15 Ekim 2024 Salı

Ak Zambaklar Ülkesinde

 


KİTABIN ADI: Ak Zambaklar Ülkesinde

YAZARI: Grigoriy Petrov

ÇEVİREN: Ali Haydar

YENİ HARFLERE AKTARAN VE SADELEŞTİREN: Mahir Ünlü

YAYINEVİ: Bilgeoğuz Yayınları - İstanbul

BASIM YILI:  2022

KİTABIN YAYIM MAKSADI: Sosyal ve ekonomik şartların en kötü olduğu zamanlarda bile önemli şahsiyetlerin milletin ilerlemesini sağlayabileceğini anlatmak.

Fuzuli - Gazel (Çeşm-i sûret-bâzıma müjgân saf-i hengâmedir)

 

Çeşm-i sûret-bâzıma müjgân saf-i hengâmedir
Kana batmış her müjem bir şûh-i gül-gûn câmedir
Tâ hatın üzre ham-i ebrûların ser-germiyim
Her sözüm derd-i dil imlâsına bir ser-nâmedir
Gösterir her dem alâmetler kıyâmetten kadin
Kâ’im etmiş haşr bürhânın aceb allâmedir
Derdim oldur kim müselmân olmuş ol tersâ-beçe
Küfre olan zulmler ta’nı bu gün islâmedir
Yüzde nakş-i hûn-i dil râz-i nihânım fâş eder
Şerh-i gam tahrîrine her kirpiğim bir hâmedir
Ey sabâ rahm et kim ol bî-derd kılmış terk-i cevr
Çâre-i derd-i dilim mevkûf bir i’lâmedir
Ey Fuzûlî bulmadım reng-i riyâdan bir safâ
N’ola ger meylim bu reng ile mey-i gül-fâmedir

Mehmed Akif Ersoy - Durmayalım (Safahat'tan - 6)

Sa’dî diyor ki: “Bir gece biz kârbân ile
Âheste-seyr iken yolumuz düştü bir çöle.
Sür’atle tayy için o beyâbân-i vahşeti,
Hep yolcular fedâ ederek istirâhati,
Gitmektelerdi. Bir aralık bende meşye tâb
Hiç kalmamış ki düşmüşüm artık zebûn-i hâb
Âvâre bir piyâdeyi bekler mi kâfile?
Nâçâr şedd-i rahl edecek tâ be-merhale .
Durmuş, diyordu, bir de uyandım ki, sârban :
“Kalk ey zavallı yolcu, uzaklaştı kârban!
Uykum benim de yok değil amma bu deşt-zâr ,
Ârâmgâh olur mu ki bin türlü korku var?
Ser-menzil-i merâma varır durmayıp giden;
Yoktur necât ümîdi bu çöller geçilmeden.
Heyhât, yolda böyle düşen uyku derdine,
Hep yolcular gider de kalır kendi kendine!”

Cengiz Aytmatov - Beyaz Gemi (Roman Özeti)

 


ESERİN ADI :BEYAZ GEMİ
YAZARI :CENGİZ AYTMATOV
YAYIN EVİ :ÖTÜKEN
BASIM YILI :1970
SAYFA SAYISI :174


1.ESERİN KONUSU

Annesi ve babasını tarafından küçük yaşta dedesinin yanına bırakılmış bir çocuğun hayal dünyası ve babasına ulaşma isteği anlatılmaktadır.

14 Ekim 2024 Pazartesi

Fuzuli - Gazel (Kabrim taşına kim gam odumdan zebânedir)

 

Kabrim taşına kim gam odumdan zebânedir
Ta’n okun atma kim hatarı çok nişânedir
Eyler kadeh zamâne gamın def’ galiba
Devr-i kadeh muhâlif-i devr-i zamânedir
Kaldırdı eşk-i dûn beni ol âsitâneden
Kim maksadım benim dahi ol âsitânedir
Vâ’iz sözüne tutma kulak gâfil olma kim
Gaflet yuhusunun sebebi ol fesânedir
Nezr etmişim firâkına kim yok nihâyeti
Nakd-i sirişkimi ki tükenmez hızânedir
Can vermeyem mi gurbete kim bîm-i ta’neden
Yâd-i vatan figânına sensiz behânedir
Ey dil hazer kıl âteş-i âhınla yanmasın
Cismim ki derd kuşlarına âşyânedir
Benden Fuzûlî isteme eş’âr-i medh ü zem
Ben âşıkım hemişe sözüm âşıkânedir

