Ademin gönlünde yaşayan Hüda
İnsandan seslenir sen ve ben değil
Kudret nidasıdır duyduğun nida
Tenin Rahman evi boş bir in değil
22 Ekim 2024 Salı
Sefil Selimi - Ademin Gönlünde Yaşayan Hüda
Aşık Dertli - Şeytan Bunun Neresinde?
Telli sazdır bunun adı
Ne ayet dinler, ne kadı
Bunu çalan anlar kendi
Şeytan bunun neresinde?
Abdest alsan aldın demez
Namaz kılsan kıldın demez
Kadı gibi haram yemez
Şeytan bunun neresinde?
Venedik'ten gelir teli
Ardıç ağacından kolu
Be Allah'ın sersem kulu
Şeytan bunun neresinde?
İçinde mi, dışında mı
Burgusunun başında mı
Göğsünün nakışında mı
Şeytan bunun neresinde?
Dut ağacından teknesi
Girişten bağlı perdesi
Behey insanın teresi
Şeytan bunun neresinde?
Dertli gibi sarıksızdır
Ayağı da çarıksızdır
Boynuzu yok, kuyruksuzdur
Şeytan bunun neresinde?
Esat Mahmut Karakurt - Dağları Bekliyen Kız (Roman Özeti)
Eserin Adı: Dağları Bekliyen Kız
Yazarı: Esat Mahmut Karakurt
Yayınevi: İnkılap ve Aka
Basım Yılı: 1980
Eserin Özeti:
Karaköse vilayetinin bir kasabası ve bir askeri hava alanı. Nöbetçi başçavuş, Binbaşı İhsan’a göreve giden uçakların geri döndüğünü haber eder. Yalnız on uçak olan filo dokuz uçakla geri döner. Yüzbaşı Nuri, Mülazım Celal Bey’in uçağının filodan ayrılıp intihar saldırısı yaptığını söylerler. Yüzbaşı Nuri sözünü bitirmeden Celal Beyin uçağı havada beliriverir. Mülazım Celal ağır yaralı olarak uçaktan çıkarılır ve gönül rahatlığı ile son sözlerini söyler. Etrafına toplanan subaylar arasından Mülazım İsmail’e annesini ve kız kardeşini emanet edip vefat eder.
Şeref Taşlıova - Kağızman'da Tuz Dağı
Kağızman'da tuz dağı (Turnam turnam dön beri)
Kar yağdı bastı dağı (Yitirmişem ben yari)
Öyle bir yar sevmişem (Turnam turnam dön beri)
Eski yare gözdağı (Yitirmişem ben yari)
21 Ekim 2024 Pazartesi
Ozan Arif - Bozulmuş
On bir yıl sonra gördüm yurdumu
Toprağı bozulmuş, taşı bozulmuş
Açamadım kimselere derdimi
Halkın yüzde yetmiş beşi bozulmuş.
Cemal Safi - Bakırköyden Mektup Var
Sensizdim kendime bir iş aradım,
Baştan savıp asabımı bozdular.
Hatırşinas dostlarıma uğradım,
Sağolsunlar müdür beye yazdılar.
Yunus Emre - Ey pâdişâh ey pâdişâh uş ben beni virdüm sana
20 Ekim 2024 Pazar
Destanlar ve Özellikleri
Destan, toplumların geçmişinde derin izler bırakmış bir olayı, özellikle de yiğitlik ve olağanüstülükleri manzum olarak öyküleyici bir şekilde anlatan edebî türlerdendir. Kahramanların olağanüstü kişilikleri, içinden çıktıkları toplumun temel özellikleri ile oluşmuştur. Bu kahramanlar, aklın alamayacağı büyük işlerin üstesinden gelir. Destanlarda olay ve kişiler olmak üzere iki unsur ağırlıktadır. Zaman ve mekân unsurlarına ayrıntılı biçimde yer verilmez. Destanlar, ulusların tarihte yer almaya başladıkları dönemlerin ilk ürünleridir. Bu nedenle bu ürünlerde onları oluşturan toplumların tarihlerinden izler görülür.
Destanlar oluşumları bakımından tabii destan ve yapma destan olmak üzere ikiye ayrılır.
Orhan Seyfi Şirin - Toprak Bir Kez Daha Donduğu Zaman
Toprak bir kez daha donduğu zaman
Yıldızlar bıçak gibi bilenirken ayazda
Küçük ayakların buzları adımlarken
Dumanı üstünde gözlerimle,
Kesilmiş saçlarımla
Yün gömleğimle ve kararmış tenimle,
Kimbilir sana gelmiş olacağım.
Toprak bir kez daha donduğu zaman,
Tel örgüler korkunç ıslıklar çalarken sınırlarda
Karlara süngüler gibi saplanırken,
Bozkır gönlümüzden hoyratlar.
Sana doğru buzları adım adım kıracağım.
Çelik ve kalın postallarımla,
Karşında olacağım.
Toprak bir kez daha donduğu zaman.
Aşık Reyhani - Bugün Sabah ile Visal-i Yardan
Bugün sabah ile visal-i yardan
Bana bir haber var inceden ince
Ol zülfü zer tar-ı hayal-i yardan
Bir buy-i eser var inceden ince
Fuzuli - Gazel - 91 (Beni zikr itmez el efsâne-i Mecnûn’a mâildir)
Ne benzer ol sana derdi anun takrîre kâbildir
Ne bilsun bahr hâlin ol ki menzil-gâhı sâhildir
Kabûl eyler mi bu rüsvâlığı her kim ki âkildir
Ger ol bî-derd bilmezse bu hâli hâl müşkildir
Kıyâmet mâ-cerâsından gör ol zâlim ne gâfildir
Yoh özge ilmine inkârımız bu ilme câhildir
Buna münkir değil Mecnûn dahi ma’kûle kâ’ildir
19 Ekim 2024 Cumartesi
Ahmet Erhan - Yalnızın Ölümü
Parmakları kırık virtiözüydü
Göğe doğru burulmuş yağmurların altında öldü
Yüzünde yaşanmamış hülyaların
De ki minesi soldu
O upuzun gecelerin
Saçakaltlarında ıssız bir yarasa
Bir şeyleri bekliyordu ama neyi kimi
Düdüklerini evde unutan bekçilerin
Sokaklara karşı özrü gibiydi
O, derin yalnızlıkların
Kalabalıkla çarpıştığı bir köşe başıydı
Utangaç sıkıntılı mağrur
Yaşamak bir özürse kabahatinden büyük
Ölümü kendinden menkul
Bir tek kendini ağlattı mendebur...
18 Ekim 2024 Cuma
Hacıbey Özbay - Tilkiler Bey Oldu
Kurtlar evcilleşti evcilleşeli,
Çakallar ovayı istila etti,
Bundan sonra hayat daha çileli,
Çakallar ovayı istila etti.
Orhan Şaik Gökyay - Beyan-ı Aşk
Cünûn ikliminin bir hevâsıdır
Kalbimden yarattım sevdalımı ben
O, aşk cennetinin ilk Havvâ'sıdır.
17 Ekim 2024 Perşembe
Elif Yavaş - Oğuzhan Saygılı İle Kitap Projelerine Dair Röportaj
Güneydoğu Anadolu’yu konuk edelim sohbetimize. Akdeniz ikliminin sıcaklığı Güneydoğu halkının sımsıcak insanlarıyla buluşsun. Antep fıstığı ve baklavalarıyla dünyaya meydan okuyan, meşhur ev yemekleriyle Türk mutfağını buluşturan Gaziantep ilimize uzanalım. Gaziantepli bir beyefendiyle uzun zamandır röportaj yapmak istemiştim ve sonunda sağ olsun beni kırmadı. Oğuzhan Saygılı Bey ile tanıştırayım sizleri. Kendisi bir sınıf öğretmeni ve aynı zamanda Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) Gaziantep şubesinin “Kitap Hediye Ediyoruz” sloganıyla başlattığı “Kitap Şuuru” etkinliği çerçevesinde her hafta düzenli olarak hediye kitap kampanyasıyla Türkiye’nin tüm illerini okumaya ve yorumlamaya teşvik eden bir eğitimcidir. Bu projeye katılan eğitim gönüllüsü ve kitapsever dostlarla farklı illerde, farklı kurum ve kuruluşlarda düzenledikleri edebî sohbet ve kitaplar üzerine yapılan söyleşilere her ne kadar katılamasam da her hafta bu projedeki kitap çekilişine katılan aktif bir gönüllüyüm. Oğuzhan Öğretmenimiz kitaplar, projeler, okuma etkinlikleri, kitap söyleşileri ve yeni kültürel faaliyetlerine dair detaylarıyla bizleri aydınlatsın.
Ahmet Hamdi Tanpınar - Sonbahar
Durgun havuzları işlesin bırak
Yaprakların güneş ve ölüm rengi,
Sen kalbini dinle, ufkuna bak.
Düşünme mevsimi inleten rengi
Elemdir mest etsin ruhunu
Eser rüzgarların durgun ahengi.
Yan yana sessizce mevsimle keder
Hicrana aldanmış kalbimde gezin
Esen rüzgarlara sen kendini ver.
Edebi San'atlar
1. TEŞBİH : Aralarında ortak özellik bulunan iki kavramdan nitelik yönünden zayıf olanın güçlüye benzetilerek belirgin hale getirilmesidir.
Tam bir benzetmede dört öğe bulunur.
a-Benzeyen:Bir birine benzetilen kavramlardan nitelikçe güçsüz olanıdır.
b-Kendisine Benzetilen:Benzetilen kavramlardan nitelikçe güçlü olanıdır.
c-Benzetme Yönü:Benzeyenle benzetilen arasındaki ortak özelliktir.
d-Benzetme Edatı: Benzetmeyle benzetilen arasında ilişkiyi kuran edattır. (Gibi,kadar,sanki vb.)
Fuzuli - Gazel (Kabrim taşına kim gam odumdan zebânedir)
Ta’n okun atma kim hatarı çok nişânedir
Devr-i kadeh muhâlif-i devr-i zamânedir
Kim maksadım benim dahi ol âsitânedir
Gaflet yuhusunun sebebi ol fesânedir
Nakd-i sirişkimi ki tükenmez hızânedir
Yâd-i vatan figânına sensiz behânedir
Cismim ki derd kuşlarına âşyânedir
Ben âşıkım hemişe sözüm âşıkânedir