20 Ekim 2024 Pazar

Destanlar ve Özellikleri

Destan, toplumların geçmişinde derin izler bırakmış bir olayı, özellikle de yiğitlik ve olağanüstülükleri manzum olarak öyküleyici bir şekilde anlatan edebî türlerdendir. Kahramanların olağanüstü kişilikleri, içinden çıktıkları toplumun temel özellikleri ile oluşmuştur. Bu kahramanlar, aklın alamayacağı büyük işlerin üstesinden gelir. Destanlarda olay ve kişiler olmak üzere iki unsur ağırlıktadır. Zaman ve mekân unsurlarına ayrıntılı biçimde yer verilmez. Destanlar, ulusların tarihte yer almaya başladıkları dönemlerin ilk ürünleridir. Bu nedenle bu ürünlerde onları oluşturan toplumların tarihlerinden izler görülür.


Destanlar oluşumları bakımından tabii destan ve yapma destan olmak üzere ikiye ayrılır.

İslamiyet Öncesi Türk Destanları


İslamiyet öncesi sözlü Türk edebiyatının en mühim mahsulü Türk destanlarıdır. İslâmiyet öncesi Türk destanları:

Orhan Seyfi Şirin - Toprak Bir Kez Daha Donduğu Zaman


Toprak bir kez daha donduğu zaman
Yıldızlar bıçak gibi bilenirken ayazda
Küçük ayakların buzları adımlarken
Dumanı üstünde gözlerimle,
Kesilmiş saçlarımla
Yün gömleğimle ve kararmış tenimle,
Kimbilir sana gelmiş olacağım.
Toprak bir kez daha donduğu zaman,
Tel örgüler korkunç ıslıklar çalarken sınırlarda
Karlara süngüler gibi saplanırken,
Bozkır gönlümüzden hoyratlar.
Sana doğru buzları adım adım kıracağım.
Çelik ve kalın postallarımla,
Karşında olacağım.

Toprak bir kez daha donduğu zaman.

Aşık Reyhani - Bugün Sabah ile Visal-i Yardan


Bugün sabah ile visal-i yardan
Bana bir haber var inceden ince
Ol zülfü zer tar-ı hayal-i yardan
Bir buy-i eser var inceden ince

Fuzuli - Gazel - 91 (Beni zikr itmez el efsâne-i Mecnûn’a mâildir)


Beni zikr itmez el efsâne-i Mecnûn’a mâildir
Ne benzer ol sana derdi anun takrîre kâbildir
Beyâban-gerd Mecnûn’dan gam ü derdim su’âl itmen
Ne bilsun bahr hâlin ol ki menzil-gâhı sâhildir
Menem tek olabilmez şöhre-i şehr-i belâ Mecnûn
Kabûl eyler mi bu rüsvâlığı her kim ki âkildir
Ne müşkil hâli olsa âşıkın ma’şuk ider çâre
Ger ol bî-derd bilmezse bu hâli hâl müşkildir
Firâk eyyâmı seyl-âb-i sirişkimden haber dutmaz
Kıyâmet mâ-cerâsından gör ol zâlim ne gâfildir
Fakih-i medrese ma’zûrdur inkâr-i aşktse
Yoh özge ilmine inkârımız bu ilme câhildir
Fuzûlî el seni Mecnûn’dan efzun der melâmette
Buna münkir değil Mecnûn dahi ma’kûle kâ’ildir

19 Ekim 2024 Cumartesi

Ahmet Erhan - Yalnızın Ölümü


O, çoksesli kemanların
Parmakları kırık virtiözüydü
Göğe doğru burulmuş yağmurların altında öldü
Yüzünde yaşanmamış hülyaların
De ki minesi soldu

O upuzun gecelerin
Saçakaltlarında ıssız bir yarasa
Bir şeyleri bekliyordu ama neyi kimi
Düdüklerini evde unutan bekçilerin
Sokaklara karşı özrü gibiydi

O, derin yalnızlıkların
Kalabalıkla çarpıştığı bir köşe başıydı
Utangaç sıkıntılı mağrur
Yaşamak bir özürse kabahatinden büyük
Ölümü kendinden menkul

Bir tek kendini ağlattı mendebur...

18 Ekim 2024 Cuma

Hacıbey Özbay - Tilkiler Bey Oldu

Kurtlar evcilleşti evcilleşeli,

Çakallar ovayı istila etti,

Bundan sonra hayat daha çileli,

Çakallar ovayı istila etti.

Orhan Şaik Gökyay - Beyan-ı Aşk


Âşıkım, başımda savrulup esen
Cünûn ikliminin bir hevâsıdır
Kalbimden yarattım sevdalımı ben
O, aşk cennetinin ilk Havvâ'sıdır.

17 Ekim 2024 Perşembe

Elif Yavaş - Oğuzhan Saygılı İle Kitap Projelerine Dair Röportaj


Güneydoğu Anadolu’yu konuk edelim sohbetimize. Akdeniz ikliminin sıcaklığı Güneydoğu halkının sımsıcak insanlarıyla buluşsun. Antep fıstığı ve baklavalarıyla dünyaya meydan okuyan, meşhur ev yemekleriyle Türk mutfağını buluşturan Gaziantep ilimize uzanalım. Gaziantepli bir beyefendiyle uzun zamandır röportaj yapmak istemiştim ve sonunda sağ olsun beni kırmadı. Oğuzhan Saygılı Bey ile tanıştırayım sizleri. Kendisi bir sınıf öğretmeni ve aynı zamanda Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) Gaziantep şubesinin “Kitap Hediye Ediyoruz” sloganıyla başlattığı “Kitap Şuuru” etkinliği çerçevesinde her hafta düzenli olarak hediye kitap kampanyasıyla Türkiye’nin tüm illerini okumaya ve yorumlamaya teşvik eden bir eğitimcidir. Bu projeye katılan eğitim gönüllüsü ve kitapsever dostlarla farklı illerde, farklı kurum ve kuruluşlarda düzenledikleri edebî sohbet ve kitaplar üzerine yapılan söyleşilere her ne kadar katılamasam da her hafta bu projedeki kitap çekilişine katılan aktif bir gönüllüyüm. Oğuzhan Öğretmenimiz kitaplar, projeler, okuma etkinlikleri, kitap söyleşileri ve yeni kültürel faaliyetlerine dair detaylarıyla bizleri aydınlatsın.

Ahmet Hamdi Tanpınar - Sonbahar

 

Durgun havuzları işlesin bırak
Yaprakların güneş ve ölüm rengi,
Sen kalbini dinle, ufkuna bak.

Düşünme mevsimi inleten rengi
Elemdir mest etsin ruhunu
Eser rüzgarların durgun ahengi.

Yan yana sessizce mevsimle keder
Hicrana aldanmış kalbimde gezin
Esen rüzgarlara sen kendini ver.

Edebi San'atlar

 

1. TEŞBİH : Aralarında ortak özellik bulunan iki kavramdan nitelik yönünden zayıf olanın güçlüye benzetilerek belirgin hale getirilmesidir. 

Tam bir benzetmede dört öğe bulunur. 

a-Benzeyen:Bir birine benzetilen kavramlardan nitelikçe güçsüz olanıdır. 

b-Kendisine Benzetilen:Benzetilen kavramlardan nitelikçe güçlü olanıdır. 

c-Benzetme Yönü:Benzeyenle benzetilen arasındaki ortak özelliktir. 

d-Benzetme Edatı: Benzetmeyle benzetilen arasında ilişkiyi kuran edattır. (Gibi,kadar,sanki vb.)  

Fuzuli - Gazel (Kabrim taşına kim gam odumdan zebânedir)


Kabrim taşına kim gam odumdan zebânedir
Ta’n okun atma kim hatarı çok nişânedir
Eyler kadeh zamâne gamın def’ galiba
Devr-i kadeh muhâlif-i devr-i zamânedir
Kaldırdı eşk-i dûn beni ol âsitâneden
Kim maksadım benim dahi ol âsitânedir
Vâ’iz sözüne tutma kulak gâfil olma kim
Gaflet yuhusunun sebebi ol fesânedir
Nezr etmişim firâkına kim yok nihâyeti
Nakd-i sirişkimi ki tükenmez hızânedir
Can vermeyem mi gurbete kim bîm-i ta’neden
Yâd-i vatan figânına sensiz behânedir
Ey dil hazer kıl âteş-i âhınla yanmasın
Cismim ki derd kuşlarına âşyânedir
Benden Fuzûlî isteme eş’âr-i medh ü zem
Ben âşıkım hemişe sözüm âşıkânedir

16 Ekim 2024 Çarşamba

Yunus Emre - Aşk mezhebi dîndür bana

Ey 'âşıkan ey 'âşıkan 'ışk mezhebi dîndür bana

Gördi gözüm dost yüzüni yas kamu dügündür bana


Ayruk bize yas eylemez gönlümüzi pâs eylemez

Hak'dan gelen görklü âvâz andan gelen ündür bana

15 Ekim 2024 Salı

Şeref Taşlıova - Vurun Evlatlarım


Kara dağda düşman topu patlıyor
Asker hücum etmiş Kars'ı alıyor
Hırsınan hasımımız çatlıyor

Vurun evlatlarım Allah aşkına
Şehid olanımız cennet köşküne
Atın aslanlarım Allah aşkına
Şehid olanımız cennet köşküne

Niyaz İlahisi

 

Şem'-i ruhuna cismimi pervane düşürdüm
Evrâk-ı dili âteş-i sûzâna düşürdüm
Bir katre iken kendimi ummana düşürdüm
Takrir edemem derd-i derûnum elemim var
Mevlâyı seversen beni söyletme gamım var

Ak Zambaklar Ülkesinde

 


KİTABIN ADI: Ak Zambaklar Ülkesinde

YAZARI: Grigoriy Petrov

ÇEVİREN: Ali Haydar

YENİ HARFLERE AKTARAN VE SADELEŞTİREN: Mahir Ünlü

YAYINEVİ: Bilgeoğuz Yayınları - İstanbul

BASIM YILI:  2022

KİTABIN YAYIM MAKSADI: Sosyal ve ekonomik şartların en kötü olduğu zamanlarda bile önemli şahsiyetlerin milletin ilerlemesini sağlayabileceğini anlatmak.

Fuzuli - Gazel (Çeşm-i sûret-bâzıma müjgân saf-i hengâmedir)

 

Çeşm-i sûret-bâzıma müjgân saf-i hengâmedir
Kana batmış her müjem bir şûh-i gül-gûn câmedir
Tâ hatın üzre ham-i ebrûların ser-germiyim
Her sözüm derd-i dil imlâsına bir ser-nâmedir
Gösterir her dem alâmetler kıyâmetten kadin
Kâ’im etmiş haşr bürhânın aceb allâmedir
Derdim oldur kim müselmân olmuş ol tersâ-beçe
Küfre olan zulmler ta’nı bu gün islâmedir
Yüzde nakş-i hûn-i dil râz-i nihânım fâş eder
Şerh-i gam tahrîrine her kirpiğim bir hâmedir
Ey sabâ rahm et kim ol bî-derd kılmış terk-i cevr
Çâre-i derd-i dilim mevkûf bir i’lâmedir
Ey Fuzûlî bulmadım reng-i riyâdan bir safâ
N’ola ger meylim bu reng ile mey-i gül-fâmedir

Mehmed Akif Ersoy - Durmayalım (Safahat'tan - 6)

Sa’dî diyor ki: “Bir gece biz kârbân ile
Âheste-seyr iken yolumuz düştü bir çöle.
Sür’atle tayy için o beyâbân-i vahşeti,
Hep yolcular fedâ ederek istirâhati,
Gitmektelerdi. Bir aralık bende meşye tâb
Hiç kalmamış ki düşmüşüm artık zebûn-i hâb
Âvâre bir piyâdeyi bekler mi kâfile?
Nâçâr şedd-i rahl edecek tâ be-merhale .
Durmuş, diyordu, bir de uyandım ki, sârban :
“Kalk ey zavallı yolcu, uzaklaştı kârban!
Uykum benim de yok değil amma bu deşt-zâr ,
Ârâmgâh olur mu ki bin türlü korku var?
Ser-menzil-i merâma varır durmayıp giden;
Yoktur necât ümîdi bu çöller geçilmeden.
Heyhât, yolda böyle düşen uyku derdine,
Hep yolcular gider de kalır kendi kendine!”

Cengiz Aytmatov - Beyaz Gemi (Roman Özeti)

 


ESERİN ADI :BEYAZ GEMİ
YAZARI :CENGİZ AYTMATOV
YAYIN EVİ :ÖTÜKEN
BASIM YILI :1970
SAYFA SAYISI :174


1.ESERİN KONUSU

Annesi ve babasını tarafından küçük yaşta dedesinin yanına bırakılmış bir çocuğun hayal dünyası ve babasına ulaşma isteği anlatılmaktadır.

14 Ekim 2024 Pazartesi

Fuzuli - Gazel (Kabrim taşına kim gam odumdan zebânedir)

 

Kabrim taşına kim gam odumdan zebânedir
Ta’n okun atma kim hatarı çok nişânedir
Eyler kadeh zamâne gamın def’ galiba
Devr-i kadeh muhâlif-i devr-i zamânedir
Kaldırdı eşk-i dûn beni ol âsitâneden
Kim maksadım benim dahi ol âsitânedir
Vâ’iz sözüne tutma kulak gâfil olma kim
Gaflet yuhusunun sebebi ol fesânedir
Nezr etmişim firâkına kim yok nihâyeti
Nakd-i sirişkimi ki tükenmez hızânedir
Can vermeyem mi gurbete kim bîm-i ta’neden
Yâd-i vatan figânına sensiz behânedir
Ey dil hazer kıl âteş-i âhınla yanmasın
Cismim ki derd kuşlarına âşyânedir
Benden Fuzûlî isteme eş’âr-i medh ü zem
Ben âşıkım hemişe sözüm âşıkânedir

Ozan Arif - Vebalin Var