15 Ocak 2025 Çarşamba

Ozan Arif - Turan'a Yolculuk

Tarifi imkânsız hisler içinde 

Seviniyor, coşuyorum şu anda 

Turan görünüyor sisler içinde 

Yollarına düşüyorum şu anda 

Ömer Seyfeddin - Kütük

Alaca karanlık içinde sivri, siyah bir kayanın müphem hayali gibi yükselen Şalgo burcu uyanıktı. Vakit vakit inlettiği trampet, boru seslerini akşamın hafif rüzgârı derin bir uğultu hâlinde her tarafa yayıyor... Kederli bağrışmalarıyla ölümü hatırlatan küfürbaz karga sürüleri, bulutlu havanın donuk hüznünü daha beter arttırıyordu. Mor dağlar gittikçe koyulaşıyor, gittikçe karanyordu. Yamaçlardaki dağınık gölgeler, kuşsuz ormanlar, hıçkıran dereler, kaçan yollar, ıssız korular, sanki korkunç bir fırtınanın gürlemesini bekliyorlardı.

Burcun tepesinde beyazlı siyahlı bir bayrak, can çekişen bir kartal ıstırabıyla kıvranıyordu.

Sherzod Ortiqov - Buxoro va Parij oralig'idagi bir kun (Esse)

O’tgan yilning noyabrida bir guruh yozuvchilar bilan Buxoroga sayohat qilganimiz hali hamon yodimda. O’shanda tunash uchun shaharning ko’zga ko’ringan mehmonxonalaridan biriga tushgandik. Qo’nalg’amiz chakki emas, barcha shart-sharoitlar yaratilgandi. Nonushta paytida ustoz Abduqayum Yo’ldosh, yozuvchilar Javlon Jovliyev va Sherzod Xalilov, shuningdek kamina mehmonxonaning birinchi qavatdagi restoranga yo’l oldik. Restoran keng va shinam edi. Sheriklarim negadir u yerdagi stollardan birida savlat to’kib o’tirgan kishini ko’rib, uning oldiga oshiqishdi, men restoran xizmatchisining tavsiyasiga asosan o’sha stolga qo’shni bo’lgan-bo’sh turgan stol sari yurdim. Stulga o’tirarkanman, sheriklarimni o’sha kishi bilan qo’l berishib, uning ustiga quyuq so’rashishganiga ko’zim tushdi. Men adabiyot odami bo’lmaganim uchun uni tanimadim va kim ekan u, deb rosa boshimni qotirdim.

Mehmed Akif Ersoy - Kocakarı ile Ömer (Safahat'tan - 22)



Üstâd-ı necîbim Ali Ekrem Bey’e

Yok ya Abbâs’ı bilmeyen, kimdi?..
O sahâbîyi dinleyin, şimdi:

Bir karanlık geceydi pek de ayaz...
İbni Hattâb’ı görmek üzre biraz,
Çıktım evden ki yollar ıpıssız.
Yolcu bir benmişim meğer yalnız!
Aradan geçmemişti çok da zaman,
Az ilerden yavaşça oldu iyân,
Zulmetin sînesinde ukde gibi,
Ansızın bir müheykel a’râbî!
Bembeyaz bir ridâ içinde garîb,
Geliyor muttasıl mehîb mehîb
Ben sokuldum, o geldi, yaklaştık;
Durmadan karşıdan selâmlaştık.
Düşünürken selâm alan sesini,
O heyûlâ uzandı tuttu beni:
Bir de baktım, Ömer değil mi imiş!
– Yâ Ömer! Böyle geç zaman, bu ne iş?
– Şu mahallâtı devre çıkmıştım...
Gel bereber, benimle, üç beş adım.

12 Ocak 2025 Pazar

Selimi - Mirasyedi Destanı

Gurbet elden geldim malım sormağa

Bunca eşya çanak çömlek nic'oldu

Ey komşular gelin şer'a durmağa

Köy kadısı Kambur Felek nic'oldu

Cho'lpon - Men va Boshqalar

 

(O’zbek Qizi Og’zidan)

Kulgan boshqalardir, yig’lag’an menmen,
O’ynag’an boshqalar, ingrag’an menmen.
Erk ertaklarini eshitkan boshqa,
Qullik qo’shig’ini tinglag’on menmen.

Mevlana Celaleddin - Selam Tebriz'e

 

kulağını ver, dinle,
bak asesbaşı ne diyor:
bu mahallede bizden bir gönül eri kayboldu, diyor,
derken ansızın biri yolda izini buldu, diyor.
Belirtilerini görün işte, diyor.

Ne zamandır onu aradık, yandık yakıldık.
Ne zamandır onu arayanlar her yanda dövündüler.
Ne üst kodular, ne baş.

Aşıkların kanı hiç eskimiyor, unutulmuyor.
Aşıkların kanı nasılsa hep öyle kalıyor.
Hep öyle taze, sıcak.

Bu eski bir kan davasıdır deme sakın
Atma kulağının arkasına sen şu lafı:
Kan bir kere eskidi mi kararır, kurur ama,
aşıkların kanı durmayacak, gönüllerinden biteviye akacak.

Bu bucağa sığınan senin bakışındır.
O büyük sağrağı sunan senin nerkis gözlerin.
Sarhoşça gelen de onlar, gönüller çalan da onlar,
adamı canevinden vuran da onlar

                *     *     *

Farsça aslından çeviri: A. Kadir

---------------------------------------

asesbaşı: Bekçilerin başı, karakol amiri.

sağrak: Kadeh.



11 Ocak 2025 Cumartesi

Necip Fazıl Kısakürek - Beklenen

 

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.

Geçti, istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar?

Mehmet Emin Yurdakul - Benim Şiirlerim

 

'Sen kalbsizsin; hani senin gençliğin hayatı?
'Aşklarım mı? Bir nefeste solabilen bu şeyler,
'Bir yanar-dağ ateşiyle kömür gibi karardı;
'Şimdi ise yerlerinde bir sıtmalı yel eser.

Cho'lpon - Go'zal


Qorong‘u kechada ko‘kka ko‘z tikib,
Eng yorug‘ yulduzdan seni so‘raymen.
Ul yulduz uyalib, boshini bukib,
Aytadir: men uni tushda ko‘ramen.
Tushimda ko‘ramen – shunchalar go‘zal,
Bizdan-da go‘zaldir, oydan-da go‘zal!

10 Ocak 2025 Cuma

Cenap Şahabettin - Elhân-ı Şitâ

Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş;
Eşini gâib eyleyen bir kuş
gibi kar
Geçen eyyâm-ı nevbahârı arar…
Ey kulûbun sürûd-ı şeydâsı,
Ey kebûterlerin neşîdeleri,
O bahârın bu işte ferdâsı:
Kapladı bir derin sükûta yeri
karlar
Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar!
Ey uçarken düşüp ölen kelebek,
Bir beyaz rîşe-i cenâh-ı melek
gibi kar
Seni solgun hadîkalarda arar;
Sen açarken çiçekler üstünde
Ufacık bir çiçekli yelpâze,
Nâ’şın üstünde şimdi ey mürde
Başladı parça parça pervâze
karlar
Ki semâdan düşer, düşer ağlar!
Uçtunuz, gittiniz siz ey kuşlar;
Küçücük, ser-sefîd baykuşlar
gibi kar
Sizi dallarda, lânelerde arar.
Gittiniz, gittiniz siz ey mürgân,
Şimdi boş kaldı ser-te-ser yuvalar;
Yuvalarda -yetîm-i bî-efgân!–
Son kalan mâi tüyleri kovalar
karlar
Ki havada uçar uçar ağlar!

*     *     *

Ali Şir Nevai - Gazel


İstemem könlümni iylerde hayâl ol mâhını
Kim tahayyül birle seyr eyler n’iter hem-râhını

9 Ocak 2025 Perşembe

Can Yücel - Her Şey Sende Gizli

 

Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın,
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin,
bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...

Oyhan Hasan Bıldırki - Uygur Ülkesinde

 


Çin seddindeyiz canım,
Yeşil ve sisin tam ortasında
Ata yurdumuz uzanıyor az ötede
Sanki avuçlarımızda

8 Ocak 2025 Çarşamba

Anvar Obidjon - Hayotning har lahzasi go'zal

Tun pardasi ochilib asta

Chiqib kelar sahnaga quyosh.

Kelinchakdek bo‘lib orasta

Gul salomdan ko‘taradi bosh.

Hovli go‘yo artilgan chinni,

Yo‘llar go‘yo yuvilgan oynak.

Qutlash uchun yangi bu kunni

El oyoqqa turar jonsarak.

Hayotning har lahzasi go‘zal,

Umrning har dami g‘animat.

Mehmed Akif Ersoy - Hürriyet (Safahat'tan - 21)

 

- İki gün sonra -

Beyaz entârisiyle kar gibi kız,
Sanki Cennet’ten inme zâde-i hûr;
Ya seher-pâredir ki perrandır
Dûş-i nâzında bir sehâbe-i nûr.
Kuşanıp bir nitâk-ı hürriyet
Geziyor hâk-dânı dûrâ-dûr!
Hâledâr eyleyince bedri şafak
Bu kadar dil-nişîn olur ancak.

7 Ocak 2025 Salı

Oyhan Hasan Bıldırki - Kendine Mektup Yazan Adam

     Ötede, ufuk çizgisinde, denizin bittiği yerde, bir tutam güneş, ışığa yüklenmek ister gibi beklemektedir.


     Deniz kuduracak. Şimdi sessiz, sakin. Hiçbir noktasında da, bir zerrecik bile olsa, dalgadan eser yok. Limanda iki büyük gemi. Kıyıda kayıklar, takalar bağlı. Martılar susmuş, güvercinler tünekte. Hava durgun, kapalı. Ufukta, çok ötelerde, denizin çizgileşip bittiği yerde, kımıldayan bir karaltı. Yaklaştıkça, biçimden biçime geçecek, yön değiştirecek, büyüyecek bir gemi. Sahildeki kafeteryalar boş. Birkaç masada üç beş kişi, denize dalmışlar. Besbelli ki, deniz kuduracak.

6 Ocak 2025 Pazartesi

Fuzuli - Gazel - 267 (Gördüm ol hurşîd hüsnün ihtiyârım kalmadı)

 

Gördüm ol hurşîd hüsnün ihtiyârım kalmadı
Sâye tek bir yerde durmağa karârım kalmadı
Bir gün olmaz tal’atın görmek müyesser âh kim
Zerrece ol gül yanında i’tibârım kalmadı
Pâk kıldı sûretimden za’f dehr âyinesin
Öyle mahv oldım ki bir zerre gubârım kalmadı
Gam günü hem-demlerim gark oldular göz yaşıma
Silmeğe göz yaşımı bir gam-güsârım kalmadı
Rüzgârım hoş geçerdi âh kim devran dönüp
Oldu ahvâlim harâb ol rüzgarım kalmadı
Râh-i aşk içre bana ancak fenâ maksûd idi
Şükr kim maksûda yettim intizârım kalmadı
Ey Fuzûlî il kamu ağyârım oldu yâr için
Sûz-i dilden gayrı bir dil-sûz yârım kalmadı

Bedri Rahmi Eyüboğlu - Sevgi Üstüne


Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır
Kitaplara göre insan
Karanlıkta yüzüne bin mumluk lâmba tutulmuş
Gözleri, yüreği kamaşmış insandır
Aptaldır, hastadır, kahramandır
Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır.
İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe yürek mi derler
Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar
Bir tek meyve veren dalı keserler
İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı
Esti mi rüzgâr bir değil milyonlar için esmeli
Bir tek meyve veren dalı kesmeli
İnsan dediğin derya misali
Üstünde milyonlarca dalga
İçinde kıyametler kopmalı
İnsan dediğin derya misali
Uçsuz bucaksız olmalı.

5 Ocak 2025 Pazar

Bertolt Brecht - Bizden Sonra Doğanlara


I
Gerçekten, karanlık günlerde yaşıyorum!
Doğru söz delilik. Düz alın
Kanıtı vurdumduymazın. Gülen ki
Korkunç haberi
Henüz almamış.

Ne günlere kaldık, ki
Neredeyse suçtur ağaç üzerine bir konuşma
İçerir çünkü susmayı bunca kötülük üstüne!
Orda ağırdan caddeyi geçen
Erişilmez mi dara düşen
Arkadaşları için?