Faruk Nafiz Çamlıbel - Madde ve Kuvvet


Gövdeler -varsa- gönüllerden alır cevherini

Yürek olmazsa bilekler çekemez hançerini

Kahramansız yaşamak kahrına mahkumdurlar

Kaybeden zümreler Allah'ını, peygamberini.

Mehmet Emin Yurdakul - Demirci

 


Ben bir küçük çocukken bir zavallı sefildim;
Ömrün ağır yumruğu beni dahi inletti;
Kopardığım feryâdı yine bana dinletti;
Çok vakitler hiç kimse sormadı ki: Ben kimim? ...

Bekir Sıtkı Erdoğan - Kara Gözlüm Efkarlanma Gül Gayri

Söz: Bekir Sıtkı Erdoğan
Beste: Gültekin Çeki
Makam: Rast
Usul: Aksak

Kara gözlüm, efkarlanma gül gayri!
İbibikler, öter ötmez ordayım.
Mektubunda diyorsun ki: 'Gel Gayri! '
Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım.

Yunus Emre - Anmaz mısın sen şol güni gözüñ nesne görmez ola

 


Anmaz mısın sen şol güni gözüñ nesne görmez ola
Düşe sûretün topraga dilün haber virmez ola

Çün 'Azrâîl'i ne tuta assı kılmaz ana ata
Kimse döymez o heybete halkdan meded irmez ola

Gele sana cân alıcı dahı cân alur kılıcı
'Akluñı başdan alıcı bir dem amân virmez ola

Evvel gele şol yuyucı ardınca şol su koyucı
İledüp kefen sarıcı bunlar hâlüñ bilmez ola

Oglan gider dânışmâna saladur dosta düşmâna
Sonra gelmek peşimâna sana assı kılmaz ola

Agaç ata bindüreler sinden yana göndereler
Yir altına indüreler kimse ayruk görmez ola

Üç güne dek oturalar hep işüñi bitüreler
Ol dem dile getüreler ayruk kimse anmaz ola

Yûnus miskîn bu ögüdi sen sana virseñ yeg idi
Bu şimdiki mahlûkâta ögüt assı kılmaz ola

13 Ekim 2024 Pazar

Köksal Cengiz (Niyâzkâr) - Bu Vatan Sahipsiz Değil

Tefrikayla içimize sızanlar,
Bilin ki bu vatan sahipsiz değil!
İçte, dışta kuyumuzu kazanlar,
Bilin ki bu vatan sahipsiz değil! 

Hırsızın Hiç mi Kabahati Yok?

 


Süleyman Demirel 12 Eylül öncesi anarşiye karşı niye tedbir almadığı sorulunca bir fıkra anlatır: 

“Hocanın evini hırsızlar soyunca komşular söylenmeye başlamış. 

‘Hocam, insan kapısını kilitlemez mi?’, 

‘Para ortaya konur mu?’, ‘

Bu kadar ağır uyku olur mu?’ diyorlarmış. 

Hoca da cevap vermiş: Tamam ben hatalıyım da, eve giren hırsızın hiç mi kabahati yok?”

Faruk Nafiz Çamlıbel - Bizim Memleket


İçinden tanırım ben o elleri,
Onlar ki zahirde viran olurlar;
Ardıçlı dağları, çamlı belleri
Aşanlar şi'rine hayran olurlar.

12 Ekim 2024 Cumartesi

Faruk Nafiz Çamlıbel - Sonsuz Rüya


Ezeli varlığa candan vurulan aşıklar,
Ses alır ta ötesinden ebedi dünyanın.
Yerin altında devam etmesidir bence ölüm,
Yerin üstünde görüp geçtiğimiz rüyanın.

