16 Aralık 2024 Pazartesi

Reşat Nuri Güntekin - Bir Kadın Düşmanı (Roman Özeti)

 

ESERİN ADI: Bir Kadın Düşmanı

YAZARI: Reşat Nuri Güntekin

YAYIN EVİ VE ADRESİ: İnkılap ve Aka, 1990

BASIM YILI: 1997

1. ESERİN KONUSU : İlk evliliğinde yaşadığı kötü olaylar sonucu kadınlarn hepsine önyargılı bakan ve onları değersiz gören İskender ‘in başından geçenler anlatılmaktadır.

Mehmed Akif Ersoy - Seyfi Baba (Safahat'tan - 16)


Geçen akşam eve geldim. Dediler:
        – Seyfi Baba
Hastalanmış, yatıyormuş.
        – Nesi varmış acaba?
– Bilmeyiz, oğlu haber verdi geçerken bu sabah.
– Keşke ben evde olaydım... Esef ettim, vah vah!
Bir fener yok mu, verin... Nerde sopam? Kız çabuk ol!
Gecikirsem kalırım beklemeyin... Zîrâ yol
Hem uzun, hem de bataktır...
        – Daha a’lâ, kalınız:
Teyzeniz geldi, bu akşam, değiliz biz yalnız.

Fuzuli - Gazel - 22 (Şerbet-i lâ’lin ki derler çeşme-i hayvân ana)

 

Şerbet-i lâ’lin ki derler Çeşme-i Hayvân ana
Ol verir can dem-be-dem uşşâka vü ben cân ana
Oklarından kim diken tek sancılıptır her taraf
Gül-benidir Ham kadîm her gonce bir peykân ana
Hâl ü hattır bilmem ol âyine-i ruhsârda
Ya gözümden aks salmış merdüm ü müjgân ana
Tutma ey kan dem-be-dem tuğyân edip ten çâkini
Koy bu manzardan demi nezzâre kılsın cân ana
Bahre lü’lü’ dişlerin vasfın meğer söyler sabâ
Kim kulak tutmuş sadef içre dür-i galtân ana
Gönlüme salmış hatın zevkin felek kanun duzup
Tıfl tek kim okudurlar zecr ile Kur’ân ana
Ey Fuzûlî ol sanem efgânına rahm eylemez
Taşa benzer bağrı te’sir eylemez efgân ana

Maʼmura Zohidova - Shamol bilan suhbat

Shamollar, yo‘l bo‘lsin, sizga saharlab,

Yo‘l olibsiz qay bir sokin joylarga?

Mehmonni qarshilab charchamaydi hech,

Bormasdan qo‘ymassiz G‘ovasoylarga?

15 Aralık 2024 Pazar

Cho'lpon - Go'zal Turkiston


Go‘zal Turkiston, senga ne bo‘ldi?

Sahar vaqtida gullaring so‘ldi.

Chamanlar barbod, qushlar ham faryod,

Hammasi mahzun. Bo‘lmasmi dil shod?

Bilmam ne uchun qushlar uchmas bog‘chalaringda?

Orhan Şaik Gökyay - Bu Vatan Kimin?

 


Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır,
Bir tarih boyunca onun uğrunda 
Kendini tarihe verenlerindir.

Emine Işınsu - Canbaz (Roman Özeti)

 

ESERİN ADI : CANBAZ

ESERİN YAZARI : EMİNE IŞINSU

YAYINEVİ : Bilge Kültür Sanat, İstanbul, 2013.

ESERİN KONUSU : 1970’lerin Türkiyesini; çalkantılı, huzursuz ve  karmaşık görünümünü konu alan bir roman.

ESER HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLERİMİZ :

Her sayfasında memleketimizin insanlarının 1970’li yıllarda çektiği zorlukları görebileceğimiz bu eser, o dönem hakkında bilgi sahibi olunması bakımından herkes tarafından okunmalıdır.

14 Aralık 2024 Cumartesi

Dilaver Cebeci - Sitare

 

"Çeşmek Be-zen Sitare
Ezmen Mekon Kenâre"

Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz
Nedimin nigehban nergisleri gibi
Üstümüzde bütün nazarlar
Çok utanıyorum Sitare
Dün oturup hesap ettim
Sen doğduğun zaman
Ben bir askeri mektepte talebeymişim
Sen bilmezsin Sitare
Burada gündüzler çekip durduğumuz bir mercan tespih
Geceler içinde uyuduğumuz birer siyah buluttu
Her akşam dokuzda yat borusu çalardı
Yat borusu baştan aşağı hüzün çalardı
Bir derin uykuya atardım kendimi
Siyah benli bir kız düşlerime kaçardı
Bende onu alır anamın düşlerine kaçardım.

Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum.

13 Aralık 2024 Cuma

Ömer Lütfi Mete - Yiğidi Gül Ağlatır


Yiğidi gül ağlatır gam öldürür
Nice namert ava çıksa, tuzak kursa, kurşun atsa;
Yiğidi çökertmezse kahır.
Bir dem yar hüzünle baksa
Bir gönül gözüyle baksa
Yiğidi gül ağlatır, gam öldürür.
Düşman yılan olup soksa,
Dokuz kavim taşa tutsa;
Yiğidi çökertmez kahır.
Bir dem yar hüzünle baksa,
Bir gönül gözüyle baksa
Yiğidi gül ağlatır, gam öldürür.


Ahmet Hamdi Tanpınar - Mavi Maviydi Gökyüzü

 

Mavi, maviydi gökyüzü
Bulutlar beyaz, beyazdı
Boşluğu ve üzüntüsü
İçinde ne garip yazdı...

