24 Mayıs 2024 Cuma

Arif Nihat Asya - FetihMarşı



Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek; Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek. Yürü , hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın? Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! Sen de geçebilirsin yârdan, anadan, serden, Senin de destanını okuyalım ezberden, Haberin yok gibidir taşıdığın değerden.. Elde sensin, dilde sen, gönüldesin, baştasın, Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini, Göster kabaran sular nasıl yıkar bendini, Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini.. Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın; Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! Bu kitaplar Fatih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır. Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan'dır. Haydi artık uyuyan destanını uyandır! Bilmem, neden gündelik işlerle telâştasın, Kızım, sen de Fatih'ler doğuracak yaştasın!
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan, Yürüyeceksin.. Millet yürüyecek arkandan, Sana selam getirdim Ulubat'lı Hasan'dan.. Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın, Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın! Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin, Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın, Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın! Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın? Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!


22 Mayıs 2024 Çarşamba

Sherali Jo'rayev - Zaman zaman

 

Yillar o`tar, yillar kelar yillar ortidan,
Turnalar ham uchib kelar tog`lar ortidan.
Vatanimning o`g`il-qizi, eng ulug`lari,
Sizni qutlay ushbu kunda yilning oldidan.

Zamon-zamon bizning zamon, davron bizniki,
Qo`limizda yer-u osmon, imkon bizniki. (x3)

Yer-u ko`kni titratuvchi vulqonlarimiz,
Tinchlik uchun hur vatanning qalqonlarimiz.
Biz yoshlarmiz – otalarning belida quvvat,
Onalarning ko`z qorasi ham jonlarimiz.

Zamon-zamon bizning zamon, davron bizniki,
Qo`limizda yer-u osmon, imkon bizniki. (x2)

“Tinchlik” degan shior bizga shior hamisha,
Shiorimiz tarqalmoqda qit’alar osha. (x2)
Biz yoshlarmiz, ishchi dehqon hamda talaba,
Tinchlik albat yer yuzida qilar g`alaba.

Zamon-zamon bizning zamon, davron bizniki,
Qo`limizda yer-u osmon, imkon bizniki. (x2)

Mahir Ünlü - Mevlana

 

Yavrusunu koruyor ormanda canavarlar,
İnsan olan insana nasıl olur da kıyar?
En güzel kıvamdadır yaratılışta insan,
En aşağılık iştir Yaratıcıya isyan.
Öfkenin atasıdır, içimizdeki Kabil,
Habil ise mazlumdur, öfkemize mukabil.
Su gibi ol, insana hayat verir akan su
Bir insanın insandan olmamalı korkusu.
Her şey O'nun eseri, tabiatıyla kutlu
Kimse bedbaht olmasın, her insan olsun mutlu.
Seversen insanları asla çekmezsin kaygı,
Sayarsan insanları elbet görürsün saygı.
Balık gibi unutma, deve gibi tutma kin,
Öfkelenme, merhameti emrediyor yüce din.
Alemlere sığmayan Rabbim, gönüllerdedir...
Gönülleri kıranın yeri bilmem nerdedir? ..
Aşıkın gözyaşları olur aşkın gıdası
Belalardan kurtarır bir mazlumun duası.
Başlılar baş eğecek, dizliler diz çökecek,
Kim mazluma ne yapsa kaç mislini çekecek? ..
'Aşk imiş her ne var ise alemde' demişler,
Muhabbetsiz insanı da hayvan bellemişler.
Bütün dünya hayrandır pirimiz Mevlana'ya,
Mevlana'nın inancı sığar zannetme naya.
Şimdi sana muhtacız, şimdi hasretiz sana,
Asırlar ötesinden himmet eyle Mevlana...

Mahir Ünlü - Şiir Nasıl Yazılır?

Şiirin edebiyat dünyası içinde ayrı bir yeri vardır. Şiir, insanoğlunun varlığı ile birlikte var olmuş, varlığını binlerce yıl devam ettirmiştir. İnsanı başka canlılardan ayıran özelliklerin başında söz gelir. Şiirin de özünde söz, sözün özünde de güzellik vardır.

Hacı Bayram Veli

Asıl adı, Numan bin Ahmed, lakabı "Hacı Bayram"dır. 1352 (H. 753) tarihinde Ankara’nın Çubuk Çayı üzerinde Zülfadl (Sol-fasol) köyünde doğdu. Hacı Bayram-ı Veli, 14. ve 15. yüzyıllarda Anadolu’da yetişti. Eserlerini diğer Hacı Bektaş-ı Veli yoldaşları gibi Türkçe olarak yazarak Türkçe kulanımını Anadolu'da önemli şekilde etkiledi.

Erkin Vohidov - O'zbegim

 

Tarixingdir ming asrlar
Ichra pinhon, o‘zbegim,
Senga tengdosh Pomiru
Oqsoch Tiyonshon, o‘zbegim.

Orhan Seyfi Şirin - Omuz Omuza


Yolda beyazlar allar Kınalıdır ak eller Hanımlar mendil sallar Beyler omuz omuza.

Burası Anadolu Dağlar omuz omuza Gidenler toprak oldu Sağlar omuz omuza.

Omuz omuza gardaş Omuz omuza yoldaş Bektaşi, zeybek, dadaş Canlar omuz omuza.

Elimle buğday ektim Alın terimi döktüm Dağlarda halay çektim hey Senle omuz omuza.

İşte pembeler allar Açılmış gonca güller Gençlerim halay çeker hey Vermiş omuz omuza...



Kul Himmet - Seyyah Oldum Şu Âlemi Gezerim


Seyyah oldum şu âlemi gezerim
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Kendi efkârımca okur yazarım
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

İki elim gitmez oldu yüzümden
Ah etikçe yaşlar gelir gözümden
Kusurumu gördüm kendi özümden
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

Bozuk şu dünyanın temeli bozuk
Tükendi daneler kalmadı yazık
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

Kul Himet üstadım ummana dalam
Gidenler gelmedi bir haber alam
Abdal oldum şal giyindim bir zaman
Bir dost bulamadım gün akşam oldu



21 Mayıs 2024 Salı

Yahya Kemal Beyatlı - Endülüste Raks

 


Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı...
Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı...

Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir.
İspanya neş'esiyle bu akşam bu zildedir.

Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri,
İşveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri...

Her rengi istemez gözümüz şimdi aldadır;
İspanya dalga dalga bu akşam bu şaldadır.

Alnında halka halkadır aşüfte kâkülü,
Göğsünde yosma Gırnata'nın en güzel gülü...

Altın kadeh her elde, güneş her gönüldedir
İspanya varlığıyla bu akşam bu güldedir.

Raks ortasında bir durup oynar, yürür gibi;
Bir baş çevirmesiyle bakar öldürür gibi...

Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü, sürmeli...
Şeytan diyor ki, sarmalı, yüz kerre öpmeli...

Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle,
Her kalbi dolduran zile, her sineden: "Ole!"


Abdurrahim Karakoç - Gerek Kalmadı