Ümit Yaşar Oğuzcan - Acılar Denizi

 

Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını

1950-1960'lı Yıllarda Türkmen Edebiyatı

 

1950’li ve 1960’lı yıllar, Türkmen şiirinin en üretken olduğu ve değişime uğrayıp yenileş­tiği yıllardır. Önce Ekim devriminin getirdiği baskının sonucu, ardından da İkinci Dünya Savaşının sebep olduğu olaylar ve duyguların baskısı altında kendi mecrasından çı­kan, kendi meselelerini ele alamayan, Türkmenlerin kendi değerleriyle donanmamış olan Türkmen şiiri, 1950’li yılların ikinci yarısından itibaren kendi yatağında ilerlemeye başla­mış, “ ... yaşadıkları ülkenin dokularını, halkın gönlündeki zenginliği ve inceliği duyarlı bir sembolizmle şiirleştirme fırsatını” bulmuştur.

Fuzuli - Gazel (Şu’le-i şem’-i ruhun ağyâra bezm-efrûz olur)

 

Şu’le-i şem’-i ruhun ağyâra bezm-efrûz olur
Âh kim yetgeç bana bir berk-i âlem-sûz olur
Gayr çeşminden bulur her dem nigâh-i merhamet
Ben ne kıldım kim nasîbim nâvek-i dil-dûz olur
Her gün açar gönlümü zevk-i visâlin yenleden
Gerçi güller açmağa her yılda bir nevrûz olur
Hâle tek çıkmaz evinden mâh-tal’atler müdâm
Her kimin devr-i kamerde tâli’i firûz olur
Sâ’idin zevkiyle terk etmiş Fuzûlî âlemi
Meyl-i sahrâ eylemez bir kuş ki dest-âmûz olur
(Fâ i lâ tün fâ i lâ tün fâ i lâ tün fâ i lün)

10 Ekim 2024 Perşembe

Yunus Emre - Işk etegin tutmak gerek âkıbet zevâl olmaya


'Işk etegin tutmak gerek 'âkıbet zevâl olmaya

'Işkdan bir elif okıyan kimseden su'âl olmaya

Elif Yavaş - Edebiyata Sesleniş


     Seni yazmak, seni yaşamakla bütünleşir hayat. Sükûtun vaveylasında, kelimelerle dans eder hayalim. Dileklerim dua vuslatı olur da kibri defeder kalbim. Aşkın ‘e’ hâlini yaşar edebî dünyam. İnancımın tam oluşu; ilahî aşk ile demlenir, kıvılcım bir (od)da od’un odunsu kokusunu sayıklar çam’sı kokular. Dilemma olur kimi serzenişler, sükûtun çığlığı oluverir hücrelerim. Uçtu uçacak kelebek misalidir ömrüm, acı yoğuran ellerim sevincin kanatlarını muştular. Sen olmasaydın olmazdı şiirler, edebiyatsız yetim kalırdı kütüphaneler. İçimdeki boşluk kıpırdanırken kuşluk vakti hoşluk var içimde. İlham sancıları göğsümü yağmalar, klavye tuşundan haz duyar dile gelen kelimeler. İnişli çıkışlı ruh hâlimde yükselir aşk merdiveni, ömür merdivenime vuslat mendili sallarcasına saklanır düşler. Kalbimde düğümlenen sevdamı mı merak etmektesin? Sanat ile edebiyatın aşkla tek vücut oluşunu mu gözlemektesin? İşini aşkla yapan bir insanın eline tutuşur harfler, hayalinin hayallerini takiptedir inleyen nağmeler. Gözbebeklerimiz kalbimize göz olurken, cam bakışlarımız da buğulu gözlerin dili oluverir.

9 Ekim 2024 Çarşamba

Orhan Seyfi Şirin - Gülümser Çocukluğum

 


Gülümser çocukluğum...
Yıkanan kızlarla şıkır şıkır;
Tatlı sularda sazların ötesinden...
Sarışın ve bin bir gamze içinden,
Gülümser çocukluğum.

8 Ekim 2024 Salı

Cahit Sıtkı Tarancı - Kara Sevda

 

Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.