12 Aralık 2024 Perşembe

Ali Şir Nevai

 

Soyca bir Uygur kabilesinden gelen Ali Şîr Nevâî 17 Ramazan 844 (9 Şubat 1441) tarihinde Herat’ta doğdu. Babası Kiçkine Bahadır (Kiçkine Bahşı) Timur’un torunlarının hizmetinde bulunmuş, en sonra Bâbür Şah’ın (Hindistan'da devlet kuran Zahirüddin Muhammed Babür değil; 1422-1457 yılları arasında yaşayan Ebu'l Kâsım Bâbür) sarayında da önemli bir mevki sahibi olmuştu. Annesinin dedesi Bû Said Çiçek ise Sultan Hüseyin Mirza’nın dedesi Baykara Mirza’nın uluğ beyi (beylerbeyi) idi. Şâhruh’un ölümüyle çıkan karışıklıklar üzerine Kiçkine Bahadır o sırada altı yaşlarında olan Ali Şîr’i yanına alarak Yezd üzerinden Irak’a gitti. Bu yolculuk sırasında Ẓafernâme müellifi Şerefeddin Ali Yezdî ile karşılaşan Ali Şîr, aralarında geçen konuşmayı daha sonra Mecâlisü’n-nefâis adlı eserinde anlatmıştır.

Orhan Pamuk - Beyaz Kale (Roman Özeti)

 

ESERİN ADI: Beyaz Kale

YAZARI: Orhan Pamuk

YAYINCI: İletişim Yayınları, 1999.

ESERİN KONUSU: 

17.yy`da Türkler tarafından esir edilen astronomi,matematik ve tıptan anlayan bir Venedikli bilim adamının başından geçenler.

Mehmed Akif Ersoy - Azim (Safahattan - 15)

 

Sa’dî, o bizim Şark’ımızın rûh-i kemâli,
Bir ders-i hakîkat veriyor, işte meâli:

“Vaktiyle beş on kâfile sahraya dizildik;
Gündüz yürüdük hep, gece bir menzile geldik.
Çok geçmedi, baktım, bir adam hâsir ü hâib
Koşmakta... Meğer eylemiş evlâdını gâib .
Bîçâre gidip haymelerin hepsine sormuş;
Bir taş bile görmüşse, hemen oğluna yormuş.
Âvâre peder, nerde bulursun onu! derken...
Gördüm ki ciğer-pâresinin tutmuş elinden,
Lebrîz-i meserret geliyor bizlere doğru,
Taşmış da gözünden akıyor şimdi sürûru!
Yaklaştı şütürbâna nihayet, dedi yekten:
“Evlâdımı buldum... Nasıl amma? Onu bilsen...
Karşımda ne görsem, “O!” dedim geçmedim aslâ.
Aldatsa da tahmînimi binlerce heyûlâ,
Azmimde fütûr eylemedim, ye’si bıraktım...
Mâdâm ki dünyâdadır elbet bulacaktım...
Kumlarda yüzüp, zulmetin a’mâkına daldım;
Hep rûh kesildim... Ne boğuldum, ne bunaldım.
Tevfîk-i İlâhî edip en sonra inâyet,
Gördüm gözümün nûrunu karşımda nihâyet.”

Orhan Seyfi Şirin - Saçlarını Zindan Zindan Sal Bu Gün


Bu sevda aklımı baştan alalı
Bir hırçın denizim deli dalgalı
Bir Yunus ol göğsü pul pul kınalı
Gözlerime birer birer dal bu gün

11 Aralık 2024 Çarşamba

Ahmet Hamdi Tanpınar - Kış Bahçesinden

 


Ne güzeldi o kış bahçesinde

Güllerin çok derinlerde çalışan uykusu

Sana bir bahar hazırlamak için.

Nilufar Ergasheva - Turon degan vatan

 


Togʻday qanot soʻradim 
Qanot bermadi qushlar. 
Orzu boʻlib aldadi 
Ertasi yorugʻ tushlar.
Men shamol boʻlmoqchidim,
Men ohang boʻlmoqchiydim,
Labimga kulgu bosdim,
Yovmit zafarlar quchmay.

Mustafa Tahsinoğlu - Katrana Tere Kokar



Gece birde
Bir saat zırıltısı.
Uykunun en tatlı yerinde
Tam gecenin dik yarısı.

Gözler isteksiz açılır,
Çekilmez kırılası eller,
Geçirmeyen bilmez
Doyumuna varmadan gençlik gider.

Katrana, tere kokar tütüncü,
Gecesinde gündüzünde.
Katrandır günleri, tökezler durur
Yokuşunda düzünde.

Doymamış mide, doymamış özlemler,
Çökmüş avurtlar daha gencecik,
Gecenin bir saatinde
Tarlaya gider bir hayal incecik.

10 Aralık 2024 Salı

Ahmet Muhip Dranas - Bin Dokuz Yüz Otuz Dokuz

 

Bin dokuz yüz otuz dokuz:
Karanlıkların içinde
Ölülerle yaşıyoruz.

Puslu havayı sever kurt;
Kaplamakta gökyüzünü
Kurşundan ağır bir bulut.

Her şey uyuduğu zaman
Kıracak zincirlerini
Gecede uyanık duran.

9 Aralık 2024 Pazartesi

Cahit Sıtkı Tarancı - Abbas

Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.


Ali Canip Yöntem - Sokak Feneri

 

Ölü bir camdan ağlayan korku
İniyor serseri ve boş geceye;
Kaldırımlar bütün sükut, uyku...

Her duvar, her kovukta şimdi niye
Bir büyük göz niyaz eder, ağlar
"Bitsin artık bu gizli şüphe!" diye?

Korkarım... Saklanır heyulalar...
Bana der: "İşte bir sahife oku,
Sarı gölgemde hasta kalbin var!.."
 
Ölü bir camdan ağlayan korku...

Cenap Şahabettin - Elhân-ı Şitâ