ı ergavânî
- Gam def'ine durma eyle tedbîr, Elden geleni gel etme taksîr
- Dünyâ ki nigâr-ı dil-rübâdur, Zinhâr sağınma bî-vefâdur
- Sen gerçi olupsen ana meftûn, Oldur talebünde senden efzûn
- Sensen ana cehl ile taleb-kâr, Oldur sana ilm ile hevâ-dâr
- Her niçe ki ana mihmânsen, Ayş ü tarab ile kâm-rânsen
- Andan sefer ihtiyâr edende, Kurb-i Haka yüz dutup gedende
- Göz sürmesi eyleyüp gubârun, Tâ mahşer ola nigâh-dârun
- Yolunda özin verür fenâya, Sahlar seni tapşurur bekâya
- Her kim ki bu nüktedendür âgâh, Devrân-ı felekden etmez ikrâh
- Hem dirlikde azâbı olmaz, Hem mevtden ictinâbı olmaz
- Bir gün ahıdup sirişk-i gül-gûn, Necd üzre oturmış idi Mecnûn
- Min ta'n ile bir cefâcı sayyâd, Ol zâra yetişdi kıldı feryâd
- K'ey ârdan el içinde ârî, V'ey nâkıs olan ıyâr-ı ârı
- Yoh sende nişân-ı nâm ü nâmûs, Efsûs ki ârsuzsen efsûs
- İnsâf değül sitemde isrâf, İnsâfsuz olduğuna insâf
- Dirlikde atanı etmedün şâd, Bâri kıl anı ölende bir yâd
- Cân verdi mahabbetünde ol pîr, Yâd eylemedün nedür bu taksîr
- Yohdur mı cibilletünde âzerm, Allâhdan eylemez misen şerm
- Mecnûna bırahdı ol sadâ sûz, Arturdı figânın ol siyeh-rûz
- Bârân kimi daşa urdı başın, Mey kimi ayağa tökdi yaşın
- Kabrin sorup istedi nişâne, Oldı gözi yaşı tek revâne
- Çün gördi atasınun mezârun, Şem' eyledi ana cism-i zârın
- Târ-ı tene derdi tâb verdi, Dil âteş ü dîde âb verdi
- Levh eyledi göğsini mezâra, Dırnağ ile kıldı pâre pâre
- Bağrına basup mezâr-ı pâkin, Gül yaprağı etdi levh-i hâkin
- Efgân ile tâze kıldı mâtem, Efgânı içinde derdi her dem
- K'ey bânî-i bünye-i vücûdum, İsyânı ziyân rızâsı sûdum
- İrşâdunı bilmedüm ganîmet, Yüz vây ki fevt olındı fursat
- Yüz hayf ki dutmadum tarîkun, Bir niçe gün olmadum refîkun
- Feyzün bana olmadı müyesser, Sen hayr dedün mey eyledüm şer
- Cevr ile sana cefâlar etdüm, Yanlış vardum hatâlar etdüm
- Ey devletüm olma dûr menden, V'ey şem' götürme nûr menden
- Olsam gam-ı âleme giriftâr, Ancak sen idün enîs ü gam-hâr
- Hem-râzum idün şikâyetümde, Dem-sâzum idün hikâyetümde
- N'oldı gamuma getürmedün tâb, Korhutdı seni meğer bu girdâb
- N'oldı sebep eyledün azîmet, Menden mi idi sana hezîmet
- Ey menşe'-i cevher-i hayâtum, Hoşnûdlığundadur necâtum
- Bildüm işümi günâhkârem, Geldüm sana hâr ü şerm-sârem
- Dünyâda seni men eyledüm zâr, Ukbâda meni sen eyleme hâr
- Yahdun meni âteş-i cefâya, Saldun gam u mihnet ü belâya
- Sen meyl-i ferâğ u râhat etdün, Bir künc dutup ferâğat etdün
- Göster mana hem tarîk-i râhat, Kim sen nişe eyledün ferâğat
- Kim eyledi hall müşkilâtun, Kim verdi bu gussadan necâtun
- Şeb-tâ-seher ol esîr-i hicrân, Mâtem dutup etdi âh u efgân
- Çün müşge tökildi gerd-i kâfûr, Zulmâta bırahdı pertevin nûr
- İhyâ kıluben merâsim-i vecd, Dutdı reh-i gûr-hâne-i necd
Tamâmî-i sühan - Erbâb-ı kemâle ol ıyândur, Kim hüsn ile aşk tev'emândur
- Aşk âyîne-i cihân-nümâdur, Keyfiyyet-i hüsn ana cilâdur
- Hüsn olmasa aşk zâhir olmaz, Aşk olmasa hüsn bâhir olmaz
- Hüsn olmasa aşkdan ne hâsıl, Ma'şûk eder ehl-i aşkı kâmil
- Aşk olmaz olursa hüsn olur hâr, Aşk iledür ehl-i hüsne bâzâr
- Ne ansuz olur munun sürûrı, Ne munsuz olur anun zuhûrı
- Mecnûn idi şem'-i meclis-efrûz, Leylî ana âteş-i ciğer-sûz
- Mecnûn idi câm-ı râhat-efzâ, Leylî ana bâde-i musaffâ
- Leylîden idi kemâl-i Mecnûn, Hüsn ile olurdı aşkı efzûn
- Mecnûndan idi cemâl-i Leylî, Aşk idi eden cemâle meyli
- Bir gün Mecnûn-ı dil-şikeste, Sahrâda gezerdi zâr ü haste
- Bir safhada gördi iki peyker, Leylî Mecnûn ile musavver
- Mahv eyledi nakş-ı dil-sitânın, Koydı özinün hemîn nişânın
- Sordılar ana hakîkat-i hâl, Kim nişe bir oldı iki timsâl
- Dedi bize birdürür hakîkat, Birlikde yaraşmaz iki sûret
- Olmak gerek ehl-i dâniş âgeh, Kim biz ikilikdenüz münezzeh
- Sâil dedi bu değül midür âr, Kim yâr ola yoh sen olasen var
- Sen nişe kalursen ol olur hâk, Bâri anı koy sana kalem çek
- Dedi reh-i aşkda ne lâyık, Ma'şûk ola nikâb-ı âşık
- Uşşâk ten ü habîb cândur, Ten zâhir ü tende cân nihândur
- Ma'şûka ne bâk olursa mestûr, Âşık gerek el içinde meşhûr
- Kim âleme âşık ahıdan yaş, Ma'şûk kim olduğın kılur fâş
Bu Mecnûnun şemme-i keyfiyyet-i hâlidür ve Ba'zı sıfât-ı kemâlidür - Mecnûn idi mülk-i derd şâhı, Hayl-i ded ü dâm anun sipâhi
- Âhûnun alurdı müşgi bâcın, Rûbâh semûrınun harâcın
- Bir server idi kerîm ü âdil, Cümle ded ü dâma adli şâmil
- Hûn-i ciğerinden ol vefâ-dâr, Hûn-hârları kılurdı hûn–hâr
- Hûn-âb-ı ciğer töküp demâdem, Kılmazdı sibâ' rızkını kem
- Devrinde derendeler olup râm, Dutmışdı biri biriyle ârâm
- Gûr olmış idi perenge hem-râz, Gürg olmış idi gevezne dem-sâz
- Şîr olmış idi enîs-i nahçîr, Nahçîr emerdi şîrden şîr
- Yanında dutardı mûr hâne, Göz yaşından yığardı dâne
- Gâhî olup eşki seyli kâim, Seylâba gederdi min behâyim
- Geh odını tende tâb ederdi, Min cân-veri kebâb ederdi
- Bel olmış idi elinde dırnağ, Yerden savururdı başa toprağ
- Mûyında gubâr olup ferâhem, Eşkiyle çeküp zaman zaman nem
- Âhû-bere sebze-zârı oldı, Gül-zâr-ı cünûn bahârı oldı
- Ger dutsa idi gevezn ile hû, Ahardı gözinden ol kadar su
- K'ol sudan olurdı tâze vü ter, Hem berg verürdi şâhı hem ber
- Her lahza alup eline bir mâr, Hursend oluben der idi ol zâr
- K'ol sünbül-i müşg-bûnı dutdum, Ser-rişte-i ârzûnı dutdum
- Kaplan kimi cân urdı min dâğ, Aslan sıfatı uzatdı dırnağ
- Arslanlarun oldı pîşvâsı, Kaplanların oldu muktedâsı
Bu Mecnûnun sıdk ile münâcât etdüğidür ve Nâvek-i duâsı hedef-i icâbete yetdüğidür - Bir gece ki zulmet-i ziyâ-sûz, Zülf-i şebi etdi bürka'-i rûz
- Bir la'li edüp sipihr nâ-yâb, Gösterdi yerine min dür-i nâb
- Bir sancağı eyleyüp nigûn-sâr, Min mehçe-i râyet etdi izhâr
- Katra katra hakîm-i eflâk, Haşhâşlarında dutdı tiryâk
- Dâne dâne arûs-ı gerdûn, Kaftânına tikdi dürr-i meknûn
- Girdâbâ düşüp sefîne-i Mâh, Kıldı özine mecerreden râh
- Saçıldı Utâridün midâdı, Arturdı bu safhaya sevâdı
- Zühre dağıdup siyâh gîsû, Gîsûsı içinde gizledi rû
- Hurşîd nihân olup sitâre, Göz açdı târik-i intizâra
- Deprendi ser-i sinân-ı Behrâm, Feth oldı ana vilâyet-i şâm
- Bircîs girüp siyeh libâsa, Hurşîd gamında batdı yasa
- Âyîne olup sipihr-i gerdân, Bahdı ana aks saldı Keyvân
- Gerdûna sevâbit oldı mismâr, Tâ tökmeye dün bisâtı perkâr
- Gökde Hamel oldı âşikâre, Âhû-bere çıhdı sebze-zâre
- Gâv-ı felek oldı gâv-ı anber, Doldurdı cihâna anber-i ter
- Cevzâ kemeri murassa' oldı, Gerdûn bedeni mülemma' oldı
- Harçenk kılup seher yelin def', Hâsıyyeti verdi zulmete nef'
- Oldı Esed âftâbdan dûr, Pür-dûd misâl-i şem'-i bî-nûr
- Gîsûsına verdi Sünbüle tâb, Müşg üstine tökdi anber-i nâb
- Mîzânı edüp felek terâzû, Sarrâf-ı zemîne çekdi lû'lû
- Akreb bırahup kemend-i pür-ham, Dîv-i şebe kıldı kayd-i muhkem
- Kavsini kurup sipihr-i lâib, Atıldı hadeng-i necm-i sâkib
- Büzgâle-i âsman töküp mû, Gök safhasın eyledi siyeh-rû
- Delvi delüp âfet-i zemâne, Min katra saçıldı âsmâna
- Hût eyledi habs-i Yûnis-i rûz, Berk-ı şafak oldı âsmân-sûz
- Arz eyledi Ahbiye hibâsın, Cebhe dahi cebhesin ziyâsın
- Hek'a verdi cemâle zîver, Hem Hen'a mükellel etdi efser
- Şarteyn ü Butin Simâk ü İklîl, Nûr etdiler âsmâna tahvîl
- Tâ sâdır ü vâride Neâyim, Sarf eyleye Sarfe ile dâim
- Tezyîn içün etdiler müheyyâ, La'lin Deberân dürin Süreyyâ
- Verdi reviş-i sipihr-i ahdar, Tertîb-i mukaddem ü muahhar
- Mecnûn mütehayyir ü perîşân, Kalmışdı sipihr işinde hayrân
- Gerdûna açardı dîde-i ter, Yer yüzine doldururdı ahter
- Her ahtere arz-ı hâl ederdi, Min ârzû-yı muhâl ederdi
- Evvel olup âsmâna mâil, Şerh etdi Utâride gam-ı dil
- K'ey ehl-i hisâba kâr-fermây, Müstevfî-i akl ü müşrif-i rây
- Ey nâsih-i nüsha-i meânî, Fihrist-i rümûz-ı âsmânî
- Kassâm-ı mekâsıd ü metâlib, Ressâm-ı menâsıb u merâtib
- Derd-i dilümün hisâbı çohdur, Sende özge debîr yohdur
- Bir nâmeye derdümi rakam kıl, Sultânuma arz et kerem kıl
- Şâyed eser ede feyz-i hâmen, Ta'vîz-i cünûnum ola nâmen
- Gördi ki Utârid anlamaz râz, Bir özge terennüm etdi âğâz
- Dönderdi yüz andan ağlayup zâr, Merrîhe niyâzın etdi izhâr
- K'ey vâlî-i mesned-i şecâat, Şemşîrüne âlem ehl-i tâat
- Sen sâhib-i nuset ü zafersen, Erbâb-ı silâha tâc-ı sersen
- Men âcizem ü kavîdür ağyâr, Men bî-kes ü hasmdur sitem-kâr
- Âcizlere lutf edüp meded kıl, Bî-keslerden belânı red kıl
- Çek tîğunı eyle def'-i düşmen, Tâ dûsta hem-nişîn olam men
- Çün gördi bülend yerdedür kâm, Ne Tîr yeter ana ne Behrâm
- Tiğ ile kalemden oldı nevmîd, Dutdı reh-i bârgâh-ı tevhîd
- Dergâha dutup ruh-i niyâzın, Ma'bûdına arz kıldı râzın
- K'ey tîğe muîn ü kilke rehber, Behrâm-gulâm ü Tîr-çâker
- Ey fark-ı emel külâh-dûzı, Sâhib-rakam-ı berât-ı rûzî
- Rahm et men-i zâr ü bî-nevâya, Derd-i dilümi yetür devâya
- Leylîni sen eyledün perî-veş, Kim câna cemâli urdı âteş
- Sen kıldun anı belâ-yı âlem, Ol etdi meni şikeste-i gam
- Verdün ana hüsn-i âlem-efrûz, Saldı mana âteş-i cihân-sûz
- Derd ile meni sen eyledün zâr, Men handan u Leylî-i cefâ-kâr
- Leylî ki meni belâya saldı, Bir görmek ile karârum aldı
- Yohdur revişinde ihtiyârı, Kim döndüre alduğı karârı
- Bî-çâredür öz işinde ol hem, Senden bulunur bu zahma merhem
- Hem sen keremünden et ilâcum, Kes gayrı kişiden ihtiyâcum
- (yok)
- Çoh çoh hükemâya söyledüm hâl, Teşhîs-i marazda oldılar lâl
- Bildüm ki hakîm-i ferd sensen, Dânâ-yı cemî'-i derd sensen
- Ger derd ü eğer devâ senündür, Hâkim sensen rızâ senündür
- Rahm eyle vü kıl devâ-yı derdüm, Bî-dâd yeline verme gerdüm
- Ya'nî ki yetür kemâle zevküm, Günden güne kıl ziyâde şevküm
- Sal çeşmüme la'linün hayâlin, Ver tab'uma hüsninün kemâlin
- Dâim anı mende zâhir eyle, Lutf et iki sûreti bir eyle
- Kadrüm gamı içre mu'teber kıl, Derdin mana rûzî ol kadar kıl
- Kim kimseye ol olup müyesser, Kimse mana olmaya berâber
- Görmek ruhın olmaz olsa makdûr, Hûn-bâr gözümde olmasun nûr
- Zevk-i elemi olursa nâ-yâb, Mecrûh tenümde olmasun tâb
Münâcât - Yâ Rab kemâl-i mertebe-i Mustafâ hakı, Sıdk u safâ-yı silsile-i enbiyâ hakı
- Senden yeter velîlere te'yîd-i iktidâ, Sen muktedâ-yı âlem eden evliyâ hakı
- Düşmez harîm-i kurbüne bî-gâneler yoh, Ol bârgâha mahrem olan âşinâ hakı
- Kahrundaki siyâset ü asîb havfı-çün, Lutfundaki letâfet-i feyz ü recâ hakı
- Uşşâka yâr kılduğı cevr ü cefâ içün, Ma'şûka âşık etdüği mihr ü vefâ hakı
- Leylîde eyledüğün feyz-i hüsn içün, Mecnûna verdüğün gam ü derd ü belâ hakı
- Fakr u fenâ saâdeti verdün Fuzûlîye, Anda olan saâdet-i fakr u fenâ hakı
Tamâmî-i sühan - Eylerdi bu sûz ile münâcât, Mihnetlere isteyüp mükâfât
- K'açıldı gül-i hadîka-i rûz, Gösterdi güneş cemâl-i fîrûz
- Mürg-i dem-i subh çekdi âvâz, Zâğ-ı şeb-i tîre kıldı pervâz
- Hem safha-i âlem oldı rûşen, Hem dâne-i encüm oldı hırmen
- Gün âyîne-dârı oldı gerdûn, Tökdi kademine dürr-i meknûn
- Subh urdı safâ vü sıdkdan dem, Açıldı gül-i neşât-ı âlem
- Te'sîr-ı safâ-yı câm-ı hurşîd, Gök gülşenin etdi bezm- i Cemşîd
- Lâle kimi dağa çıhdı Mecnûn, Nezzâreye açdı çeşm-i pür-hûn
- Gördi ki gelür nedîm-i kâmil, Hem-râz-ı kadîm Zeyd-i kâbil
- Ruhsârında neşâtdan nûr, Behcet gözine cemâli manzûr
- Yoh zerrece gussa vü melâli, Mecnûna aceb görindi hâli
- Sordı ki nedendür inbisâtun, Âdetçe görinmeyen neşâtun
- Maksûduna dest-res mi buldun, Dildâruna hem-nefes mi oldun
- Ne kadr ile ser-bülend olupsen, N'oldı ki neşât-mend olupsen
- Zeyd açdı der-i hizâne-i râz, K'ey turfe hümâ-yı evc-i i'zâz
- Dün tavf-ı diyâr-ı yâr kıldum, Ol serv yana güzâr kıldum
- Ta'vîz vesîlesiyle bir dem, Oldum harem-i visâle mahrem
- Gördüm meh-i ârızın ziyâsuz, Âyîne-i tal'atın cilâsuz
- Ne la'l-i lebinde katraî âb, Ne mâh-ı ruhında zerreî tâb
- La'l-i tere eşki gevher-engîz, Berg-i güle nergisi güher-rîz
- Gördü meni etdi nâle-i zâr, Râz açdı mana ki ey vefâ-dâr
- Düşdi ola necde reh-güzârun, Gördün ola hâlin ol figârun
- Mecnûnımı gördün ise bi'llâh, Eyle men-i zâr-ı andan âgâh
- Nişe geçer ola mâh ü sâli, Kim ola refîki n'ola hâli
- Bi'llâh güzer etsen ol yanaya, Rahm et men-i zâr ü mübtelâya
- Menden ana şerh-i za'f-ı hâl et, Hâlin men-i hasteden suâl et
- Söyle nişesen hücûm-ı gamdan, Tuğyân-ı meşakkat ü sitemden
- Matem-zede olduğun eşitdüm, Kıldum yaha çâk ü şîven etdüm
- Ol serv ki çıhdı bu çemenden, Menden geldi değül ki senden
- Ancak bir ol idi kim çeküp gam, İsterdi meni senünle hem-dem
- Çoh gördi bize sipihr-i gaddâr, Yüz min ağyâr içinde bir yâr
- Bir zulmdürür bu âşikâre, Elden ne gelür muna ne çâre
- Bu ded ki az değül yöküşdür, Hem sabr edeyüm ki sabr hoşdur
- Men dut ki mukayyed-i hisârem, Mahbûs-ı hicâb-ı neng ü ârem
- Ger şem'e açılsa şerh-i râzum, Sâyemden olur min ihtirâzum
- V'er sâyeme söylesem gam-ı dil, Şem'ün hasedi gelür mukâbil
- Ne yazmağa nâme ihtiyârum, Ne etmeğe arz râz-dârum
- Gonca kimiyem men-i perîşân, Ağzum dutulu içüm dolu kan
- Sen kim şeh-i kişver-i rızâsen, Her kime dilersen âşinâsen
- Yoh hükmi sana çü hâme gayrün, Öz başunadur hemîşe seyrün
- Âyâ ne içün kılursen ihmâl, Hâl-i dilün eylemezsen irsâl
- Öz nazm-ı latîf ü dil-keşünden, Mazmûn-ı ibâret-i hoşundan
- Lutf ile kılup hemîşe tahrîr, Göndermedüğün değül mi taksîr
- Senden değülem bu işde râzî, Hâlâ kerem et hilâf-ı mâzî
- Nazm eyleyüben beyân-ı hâlün, Şerh-i ruh- i zerd ü eşk-i âlün
- İrsâl ede gör men-i hâzîne, K'ol cevhere cân edem hazîne
- Elfâzı olup hemîşe zikrüm, Bu kâr-geh içre bikr-i fikrüm
- Tarz-ı gam edende câna tasvîr, Ol nakşdan ola çâşnî-gîr
- Hem hâl-i dilin kılurdı izhâr, Hem bu gazeli ederdi tekrâr
Bu gazel Leylî dilindendür - Niçün ol safha-i kâfûra kilkin müşg-bâr etmez, Yazup bir ruk'a lutf ile bizi ümmîd-vâr etmez
- Menümle dûst lutfın az bilüp çoh ta'n eder düşmen, Niçün lutf eyleyüp düşmenleri bir şerm-sâr etmez
- Gel ey göz yâr hattın nâmede görmek heves kılma, Ki hatt-ı nâme def'-i derd-i hecr-i hatt-ı yâr etmez
- Kebûterden umârdum nâmesin gör za'f-ı tâli' kim, Görüp âhum odın menden yanâ ol hem güzâr etmez
- Fuzûlî nâme-i dildâr bir ta'vîzdür gûyâ, Ki ansuz haste-diller hâtırı bir dem karâr etmez
Tamâmî-i sühan - Mecnûn ki eşitdi ol peyâmı, Baht-ı mütemerrid oldı râmı
- İkbâline i'tikâdı oldı, Dildârına i'timâdı oldı
- Hûn-âb-ı sirişkden çeküp nem, Gül-zâr-ı zamîri oldı hurrem
- Hem güldi yüzi çerâğlar tek, Hem gönli ucaldı dağlar tek
- Zeyde dedi ey refîk-ı sâdık, Men vahşîye hem-dem-i muvâfık
- Çün müjde-i merhamet yetürdün, Yârum haberin mana getürdün
- Menden hem ana yetür senâlar, Râz eyle dürûdlar duâlar
- Hâk-i derine yetür niyâzum, Dergâhına arza eyle râzum
- K'ey cânuma datlu derd dâğı, Gönlüm ferâhı gözüm çerâğı
- Li'llâhi'l-hamd yâr imişsen, Men istedüğümce var imişsen
- Ahdünde vefâ bulındı âhir, Şehdünde şifâ bulındı âhir
- Bildüm ki meni seversen ey mâh, Ahsent ahsent bâreka'llâh
- Lutfun haberi karârum aldı, Şîrîn sözün ihtiyârum aldı
- Lutfun eşidüp ciğer olur âb, Şîrîn sözüne getürmezem tâb
- Âh er kılup özge resm bünyâd, Nâgeh dutasen tarîk-i bî-dâd
- Telh ola sözün misâl-i bâde, Lutf olmaya kahr ola arada
- Hûblar işi cevr ile cefâdur, Senden görinen mana vefâdur
- Kurban sana özge nâzenînler, İdrâküne yüz min âferînler
- Kimse çü sana vefâda yetmez, Cânın sana kimse verse yetmez
- Ma'şûk idün ey büt-i vefâ-dâr, Âşıklığunı hem etdün izhâr
- Âşık der imiş mana halâyık, Görmen muna hem özümi lâyık
- Men nâkısem ey harîf-i kâbil, Sensen reh-i aşk içinde kâmil
- Tahsîn ki yegâne-i zamânsen, Cân vermek olur sana ki cânsen
- Her şûhda ger olaydı bu tavr, Sen olmaz idün yegâne-i devr
- Ger gayre bu hâl olaydı makdûr, Sen olmaz idün cihâna meşhûr
- Yâd eylemeğünden olmışem şâd, Sen şâd olasen hemîşe men yâd
- Ha beyle men-i hazîni şâd et, Geh gâh terahhum eyle yâd et
- Ey serv-i semen-ber ü gül-endâm, Târâc-ı metâ-'ı sabr u ârâm
- Ey husrev-i kişver-i melâhat, Mehtâb-ı şeb-i neşât ü râhat
- Çün bendeye rahmet eyler oldun, İzhâr-ı mahabbet eyler oldun
- Min-ba'd tarîk-ı mihr dutgıl, Evvelki tarîkunı unutgıl
- Koyma çıha hasret ile cânum, Hadden üte nâle vü figânum
- Meyl-i men-i zâr ü bî-karâr et, Gâhî bu yanaya bir güzâr et
- Hem-derdüm isen menümle yâr ol, Hem-derdliğün yoh ise var ol
- Sen eyle mukîm-i mesned-i nâz, Men beyle belâ vü derde dem-sâz
- Sen mahfil-i ayş kâm-kârı, Men gûşe-i derd dil-figârı
- Aşk içre beğüm revâ mıdur bu, Râh u reviş-i vefâ mıdur bu
- Ger doğrı ise vefâda lâfun, Menden ne içündür inhirâfun
- Gel ref' edelüm gam-ı fırâkı, Yanduralum oda iştiyâkı
- Olsun dün ü gün menümle seyrün, Çün men senünem sen olma gayrün
- V'er İbni Selâm mâni' olsa, Sedd-i reh-i vasl vâki' olsa
- Bildür kılayın siyâh bahtın, Bir âh ile târümâr tahtın
- Çün râz-ı dilin düketdi ol zâr, Zeyd eyledi azm-i kûy-ı dildâr
- Pervâne sözin deyüp çerâğa, Bülbül haberin yetürdi bâğa
Bu İbn-i Selâmün keyfiyyet-i vefâtıdur ve Leylînün ol belâdan necâtıdur - Sâkî feleğün gör inkılâbın, Göster kadeh içre mey habâbın
- Mey âyîne-i cihân-nümâdur, Haki zer eden bu kimyâdur
- Bu fâide bes değül mi andan, Kim fârig eder gam-ı cihândan
- Bir hâb ü hayâl imiş bu âlem, Bu hâb ü hayâle olma hurrem
- Ahvâl-i zemâne münkalibdür, Andan hıred ehli müctenibdür
- Gam mâtemin eyleyende bünyâd, Neyyâha bu nev' çekdi feryâd
- Kim İbni Selâmı etdi gerdûn, Âmâc-ı hadeng-i âh-ı Mecnûn
- Ol seddi götürmeğe aradan, Eşk oldı revân iki yanadan
- Ol nev-res-i nâ-tüvân demâdem, Şevk ile çekerdi mihnet ü gâm
- Hasret elemi yaman elemdür, Gam bedraka-i reh-i ademdür
- Derd ü gam-ı hasret-i nihânî, Serv-i kadin etdi hîzrânî
- Yüz urdı bozılmağa tılısmı, Bir gâyete yetdi za'f-ı cismi
- Kim peykeri nakş-ı bister oldı, Ra'na kadi bister ister oldı
- Gün günden olup harâb hâli, Kalmadı sağalmak ihtimâli
- Derdine devâ bulınmaz oldı, Rencine şifâ bulınmaz oldı
- Endîşe-i ömri oldı bâtıl, Cân verdi vü oldı Hakka vâsıl
- Kimdür ki gelüp cihâna getmez, Kim kâmil olur zevâle yetmez
- Budur reh ü resmi rûzgârun, Kim ola hazânı her bahârun
- Leylîni getürmeğe figâna, Ol vâkıa oldı bir behâne
- Mâtem dutup etdi ol giriftâr, Dırnağı ile yüzini efgâr
- Çâk etdi ferâğat ile câme, Fâş etdi figânı hâs ü âma
- Yandurdı evin kopardı tahtın, Târâc-ı fenâya verdi rahtın
- Gîsû-yı muanber etdi ber-bâd, Eflâke yetürdi âh u feryâd
- Gerdûn kimi rahtı nîle urdı, Âteş kimi başa kül savurdı
- Derler bu idi Arabda âdet, Kim er eğer ölse kalsa avret
- Bir yıl iki yıl dutardı mâtem, Feryâd ü figân edüp demâdem
- Hoş geldi bu âdet ol nigâra, Feryâd ü figâna buldı çâre
- Mâtem-kede eyledi makâmın, Matemde geçürdi subh u şâmın
- Bir niçe gün anda ağlayup zâr, Hem ata evine döndi nâ-çâr
- Ammâ dün ü gün figân ederdi, Hûn-âb-ı ciğer revân ederdi
- Feryâda gelende gâh u bî-gâh, Öz gönlinde der idi ol mâh
- Kim İbn-i Selâma rahmet-i Hak, Aşkum revişine verdi revnak
- Ref' eyledi perde-i müdârâ, Pinhân gamum etdi âşikârâ
- Ol vâkıadan olup haberdâr, Dutdı reh-i deşt Zeyd-i gam-hâr
- Gördi ki şikeste-hâl Mecnûn, Durmış ded ü dâm içinde mahzûn
- Çün verdi selâm ü kıldı i'lâm, Kim İbni Selâma n'etdi eyyâm
- Verdi bu kaziyyeden bişâret, Kim kıldı muârızun hasâret
- Dehr İbni Selâmı kıldı pâ-mâl, Leylî öz evine döndi hoş-hâl
- Mecnûn çeküp âh kıldı nâle, Efgân edüp ağladı bu hâle
- Hayretlere düşdi Zeyd-i gâfil, Bu hâlet ana görindi müşkil
- Kim fevt-i rakîb eşitse âşık, Gülmek gerek ağlamak ne lâyık
- Tahkîk-i beyân-ı hâl kıldı, Ol vâkıadan suâl kıldı
- Mecnûn dedi ey vefâlu yârum, Yohdur mı bu yolda neng ü ârum
- Cânâneye cân veren yetüpdür, Cân vermeyen arada itüpdür
- Ol dûstuma değüldi düşmen, Hem ol ana âşık idi hem men
- Ol cânını verdi vâsıl oldı, Öz mertebesinde kâmil oldı
- Naksum menüm ermedi kemâle, Ayb eyleme ağlasam bu hâle
Bu gazel Mecnûn dilindendür - Âşık oldur kim kılur cânın fedâ cânânına, Meyl-i cânân etmesün her kim ki kıymaz cânına
- Cânını cânâna vermekdür kemâli âşıkun, Vermeyen cân i'tirâf etmek gerek noksânına
- Vasl eyyâmı verüp cânâna cân râhat bulan, Yeğdür andan kim salur cânın gam-ı hicrânına
- Aşk resmin âşık öğrenmek gerek pervâneden, Kim köyer gördükde şem'ün âteş-i sûzânına
- Fânî ol aşk içre kim benzer fenâsı âşıkun, Feyz-i câvîd ile Hızrun çeşme-i hayvânına
- Aşk derdinün devâsı terk-i cân etmekdedür, Terk-i cân derler bu derdün mu'teber dermânına
- Hîç kim cânân içün cân vermeğe lâf etmesün, Kim gelüpdür bu sıfat ancak Fuzûlî şânına
Bu Leylînün İbn-i Selâmdan sonra mâcerâsıdur ve Zâviye-i mihnetde vâki' olan belâsıdur - Çün ata evine döndü Leylî, Efgâna olup hemîşe meyli
- Dutmışdı tarîk-i ehl-i mâtem, Tecdîd-i azâ kılup demâdem
- Her handa bilürdi var bir zâr, Endûh-i musîbete giriftâr
- Cem' edüp olurdı encümen-sâz, Eylerdi sürûd-ı nevha âğâz
- Ger İbni Selâm idi behâne, Mecnûn idi bâis ol figâna
- Ağzında idi bir özge zikri, Gönlinde idi bir özge fikri
- İzhâr kılurdı özge adın, Pinhânî ederdi özge yâdın
- Bu reng ile dâim ol perî-zâd, Eylerdi ferâğat ile feryâd
- Sûz-i diline getürmeyüp tâb, Bir gece dağıldı yâr u ashâb
- Ancak ana şem' kaldı hem-dem, Söndürdi bir âh ile anı hem
- Ya'ni ne revâ şeb-i siyâhum, Şem' isteye gayr-ı berk-i âhum
- Tenhâ kalup etdi nâle vü zâr, Derd ü gama kıldı aczin izhâr
- K'ey derd ü gam-ı zemâne bi'llâh, Olman bu gece menümle hem-râh
- Tenhâlığ ile men eyledüm hû, Siz özge musâhibe dutun rû
- Gördi gam u derde yoh nihâyet, Kıldı şeb-i tîreden şikâyet
- K'ey baht-ı siyâhumun nazîri, Âşüfte kılan men-i esîri
- Evvel yoh idi senün karârun, Seyr ile geçerdi rûzgârun
- Hâlâ ne içün karâr edüpsen, Terk-i reviş ihtiyâr edüpsen
- Bir menzile mi özün yetürdün, Yâ zulmet içinde yol itürdün
- Mâtem-zedesen siyeh libâsun, Kimdür ol nişedür bu yasun
- Derd ü elemün denizi daşdı, Seylâb-ı belâ başumdan aşdı
- Tîr-i feleğe nişâne oldum, Tâhûne-i çerhe dâne oldum
- Mâtem-kededür bu gece âlem, Men bahtı kara bir ehl-i mâtem
- Ne sabr kalupdurur ne ârâm, Bilmem ki n'olur mana serencâm
- Olmış bu gece tamâm-ı kevkeb, Âzârum için felekde akreb
- Subh âyînesini reng dutmış, Feyz-i seheri felek unutmış
- Ey subh senün ne oldı hâlün, Dem urmağa kalmamış mecâlün
- Gönlün hoş ise tebessüm eyle, Mihrün var ise terahhum eyle
- Feryâduma hem-dem et horûsı, Âvâzuma koş sadâ-yı kûsı
- Mürg-i seheri getür zebâna, Göster dem-i subhdan nişâne
- Çoh ağladı etdi nâle-i zâr, Derd-i dil-i zârın etdi tekrâr
- Gördi mededine subh yetmez, Şeb derd-i diline çâre etmez
- Yüz dutdı ana ki feyz-i âmı, Çekmiş bu medâra subh u şâmı
- Râz-ı dil-i zârın etdi izhâr, K'ey vâkıf-ı hâl ü ârif-i zâr
- Yohdur gam ü derdüme nihâyet, Gamdan kime eyleyem şikâyet
- Gam bî-had ü men besî zaîfem, Men beyle gama haçan harîfem
- Ya ver mana mihnetümce tâkat, Ya tâkatum olduğınca mihnet
- Ger câme-i sabrum eylesem çâk, Hükmün yolu görinür hatar-nâk
- V'er gönlüme versem istimâlet, Tâkatçe değül gam ü melâlet
- Nâmûsdan eylesem cüdâlığ, Mecnûn ile kılsam âşinâlığ
- Korhum bu ki ismet ola pâ-mâl, Fermâna muvâfık olmaya hâl
- Kılsam bu havâda hıfz-ı nâmûs, Ma'mûre-i vaslum ola mahrûs
- Korhum bu ki dûd-ı âh-ı Mecnûn, Ahvâlümi eyleye diğer-gûn
- Sâdıklarun âhı mu'teberdür, Andan hazer etmemek hatardur
- Ol eyle bu beyle n'eyleyem vây, Bilmen men-i âcize nedür rây
- Yâ Rab mütehayyirem men-i zâr, Mihnetlere olmışem giriftâr
- Ser-menzil-i emne râh bilmen, Senden özge penâh bilmen
- Gör bâde-i gaflet ile medhûş, Kıl perde-i lutfunı hatâ-pûş
- Derler ki sitem-resîde Mecnûn, Olmış men-i mübtelâya meftûn
- Men bî-ser ü pâ ana ne lâyık, Kim hüsnüme kimse ola âşık
- Bir zerre-i hâr ü hâk-sârem, Gerd-i reh ü hâk-i reh-güzârem
- Rûhum ki bedendedür senündür, Her neş'e ki mendedür senündür
- Gencîne-i hüsnüne emînem, Sensen sebebüm ki nâzenînem
- Yâ Rab meded et ki bu emânet, Mahfûz ola tâ dem-i kıyâmet
- Tâ kurbe teveccüh etdüğüm çağ, Alnum açuğ ola vü yüzüm ağ
Münâcaat - Yâ Rab kemâl-i bâr-geh-i Kibriyâ hakı, Ya'nî fürûğ-ı nûr-ı ruh-ı Mustafâ hakı
- Kıl garka bahr-ı aşka vücûdum sefînesin, Fermân-ı Hızra Mûsî eden iktidâ hakı
- Subh-i visâle eyle bedel şâm-ı hecrümi, Subhun demindeki nefes-i dil-küşâ hakı
- Derd ü belâmı râh-ı mahabbetde kılma kem, Râh-ı mahabbetündeki derd ü belâ hakı
- Ehl-i dalâletem mana göster hidâyetün, İhdâ-yı râh-ı râst kılan reh-nümâ hakı
- Endûh ü derde gönlümi sâhib- tahammül et, Derde tahammül eyleyen ehl-i rızâ hakı
- İhlâsum et duâya Fuzûlî kimi dürüst, Dergâhda icâbete lâyık duâ hakı
Tamâmî-i sühan - Acz ile duâ kılurdı ol mâh, İzhâr-ı niyâz edüp ki nâgâh
- Çekdi ceresü'r-rahîl âvâz, Resm-i hudi etdi sârban sâz
- Göç oldı açıldı bâr-gehler, Buhtîlere mehd çekdi mehler
- Bir mahmile bindi Leylî-i zâr, Kûh-ı gamın etdi nâkayâ bâr
- Efgânı edüp ceres ünin pest, Aşkı meyi etdi nâkanı mest
Bu Leylînün nâkaya arz-ı râzıdur ve Zebân-ı hâl ile izhâr-ı niyâzıdur - Çün nâkada gördi neş'e-i hâl, Kıldı ana hem beyân-ı ahvâl
- K'ey gâliye-mûy ü anberîn-bûy, Gül-çehre vü hâr-hâr ü hoş-hûy
- Ey başı açuğ ayağı yalın, Bulmış niçe kez Harem visâlin
- Sevdâ-zede nişedür dimâğun, Göğsünde nedür bu eski dâğun
- Kimden sana yetdi zulm ü bî-dâd, Her lahza nedür figân ü feryâd
- Uşşâk tarîkıdur tarîkun, Ger âşık isen menem refîkun
- Nâlân gam-ı aşk-ı yârdansen, Sen dahi bizüm katârdansen
- Men kimi yoh elde ihtiyârun, Bir özge elindedür mehârun
- Çün düşdi senünle ittifâkum, Rahm eyle mana gör iştiyâkum
- Lutf eyle binâ-yı kâr-ı hayr et, Mecnûnum olan diyâra seyr et
- Bu şîfteni yetür ol aya, Bu derdi yetişdür ol devâya
- Nâgâh ederken oldı bî-hûş, Mutlak özin eyledi ferâmûş
- Bî-hûşlığında düşdi ol nûr, Hem-râhı olan gürûhdan dûr
- Ol nev' idi zulmet-i şeb-i târ, Kim olmadı sârbân haberdâr
- Çün geldi özine ol perî-veş, Oldı bu kaziyyeden müşevveş
- Göz açdı özini gördi itmiş, Hem-râhı bırahmış anı getmiş
- Derd üzre muzâaf oldı derdi, Depretdi heyûn-ı reh-neverdi
- Çoh cehd ile eyledi tek u pû, Çoh yol arayup yöğürdi her sû
- Ne râh ne râh-ber bulındı, Ne kâfileden eser bulındı
- Tenhâ yürür oldı ol semen-ber, Zulmetde misâl-i mâh-ı enver
- Çün seyr-i felekde leylî-i mâh, Şeb kâfilesin itürdi nâgâh
- Leylî sıfatında gün çıhup ferd, Cemmâzeye çekdi mahmil- i zerd
- Düşdi güzer ol semen-izâra, Mecnûn-ı hazîn olan diyâra
- Her yan nigerân gezerdi ol mâh, Bir şahs-ı hazîn görindi nâgâh
- Sormağa alâme-i menâzil, Ol şahs-ı hazîne oldı mâil
- Lutf ile tekellüm etdi âğâz, Kimsen deyüben yetürdi âvâz
- Baş kaldırup ol esîr-i mahzûn, Dönderdi cevab ana ki Mecnûn
- Leylî dedi ey özine mağrûr, Hâşâ deye ejdehâ sözin mûr
- Hâşâ deye zâğ bülbülem men, Yâ lâf ura hâr kim gülem men
- Mecnûn dedi ey dür-i yegâne, Mecnûna bilür misen nişâne
- Ol şîftenün nedür nişânı, Gördükde neden bilürsen anı
- Leylî dedi ol perî-likâdur, Ruhsâr ile kaddi dil-rübâdur
- Sen şîftesen esîr-i mâtem, Ruhsârı şikeste kâmeti ham
- Sen hârsen ol azîz-i âlem, Sen bî-ser ü pâsen ol muazzam
- Mecnûn dedi ehl-i aşk olur hâr, Hüsn ehlinedür safâ sezâ-vâr
- Leylî dedi ey behâne-perdâz, Kayd-i dil-i zâruma füsûn-sâz
- Peyker dutalum tökildi gamdan, Yâ kâmetün oldı ham sitemden
- Mecnûnı deyerler ehl-i idrâk, Eş'ârı latîf ü lehcesi pâk
- Sende hanı ol edâ-yı dil-sûz, Eş'âr ü hikâyet-i dil-efrûz
- Mecnûn dedi ehl-i hâl olur lâl, Besdür nem-i eşk şâhid-i hâl
- Tertîb-i ibâret ü fesâhat, Aşk ehlinedür delîl-i râhat
- Râhatden olan menüm kimi dûr, Ger sâmit ola değül mi ma'zûr
- Leylî dedi çün sana şeküm var, Mecnûn isen eyle hâlün izhâr
- Leylîni seversen eyle bünyâd, Bir şi'r ü geçen zamânum et yâd
- Mecnûn-ı hazîn eşitdi sevgend, Gördi anı şi're ârzû-mend
- Tafsîl-i gamına verdi icmâl, Kıldı ana arz-ı sûret-i hâl
- K'ey sebze-i derdüme veren âb, Ser-rişte-i râzdan açan tâb
- Sorma nişe geçdi rûzgârun, Aşk içre ne oldı hâl-i zârun
- Dildâr gamın mı söyleyem âh, Ya pend-i muhibb ü ta'n-ı bed-hâh
- Çekdüm niçe gün cefâ-yı mekteb, Her rûz meşakkat ile tâ şeb
- Âhir ki çoh oldı ta'n-ı ağyâr, Ayrıldı men-i şikesteden yâr
- Fâş oldı çü âleme fesânem, Tedbîrüme düşdi atam anem
- Geh dağdağa-i tabîb gördüm, Geh sa'y ile Ka'beye yöğürdüm
- Açılmadı hîç bâbdan bâb, Tedbîrüme âciz oldı ahbâb
- Geh Nevfele eyledüm tazarru', Feyzinde bulınmadı temettu'
- Geh İbni Selâma yâr olup yâr, Verdi men-i mübtelâya âzâr
- Geh Zeyd peyâmına inandum, Her va'de ki verdi doğru sandum
- Ümmîd ile ömrüm oldı zâyi', Hâlüm tebeh etdi zaf-ı tâli'
- El-kıssa vücûdum oldı berbâd, Bir lahza felekten olmadum şâd
- Gönline kılup firâk te'sîr, Bir turfe gazel hem etdi takrîr
Bu gazel Mecnûn dilindendür - Âh kim bir dem felek re'yümce devrân etmedi, Vasl dermâniyle def'-i derd-i hicrân etmedi
- Yârdan min derd-i dil çekdüm bu hem bir derd kim, Bildi min derd-i dilüm bir derde dermân etmedi
- Vâdi-i gurbetde cân verdüm meni ol şâh-ı hüsn, Bir gece hân-ı visâli üzre mihmân etmedi
- Dûstlar çâk-i girîbânum görüp ayb eylemen, Ol güli kim gördi kim çâk-i girîban etmedi
- Fakr mülkin dut ger istersen kemâl-i saltanat, Kim bu mülkün fethini fağfûr ü hâkân etmedi
- Tîğ-i bî-dâd ile her dem kanumı tökmek nedür, Ey felek her kim dem urdı aşkdan kan etmedi
- Ahd ü peymân etdi yârum kim sana yârem velî, Yârlığ vakti sanursen ahd ü peymân etmedi
- Akl meydânını zindân-ı belâ bilmez henüz, Kim ki bir müddet cünûn mülkini seyrân etmedi
- Sırr-ı aşkın etmedi ancak Fuzûlî âşikâr, Bu mubârek işi her kim etdi pinhân etmedi
Bu Leylînün Mecnûndan haberdâr olduğıdur ve Metâ'-ı vaslına nakd-i cân ile hırîdâr olduğıdur - Çün bildi kim olduğını Leylî, Ruhsârına ahdı eşk seyli
- Giryân dedi ey gözüm çerâğı, Vahşîlere el menümle yağı
- Sen men dedüğüm habîb imişsen, Derd-i dilüme tabîb imişsen
- Sensen dün ü gün dilümde zikrüm, Gönlümde olan hayâl ü fikrüm
- Ger tanıyabilmedüm revâdur, Mestem men ü mest işi hatâdur
- Kimse ki özinden ola gâfil, Bir özgeni bilmeğe ne kâbil
- Ol dem ki dimağa yetdi bûyun, Göz gördi şu'â'-ı mâh-ı rûyun
- Cân bî-haber oldı akl şeydâ, Ten kıldı min ıztırâb peydâ
- Deryâ-yı tehayyüre olup gark, Ağyârdan etmedüm seni fark
- Ma'zûr dut ey sanem bu hâlüm, Ta'n eyleme verme infiâlüm
- Sensüz men idüm şikeste-hâtır, Yüz şükr sana yetişdüm âhir
- Gül-zâr-ı ümîdüm oldı sîr-âb, Yâ Rab bu hayâldür mi yâ hâb
- Ayş ü tarabum çerâğı yandı, Bahtum yuhudan meğer uyandı
- Ey dil ki ederdün âh ü nâle, Dâim nigerân olup visâle
- Ha devlet-i vasl u zevk-i dildâr, Bi'llâh dahi etme nâle-i zâr
- Ey dîde töküp sirişk-i gül-gûn, Her dem der idün ki hanı Mecnûn
- Manzûrûn olupdur ol semen-ber, Kıl makdemine nisâr gevher
- Ey cân ki çekerdün intizârı, Görmek dileyüp hemîşe yârı
- Yetdün ana gel çıh imdi tenden, Get yâra kes ihtilâtı menden
- Derdini der iken ol perî-zâd, Sûz ile bu şi'ri etdi bünyâd
Bu gazel Leylî dilindendür - Açmadı gönlüm felek tâ bağrumı kan etmedi, Kalmadı hurrem meni tâ zâr ü giryân etmedi
- Kılmadın yüz pâre bî-dâd ile pür-hûn gönlümi, Bu çemende gül kimi bir lahza handân etmedi
- Şükr kim verdi felek kâmum menüm nevmîd edüp, Şîve-i mihr ü mahabbetden peşîmân etmedi
- Derd yohdur kimsede yohsa tabîb-i feyz-i aşk, Kimde gördi derd kim ol derde dermân etmedi
- Sabr yohdur merdüm-i âlemde yohsa rûzgâr, Hansı müşkil işi tedric ile âsân etmedi
- Dutdı seyl-i âb-ı çeşmüm yer yüzin ammâ hoşem, Kim binâsın sabrumun ol seyl vîrân etmedi
- Aşk sevdâsında sûd ettüm metâ'-ı vasl-ı dûst, Ey Fuzûlî cân veren cânâna noksân etmedi
Bu Mecnûnun nihâyet-i hayretidür ve Leylîden istiğna vü gafletidür - Mecnûn dedi ay mana açan râz, Lutf ile kılan meni ser-efrâz
- Kimsen mana zâhir eyle adun, Bu bâdiyede nedür murâdun
- Cân tâzelenür fesâhatünden, Bu lehce-i pür-melâhatünden
- Hulkı hoş ü lafzı cân-fezâsen, Beyle görinür ki âşinâsen
- Bi'llâh ne diyârdan gelürsen, Ne râh-güzârdan gelürsen
- Ger lâle isen ne dağdansen, V'er sûsen isen ne bağdansen
- Şîrin şîrin tekellümün var, Hâl-i dilüme terahhumun var
- Bîgâneden ummazem bu hâli, Bir ülfetden değül bu hâlî
- Bîhûde değül bu gönlüm almak, Gelmek başum üzre sâye salmak
- Akl olsa idi menümle hem-râh, Ahvâlünden olurdum âgâh
- Gam gönlümi etmeseydi bî-tâb, Göz perdesi olmasaydı hûn-âb
- Gaflet halelinden ayrılurdım, Elbette kim olduğun bilürdüm
- Çün mende yoh ihtimâl-i idrâk, Sen söyle özün ki kimsen ey pâk
Bu gazel Mecnûn dilindendür - Eyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür, Men kimem sâkî olan kimdür mey-i sahbâ nedür
- Gerçi cânândan dil-i şeydâ içün kâm isterem, Sorsa cânân bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedür
- Vasldan çün âşıkı müstağnî eyler bir visâl, Âşıka ma'şûkdan her dem bu istiğnâ nedür
- Hikmet-i dünyâ vü mâ-fîhâ bilen ârif değül, Ârif oldur bilmeye dünyâ vü mâ-fîhâ nedür
- Âh u feryâdun Fuzûlî incidüpdür âlemi, Ger belâ-yı aşk ile hoşnûd isen gavgâ nedür
Tamâmî-i sühan - Leylî dedi ey karîne-i rûh, Kâm-ı dil-i mübtelâ-yı mecrûh
- Müjde ki zemâne verdi kâmun, Doldı mey-i işret il câmun
- Müjde ki müyesser oldı maksûd, Sevdâ ile âhir eyledün sûd
- Müjde ki murâdun oldı hâsıl, Maksûda seni Hak etdi vâsıl
- Leylî menem ârzû-yı cânun, Kâm-ı dil-i zâr-ı nâ-tüvânun
- Müştâk-ı cemâl idün hemîşe, Muhtâc-ı visâl idün hemîşe
- Hâlâ ki müyesser oldı dîdâr, Taksîr ü teallül etme zinhâr
- Gör devlet-i vaslumı ganîmet, Gel yanuma kılma fevt-i fursat
- Dil nezr-i visâl-i kâmetündür, V'er cânum ise emânetündür
- Çün düşdi mecâlün etme ihmâl, Gel nezrüni dut emânetün al
- Ger haste isen menem tabîbün, V'er âşık isen menem habîbün
- Gel bezm-i visâle mahrem olgıl, Bir lahza menümle hem-dem olgıl
- Ver nergise lâle ile revnak, Reyhân-ı ter ile zîb-i zanbak
- Fîrûzeni et karîn-i yâkût, Kıl tûtiye kand-i nâbdan kût
- Peyvend-i gül eyle ergavânı, Hızra yetür âb-ı zindegânî
- V'er âşık-ı mübtelâ değülsen, Mecrûh-ı gam u belâ değülsen
- Taklîd ile gösterüp alâmet, Kılma özüni meni melâmet
- Bir akl ü firâset eyle peydâ, Ancak bizi etme halka rüsvâ
- Ey gül bu ana değül midür neng, Kim olmayasen menümle hem-reng
- Men arz edem âftâb-ı ruhsâr, Sen kılmayasen harâret izhâr
- Men câm dutam deyem ki gel al, Sen durmayasen ayağa fi'l-hâl
- Çoh tecribe kılmışem olur az, Ma'şûkına âşık eylemek nâz
- İzhâr cemâlin eylemek gül, Bülbül görüp eylemek tegâfül
- Takrîb ile ol büt-i dil-ârâ, Bir turfe gazel hem etdi inşâ
Bu gazel Leylî dilindendür - Ey kılan şeydâ meni menden bu istiğnâ nedür, Nişe sormazsen ki ahvâl-i dil-i şeydâ nedür
- Ger mana halk içre pervâ kılmasan ma'zûrsen, Bu ki tenhâlığda kılmazsen mana pervâ nedür
- Sehldür gel bilmeyüp hâlüm terahhum kılmasam, Hâlümi bilmek tegâfül eylemek amdâ nedür
- Gül temennâsında derler bülbülün gavgâların, Çün güli gördükde kılmaz meyl bu gavgâ nedür
- Ol perî mutlak men-i rüsvâya kılmaz iltifât, Ey Fuzûlî bilmezem cürm-i men-i rüsvâ nedür
Bu Leylîye Mecnûnun istiğnâsıdur ve İsbât-ı safâ-yı imlâsıdur - Mecnûn dedi ey büt-i perî-veş, Hâşâk-i zaîfe urma âteş
- Yandurmağuma yeter hayâlün, Yohdur mana tâkat-i visâlün
- Zinhâr getürme ey semen-ber, Âyîne-i ârızun berâber
- Bir zerreye kim vücûd yohdur, Âyîneden ana sûd yohdur
- Ol gün ki gözümde var idi nûr, Gözden yüzini yaşurdun ey hûr
- Hâlâ ki nezâren oldı müşkil, Durmak ne içün mana mukâbil
- Aşk etdi binâ-yı vaslı muhkem, Ma'nîde meni senünle hem-dem
- Ref' oldı bu i'tibâr-ı sûret, Hâşâ ki olam şikâr-ı sûret
- Lezzet ruh-i yâr-ı dil-sitândan, Cândur bulan ey dirîğ cândan
- Cânum gedeli besî zamandur, Cismümdeki şimdi özge cândur
- Sensen hâlâ tenümde cânum, Gözde nûrum ciğerde kanum
- Menden berî eyledün meni sen, Arza kime eyleyem seni men
- Mende olan aşikâr sensen, Men hod yohem ol ki var sensen
- Dâim sana mendedür tecellî, Men gayrden olmuşam tesellî
- Ger men men isem nesen sen ey yâr, V'er sen sen isen neyem men-i zâr
- Çün men olubem senünle memlû, Vahdet revişinde hoş değül bu
- Kim daşrada isteyem nişânun, Bir özge mekân bilem mekânun
- Evvel bu işi edende bünyâd, Men tıfl idüm ü zemâne üstâd
- Etmişdi sana beni mukayyed, Gûyâ ohudurdı ders-i ebced
- Hâlâ kılubem kemâl hâsıl, Ebced sebakın ohur mı kâmil
- Çün yetdi kemâle ser-hat-ı aşk, Ser-hat görüp ancak eylerem meşk
- Rüsvâlığa çün men etmişem ad, Sen hem bu sülûki etme bünyâd
- Dut perde-i ismet içre ârâm, Rûsvây menem sen ol nîkû-nâm
- Mecnûn mana derler ehl-i âlem, Ancak manadur cünûn müsellem
- Sen olma fesâne-i halâyık, Mecnûn işi Leylîye ne lâyık
- Mecnûn menem ey vefâlu dildâr, Dîvâneliğe menem sezâ-vâr
- Sen eyleme hâlüni diğer-gûn, Leylî ne revâ ki ola Mecnûn
- Gam-hâr isen ey büt-i perî-rû, Gam-hârlığun hemîn yeter bu
- Kim perde-nişîn olup hemîşe, Dâim kılasen hicâb pîşe
- Gün kimi çıhup müdâm seyre, Göstermeyesen cemâl gayre
- Kim sende ne olsa resm ü âdet, Etvârumadur menüm şehâdet
- Men aşk güzer-gehinde hâkem, El cümle bilür meni ki pâkem
- Rahm et mana ey büt-i vefâ-dâr, Ta'n ehlinün ağzın açma zinhâr
- Çün men reh ü resm-i aşk dutdum, Nâmûs tarîkini unutdum
- Sen akl eteğini koyma elden, Nâmûsını sahla her halelden
- Takrîb ile ol esîr-i mehcûr, Bu nâdire şi'ri etdi mezkûr
Bu gazel Mecnûn dilindendür - Hayâl ile tesellîdür gönül meyl-i visâl etmez, Gönülden daşra bir yâr olduğın âşık hayâl etmez
- Hakîki aşk çün müstevcib-i noksân değül mutlak, Özin ehl-i hakîkat vâlih-i hüsn ü cemâl etmez
- Kemâl-i aşka tâlib muhterizdür hüsn-i sûretden, Ki kayd-i hüsn-i sûret âşıkı sâhib-kemâl etmez
- Delîl-i cehldür aşk ehline sûret-perest olmak, Ki âkil iftirâkı mümkin ile ittisâl etmez
- Gönülde dûst temkin bulsa olmaz gözde cevlânı, Mahabbet sâbit olsa öz yerinden intikal etmez
- Sevâd-ı mâsivâdan levh-i dil hâlî gerek dâim, Muvahhid safha-i idrâke nakş-ı hatt u hâl etmez
- İrâdet zâyi' etmez ehl-i ma'nî sûrete hergiz, Hakîkat cevherin cehl-i mecâza pây-mâl etmez
- Mukayyed olmaz ehl-i sûretün rengine hâl ehli, Fuzûlî kim mukayyeddür meğer idrâk-i hâl etmez
Bu Leylîden Mecnûn etvârına tahsîndür ve Hüsn-i i'tikâdına kemâl-i yakîndür - Leylî dedi ey vücûd-ı kâmil, Kurb-i Haka ismet ile kâbil
- Mi'râc-ı kemâlüni sınardum, Keyfiyyet-i hâlüni sınardum
- Oldum nişe olduğundan âgâh, Hoş mertebedür bu bâreka'llâh
- Ahsent ki zât-ı pâk imişsen, Pâkîze-vücûd hâk imişsen
- İnsâf hemîn ola kanâat, Teskîn-i hevâya istitâat
- Aşkunda riyâ gümân ederdüm, Etvârunı imtihân ederdüm
- El minnetü li'llâh oldı ma'lûm, Vasl olduğı meşrebünde mezmûm
- Gam-nâk idüm eyledün meni şâd, Bir kayd teallukından âzâd
- Bir gâfil-i hod-perest idüm men, Cehl ile müdâm mest idüm men
- Ârâyiş-i zülf ü hâl ederdüm, Peyveste munı hâyâl ederdüm
- Kim sen taleb-i visâl edersen, Nezzâre-i zülf ü hâl edersen
- Hâlâ mana rûşen oldı hâlün, Mi'râc-ı hakîkat-i kemâlün
- Men besledüğüm bu zülf ü hâli, Çeşm-i siyeh ü izâr-ı âli
- Öz cânum içün değül şeb ü rûz, Nezr-i nazarundur ey dil-efrûz
- Tâ eylesen demî nezâre, Teskîn veresen dil-i figâra
- Hem sen olasen murâda vâsıl, Hem ola mana sevâb hâsıl
- Yohdur çü nezâre meyli sende, N'eyler bu cemâl-i hûb mende
- Ten dürcinde dür-i revânum, Genc-i bedenümde nakd-i cânum
- Derdüm ola sarf-ı reh-güzârun, Gördükde kılam revân nisârun
- Tevfîk-ı visâlün edem idrâk, Endîşe-i hecrden olam pâk
- Hâlâ ki müyesser olmaz ol kâm, Olmak ne revâ arada bed-nâm
- Nesh-i hat-ı i'tibâr kıldum, Râh-ı adem ihtiyâr kıldum
- Tâ niçe vere gubâr-ı sûret, Âyîne-i zâtuma küdûret
- Vakt oldı ki rûşen ola mir'ât, Müstağnî ola sıfâtdan zât
- Hûn-âb-ı gam ile doldı gönlüm, Gonca sıfatı dutuldı gönlüm
- Vakt oldı bu gonca ola handân, Te'sîr ede feyz-i vasl-ı cânân
- Farz oldı ki tayy kılam bisâtum, Kat'edem özümden ihtilâtum
- Setr-i ten edem adem hicâbın, Ruhsâra çekem fenâ nikâbın
- Tâ hüsn-i ruhum ki istemez yâr, Olmaya nasîb-i çeşm-i ağyâr
- Zîrâ ki nişân-ı hüsn-i kâbil, Oldur k'ana âşık ola mâil
- Hüsnümde çü yoh kabûl-i âşık, Noksân ile olmağum ne lâyık
- Bu hâle münâsip ol perî-zâd, Fi'l-hâl bu şi'ri etdi bünyâd
Bu gazel Leylî dilindendür - Ne dilber kim demâdem âşıka arz-ı cemâl etmez, Kalur nâkıs bulup feyz-i nazar kesb-i kemâl etmez
- Değül cezb etmeyen uşşâkı ma'şûk olmağa kâbil, Ne hâsıl hüsn-i sûretden ki cezb-i ehl-i hâl etmez
- Gerek ruhsâre-i ma'şûk mahfî gayr-ı ârifden, Ki ârif olmayan idrâk-i sun'-i Zülcelâl etmez
- Hevâ-yı nefsdür kim hûblar vaslına tâlibdür, Ve ger ne aşk-ı kâmil fark-ı hicrân ü visâl etmez
- Olan nakd-i hayâtın âşıkun ma'şûk sarf eyler, Bu zulmi âh eğer ma'şûkına âşık helâl etmez
- Mecâz ehline hublar cilve-i nâz eylesünler kim, Özin ehl-i hakîkat mübtelâ-yı zülf ü hâl etmez
- Fuzûlî âlem-i sûretde ser-gerdân gezer gâfil, Zehi gâfil bu sevdânun ser-encâmın hayâl etmez
Tamâmî-i sühan - Hatm eylemedin sözini ol mâh, Bir nâka-nişîn görindi nâgâh
- Nâka eseriyle bir sebük-hîz, Gördi ki gelür nesîm tek tîz
- Bildi büt-i gül-ruh u semen-bûy, Kim özi içündür ol tek ü pûy
- Bildi ki rakîb-i bed-gümândur, Endûh-i dil ü belâ-yı cândur
- Ol mâh-veş olduğında gâlib, Olmış ana sür'at ile tâlib
- Gül-zâra henüz yetmedin hâr, Gül kıldı vedâ'-ı sahn-ı gül-zâr
- Ol hâlete vâkıf olmadan gayr, Depretdi cemâze-i sebük-seyr
- Cûyende görüp ol âftâbı, Terk etdi şitâb ü ıztırâbı
- Tevfîk-i murâda oldı hoş-dil, Düşdi öne kıldı azm-i menzil
- Şehbâzı yetürdi âşiyâna, Tapşurdı nihâli bâğ-bâna
- Mecnûn yine kaldı zâr ü mehcûr, Hem-sohbeti mâr ü hem-demi mûr
- Ne durmağa tâkat ü karârı, Ne gezmeğe elde ihtiyârı
Bu Mecnûnun mi'râc-ı fezâilidür ve Beyân-ı mertebe-i hüsn-i hasâilidür - Şâhenşeh-i mülk-i mihnet ü derd, Ya'nî Mecnûn-ı derd-perverd
- Bir pâk idi kim bu arsa-i hâk, Anun kimi görmemişdi bir pâk
- Ma'mûre-i kurb-i Hak makâmı, Ervâha farîza ihtirâmı
- Çün nefret-i şerr-i nesl-i Âdem, Kıldı ana vahşeti müsellem
- Her vahş donunda bir firişte, Yâr oldı ol âdemî-sirişte
- Zâhirde refîki vahş ile tayr, Bâtında melâik ile hem-seyr
- Kılmışdı kemâl-i i'tidâli, Kisvet eleminden anı hâlî
- Çekmezdi cihânda ol cihân-gerd, Endîşe-i germ ü gussa-i serd
- Bilmişdi cihânun i'tibârın, Yoh yerine saymış idi varın
- Dutmışdı tarîk-i ehl-i tevhîd, Bulmışdı kemâl-i terk ü tecrîd
- Olmışdı vücûd-ı pâki bir nûr, Âlâyiş-i ekl ü şürbden dûr
- Tahsîl kılup safâ-yı sîret, Görmişdi mecâzdan hakîkat
- A'yâna yoh idi i'tibârı, Nakkâş idi nakşdan murâdı
- Mevzûn idi tab'-ı nükte-dânı, Her nüktede vâkıf-ı meânî
- Âvâzı idi besî mülâyim, Üslûbı dürüst usûli kâim
- Tahrîr ile her çekende âvâz, Kuşlara dutardı râh-ı pervâz
- Gâhî gazel ü gehî kasîde, İnşâ kılup ol sitem-resîde
- Sûz ile ohurdı gâh ü bî-gâh, Bir niçe azîz anunla hem-râh
- Yazarlar idi tamâm şi'rin, Ohurlar idi müdâm şi'rin
- Âlemlere ol garîb ü mehcûr, Ekser bu sebebden oldı meşhûr
- Âvâzı vü zihni vü cemâli, Kılmışdı mukayyed ehl-i hâli
- Kim olsa bu üç kemâle kâbil, Demek olur ana zât-ı kâmil
- Peyveste kılup kemâlin izhâr, Bu beytleri kılurdı tekrâr
Bu gazel Mecnûn dilindendür - Biz cihân ma'mûresin ma'nîde vîrân bilmişüz, Âfiyet gencin bu vîrân içre pinhân bilmişüz
- Ger özin dânâ bilür taklîd ile sûret-perest, Âlem-i tahkîkde biz anı nâ-dân bilmüşüz
- Bî-haberler şerbet-i râhat bilürler bâdeni, Biz hakîm-i vaktüz anı tökmişüz kan bilmişüz
- Bilmüşüz kim mülk-i âlem kimseye kılmaz vefâ, Ol zamandan kim anı mülk-i Süleyman bilmişüz
- Ayru bilmişsen Fuzûlî mescidi meyhâneden, Sehv imiş ol kim seni biz ehl-i irfân bilmişüz
Bu Leylînün bahâr-ı ömrine hazân erdüğidür ve Gül-bün-i hayâtına sarsar-ı noksân yetdüğidür - Sâkî göze geldi neş'e-i mey, Bir niçe kadeh yürüt peyâpey
- Azm-i tarab etdük ihtimâm et, Zevkin tarab ehlinün tamâm et
- Bezm ehline câm-ı lâle-gûn dut, Ammâ mana cümleden füzûn dut
- Zîrâ ki henûz nîm-mestem, Gam silsilesine pây-bestem
- Hoşdur tarab ehlinün bu bezmi, Dağılmağa olmasaydı azmi
- Hoşdur ferah ehlinün bisâtı, Olsaydı sebât-ı inbisâtı
- Târîh-nüvîs-i hâl-i eyyâm, Bu kıssaya beyle verdi itmâm
- Kim vasldan olmayup tesellî, Mecnûndan olanda dûr Leylî
- Kesmişdi teallukın cihândan, Kat'-ı nazar eylemişdi cândan
- Bir fasl ki dest-i gâret-i dey, Gül-zâr bisâtın eyledi tayy
- Mâtem-kede oldı arsa-i bâğ, Mâtemde sürûd nâle-i zâğ
- Leylâ kimi oldı lâle mestûr, Mecnûn kimi şâh-ı ergavân 'ûr
- Renc-i yerekandan oldı eşcâr, Lerzân ü zaîf ü zerd-ruhsâr
- Söndi gül ü lâlenün çerâğı, Sarsar yeli zulmet etdi bâğı
- Gül bîm-i taarruz-ı havâdan, Lâle sitem-i dem-i sabâdan
- Rahtını yaşurdı bağlarda, La'lini itürdi dağlarda
- Bir mâr misâli oldı her nehr, Her nehrde su mesâbe-i zehr
- Yel âb-ı hayâtı âteş oldı, Âteş yel içinde dil-keş oldı
- Gökden yere yetdüğinde bârân, Her katra olup misâl-i peykân
- Gûyâ ki yetürdi bâğa bî-dâd, Kim şu'bede-i taharrük-i bâd
- Bir sihr ile âbı âhen etdi, Andan ten-i bâğa cevşen etdi
- Bir gün bu havâda Leylî-i zâr, Gam def'ine etdi meyl-i gül-zâr
- Gördi gül ü lâleden eser yoh, Envâ'-ı şecerde berg ü ber yoh
- Sahn-ı çemenün safâsı getmiş, Noksân-ı safâ kemâle yetmiş
- Ne sebze teninde tâb kalmış, Ne berg yüzinde âb kalmış
- Mâtemkede gördi bûstânı, Rikkat odına dutuşdı cânı
- Sûz-ı ciğer ile yana yana, Şerh etdi gamını bûstâna
- K'ey bâğ nedür bu âh-ı serdün, Men hasteye zâhir eyle derdün
- Men dahi senün kimi nizârem, Bir gülden ırağ zerd ü zârem
- Ne devlet-i kurbine kabûlüm, Ne ravza-i kûyşına vusûlüm
- Sen gerçi hazânasen giriftâr, Elbette bahâra yetmeğün var
- Ümmîd-i visâl mende yohdur, Senden gam ü gussa mende çohdur
- Arturdı gam ağladukça derdin, Giryân göğe dutdı rûy-ı zerdin
Bu Leylînün anasına vasiyyet etdüğidür ve Dûst yâdiyle dünyâdan getdüğidür - Ma'bûdına arza kıldı râzın, Bildürdi gönüldeki niyâzın
- K'ey hâkim-i arsa-i kıyâmet, Sultân-ı serîr-i istidâmet
- Nevmîdliğ âteşine yandum, Bi'llâh bu vücûddan usandum
- Çün dûst yanında nâ-kabûlem, Bi'llâh bu hayatdan melûlem
- Men şem'-i şeb-i firâk-ı yârem, Sûzân ü siyâh-rûzgârem
- Yandurdı meni cefâ-yı âlem, Dinlemezem ölmeyince bir dem
- Derdüm ki vücûdum olsa bâkî, Şâyed düşe vasl ittifâkı
- Pertev bırahanda âftâbum, Bildüm ki vücûd imiş hicâbum
- Yâ Rab meni et fenâya mülhak, Kim râh-ı fenâ imiş reh-i Hak
- Pâk idi duası etdi te'sîr, Fi'l-hâl mizâcı buldı tağyîr
- Te'sîr-i havâ-yı nâ-münâsib, Terkîbine za'f kıldı gâlip
- Geldükçe ziyâde oldı derdi, Teb-lerze ferâgatin giderdi
- Mahv oldı teb içre ol perî-veş, Bir şem' kimi ki göre âteş
- Eksildi arakda hüsni tâbı, Bir gül kimi kim geder gül-âbı
- Za'f-ı teni ol makâma yetdi, Kim bister içinde cismi itdi
- Bisterde taleb kılan nişânın, Görmezdi vücûd-ı nâ-tüvânın
- Ref' oldı nişâne-i selâmet, Mevtine görindi min alâmet
- Azm eyledi olmağa müsâfir, Rihlet eseri çü oldı zâhir
- Ref' etdi hicâb-ı ihtirâzın, Fâş etdi anaya gizlü râzın
- K'ey derd-i dilüm devâsı ane, Şem'-i emelüm ziyâsı ane
- Gam gizlemek ile câna yetdüm, Tâ mümkin idi tahammül etdüm
- Hâlâ ki mukarrer oldı getmek, Farz oldı bu sırrı zâhir etmek
- Olsun sana ey zaîfe rûşen, Kim tîğ-i hevâ helâkiyem men
- Cismümde yoh özge derd tâbı, İllâ gam-ı aşk ıztırâbı
- Men âşık-ı zâr ü bî-nevâyem, Bir mâh-likâya mübtelâyem
- Sevdâsı ile yoh oldı varum, Geçdi hevesiyle rûzgârum
- Çoh ârzû eyledüm cemâlin, Bir gün görebilmedüm visâlin
- Hâlâ gederek gönülde sûzı, Elden ne gelür bu idi rûzî
- Ancak değülem men-i perişân, Ol yâr gamında zâr ü giryân
- Ol hem men-i zâra mübtelâdur, Ser-geşte-i vâdî-i belâdur
- Mendendür anun cünûnı efzûn, Kays iken olupdur adı Mecnûn
- Dâim geçürür gamumda eyyâm, Bir gün ana hâsıl olmayup kâm
- Rüsvâ-yı zemâne oldı menden, Âfâka fesâne oldı menden
- Bîhûde değül figân ü âhı, Yahmaz mı meni anun günâhı
- Men kim gederem bu hâk-dândan, Derdüm bu ki şerm-sârem andan
- Ey mûnis-i rûzgârum ane, Gam-hârum ü gam-güsârum ane
- Men dâr-ı bekâya azm edende, Dünyâya vedâ edüp gedende
- Mensüz çeküp âhlar figânlar, Sahrâlara düşdüğün zamanlar
- Düşse yolun ol olan diyâra, Arz-ı gamum eyle ol figâra
- Zinhâr ana olanda vâsıl, Hoş kimsedür andan olma gafil
- Düş ayağına rızâsın iste, Men mücrim içün duâsın iste
- Arz eyle ki ey vefâlu dildâr, Cân verdi yolunda Leylî-i zâr
- Aşkunda yerine yetdi lâfı, Da'vâsınun olmadı hilâfı
- Söyle men-i zâr ü mübtelâdan, K'ey aşkda lâf eden belâdan
- Halvet-geh-i ünse mahrem oldum, Âzâde vü şâd ü hurrem oldum
- Sen hem gelegör teallül etme, Men muntazırem tegâfül etme
- Ger sâdık isen bu yolda sen hem, Sabr eyleme eyle terk-i âlem
- Gel kâm-ı dil ile olalum yâr, Bir yerde ki yohdur anda ağyâr
- Dâim olalum bir evde hem-râz, Kim çıhmaya daşra andan âvâz
- Hoş menzil-i emne bulmışem râh, Bî-ta'ne-i dûst ü cevr-i bed-hâh
- Menden seni eylemek haber-dâr, Bismillâh eğer irâdetün var
- Çün kıldı vasiyyetini âhir, Azm-i sefer etdi ol müsâfir
- Yâd eyledi yâr-ı mihr-bânın, Vasl ârzûsiyle verdi cânın
- Kimdür ki cihânda fânî olmaz, Devr-i feleğün amânı olmaz
- Dünyâ yedi başlu ejdehâdur, Endîşe-i ülfeti hatâdur
- Her lutfınadur defîne min kahr, Her şehdinedür karîne min zehr
- Devrân üzerindedür zemâne, Elbette gelen geder cihâna
- Erbâb-ı zemâneye verüp pend, Bu şi'ri ne hoş demiş hıred-mend
Gazel - Bu âlem kim gönül kaydın çekersen mihnet ü gamdur, Fenâ ser-menzilin seyr eyle kim bir hoşça âlemdür
- Anup tenhâlığı kabr içre nefret kılma ölmekden, Tarîk-i üns dut kim her avuç toprak bir âdemdür
- Değül muhkem cihân mülkinde her bünyâd kim kılsan, Fenâ mülkinde dut menzil kim ol bünyâd muhkemdür
- Ecel âlâyiş-i havf ü hatâdan kurtarur nefsi, Bu cevher kîmyâ-yı devlete iksîr-i a'zamdur
- Kemâl–i aşk-ı insan mevt ilendür râh-ı hikmetde, Belî mücrâ kılan hükmün misâlin nakş-ı hâtemdür
- Bahâr eyyâmı girsen lâle-zâra hâkün cezasın, Muhakkar görme kim her zerre bir câm ile bir Cemdür
- Esîr-i nefsdür ehl-i cihân bilmez fenâ kadrin, Fuzûlî terk tevfîki sana ancak müsellemdür
Tamâmî-i sühan - Leylî gül-i gülşen-i letâfet, Çün gördi hazân yeliyle âfet
- Pâ-mâl-i hazân olup bahârı, Encâma yetişdi rûzgârı
- Bî-çâre anası açdı başın, Başından aşurdı kanlu yaşın
- Kâfûrını tökdi zağferâna, Sûz-ı dil ile gelüp figâna
- Ahıtdı gözinden eşk-i gül-gûn, Söylerdi ki ey garîb-i mahzûn
- Sensüz n'ederem hayâtı bâkî, Min-ba'd men ölmek iştiyâkı
- Çoh ağlayup etdi âh ü nâle, Ağlar kim olursa beyle hâle
- El-kıssa dutup tarîk-i mâtem, Ol vâkıaya yığıldı âlem
- Ahyâ-ı Arabda kopdı şîven, Yanmışlara evler oldı külhan
- Ta'zîm ile dutdılar azâsın, Kabrin düzüp urdılar binâsın
- Ten oldı mukîm-i arsa-i hâk, Rûh oldı karîn-i evc-i eflâk
- Şevk ehline kurb hâsıl oldı, Deryâsına katra vâsıl oldı
Bu Mecnûnun Leylî vefâtından haber eşitdüğidür ve Hasretle dünyâdan getdüğidür - Mihnet çemeninde gül derenler, Âlemde yaman haber verenler
- Gam nüshasın eyleyende tahrîr, Vermişler ana bu nev' teşhîr
- Kim Zeyd-i sitem-resîde-i zâr, Ol vâkıadan olup haberdâr
- Fi'l-hâl kılup azîmet-i râh, Mecnûn-ı hazîni etdi âgâh
- K'ey şîfte-i şikeste-tâli', Efsûs ki sa'yün oldı zâyi'
- İdbâr tılısmun etdi bâtıl, Bu meşgaleden dahi ne hâsıl
- Bâzâr bozıldı yığ bisâtun, Bu silsileden kes irtibâtun
- Leylî sana verdi zindegânî, Sen ol bâkî ol oldı fânî
- Sen sadkası olduğun perî-veş, Oldı sana sadka ey belâ-keş
- Azm-i reh-i cennet etdi ol hûr, Firdevs makâmın etdi ma'mûr
- Mecnûn ki haberden oldı âgâh, Sûz-ı ciger ile çekdi bir âh
- Kim gulgulesin hem ol zamanda, Cânânı eşitdi ol cihânda
- Az kaldı ki nâlesiyle dildâr, Ol hâb-ı ecelden ola bîdâr
- Bir lahza bülend olup hurûşı, Düşdi yere getdi akl ü hûşı
- Çün geldi özine çekdi nâle, Yağdurdı hazânı üzre jâle
- Ta'ne sözin etdi Zeyde bünyâd, K'ey sâkî-i bezm-i zulm ü bî-dâd
- N'etdüm sana kasd-ı cânum etdün, Kasd-ı dil-i nâ-tüvânum etdün
- Kıydun men-i zâr ü nâ-tüvâna, Urdun sitem âteşini câna
- Zehr idi meğer bu verdüğün câm, Kim merg peyâmın etdi i'lâm
- Bir mûr-çeye nedür bu kîne, Fûlâda dözer mi âb-gîne
- Te'sîr-i setemden ictinâb et, Bârî bu günâha bir sevâb et
- İlet meni yâr olan diyâra, Şem' eyle meni mezâr-ı yâra
- Düşdi yola oldı Zeyde hem-râh, Bir hâl ile kim neûzü bi'llâh
- Çün gördi mezâr-ı gül-izârın, Düşdi vü kucakladı mezârın
- Göğsini kılıp lahid kimi çâk, Merkad kimi saçdı başına hâk
- Kabr üzre ahıtdı kanlu yaşın, La'l eyledi yaşı kabri daşın
- Yer yüzin edüp sirişk memlû, Geçdi yere ol sirişkden su
- Oldı dür-i eşk-i bî-karârı, Kabr içre nigârınun nisârı
- Göz yaşını eyledi muhâtab, K'ey tîre şeb-i firâka kevkeb
- Çıhmak sana oldı şimdi vâcib, Kim oldı ol âftâb gâib
- Bir burcı makâm dutmış ol mâh, Kim olmaz ana nesîm hem-râh
- Sen durma eğer mürüvvetün var, Gir toprağa anı iste zinhâr
- Gör handadur ol dür-i yegâne, N'etmiş ana âfet-i zemâne
- Pâ-bûsın edüp yetür niyâzum, Bildür bu tazarru' ile râzum
- Ke'y şem' nedür bu ictinâbun, Men bahtı siyâhdan hicâbun
- Câm-ı mey-i gam dutanda âlem, Sen içmiş idün bu câmı men hem
- Mest etdi meğer seni bu bâde, Kim bezmde durmadun ziyâde
- Bir nâdire şem' idün şeb-efrûz, Düşdi sana zevk-i aşkdan sûz
- Bir niçe zaman eğerçi yandun, Sûz-ı dile durmadun usandun
- Bî-dârlığa getürmedün tâb, Şehlâ gözün oldı mâil-i hâb
- Hem-râhum idün bu yolda ey mâh, Hem-râhı koyup geder mi hem-râh
- Eflâke tefâhur eyle ey hâk, Kim oldı defînün ol dür-i pâk
- Zülfine muârız olma ey mâr, Kim anda mukîmdür dil-i zâr
- Hâline taarruz etme ey mûr, Kim bağludur anda cân-ı mehcûr
- Ey ömr gel imdi başa sen hem, Kim çeşmüme tîre oldı âlem
- Âlem hoş idi ki var idi yâr, Çün yâr yoh olmasun ne kim var
- Ey cân ten-i hasteye vedâ' et, Bir haste ile yeter nizâ' et
- Müştâkunem ey ecel kerem kıl, Def'-i elem eyle ref'-i gam kıl
- Kurtar meni ıztırâb-ı gamdan, Ver müjde vücûduma ademden
- Âyînemi eyle jengden pâk, Kıl perde-i i'tibârumı çâk
- Ref' et ne ise arada hâil, Eyle meni ol nigâra vâsıl
- Teklîf-i visâl eder mana yâr, Bir yerde ki yohdur anda ağyâr
- Men getmemek eylesem hatâdur, Senden mana bir meded revâdur
- Bi'llah mededümde kılma ihmâl, Kim bahtuma yüz verüpdür ikbâl
- Yâ Rab mana cism ü cân gerekmez, Cânânumsuz cihân gerekmez
- Min-ba'd zelîl ü hâr kılma, Ser-geşte-i rûzgâr kılma
- Efganda iken gedüp karârı, Oldı bu gazel dilinde cârî
Bu gazel Mecnûn dilindendür - Yandı cânum hecr ile vasl-ı ruh-ı yâr isterem, Derd-mend-i firkatem dermân-ı dîdâr isterem
- Bülbül-i zârem değül bîhûde feryâd etdüğüm, Kalmışem nâlân kafes kaydinde gül-zâr isterem
- Dehr bâzârında kâsiddür metâ'-ı himmetüm, Bu metâ'ı satmağa bir özge bâzâr isterem
- Fânî olmak isterem ya'nî belâ-yı dehrden, Râhat-ı cism-i zaîf ü cân-ı efgâr isterem
- N'ola ger kılsam şeb-i hicrân temennâ-yı ecel, N'eyleyem çohdur gamum def'ine gam-hâr isterem
- Çün bekâ bezmindedür dildâr men hem durmazem, Bu fenâ deyrinde bezm-i vasl-ı dildâr isterem
- Ey Fuzulî istemez kimse rızasıyle fenâ, Men ki mundan özge bilmen çâre nâçâr isterem
Tamâmî-i sühan - Çün râz-ı derûnın etdi takrîr, Re'yine muvâfık oldı takdîr
- İmdâd kılup inâyet-i Hak, Kıldı anı maksadına mülhak
- Gül derdi hadîka-i emelden, Mey içdi surâhî-i ecelden
- Kabrini kucakladı nigârun, Cân sadkası etdi ol mezârun
- Leylî dedi verdi cân-ı şîrîn, Ol âşık-ı bî-karâr ü miskîn
- İnsâf hemîn ola mahabbet, Bu dâiredür makâm-ı hayret
- Gûyâ ki elinde idi cânı, Dâim gözedürdi ol zamânı
- Çün devr ile yetdi ol zemâne, Andan bir icâzet oldı câna
- Her niçe ki var idi nigârı, Âlemde idi anun karârı
- Çün kıldı nigârı terk-i âlem, Bu âlemi terk kıldı ol hem
- Çün gördi bu hâli Zeyd-i gam-nâk, Efgân kılup etdi yahasın çâk
- Feryâd ile kıldı nevha bünyâd, Evc-i feleğe yetürdi feryâd
- Zâr ağladı eyle kim hem ol dem, Âhı ünine yığıldı âlem
- El cem' olup etdiler nezâre, Mecnûn-ı siyâh-rûzgâra
- Kabr üstine gördiler yıhılmış, Cânâneye cân nisâr kılmış
- Ahvâline ağlayup serâser, Defn etmeğin etdiler mukarrer
- Gasl eyleyüben ten-i nizârın, Dildârıun açdılar mezârın
- Koydılar anı hem ol mezâra, Gam-nâk yetişdi gam-güsâra
- Rûh oldı felekde rûha hem-râz, Ten oldı ten ile yerde dem-sâz
- Ref' oldı teallukât-ı hâil, Matlûbına tâlib oldı vâsıl
- Bir bezm iki şâha mahfil oldı, Bir burc iki mâha menzil oldı
- Kabr üstine koydılar nişâne, Fâş oldı bu mâcerâ cihâna
- Tavfında kılup murâd hâsıl, Ol kabre halâyık oldı mâil
- Geçdükçe zamân mükerrem oldı, Hâcet-geh-i ehl-i âlem oldı
- Budur eser-i mahabbet-i pâk, Hoş mertebedür bu kılsan idrâk
- Ol meşhede Zeyd olup mücâvir, Âsâr-ı sadâkat etdi zâhir
- Ta'mîr içün etdi çoh atâlar, Tedrîc ile kıldı çoh binâlar
- Peyveste harâret-i cigerden, Kandîl-i mezârın etdi rûşen
- Cârûb ile âb olanda matlûb, Müjgân ile eşki âb ü cârûb
- Her lahza kılurdı tâze mâtem, Kılmazdı figân ü nâlesin kem
- Ol mûnis-i müşfik ü muvâfık, Bir gece karîb-i subh-ı sâdık
- Bîmâr teninde kalmayup tâb, Kılmışdı mezâra yasdanup hâb
- Hâb içre görindi ol figâra, Bir bâğda iki mâh-pâre
- Ruhsârlarında zevkden nûr, Bîm-i gam ü derd-i gussadan dûr
- Hoş-vakt ü neşât-mend ü dil-şâd, Ağyâr taaruzından âzâd
- Her meh-veşe min ferişte-sûret, İhlâs ile olmış ehl-i hidmet
- Sordı ki bular ne mâhlardur, Ne rütbelü pâdişâhlardur
- Bu ravza ne ravza-i berîndür, Bu kavm ne kavm-i nâzenîndür
- Budur dediler riyâz-ı Rıdvân, Bu kavm-i huceste hûr ü gılmân
- Bu iki meh-i huceste-ruhsâr, Mecnûn ile Leylî-i vefâ-dâr
- Çün vâdî-i aşka girdiler pâk, Ol pâkliğ ile oldılar hâk
- Menzilleri oldı bâğ-ı Rıdvân, Çâkerleri oldı hûr ü gılmân
- Çün munda rızâ verüp kazâya, Sabr eylediler gam ü belâya
- Getdükde cihân-ı bî-vefâdan, Kurtıldılar ol gam ü belâdan
- Çün Zeyd yuhudan oldı bîdâr, Bu nükteni etdi halka izhâr
- Halkun olup i'tikâdı efzûn, Ol kabre ziyâret oldı kânûn
Tamâmî-i sühan - Sâkî mütegayyir oldı hâlüm, Söylemeğe kalmadı mecâlüm
- Min-ba'd ziyâde verme bâde, Rahm eyle ki ser-hoşem ziyâde
- Hoş gaflet ile geçürdüm eyyâm, Bilmem ki n'olur işüm ser-encâm
- Ser-mâye-i ömr getdi elden, Sûd etmedüm etdüğüm amelden
- Feryâd bu cevrden ki gerdûn, Ahvâlümi eyledi dîger-gûn
- Dün dîde-i ter kılup güher-bâr, Gerdûna dedüm ki ey cefâ-kâr
- Hergiz revişünden olmadum şâd, Dâm-ı gam ü mihnetünden âzâd
- Ahbâba nakîz devr edersen, Erbâb-ı kemâle cevr edersen
- Mecnûn eğer olsa idi câhil, Olmazdun itâatinde kâhil
- Fermânına inkıyâd ederdün, Gönlini müdâm şâd ederdün
- Ehl-i hüner olduğı sebebden, Sâhib-nazar olduğu sebepden
- Akrânı içinde hâr kıldun, Bî-izzet ü i'tibâr kıldun
- Leylî ger olaydı bir hayâsuz, Ya sen kimi mihrsüz vefâsuz
- Olmazdı ana hemîşe cevrün, Kâmınca müdâm olurdı devrün
- Fazl ehline mâil olduğından, İdrâk ile kâmil olduğından
- Dâim gam elinde zâr edüpsen, Âşüfte-i rûzgâr edüpsen
- Men hem ger olaydum ehl-i tezvîr, Etmezdün i'ânetümde taksîr
- Senden garazum olup ser-encâm, Devründe mana olurdı ârâm
- Çün ehl-i vekâr ü neng ü ârem, Cevrünle hemîşe hâr ü zârem
- Bu yüzden imiş senün medârun, Var imdi ki yohdur i'tibârun
- Gerdûn eşidüp menüm itâbum, Verdi bu edâ ile cevâbum
- K'ey sûret-i hâlden habersüz, Her hikmete ayb eden hünersüz
- Men emre muvâfık eylerem devr, Hikmetde vefâdur etdüğüm cevr
- Ammâ sen eden amel hatâdur, Kim pîr-i tarîkatün hevâdur
- Şâirliğe iftihâr edüpsen, Kizbi özüne şiâr edüpsen
- Mecnûn dedüğün vücûd-ı kâmil, Her dânişe menden oldı kâbil
- Dîvâne ana sen eyledün ad, Senden ana yetdi zulm ü bî-dâd
- Leylî dedüğün meh-i tamâmı, Men perdede sahladum girâmî
- Rüsvâ-yı halâyık eyledün sen, Min ta'neye lâyık eyledün sen
- Geh Nevfele özr kıldun ıtlâk, Geh İbni Selâma zulm ilhâk
- Şerm et bu ne herzedür ne mühmel, Ne İbni Selâm hansı Nevfel
- Şerh eylemek eyledün fesâne, Kıldun olarun sözin behâne
- Gördi çürümiş sünükler âzâr, Töhmetlerüne olup giriftâr
- Emvât mezâlimine girdün, Âsûdelere azâb verdün
- Cürmine olanda halk mülzem, Lâzım sorılur bu iftirâ hem
- Yetmez mi bu bâis-i azâbun, Bu mes'elede nedür cevâbun
- Ey tûtî-i bûstân-ı güftâr, Sarrâf-ı sühan Fuzûlî-i zâr
- Aldanma eğer sipihr-i lâib, Ta'n ile sana dediyse kâzib
- Eş'âra abes deyüp usanma, Ser-mâye-i nazmı sehl sanma
- Sözdür güher-i hizâne-i dil, İzhâr-ı sıfât ü zâta kâbil
- Cân sözdür eğer bilürse insân, Sözdür ki deyerler özgedür cân
- Bi'llah bu yaman mıdur ki hâlâ, Emvâta söz ile verdün ihyâ
- Mecnûn ile Leylîni kılub yâd, Ervâhlarını eyledün şâd
Bu beyân-ı özr-i te'lîf-i kitâbdur ve Tarîh-i zamân-ı feth-i bâbdur - Ey kilk-i revende bâreka'llâh, Oldun men-i reh-neverde hem-râh
- Min sa'y ile hâcetüm bitürdün, Bir menzile âkibet yetürdün
- Rahmet sana kim sen etdün imdâd, Bu eski binâyı etdüm âbâd
- Eşk ile derûnı sîm-endûd, Âh ile bîrûnı anber-âlûd
- Mahzenleri genc-i gevher-i derd, Revzenleri menfez-i dem-i serd
- El-kıssa müretteb oldı bir bâğ, Her lâlesi bağrı üzre bin dâğ
- Hûn-ı ciger âb-ı cûy-bârı, Nevk-i müje ebr-i nevbahârı
- Ol dem ki bu nüsha oldı merkûm, Leylî Mecnûn adına mersûm
- İzhâra gelüp rümûz-ı vahdet, Vahdetde tamâm olup hikâyet
- Târîhine düşdiler muvâfık, Bir olmağ ile ol iki âşık
Bu erbâb-ı vefâdan tevakku'-i kabûl-i ma'zeretdür ve Ashâb-ı zekâdan temennâ-yı duâ-yı mağfiretdür - İnsâf ver ey hasûd insâf, Ta'n etme ki cevherün değül sâf
- Ahvâlümi gör harâb ü muztarr, Endûh-ı zemâneden mükedder
- Söz dâiresi değül bu ahvâl, İnsâf mana ki olmazem lâl
- Menden tama' etme fikr-i sâib, Ahvâlümedür sözüm münâsib
- Azdur deme cevherüm safâsın, Bir sor ki ne verdiler bahâsın
- Bi'llah ger olaydı bir hırîdâr, Min genc-i nihân kılurdum izhâr
- Fi'lcümle bu hem ki oldı mastûr, Bir şevk ile zevkden değül dûr
- Ayb-ı hüner ihtiyâr kılma, Şi'rüm hasedin şiâr kılma
- Bîhûde yeter taarruz eyle, Ger kâdir isen cevâb söyle
- Terk eyle taarruz u inâdı, Kim vâdî-i cehldür bu vâdî
- Dem hayr sözinden ur demâdem, V'er hayr demezsen ebsem ebsem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder