On bir yıl sonra gördüm yurdumu
Toprağı bozulmuş, taşı bozulmuş
Açamadım kimselere derdimi
Halkın yüzde yetmiş beşi bozulmuş.
On bir yıl sonra gördüm yurdumu
Toprağı bozulmuş, taşı bozulmuş
Açamadım kimselere derdimi
Halkın yüzde yetmiş beşi bozulmuş.
Sensizdim kendime bir iş aradım,
Baştan savıp asabımı bozdular.
Hatırşinas dostlarıma uğradım,
Sağolsunlar müdür beye yazdılar.
Destan, toplumların geçmişinde derin izler bırakmış bir olayı, özellikle de yiğitlik ve olağanüstülükleri manzum olarak öyküleyici bir şekilde anlatan edebî türlerdendir. Kahramanların olağanüstü kişilikleri, içinden çıktıkları toplumun temel özellikleri ile oluşmuştur. Bu kahramanlar, aklın alamayacağı büyük işlerin üstesinden gelir. Destanlarda olay ve kişiler olmak üzere iki unsur ağırlıktadır. Zaman ve mekân unsurlarına ayrıntılı biçimde yer verilmez. Destanlar, ulusların tarihte yer almaya başladıkları dönemlerin ilk ürünleridir. Bu nedenle bu ürünlerde onları oluşturan toplumların tarihlerinden izler görülür.
Destanlar oluşumları bakımından tabii destan ve yapma destan olmak üzere ikiye ayrılır.
Toprak bir kez daha donduğu zaman
Yıldızlar bıçak gibi bilenirken ayazda
Küçük ayakların buzları adımlarken
Dumanı üstünde gözlerimle,
Kesilmiş saçlarımla
Yün gömleğimle ve kararmış tenimle,
Kimbilir sana gelmiş olacağım.
Toprak bir kez daha donduğu zaman,
Tel örgüler korkunç ıslıklar çalarken sınırlarda
Karlara süngüler gibi saplanırken,
Bozkır gönlümüzden hoyratlar.
Sana doğru buzları adım adım kıracağım.
Çelik ve kalın postallarımla,
Karşında olacağım.
Toprak bir kez daha donduğu zaman.
Bugün sabah ile visal-i yardan
Bana bir haber var inceden ince
Ol zülfü zer tar-ı hayal-i yardan
Bir buy-i eser var inceden ince
Kurtlar evcilleşti evcilleşeli,
Çakallar ovayı istila etti,
Bundan sonra hayat daha çileli,
Çakallar ovayı istila etti.
Güneydoğu Anadolu’yu konuk edelim sohbetimize. Akdeniz ikliminin sıcaklığı Güneydoğu halkının sımsıcak insanlarıyla buluşsun. Antep fıstığı ve baklavalarıyla dünyaya meydan okuyan, meşhur ev yemekleriyle Türk mutfağını buluşturan Gaziantep ilimize uzanalım. Gaziantepli bir beyefendiyle uzun zamandır röportaj yapmak istemiştim ve sonunda sağ olsun beni kırmadı. Oğuzhan Saygılı Bey ile tanıştırayım sizleri. Kendisi bir sınıf öğretmeni ve aynı zamanda Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) Gaziantep şubesinin “Kitap Hediye Ediyoruz” sloganıyla başlattığı “Kitap Şuuru” etkinliği çerçevesinde her hafta düzenli olarak hediye kitap kampanyasıyla Türkiye’nin tüm illerini okumaya ve yorumlamaya teşvik eden bir eğitimcidir. Bu projeye katılan eğitim gönüllüsü ve kitapsever dostlarla farklı illerde, farklı kurum ve kuruluşlarda düzenledikleri edebî sohbet ve kitaplar üzerine yapılan söyleşilere her ne kadar katılamasam da her hafta bu projedeki kitap çekilişine katılan aktif bir gönüllüyüm. Oğuzhan Öğretmenimiz kitaplar, projeler, okuma etkinlikleri, kitap söyleşileri ve yeni kültürel faaliyetlerine dair detaylarıyla bizleri aydınlatsın.
Durgun havuzları işlesin bırak
Yaprakların güneş ve ölüm rengi,
Sen kalbini dinle, ufkuna bak.
Düşünme mevsimi inleten rengi
Elemdir mest etsin ruhunu
Eser rüzgarların durgun ahengi.
Yan yana sessizce mevsimle keder
Hicrana aldanmış kalbimde gezin
Esen rüzgarlara sen kendini ver.
1. TEŞBİH : Aralarında ortak özellik bulunan iki kavramdan nitelik yönünden zayıf olanın güçlüye benzetilerek belirgin hale getirilmesidir.
Tam bir benzetmede dört öğe bulunur.
a-Benzeyen:Bir birine benzetilen kavramlardan nitelikçe güçsüz olanıdır.
b-Kendisine Benzetilen:Benzetilen kavramlardan nitelikçe güçlü olanıdır.
c-Benzetme Yönü:Benzeyenle benzetilen arasındaki ortak özelliktir.
d-Benzetme Edatı: Benzetmeyle benzetilen arasında ilişkiyi kuran edattır. (Gibi,kadar,sanki vb.)
Ey 'âşıkan ey 'âşıkan 'ışk mezhebi dîndür bana
Gördi gözüm dost yüzüni yas kamu dügündür bana
Ayruk bize yas eylemez gönlümüzi pâs eylemez
Hak'dan gelen görklü âvâz andan gelen ündür bana
Kara dağda düşman topu patlıyor
Asker hücum etmiş Kars'ı alıyor
Hırsınan hasımımız çatlıyor
Vurun evlatlarım Allah aşkına
Şehid olanımız cennet köşküne
Atın aslanlarım Allah aşkına
Şehid olanımız cennet köşküne