27 Mart 2024 Çarşamba

Ziya Gökalp - Ala Geyik



Çocuktum, ufacıktım,

Top oynadım acıktım.

 

Buldum yerde bir erik,

Kaptı bir ala geyik.

 

Geyik kaçtı ormana,

Bindim bir akdoğana.

 

Doğan yolu şaşırdı,

Kaf Dağı’ndan aşırdı.

 

Attı beni bir göle,

Gölden çıktım bir çöle.

 

Çölde buldum izini,

Koştum, tuttum dizini.

 

Geyik beni görünce,

Düştü büyük sevince.

 

Verdi bana bir elma,

Dedi : “Dinlenme, durma,

 

Dağdan yürü, kırdan git,

Altın Köşk’e çabuk yet,

 

Seni bekler ezelî

Orda dünya güzeli...

 

Bin yıllık çile doldu!”

Bunu dedi, sır oldu…

 

       *    *    *

 

Yedim sırlı elmayı,

Gördüm gizli dünyayı.

 

Gündüz oldu geceler;

Ak sakallı cüceler,

 

Korkunç devler hortladı;

Cinler cirit oynadı.

 

Kesik başlar yürürdü,

Saçlarını sürürdü.

 

Bir de baktım melekler

Başlarında çiçekler,

 

Devlere el bağlıyor,

Gizli gizli ağlıyor,

 

Kılıcımı çıkardım,

Perileri kurtardım.

 

Kurtardığım periler,

Adım adım geriler,

 

Kanadını açardı,

Selâm verir kaçardı.

 

      *    *    *

 

Az uz gittim, dolaştım,

Altın Köşk’e ulaştım.

 

Bir kapısı açıktı,

Öteki kapanıktı.

 

Kapalıyı açarak,

Açığa vurdum kapak.

 

At önünde et vardı,

İt, ot yemez, ağlardı.

 

Otu, ata yetirdim,

Eti, ite yedirdim.

 

Açtım bir elmas oda,

Dev şâhını uykuda

 

Gördüm, kestim başını,

Dedim : “Ey ifrit, hani

 

Nerde, dünya güzeli?”

Dedi : “Elinde eli!”

 

Döndüm, baktım bir Kırgız

Elbiseli güzel kız

 

Durmuş bakar yanımda,

Şimşek çaktı canımda...

 

Güldü, dedi : “Türk Beyi

Tanıdın mı geyiği?

 

Kimse beni bu devden

Alamazdı, ancak sen

 

Kaya deldin, dağ yardın,

Geldin, beni kurtardın!”

 

Âh, o imiş anladım,

Sevincimden ağladım…

 

Dedim : “Turan meleği!

Türk’ün yüce dileği!

 

Yüz milyon Türk bu anda

Seni bekler Turan’da.

 

Haydi, çabuk varalım,

Karanlığı yaralım,

 

Sönük ocak canlansın,

Yoksul ülke şanlansın!”

 

İndik iti okşadık,

At sırtına atladık.

 

Geçtik nice dağ, kaya,

Geldik Demir Kapı’ya.

 

Kapanması çok yıldı,

“Açıl!” dedim açıldı.

 

Yol verince gizli yurt

Aldı bizi bir Bozkurt,

 

Kaf Dağı’ndan geçirdi

Türk iline getirdi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder