Malumdur ki Batı milletleri arasında İsa’nın doğumu yortusuyla, yılbaşına mahsus bazı mutat dini törenler vardır. Dini törenler özellikle kiliseye ait hususlardan olduğundan konumuzla ilişkisi yoktur. Fakat milat ve yılbaşı münasebetiyle alışılmış törenlerden olarak büyükten büyüğe, küçükten büyüğe, akrandan akrana, sevgiliden sevgiliye, babadan oğula, evlattan anne-babaya kardeşten kardeşe, özetle akrabadan yakınlara bir çok hediyeler gönderildiği gibi milyonlarca da tebrikler gönderilir.
Tebrikler açık posta kartları tarzında birer kağıttan ibaret olarak; o kadar güzel, o derece göze hoş nakışlarla ve renklerle süslenmiştir ki, esasen her biri mahir birer ressam tarafından zaman ve zemine uygun resimlerle düzenlendikten sonra basılır.
Tebrik kartları bizim (İ’diniz sait olsun) “Yeni yılınız mübarek ve mesut olsun” tabirlerimize benzer birer ifadeyi içerir. Bunların altına yalnız gönderenin imzası konur ve bir tarafa gönderenin ikamet yeri yapıştırılıp yazılarak; ya postaya veyahut Avrupa’da komisyoner tabir edilen dağıtıcılar ile ulaştırılır.
Tebrikleşme en çok İngilizler arasında geçerlidir. Hatta, esasen böyle basılı tebrikleşme gelenekini onlar ortaya koymuşlardır. Çünkü (vakit nakittir) sözünün şiarı olan bu millet, gerek dini ve medeni törenlerini kutlama yolunda olsun vakit ve nakti israf etmek istemez, belki de sadece bir imza koymakla beraber o görevi yerine getirmek ister.
Hal böyleyken dikkate değerdir ki, İngiltere’de bu tebriklerin basımı düşünülmemiş ve ve 40 milyon İngiliz arasında milat ve yılbaşı bayramlarında yalnız postalar ile gerçekleşen bu tebriklerin miktarı 160 milyon adede ulaşmış olduğu posta istatistikleri ile doğrulanmış bulunduğu halde, bunların 100 milyondan fazlası Almanya’nın Nürnberg şehrinden gönderildiği anlaşılmıştır.
Bu tebriklerin her biri bir peni (yani yirmi para) dan beş, on şiline kadar çeşitli değerdedir. Yani en ucuzu 20 paraya ve en müzeyyen ve nefisi 10 şilinedir.
Şu 40 milyon İngiliz arasında iki şilinlik çeşidinden alınıp gönderecek 1 milyon kişi kabul edilse ve yine bu 1 milyon adamdan her birinin 10 ahbabı olması lazım gelse yalınız bu çeşitten 10 milyon tebrik kartı sarf olunur ve yüzden 20 milyon şilin (1 milyon İngiliz lirası) Almanya’ya gitmiş olur.
Ve her bir tebrik birer zarfa iliştirilerek gönderilmekte olduğu ve İngiltere ülkelerinin uzak ve yakın hepsine bir mektup bir peni karşılığında gönderildiğinden İngiltere Posta İdaresi bu yoldan 13 milyon şilin kazanmış olur.
Asıl dikkat çeken taraf şurasıdır ki, bu büyük meblağın şu küçük işlem karşılığında ve iki gün zarfında devretmiş olmasıdır.
İngiltere Postaları yılbaşı ve milat münasebetiyle her sene bir hafta için sürekli çalışanlar haricinde 15.000 kişi çalıştırır. Çünkü yılbaşı tebrikleşmesinden dolayı posta ulaşımı her sene, günlük ulaşımın on misli artmaktadır.
Geçen 1898 senesi Kanunuevveli’ (Aralık)nin 25’inden 1899 senesi Aralık’ının ikisine kadar, dokuz gün içinde gerek tebrik kartları ve gerek kartpostal olarak genel İngiltere Postaları 241.000.000 nakil ve ulaşımda bulunmuştur ki, bu hizmet de 1.000.000 İngiliz lirası karşılığında yerine getirilmiştir.
Şimdi bu basit bir şey yüzünden sanat ve ticaretin meydana getirdiği sevinç ve bu sevinçten yararlanan ihtiyaç sahiplerinin hissesine düşen ücretin sebep olduğu sevinç ve neşe bizlerce takdir olunamayacak hususlardandır.
Almanya’da yılbaşı münasebetiyle matbuat kısmından ve resim teliflerinden dolayı da elde edilen gelir hayret edilecek ve akılları durduracak seviyededir.
Çocuklara, genç kızlara, delikanlılara ve yaşları gençlik çağına girenlere ve hatta ihtiyarlara mahsus kitaplar, kitapçıklar, resimli mecmualar, elifba cüzleri, kilise kitapları, takvimler, yıllıklar yayımlar.
Yalnız İsa’nın doğum hediyesi olarak basılmış eserlere mahsus olarak her matbaa, her bayi, her kitapçı değişik kataloglar, defterler yayımlar. Bunlar bile bilmiş oldukları kitap ve kitapçıkların içeriğini özetlemekle beraber, şamil oldukları resimlerden bir örnek derlediklerinden her bir değişik şekil ve resimleri içeren seçkin mecmua görünümündedir.
Beş yaşındaki çocuğa, yediden on yaşına kadar olan çocuklara, 12’den 16’ya kadar olan ergenlik yaşına gelmemiş kız çocuklarına, on sekizden 22’ye kadar olan gençlere elifbadan doğa tarihine kadar olan ilimlerden; fakat zevk ve yararlanmayı gerektirecek şekilde yazılmış, gayet güzel ve süslü bir şekilde basılmış kitaplar görülmektedir.
Bu tür eserler İngiltere’de, Fransa’da da yayınlanmakta ise de özel olarak inceleyenlere göre Almanya’nın bu konuda gösterdiği gelişme fevkaladedir.
Gerçi iki seneden beri İngiltere’de bir matbaa, Nürnberg kartlarının öne çıkmasından ibret alarak bu yolda kartlar basmaya başlamış ise de, bir kere Nürnberg matbaaları bu konuda senelerden beri uzmanlık kazanmış olduklarından onlarla birdenbire rekabete girişilemez. Girişilse bile öyle bir iki sene içerisinde galebe edilemez. Özellikle Almanya’da bu gibi konularda kullanılan maddelerin bedelleri ucuz ve çalıştırılan kişiler çoklukları sebebiyle çok düşük ücrete razı olduklarından, güzelliğine yetişilse bile ucuzluğu ile rekabet edilemez. Hele Fransa’da bu işe girişmek hiç bir matbaacının aklına gelmemiştir. Gelse de başarı mümkün değildir.
Ebuzziya Tevfik; Mecmua-i Ebuzziya, Cilt 5. Sayı: 79. İstanbul; 1317 / 1900. s. 293.
(Günümüz Türkçe’sine aktaran: Dr. Bekir Turgut.)
