Çeşm giryân olmaya elbette bî-îmân olur
İdil-Ural bölgesi, Rus yönetimi altına giren ilk Türk yurtlarındandır. Kitabınızın “Çağdaş Türk Edebiyatlarının Oluşum Süreci ve Gelişim Çizgisi” ünitesinde de açıklandığı gibi bu bölgede Rus istilasından (1552) sonra ister istemez siyasî, sosyal, iktisadî, dinî, ahlâkî sahada birçok değişiklik ortaya çıkmış, geleneksel yaşam biçimi değişmeye başlamıştır.
Âteş gibi bir nehir akıyordu
Rûhumla o rûhun arasından
Bahsetti, derinden ona hâlim
Aşkın bu unulmaz yarasından.
Vurdukça bu nehrin ona aksi
Kaçtım o bakıştan, o dudaktan,
Baktım ona sessizce uzaktan
Vurdukça bu aşkın ona aksi...
Şu kahpe zamanın yersiz akışı
Sürüsüz çobana çevirdi beni
Tersine gözlerin aksi bakışı
Dost iken düşmana çevirdi beni
Ormanı mubandır, suları berrak,
Lâtiftir havası Kastamonu’nun.
Yeşillik, çemenlik def eder merak
Bağ, bahçe safası Kastamonu’nun.
Vaktiyle Danyal adında bir hekim vardı. Zamanının en bilgin adamlarından biri olan bu hekimin biricik derdi bir evladının olmayışı idi. Nihayet günün birinde Tanrı ona bu nimeti verdi. Karısı ona hamile olduğunu müjdeledi.
(Âşık Feymani’nin “Ne Tevir” şiirine)
Bir dertten kurtulsak beşi geliyor;
Hâl aynı hâl, amma, yara değişti.
Kaptan yolculardan haraç alıyor;
Yol aynı yol, amma, kira değişti.
Leylâ bir özge candır
Kara gözlü ceylândır
Doyulmaz hüsnü andır
Kanılmaz bir içim su
Asıl adı Osman Vâsıf olup bostancıbaşılıktan sadrazamlığa yükselen Elbasanlı Arnavut Halil Paşa’nın kardeşinin torunudur. İstanbul’da doğduğu bilinmekle beraber doğum tarihi hakkında kesin bir kayıt yoktur. Öğrenim yılları ve ilk görevlerinden hareketle yaklaşık 1771’de dünyaya geldiği tahmin edilmektedir. Kaynaklarda ailesi ve çocukluk yılları hakkında da yeterli bilgi bulunmamaktadır. Ancak Türk kültür ve edebiyat tarihine birçok şair, hattat, mûsikişinas ve edip kazandırmış olan Enderun’dan yetiştiği bilinmektedir. Eğitim ve öğrenim gördüğü Enderun Saray Mektebi’nde yetiştiği için Enderunlu veya Enderûnî lakabıyla anılan Vâsıf III. Mustafa, I. Abdülhamid, III. Selim, IV. Mustafa ve II. Mahmud dönemlerinde yaşamıştır.
Ey sevgili muhabbetin bağında,
Seninle ben yaprakla, gül olsaydık...
Yandıkça tutuşan gönül dağında;
Seninle ben ateşle, kül olsaydık...
ESERİN ADI :Ak Topraklar
YAZARI :Emine Işınsu
YAYIN EVİ ve ADRESİ :Ötüken Neşriyet A.Ş.-İstanbul
BASIM YILI :1973
1.ESERİN KONUSU:
Selçuklu Devleti’nin kuruluşundan Malazgirt Savaşı’na kadar olan savaşlar ve olaylar anlatılmaktadır.
Sesin işler gibi bir şuh kanat gamlarıma
Seni dinlerken olur kalbim uçan kuşlara eş,
Gün batarken sanırım gölgeni bir başka güneş;
Sarışınlık getirir gözlerin akşamlarıma.
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.