30 Ekim 2024 Çarşamba

Batı Trakya Türkleri Edebiyatı


Bugünkü Yunanistan Devleti sınırlan içerisinde kalan coğrafi bölge, Türk milleti açısından tarih, siyasisosyal ve kültürel yönleriyle çok önemli bir saha olma özelliğini sürdürmektedir... Halen bu ülkedeki Türkler ve Türkçe'nin durumuyla ilgili olarak başlıca şu gruplar üzerinde durulabilir: 
a) 14. yüzyılda Gazi Evrenos Bey'in Batı Trak ya'yı fethi ile bölgeye Konya ve Balıkesir civarından gelip yerleşen, Osmanlı Türklerinin torunlan olarak yoğun bir biçimde Gümülcine ve İskeçe şehir ve köy lerinde Lozan'dan beri "Resmi Azınlık" statüsünde yaşamakta olan, 150.000 nüfuslu "Batı Trakya Türkleri". 
b) Etnik kökenleri Yunan yönetimlerince sürekli olarak tartışma konusu yapılmak istenen, Batı Trakya'da "Balkan Kolu" denen "Yasak Bölge"de yaşamakta olan Müslüman Pomak Türkleri. 
c) Başta Rodos olmak üzere, "12 Ada Müslüman Türkleri". 
d) Türk Kökenli Hıristiyanlar: Oğuz Türklerinden çok önceleri bölgeye kuzeyden gelip yerleşen Gagauz, Kuman-Kıpçak, Peçenek gibi boylara mensup Hıristiyan Türkler ve Lozan'dan sonra mübadele ile Anadolu ve Trakya'dan Yunanistan'a göçen ana dilleri Türkçe ama Yunan alfabesi kullanan, Rumi Karamaniler olarak bildiğimiz  Karamanlı Türk Ortodokslar. 

Bu dört gruptan en önemlileri Yunanistan'da resmi azınlık olan Batı Trakya Türkleri ve Pomaklardır. Kasıtlı olarak Yunan yönetiminin siyasî, ekonomik, dinî, sosyal ve kültürel alanlarda sistemli baskılarla eritmeye çalıştığı, bugün çekirdek nüfus 150.000'lere düşmesine rağmen sözkonusu baskılar sonucu başta Türkiye olmak üzere, Almanya, Avusturya, Avustralya, İngiltere ve ABD'ne göç etmek zorunda kalan, bütün bu ülkelerde toplam nüfuslan bir milyonu bulan "Müslüman Batı Trakya Türkleri" olmaktadır. 

Günümüzde aynca Yunanistanda etnik kökeni Türk olmadığı halde, Türkçe konuşan hatta yazan kesimler de mevcuttur. Gerek değişik zamanlarda Anadolu'dan Yunanistan'a göçen, gerekse halen T.C. vatandaşı olarak Türk pasaportu ile Atina'nın Nea Smirni bölgesinde yaşayan, bugünkü sayılan 70.000'i bulan ve Türkçe'yi ikinci bir dil olarak kullanan İstanbul ve Anadolu Rumlan bu açıdan ele alınabilirler. Aynca Meriç'ten Selanik şehrine kadar olan bölgenin yerli Rum ahalisinin -özellikle Batı Trakya'da- Türkçe'yi günlük yaşantısında kullanmakta olduğunu da unutmamak gerekir. Bu noktada Yunanistan'da Türkçe şiirler yazan "Spartalı Dimitros" adlı şairi bir örnek olarak belirtebiliriz. Batı Trakya'da ve Bulgaristan'da Türklerden ayrılmayan Çingeneler de anadil olarak Türkçeyi kullanmaktadır. Bu grubun yazılı edebiyatta yeri az olsa da sözlü edebiyat örnekleri derlenmeye muhtaçtır.

Yunanistan'da Türk Dili ile ilgili yapılan çalışmalan iki açıdan ele alabiliriz. İlk grupta Türkler tarafından yapılan çahşmalan belirtmek gerekir ki, bunlar Batı Trakya Türk basınında zaman zaman rastladığımız yetersiz çalışmalardır. İkinci grupta ise devlet desteği ile Yunanlılann "asimilasyon" amacıyla gerçekleştirdikleri çahşmalarıdır. Antlaşmalara aykın olarak sinsice gündeme getirilen bu çalışmalar karşısında Batı Trakya Türkleri sert tepkiler göstermişlerdir. Göstermeye de devam ediyorlar. Yunan hükümetinin Prof. Dr. Efstratios Zenginis'e hazırlattığı "İlkokuma" adlı ders kitabı  , "Yunanlı Türk'e Türkçe öğretemez" sloganıyla başlatılan bir dizi siyasi gelişmeye sebep olmuştur.

Yunanistan'daki en önemli Türk topluluğu olan Bati Trakya Türkleri, Lozan'dan sonra kesintisiz olarak azınlık basm-yayın organlarına sahip olmuşlardır. Eski ve yeni harfli olarak altmıştan fazla gazete ve dergi adına ek olarak, bu Türk topluluğunun Türkiye'de üç (Bati Trakya'nın Sesi, Bati Trakya, Yeni Batı Trakya), Almanya'da üç (Almanya'dan Batı Trakya, Yeni Ses, Yeni Adım) yayın organına rastlıyoruz. Türkiye'de 1928 yılında gerçekleştirilen harf devrimi akabinde - Balkanlardaki diğer Türk topluluklarında olduğu gibiBati Trakya Türklerini de etkilemiş ve büyük ölçüde Latin alfabesi benimsenilmiştir; ancak, dini kesime mensup bazı gazete ve dergilerin 1970Tİ yıllara kadar Arap alfabesini kullanmaya devam ettiklerini görüyoruz. Günümüzde ise, bütünüyle Latin alfabesi kullanılmaktadır. Altmışı aşkın gazete ve dergiden kapanmış olan, ancak arşivleri Yunanistan'da Türk dilinin belgesi durumunda olan yayın organlarından bir bölümünün adı şöyledir: Yeni Ziya, Yeni Yol, Yeni Adım, Balkan, inkılâp, Milliyet, İtilâ, Yarın, Adalet, Trakya, Ülkü, Müdafaa-yı İslâm, Hakyol, Sebat, Muhafazakâr, Muallim Mecmuası, Peygamber Binası, Bati Trakya, Aliş, Azınlık Postası, Birlik, Öğretmen, Devam...5 Günümüzde ise Batı Trakya Türkleri Balkan, Akın, Gerçek, İleri, Aile Birlik, Trakya'nın Sesi, Ortam gazetelerini, Şafak Yuvamız, Hakka Davet, Arkadaş Çocuk ve Pınar Çocuk dergilerini yayınlamaktadırlar. İleri gazetesi ilk 23 sayısı kamuoyu oluşturmak amacıyla Rumca da yayınlamıştır. Ayrıca Rodos Türkleri 1926-1935 yıllan arasında bu adada Selâm adlı bir Türkçe gazete yayınlamışlardır. Lozan'dan sonra Bati Trakya'da görülen Türkçe yayınlar için ayrıca şu hususu da belirtmek gereklidir. Bu yayınların büyük bir bölümü idealist Türkler tarafından çıkartılan milli yayınlar olmakla birlikte, bir bölümü Cumhuriyet karşıtı Türkiye firarilerinin çıkardıkları yayınlardır. Bir bölümü de resmen Yunan hükümetlerinin destekledikleri güdümlü yayınlardır... Bati Trakya'da seçim zamanlan çok sayıda pro paganda amaçlı Türkçe seçim gazetesi yayınlandığını, bu yayınlann seçim sonlannda kaybolan yayınlar ol duğunu da unutmamak gerekir. Yine bu ülkede sağ lanan yasal gelişmeler neticesinde 1990 sonrası Türk lerin de Batı Trakya'da özel radyolara sahip olduklarını belirtmek gerekir.

Bu konuyu ele alırken iki hususun altını çizmek gerekiyor. Birincisi, bu sahada 14. yüzyıldan Lozan'a kadar sözkonusu olan edebî faaliyetleri. Batı Trakya Türkleri Edebiyatı kavramıyla karıştırmamak gerektiğidir. İkinci husus ise, Emine Işınsu'nun Azap Topraklan romanı gibi Türkiye'de yazılmış, konusu Batı Trakya Türklerinin çilesi olan eserleri ve yine konusu, Yunanistan'da (kısmen Ban Trakya'da) geçen Ömer Seyfettin'in "Mehdi" gibi hikayelerini "Batı Trakya Türkleri Edebiyatı" kavramı dışında düşünmek gereği olmaktadır.

İlk dönemi genelde Türk Edebiyatı içerisinde, 2,3 ve 4. dönemleri "Batı Trakya Türkleri Edebiyatı" içerisinde olmak üzere, Yunanistan'daki Türkçe edebî faaliyetleri başlıca şu dönemlerde değerlendirmek mümkündür: 

1. Lozan Öncesi: Bu sahadaki edebî faaliyetlerin değerlendirilmesi aşamasında öncelikle siyası yapının edebiyatla ilişkisini ele almak gerekiyor ki, Yunan hakimiyetinden önceki dönem, Yunan hakimiyetindeki dönemlere göre çok farklı özelliklere sahip olarak karşımıza çıkmaktadır. Lozan sonrasında bu bölgede oluşan "Ban Trakya Türkleri Edebiyati"nı incelemeden önce, genelde Türk Edebiyatı'nın bu sahadaki sağlam altyapısından sözetmek gerekiyor. Bu topraklarda doğan, büyüyen, yetişen, şair, yazar ve bilim adamlarına kısaca bir göz atarsak, edebiyaürruzda bu bölgenin çok yönlü, canlı, oriinal bir konuma sahip olduğunu görebiliriz. Divan şairlerimizden Avnî (Fatih) Dimetoka'da doğmuş. "Selânik'i Tarihi" adlı önemli eseriyle taranan Selanikli Mustafa da bu bölgeden yetişmiştir. Özellikle Selanik şehri döneminde Türk kültür ve edebiyatının İstanbul'dan sonra önemli 2. merkezi olmuştur. Millî Edebiyat Akımı'nı oluşturan "Genç Kalemler" hareketi bu sahada başlamış, büyük "Nutuk" yazan olarak edebî kişiliğiyle Atatürk, ayrıca Aka Gündüz Kutbay, Nazım Hikmet ve daha birçok edebî şahsiyet bu şehirde doğmuşlardır. Yine Türkoloji biliminin iki önemli ismi bu bölgeden yetişmiştir. Halk Edebiyatı uzmanı Prof. Dr. Pertev Naili Boratav Gü~ mülcineli, dilbilgisi uzmanı Prof. Dr. Tahsin Banguoğlu ise aslen Dramalıdır. 

2.1923-1960 Arası: Bu dönem, Batı Trakya Türkleri'nin altı asırlık Osmanlı yönetiminden sonra Yunan "insafına" bırakıldığı ve bu "şok"un yarattığı bunalımlarla dolu bir dönemdir. Yunan iç savaşı, II. Dünya Savaşı gibi olaylar olumsuz yönden Yunanistan Türkleri'ni de etkilemiştir. Kültürel alanda eski yazıyeni yazı çatışması bir diğer olumsuzluktur. Bölgedeki sözlü halk edebiyatı geleneği canlı bir biçimde yaşatılmaktadır. Mehmet Hilmi, Bati Trakya Türklerinin sıkıntı ve problemlerini başarılı bir üslûpta hikayeleştirmiştir. Mehmet Arip (Kemal Şevket Batibey) bu döneme ait kimi gözlemlerini bir sonraki dönemde romanlaştıracaktır.

3.1960-1980 Arası: 1960'lı yıllarda Yunanistan Türkleri Edebiyatında bir patlamanın görüldüğü yeni bir dönem başlamaktadır. İki ülke arasındaki iyi ilişkiler sonucu Bati Trakyalı bir grup gencin Türkiye'ye eğitim için gelmesi ve akabinde Batı Trakya'ya dönüp edebî bir hareketi başlatması sözkonusu olmuştur. Bölgedeki diğer şair ve yazarlar da bu harekete katılmışlardır. Gazetelerdeki edebî örneklerin yanısıra Birlik, Öğretmen gibi kültür ve edebiyat ağırlıklı iki önemli dergi de bu canlılığı pekiştirmiştir. Bu dönemde, bugün artık hayatta olmayan iki önemli isme değinmek gerekiyor. Mehmet Arif (Kemal Şevket Batıbey) bir bölümü Türkiye'de yayınlanan onbir ayrı kitabın yazarıdır. Edebî açıdan önemli eserleri arasında özellikle "Ve Bulgarlar Geldi" (Bati Trakya'da Teneke ile Alarm) ve yine Türkiye'de yayınlanıp 2. baskısı yapılan "Üzeyir Ağa" adlı romanları gelmektedir. Yan belgesel niteliğindeki bu romanlarda Batı Trakya Türklerinin Yunan ve Bulgarlara karşı verdikleri mücadeleler anlatılır. Asım Haliloğlu ise folklor, dilbilim gibi konuların yaraşıra Bati Trakya dramını içli söyleşilerle şiirleştirmiş ve çocuklara yönelik manzum hikaye ve masallarıyla Bati Trakya Türkleri Çocuk Edebiyatı'nın kurucusu olmuştur. 1980 yılında ölen yazarın 'Türkler İçin Yunanca" adlı dilbilim çalışması yayınlanmış 8 ancak, "Çocuklara Manzum MasallarHikayeler" ve "Türkçe-Yunanca Sözlük" adlarında iki önemli çalışması yayınlanamamıştir. 

4. 1980 Sonrası: Bu son dönem, Batı Trakya Türkleri Edebiyatının "Açılım ve Atilim" dönemi olarak tanımlanabilir. 

Sistemli ve bilinçli bir şekilde dışa açılma, kendisini sınırlayan kalıpları zorlama Türkiye'de, Türk Dünyasında ve Türkoloji çevrelerinde dikkatleri çeken girişimler hep bu dönemde gündeme gelmiştir... Barı Trakyalı şair ve yazarların edebî ya rışmalarda ödül alması, uluslararası edebî toplantılara katılmaları, çeşitli antolojilere girmeye başlamaları, Batı Trakya Türk Şiiri'ne ait örnek metinlerin televizyonda okunması, anavatan Türkiye'de çok sayıda dergi ve gazetede edebî metinlerin yayını, Yugoslavya, Bulgaristan, Azerbaycan, KKTC, Türkmenistan, İngiltere, Makedonya, Almanya gibi ülkelerde Batı Trak ya Türk Edebiyatına ait metinlerin yayınlanmaya başlaması, Batı Trakya Türk Edebiyatı ile ilgili bir dizi akademik yayının başlatılması vb. gelişmeler bu ede biyatın bir atılım içerisine girmesini sağlamıştır. Hele, yaklaşık Yunan hakimiyetinde ilk kez müstakil sanat ve edebiyat dergisi Şafak'ın yayınlanması başlıbaşma bir olaydır. 

Halen Batı Trakya Türk Edebiyatını Yunanistan'da sürdüren şair, yazar ve araştırmacıların adları ve önemli eserleri şunlardır: Alirıza Saraçoğlu: Ey Yağız Toprak, Işık Atatürk, Yarınlar Sizin Olacak, Bir AUahım, Rodop Yıldızı (Şiir); Hüseyin Mazlum: Aşık ların Şahı Benim, Bir Esmere Gönül Verdim, Adres, Biraz Su, Bu Güzelin Uğruna Kardeş Kardeşi Vurmalı (Şiir); Rahmi Ali: Ay ve Güneş (Hikaye); Hüseyin Alibabaoğlu: Tohum (Şiir), Durdur ile Kurkur (Masal); Tevfik Hüseyinoğlu: Tehlike İşareti (Çeviri)... Reşit Salim - Osman Arda "Batı Trakya Türkleri", Türkiye'ye göç etmiş bulunan Abdurrahim Dede'nin "Batı Trakya Türk Folkloru" ve "Batı Trakya Manileri" adlı iki ese rini ve Türkiyeli araştırmacı Feyyaz Sağlam'm "Batı Trakya/Yunanistan'da Çağdaş Türk Edebiyatı An tolojisi", "Batı Trakya Türkleri Çocuk Edebiyatı", "Yu nanistan (Batı Trakya) Türkleri Edebiyatı Üzerine İn celemeler", "Yunanistan (Batı Trakya) Türkleri Edebiyau'nda Atatürk" ve "Yunanistan (Batı Trakya) Türkleri Edebiyatı Üzerine İncelemeler Cilt II", "Yu nanistan (Batı Trakya) Türkleri Edebiyatı Üzerine İncelemeler Cilt III" adlı eserlerini de bu noktada anmak gerekir.

Ayrıca, Mustafa Tahsin, Reşit Salim, Nâim Kazım, Hüseyin Mahmutoğlu, Mücahit Mümin, Refika Nazım, Salih Halil, İmam Kasım, Mehmet Çolakibram Onsunoğlu vd... şair ve yazarların dergi ve gazetelerde yayınlanmış, kitaplaşmayı bekleyen çok sayıda nitelikli çalışmaları bulunmaktadır.

Lozan Antlaşması'ndan sonra Yunan vatandaşlığında bırakılan Bati Trakya Türkleri yaklaşık yetmiş yıldır siyasî, dinî, ekonomik, sosyal ve kültürel baskılar neticesinde zorunlu olarak Batı Trakya'dan göç etmeye başlamış ve büyük ölçüde anavatan Türkiye'ye göçler olmuştur. Zamanla Batı Trakya Türkleri için ikinci önemli göç sahası Almanya olmuştur. Özellikle 1970'lerden sonra Almanya'ya yoğun bir göç başlamıştır. Halen de sürmektedir. 

Günümüzde Almanya'ya yerleşen Batı Trakya Türkleri'nin sayısı 40.000'e yaklaşmıştır. Almanya'daki Batı Trakya Türkleri arasında da edebî açıdan en yaygın tür "şiir"dir. Genelde klasik halk şiiri geleneğine bağlı bu şiirleri; açık imza ile yazılanlar, mahlas-müstear ad veya rumuzla yazılanlar, amatör denemeler olarak üç gruba ayırmak mümkündür. Almanya'da Aşık izzet Yusuf, Ali Ayazmalı, Özkan Hüseyin, Muzaffer Nalbantoğlu, Necla Kurtoğlu, Kazım Kazım, Mümin Hoca, Deli Hasan, Hüseyin Cahit, Mehmet Veli Fırla, İsmet Alim Mehmet, Mehmet Mehmet gibi imzalar edebî açıdan önemli isimler olarak sıralamak gerekir... En azından bu ülkede "Almanya'da Batı Trakya Türk Şiiri Antolojisi" yayınlanabilecek düzeyde edebî bir birikim mevcuttur.

Yunanlıların bu ülkedeki Türkler üzerine uyguladığı siyasî, ekonomik, sosyal-kültürel ve dinî baskılarını sistemli bir biçimde Lozan'dan beri sürdürmesi sonucu bu ülkedeki Türk şair ve yazarlarının ele aldığı başlıca tema "Huzursuzluk" olmuştur. Bu durumda ele alınabilecek diğer bütün konular geri plana itilmiş ve ortaya "Huzursuzluk Edebiyatı" diye anılması uygun olan bir edebiyat çıkmıştır. Bu gündem belirleyici ana konuya rağmen daha az oranda Türk Tarihi, Türk Büyükleri, Türk Dünyası gibi millî; hümanizm, çevre problemleri gibi sosyal ve evrensel; aşk, ölüm, ayrılık vb. gibi beşerî konular Batı Trakya Türkleri Edebiyau'nda işlenmektedir. Özellikle, Batı Trakya Türkleri Edebiyab'nda yakın geçmişte gündeme gelen "Genç Şair ve Yazarlar" daha önceki kuşakların tek boyutlu gündemlerini çeşitlendirmek ve renklendirmek çabası içindedirler.

Bütün Türk topluluklarında olduğu gibi Ban Trakya Türk toplumunda da en yaygın olarak görülen edebî tür şiirdir. Batı Trakya Türk şiirinin başlangıcı olarak; "Ey Garbî Trakyalı asil Türk çocuğu ne mutlu sana, Sen hayat verdin kanınla Milli Kurtuluş Savaşına mısralarıyla başlayan, "Garbî Trakya Millî Marşı" sayılabilir. Bu marşın şairi 1913'te kurulan Batı Trakya Türk Cumhuriyet, Genelkurmay Başkanı Süleyman Askerî Bey'dir. Bu şiirden günümüze dek karşılaştığımız metinlerde hece, aruz ve serbest tarzlara rastlıyoruz. Batı Trakya Türk şiirinde konu itibariyle 1960 sonrası dönemde başlıca üç ana eğilim dikkati çekiyor: a) Millî-dinî geleneksel çizgi: Asım Haliloğlu, Alirıza Savaşoğlu, Hüseyin Mazlum, Salih Halil vd. bu çizgiyi edebî açıdan sürdürmüşlerdir. b) Toplumcu çizgi: Mehmet Çolak, İbram Onsunoğlu, Refika Nazım bu çizgiyi edebî açıdan sür dürmüşlerdir. c) Bağımsız çizgi: Mustafa Tahsin, Rahmi Ali, Naim Kazım, Hüseyin Alibabaoğlu gibi şairleri bu çiz gide değerlendirebiliriz. Son yıllarda gündeme gelen "genç şairlerin" ise sanatlarını nasıl bir çizgide sürdüreceklerini beklemek, görmek ve daha sonra değerlendirmek gerekecektir. 

Batı Trakya Türk Edebiyau'nda ikinci önemli tür hikayedir. İlk başarılı örnekleri  Mehmet Hilmi vermiştir. Günümüzde ise Rahmi Ali ön planda gelmektedir. Hikayeleri Tür kiye'de de yayınlanan ve ödül kazanan bu isim dışında Hüseyin Alibabaoğlu, Hüseyin Mahmutoğlu, Mücahit Mümin ve Mustafa Tahsin bu türde de ağırlığı olan isimlerdir. 

Üçüncü önemli tür "çeviri" türü olmaktadır. Resmî Yunan vatandaşı olmanın tabii bir neticesi olarak, Yunancayı da iyi bilen Türk şair ve yazarları klasik ve çağdaş Yunan şair ve yazarlarından çeviriler yapmaktadırlar. Bütün bu çevrilerde dikkati çeken nokta genellikle "özgürlük" temasını işleyen metinlerin çevrilmiş olmasıdır. Önemli çeviri çalışmalarını şöyle sıralayabiliriz: Tevfik Hüseyinoğlu: Tehlike İşareti (Ramon Antois Samarakis'ten); Mustafa Tahsin: Yannis Riços, Eleni Siatra, Miçps Ligisos, Valazkancis Dimitros'tan çeviri şiirler. İbram Onsunoğlu: Kavafis, Yannis Riços'tan şiirler. Mehmet Çolak: Argiris Meneros'tan ve Salih Hali: Yannisriços'tan şiirler. Abdurrahim Subaşılar bu türde son yıllarda dakkati çeken yeni bir imzadır.

Batı Trakya Türk Edebiyatı'nda diğer türlerde az ürün verilmiştir. Roman türünde daha önce zikrettiğimiz Mehmet Arifin (Kemal Şevket Batıbey) "Ve Bulgarlar Geldi", "Üzeyir Ağa" adlı eserleri dışında Rahmi Ali'nin henüz yayınlanamayan "Girdaptakiler" adlı. çalışması önemlidir. İskeçe'de Trakya'nın Sesi gazetesinde tefrika edilen Hüseyin Alibabaoğlu'nun "Mini Roman: Susayanlar" başlıklı çalışmasını da bu çerçevede değerlendirmek mümkündür. Eleştiri türünde ise Rahmi Ali ve özellikle Mustafa Tahsin'den bahsetmek gerekiyor. Mustafa Tahsin'in üstün bir üslûpta kaleme aldığı "Şiir: Batı Trakya Türk Azınlığında"12 başlıklı çalışması ve dönemin Atina Büyükelçisi ve şair Nazmi Akıman'ın şiirlerini konu eden "Mirasların En Güzeli" adlı çalışmaları önemlidir. Tiyatro türü için deneme niteliğinde iki çalışmayı ele alabiliriz. "Sevda Peşinde" ve "Zamane Çocuğu" adlarındaki bu eserler Birlik ve Yol dergilerinde tefrika edilmişlerdir. 

Gezi türünde de Mehmet Arif ve Hasan Hocaoğlu'nun yazılan edebî açıdan örnek teşkil edecek yazılardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder