Edebiyat tarihlerinde “Tanzimat Dönemi” olarak adlandırılan ve Batı edebiyatlarının etkisinde geliştiği için klasik Osmanlı edebiyatından çok farklı özellikler gösteren yeni edebiyat anlayışı 19. yüzyılın ikinci yarısıyla başlatılır ancak 19. yüzyılın ikinci yarısından önceki dönemin edebiyatı dikkate alınmadan bu yeni anlayışın değerlendirmesi mümkün değildir. Bu iki dönem arasındaki farklılıkların ortaya çıkışının tarihsel açıdan kesin bir ayrımını yapmak, klasik edebiyat ve Tanzimat edebiyatı arasında kesin bir kronolojik ayrıma gitmek de aynı şekilde mümkün değildir.
16 Kasım 2024 Cumartesi
15 Kasım 2024 Cuma
Köksal Cengiz (Niyâzkâr) - Vay Deli Gönül!
Hiç bir gökçek şu gönlümü çalamaz,
Hiç bir güzel senin dengin olamaz,
Hiç bir kuvvet seni benden alamaz
Sen ki benim Mevlâ'ya beyanımsın!
Sultanımsın, cananımsın, canımsın!
Ruhsati - Her Sabah Her Sabah Dertli Esersin
Her sabah her sabah dertli esersin
Bilmem ki muradın ne seher yeli
Kerem eyle dost köyüne gidersen
Benim de halimi de seher yeli
Cahit Külebi - Akşamlar Hey Akşamlar!
Kim esir değildir
Kendi içerisinde?
Akşamlar hey akşamlar!
Doğmasaydım eğer
O küçük şehirde
Kim böyle boş gezer,
Yüzer gibi olur,
Bir koca nehirde?
Yorgunluk hey yorgunluk!
İnatçı yorgunluk!
Dalgın bir yüz kadar
Tozlu ayakkabılar.
Yorgunluk hey yorgunluk!
Victor Hugo - Sefiller (Roman Özeti)
Eserin Adı :Sefiller
Orijinal Adı: | Les Miserables |
Yazarı :Victor Hugo
Çeviri: Volkan Yalçıntoklu
Yayınevi : İş Bankası Kültür Yayınları
Basıldığı Yer ve Yıl:İstanbul - 2020
Eserin Konusu :
Romanda bir kürek mahkumunun on dokuz yılını harcadığı eski günlerine geri dönmemek için sürekli kaçışını ve kaçarken de çektiği sefalet, yaşadığı acılar ile 1800’lü yıllarda Fransız halkının içinde bulunduğu yoksulluk ve yaşadığı ızdıraplar anlatılıyor.
14 Kasım 2024 Perşembe
Charles Dickens - İki Şehrin Hikayesi (Roman Özeti)
Basıldığı Yer/Yıl : Can Yayınları-2018
Hayattaki büyün zorluklara rağmen kendi onurları ve düşünceleri için mücadele edenlerin hikayesi.
Mehmet Emin Yurdakul - Benim Ömrüm
Genç çağdaydım, kendimi bir dikenli yolda buldum;
Hıçkırıklar işittim gül ve bülbül bağlarından.
Felâketler topladım Anadolu dağlarından;
Uzun sazlı âşıklar diyarında şair oldum.
Ezgi koydum, âhlarla, figanlarla Türk şi'rine,
Öz dilimle haykırdım, 'Ey milletim, uyan! ' diye;
Viran yurdun dolaştım, bir şehrinden bir şehrine;
Saç ve sakal ağarttım ben de, 'Vatan, vatan! ' diye.
13 Kasım 2024 Çarşamba
Fyodor Mihailoviç Dostoyevski - Kumarbaz (Roman Özeti)
Eserin Adı: Kumarbaz
Yazarı: Fyodor Mihailoviç Dostoyevski
Çeviren: Ergin Altay
Yayınevi ve basım Yılı: İletişim Yayınları - 20.04.2020
Eserin Konusu:
Bütün umutlarını kumara ve yaşlı büyükannelerinden kalacak olan mirasa bağlayan bir ailenin yanında öğretmen olarak çalışan bir genç ile ailenin üvey kızı olan güzel ve kaprisli bir genç kız arasındaki aşkı anlatan bir eser...
Tevfik Fikret - Hân-ı Yağma
Bu sofracık, efendiler - ki iltikâma muntazır
Huzurunuzda titriyor - şu milletin hayâtıdır
Şu milletin ki mustarip, şu milletin ki muhtazır
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin
12 Kasım 2024 Salı
Osman Azim - Yaşamaktan Yoruldu Adam
Yaşamaktan yoruldu adam,
Düşündü kı boş geçmiş ömür.
Dışarıda bembeyaz âlem,
Dışarıda yağıyordu kar.
Mehmed Akif Ersoy - Hasbihal (Safahat'tan - 12)
Ey bülbül-i ter-zebân-ı irfan,
Dem-beste nevâlarınla vicdan
Hem safvet-i rûh olan o âvâz
Oldukça harîm-i canda dem-sâz ,
Pâmâlim olur bütün avâlim;
Lâhûta kadar çıkar hayâlim.
Eşvâkıma dar gelir de eb’âd,
Eyler fikrim fezâlar îcâd!
Ey nûr-ı mübîni Kibriyâ’nın,
Sînem olamaz mı âsûmânın?
Gökler mi bütün karârgâhın?
Hiç yerlere uğramaz mı râhın ?
Ey tâir-i nâz-ı sidre-pervâz ,
Kalbimde olaydın âşiyânsâz ;
Bir başka terâne gûş ederdin ,
Rûhum gibi sen de cûş ederdin.
Yâdımda duran neşâidinden
Dâim cezebât içindeyim ben.
Verdikçe derûna vecd o âheng,
Dünyâ nazarımda teng olur teng !
Âzâdesi büsbütün kuyûdun ,
Bir şi’r-i semâ-zemîn sürûdun!
Bir şi’r-i revan ki: Cûy-i cârî
Feyziyle bahâr-ı ömre sârî.
Bir nağme ki: Rûhtur, ledündür ;
Kur’an gibi râsihîn içindir.
Bir nâle ki: Şevk-sûz-i idrâk
Havlinde nidâ-yı “mâ-arafnâk!”
Ey şâir-i râzdân-ı mülhem ,
Ben râzına olmasam da mahrem ,
Hayrân-ı kemâlinim... Beyânın
Gûyâ ki hitâbıdır Hudâ’nın!
11 Kasım 2024 Pazartesi
Oyhan Hasan Bıldırki - Gemlenmiş Al Atlarım
Bin bir renkli dağlarım bir yiğit bekliyor
Gemlenmiş al atlarım bir yiğit bekliyor
Sevgiye kapanmış şimdi bütün kapılar
Beyefendi etliye sütlüye karışmaz
Hanımefendinin ojeleri silinir
Çarşı pazarda sayısız mart kedileri
Bileniyor yılan dilli keskin bıçaklar
Dal dal olmuş birlik ağacım bel veriyor
Çıfıt çarşısına dönüyor memleketim
Pusuya yatmış pişkin çakallar gülüyor
Nereye kadar gidecek bu işin sonu
Bir yanım Aydın, öte yanım Kastamonu
Caysañ Irçı - Kırgızhandı Maktoo
Kız, keliniñ kadırlap,
Ükü menen sıyladıñ.
Çaçılıp ketken uzundun,
Çar tarabın çıynadıñ.
Ayıgışıp kelgen duşmandı,
Adırdan kaçkan tülküdöy,
Algırdı salıp kıynadıñ.
10 Kasım 2024 Pazar
Fazıl Hüsnü Dağlarca - Mustafa Kemal'in Kağnısı
Kara geceden geceden
Sanki elif elif uzuyordu inceliyordu
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar
İnliyordu dağın ardı yasla
Her bir heceden heceden
Fuzuli - Gazel - 80 (Âh eylediğüm serv-i hırâmânun içündür)
Kan ağladığum gonce-i handânun içündür
Âşüfteliğüm zülf-i perişânun içündür
Hûnin ciğerüm lâ’l-i dür-efşânun içündür
Bil kim bu tedârük şeb-i hicrânun içündür
Sa’yim nazar-i nerkis-i fettânun içündür
Cân içre seni sakladığum anun içündür
Ol vasf senün külbe-i ahzânun içündür
Mustafa Tahsinoğlu - Seni Sorguluyorum
Senin için düşünüyorum
Dünyayı
Öylesine yoğun
Öylesine yeni görmüşçesine
Senin için çeviriyorum yapraklarını
Kitapların bir bir
Sanki şimdiye dek
Körmüşçesine
Senin için diktim antenlerini
Tüm sezilerimin
Belirsizlikleri yakalayıp
Somutlaştırır diye
Senin için sorguluyorum
Düşüncelerimin meleklerini
Zerdüşt örneği
Bir yerlere varır diye
Seni sorguluyorum
Her şeyinle
Varsa bile
Günahların işim değil.
Oyhan Hasan Bıldırki - Şiir ve Şaire Dair
Atatürk, sanatı şöyle tanımlıyor:
“Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade sözle olursa şiir, nağme ile olursa musîkî, resim ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur.”
9 Kasım 2024 Cumartesi
Oyhan Hasan Bıldırki - Kaçak
Gün, daha henüz ışımamıştı. Buğulu camın gerisinden Polatlı’nın karanlığı delen ışıkları, kıpış kıpış, fakat belirsizce görünüyordu. Sabahın güzelim sessizliğini doya doya koklamak, tanyerinde sürüp giden renk dövüşünü kana kana görebilmek… Korkusuz olmak. Ne kadar güzelmiş değil mi?