28 Ekim 2024 Pazartesi

Fuzuli - Gazel (Sülûk-i fakr etvârım mezâk-i aşk hâlimdir)

 

Sülûk-i fakr etvârım mezâk-i aşk hâlimdir
Tecerrüd alemi seyrinde âlem pây-mâlimdir
Hayâlimde budur kim bulmuşum âlemde bir hilkat
Ne âlem hansı hilkat sandığım bâtıl hayâlimdir
Cünun feyziyle âzâd olmuşum kayd-i alâyıktan
Kemâl ü fazl terki rütbe-i fazl ü kemâlimdir
Benim şem’-i visâle yandıran pervâne veş varın
Fenâ-yi mutlakım cânân ile bezm-i visâlimdir
Tabîbâ kılmışım teşhis derd-i aşktır derdim
Alâmet âh-i serd ü rûy-i zerd ü eşk-i âlimdir
Hevâdan mevce gelmiş bahr-i derdim şâhid-i hâlim
Dil-i pür-ızdırâb ü nâle-i bî-i tidâlimdir
Fuzûlî âlem-ifakr ü fenâda mün’im-i vaktim
Diyâr-i meskenet nakd ü kanâ’at mülk ü mâlimdir

26 Ekim 2024 Cumartesi

Refik Halit Karay - Anahtar (Roman Özeti)

 


Eserin Adı: Anahtar

Yazarı: Refik Halit Karay

Yayınevi: İnkılap

Basım Yılı: 1994

1.ESERİN KONUSU:

Kitapta Kenan adlı kişinin karısının çantasında bir anahtar bulmasıyla başlayan olaylar ve sonunda bütün şüphelerinin boş bir kuruntu olduğu anlatılmaktadır. 

Oyhan Hasan Bıldırki - Öfkeli Dolunayda Kurulan Sensizliğim

 

Damar damar kanıma işleyen sensizliğim
Hüznümün şiirini bir türlü yazamadım
Kalbime yumruk yumruk vurulan sensizliğim
Alnımın yazısını ne yapsam bozamadım

Baskın yemiş nice avare kuşlar peşimde
Delişmen rüzgârlarla savrulan sensizliğim
Sanki çöldeyim ağır korkular yüreğimde
Yeniden yanışlarla kavrulan sensizliğim

Sensiz gecemde sayısız yıldızdasın şimdi
Öfkeli dolunayda kurulan sensizliğim
Ya çık gel ya resmini gönder yeter bana
Kader diye alnıma vurulan sensizliğim

Orhan Seyfi Şirin - Kıvrımlı Nehirlerin Kunduzlarına Şiir


Ovalarda nehirler,
Kıvrım kıvrım akardı.
Baraj mühendisleri,
Kunduzlar, set yapardı.

Cemil Meriç - Yağmurdan Sonra Aşk


Dün gece yağmurun altında
Yine sen geldin aklıma
Işıl ışıl parlayan gözlerini aradım
Seni benden ayıran kaderimden utandım

Mehmed Âkif Ersoy - Geçinme Belası (Safahat'tan - 8)


“Ömr-i giran-mâye der in sarf şûd
Tâ çihorem sayf, çipûşem şitâ!”
Sa’dî

Doksan senelik ömre, İlâhî, bu mu gâyet?
Bilmem ki ne âlem bu cedelgâh-ı maîşet !
Korkunç oluyor böyle hakîkatleri, gerçek,
Sa’dî o kadar felsefesiyle, hüneriyle,
Fikrindeki hürriyet-i fevka’l-beşeriyle
Esbâb-ı maîşet denilen kayda girerse,
Yâd etmesin âzâdeliğin nâmını kimse.
İnsan ki çıkar perde-i mektûm-i ademden,
Tâ sahne-i hestîde zuhûr ettiği demden,
İkmâle kadar fâcia-i devr-i hayâtı,
Atlatmaya mahkûm ne mülhik akabâtı !
Zannetme ölüm şahsına bir kerre muhâcim ...
Bin kerre olur günde o düşmenle müzâhim .
Âvâre beşer sâha-i gabrâya düşünce
Etrâfına binlerce devâhî üşüşünce
Meydan mı bulur râhatı esbâbını celbe?
Başlar o cılız kolları dünyâ ile harbe!
Kaynar güneşin âteşi mihrâk-ı serinde;
Karlar buz olur hep beden-i bî-siperinde.
Medhûş nigâhında köpürdükçe denizler;
Beyninde bütün dalgalar öttükçe mükerrer;
Sâhilden uzansam der, eder tayy-ı merâhil ;
Lâkin onu bilmez ki uzaklar daha sâil:
Dağlar o nihâyetsiz olan silsilesiyle,
Ormanlar o dünyâyı tutan velvelesiyle,
Emvâc-ı serâbıyle, vuhûşuyle bevâdî .
Her hatve-i azminde olur ye’sine bâdî .
Fevkinde, semâvâtın o ecrâm-ı mehîbi;
Pîşinde, zemînin o temâsîl-i acîbi;
Bîçâreyi medhûş ederek her nefesinde,
Muztar bırakır, mün’adim olmak hevesinde.

Hikaye Anlatım Teknikleri

 


Hikayeler, olay çerçevesinde oluşturulan edebi eserlerdir. Yazarlar, hikayede olayları anlatırken anlatma, gösterme, bilinç akışı, monolog gibi anlatım teknikleri kullanırlar.

25 Ekim 2024 Cuma

Ozan Arif - Açılım

 


Dinle beni ey millet... Dinle beni ahali...
Bu "açılım" ne iştir, nedir bunun meali?
Ne olacak bunlarla memleketin bu hali?
     Habur'da gördünüz bak, çizgiden kaydı bunlar,
     İhanetin adını açılım koydu bunlar...

Dilaver Cebeci - Bu Yusuf'un Zindandan Seslenişidir


Eğilin önümde çağdaş güneşler!
Kenanlı yıldızlar varın secdeye!
Issız çöllerde, derin kör kuyularda
Ben görürüm camgöbeği düşleri
Ve ben yorarım sırma şafaklarda,
Bulanık, korkulu düşlerinizi...

Ümit Yaşar Oğuzcan - Sabır Taşı


Yürüdük çelme taktınız
Oturduk tepeden baktınız
Uçacak kuş değiliz ya
Güldük yüzümüze bakmadınız
Ağladık kendi halimize bırakmadınız
Sussak olmuyor
Konuşsak kızıyorsunuz
Taş değiliz ya

Sıdkı Baba - Devriye