16 Şubat 2025 Pazar

Ömer Seyfeddin - Bir Çocuk: Aleko

 

Küçük Ali yorgun uykusundan uyandı. Kalktı. Gece yattığı tozlu fundalıklardan çıktı. Ilık, parlak bir güneş her tarafı ısıtıyordu. Bulutsuz hava bembeyazdı. Çalıların üstünde kuşlar cıvıldayarak uçuşuyordu. Kalktı. Bir av arıyormuş gibi tereddüdü adımlarla bodur böğürtlen dallarını hışırdatarak şoseye indi. Bir ileri, bir geri baktı. Her taraf tenha idi. Durdu. Uzun, kıvırcık kirpikli iri siyah gözlerini yırtık çarıklarına dikti. Düşündü. Sırtındaki tozlu deri torbada yarım ekmekle bir soğandan başka bir şeyi yoktu. Altı aydır Gelibolu'da, bir Rum fırıncının yanında çalışıyordu. Birkaç gün evvel hükümet, "Muharebe olacak" diye ustasını diğer Hıristiyanlarla Anadolu'ya geçirmişti. Gelibolu'da akrabası filan yoktu. Barınacak bir yer bulamadı. Köyüne dönmüştü, ama köyünde de kimseyi bulamamıştı. Evler kapanmış, ahırlar boşalmış, küçük cami meydanı at, araba, asker, çadır dolmuştu. "Buralarda muharebe olacak, devlet ahaliyi geri çekti." diyorlardı. Küçük Ali, işte köyünün geri çekilen ahalisini, anasını, ihtiyar babasını bulmak için iki gündür yürüyordu. Gece açıkta yatmak, gündüz güneşin altında yürümek onu zayıflatmıştı. Zaten esmer olan yüzü şimdi daha siyahtı.

15 Şubat 2025 Cumartesi

Ahmet Kutsi Tecer - Kır Uykusu

Ne hoştur kırlarda yazın uyumak!
Bulutlar ufukta beyaz bir yumak,
Ağaçlar bir derin hulyaya varmış,
Saçında yepyeni teller ağarmış.
Baş yorgun, yaslanır yeşil otlara,
Göz dalgın, uzanır ta bulutlara.
Öğleyin bu uyku bir aralıktır,
Saf hava bir kanat gibi ılıktır.
zaman gönülde ne varsa dinler,
Yüzlere tülümsü bir buğu iner.
Erirken sıcakta yaz kokuları,
Ne hoştur, ne hoştur kır uykuları!

Oybek - Na'matak

Na'matak

Nafis chayqaladi bir tup na'matak
Yuksakda, shamolning belanchagida,
Quyoshga ko'tarib bir savat oq gul,
Viqor-la o'shshaygan qoya labida,
Nafis chayqaladi bir tup na'matak...

Yunus Emre - ‘Aceb ‘aceb ne nesnedür bu derdile firâk bana (10)

‘Aceb ‘aceb ne nesnedür bu derdile firâk bana 

Cânumı serhoş eyledi ‘ışk agusı tiryâk bana 

Hece Ölçüsü ve Özellikleri

 

Şiirde de mısralardaki hece sayısı eşitliğine dayanan ölçüye hece ölçüsü denir.

Halk ozanları, hece ölçüsüne “parmak hesabı” adı vermişlerdir.

14 Şubat 2025 Cuma

Zahirüddin Muhammed Babür - Andicânım Kaldı Meniñ

Pederimni yutib kitgen cerde cânım kaldı menim

Kalbim târın tartıb çirtgen yerde cânım kaldı menim

Kalem birlen şemşîr ötgen yerde cânım kaldı menim

Şebbâblikde şebgîr etgen anda cânım kaldı meniñ

Anda cânım alıb kalğan Andicân'ım kaldı meniñ.

***

Zahirüddin Muhammed Babür

  


Babür’ün hayatını anlatmaya adının manası ile başlamak isteriz: “Babür”, Hindistan taraflarında yaşayan bir çeşit kaplan demektir. Gerçekten de Babür Mirza, vücut yapısı, bileği ve yüreği ile bir kaplan hatta bir arslandır. Lakin çoğu zaman açık sözlü, duygulu, merhamet ve vicdan sahibi bir insandır.

6 Muharrem 888’de (14 Şubat 1483) Fergana vadisinde bulunan Ahsi’de doğdu. Babası Emir Temür’ün torunlarından Fergana hâkimi Ömer Şeyh, annesi Cengiz Han’ın torunlarından Yûnus Han'ın kızı Kutluğ Nigâr Hanım'dır. Babür’ün çocukluğu hakkında fazla bilgi yoktur. Babasının bir kaza sonucu uçuruma düşerek ölmesi üzerine 5 Ramazan 899'da (9 Haziran 1494) henüz on iki yaşında iken Fergana hükümdarı oldu. On iki yaşında devlet yöneten birinin çocukluğunu yaşadığı da söylenemez.

13 Şubat 2025 Perşembe

Mehmed Akif Ersoy - Dirvas (Safahat'tan - 26)

 

Derler ki: Ümeyye’den Hişâm’ın
Devrinde, yakınlarında Şâm’ın,
Üç yıl ekin olmamış kuraktan.
Can kaydına düşmüş artık urban .
Her hayme mezâr olup kapanmış:
Altında beş on kadîd uzanmış!
Bakmış ki meşâyih-i kabâil :
Sıyrılmayacak bu derd-i hâil;
Bir karyede toplanıp, demişler:
Durdukça helâkimiz mukarrer.
Mâdem ki şüyûhuyuz bu halkın,
Kalkın gidelim Hişâm’a, kalkın.
Bir duysa Halîfe’miz bu hâli;
Var merhamet etmek ihtimâli.
Hiç ak sakalıyla bir alay pîr,
Eyler de Emîr’e hâli tasvir,
Görmez mi o, halkı rahme şâyan?
Sultansa da taş değil ya: İnsan!

12 Şubat 2025 Çarşamba

Orhan Seyfi Şirin - Saçlarını Zindan Zindan Sal Bu Gün


Bu sevda aklımı baştan alalı
Bir hırçın denizim deli dalgalı
Bir Yunus ol göğsü pul pul kınalı
Gözlerime birer birer dal bu gün

11 Şubat 2025 Salı

Elif Yavaş - Halk Şairimiz Safiye Samyeli İle Şiir Üzerine Röportaj

 


      Çok sevdiğim Ege Bölgesine, o sımsıcak Egelilere konuk olalım hep beraber. Bir Samyeli rüzgârı uçuşsun saçlarımızda. Bu kez Samyeli rüzgârı sıcak iklimin, çöl yaşamının havasından değil de yeşillikleriyle göz alan Ege Bölgesinden coşup üfürsün bizleri. Şiirin dalgalanışı Samyeli rüzgârıyla türkü tüttürtüp Safiye Sultan ile muhabbeti muştulasın. Afyonkarahisar doğumlu ama ömrünün tamamı Denizli’de geçmiş olan Denizlili bir hanımefendi ile röportaj yapmak istedim bu kez. Kendisine 2018 yaz ayında röportaj yapma teklifi sunduğumda o yoğunluğuna rağmen beni kırmayan bir bayan. Araya Kurban Bayramı, yaz tatili, şiir etkinlikleri gibi tatlı telâşlar girince onunla olan sohbetimiz okulların açılmasıyla güz dönemine sarktı (beni affetsin). Denizli’nin Safiye Sultan’ını, Halk Şairimiz Safiye Samyeli’yi takdim etmek istedim okurlarıma. Kendisi Denizli İl Halk Kütüphanesinin “en çok okuyan okur” dalında il birincisi olan, sosyal medyada renkli sayfalarda şiir sayfası oluşturan, dernekler ve şiir programlarıyla koşuşturan, bestelenmiş eserleri ve kitapları olan, sesiyle de yurdumun güzel türkülerine dem olan bir şairimiz. Kelâmı fazla uzatmadan sözümü Halk Şairimiz SAFİYE SAMYELİ Hanım’a bırakıyorum. Gelin tanış olalım, günümüzü şiirle tatlandıralım!

10 Şubat 2025 Pazartesi

Alisher Navoiy - G'azal - 1 (Badoyi' ul-bidoya)

 

Ashraqat min  aksi shamsil-ka`si anvorul-xudo,
Yor aksin mayda ko`r, deb jomdin chiqti sado.

G`ayr naqshidin ko`ngul jomida bo`lsa zangi g`am,
Yo`qtur, ey soqiy, mayi vahdat masallik g`amzudo.

Ey xush ul maykim, anga zarf o`lsa bir sing`on safol,
Jom o`lur getinamo, Jamshid ani ichgan gado.

Jomu may gar buyladur, ul jom uchun qilmoq bo`lur
Yuz jahon har dam nisor, ul may uchun ming jon fido.

Dayr aro hush ahli rasvo bo`lg`ali, ey mug`bacha,
Jomi may tutsang meni devonadin qil ibtido.

Toki ul maydin ko`ngul jomida bo`lg`ach jilvagar
Chehrayi maqsud, mahv o`lg`ay hamul dam moado.

Vahdate bo`lg`ay muyassar may bila jom ichrakim,
Jomu may lafzin degan bir ism ila qilg`ay ado,

Sen gumon qilg`ondin o`zga jomu may mavjud erur,
Bilmayin nafy etma bu mayxona ahlin, zohido.

Tashnalab o`lma,  Navoiy, chun  azal  soqiysidin
«Ishrabu yo ayyuhal-atshon» kelur har dam nido.

Ali Şir Nevai, Doğumunun 584. Yılında Türk Dünyasında Anıldı

 

Ali Şir Nevai, doğumunun 584. yılında Özbekistan başta olmak üzere bütün Türk dünyasında anıldı.

9 Şubat 1441'de bugünkü Afganistan’ın Herat şehrinde doğan Ali Şir Nevai, yazdığı divanları ve gazelleriyle Çağatay Türkçesini geliştirdi ve yaygınlaştırdı.

Çağdaş Özbekçenin temellerini atan Nevai, hayatı boyunca Türkçenin zenginliğini göstermeye çalıştı.

Bu yıl doğumunun 584.yılı münasebetiyle Özbekistan'ın başkenti Taşkent ve dünyanın bir çok şehrinde anma törenleri düzenlendi.

Nevai şehrinde de “Ali Şir Nevai ve Şark Rönesansı” konulu 4. uluslararası sempozyum yapıldı.Sempozyum'a Türkiye başta olmak üzere bir çok ülkeden bilim insanları katıldı. 

Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev sempozyuma yolladığı mektupta,  “Hazreti Mir Ali Şir Nevai’nin son derece zor şartlarda milli ve evrensel idealleri yükselttiğini, Özbek edebi dilini kurduğunu ve ölümsüz ruhunu, kudretini ve zarafetini her bakımdan ispat ettiğini söylersek, gerçek bir manevi cesaret örneğidir.” dedi.

Özbek dili ve edebiyatının kurucusu kabul edilen Ali Şir Nevai anısına, uluslararası sempozyum düzenlendi.

9 Şubat 2025 Pazar

Ömer Seyfeddin - Topuz



Karaman'ın koyunu,

Sonra çıkar oyunu...

(Atasözü)

Küçük başkentin karışık sokakları bugün çok kalabalıktı. Tıpkı ilkbaharda bir bayram gibi... Bütün kadınlar, bol beyaz yenli sırma yelekli pazar kıyafetlerini giymişler, beyaz poturlu dinç erkeklerin dolu testilerle sundukları şarapları içerek coşuyorlardı. Genç, ihtiyar, kadın, çocuk... Nihayetsiz bir "hurra" zinciri, bağırarak, sallanarak kalabalığın içinden geçiyor, canlı bir girdap dalgası hâlinde döne döne sarayın meydanında birikiyordu. Kilisenin çanları uğulduyordu. Saray kapısının önünde cesur Boyar[1] atlıları saf saf olmuş, bekliyorlardı. Sabahtan beri çektiği şaraplarla epeyce başı dönen meşhur kumandan tolgasının siperini geri itti. Atının ağır üzengileri üstünde biraz kalktı, ileriye baktı. Yanındaki kıdemli subayına:

— Daha görünmüyorlar... dedi.

8 Şubat 2025 Cumartesi

Hüseyin Nihal Atsız - Mutlaka Seveceksin

 

Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,
Bir sır ki bu, ölsen bile asla açamazsın...

7 Şubat 2025 Cuma

Ömer Seyfeddin - Vire

İki senedir Goça taraflarını alan, talan eden on altı bin kişilik Türk ordusundan şimdi, bu kalede yadigâr gibi yüz elli asker kalmıştı. Onlar da işte iki yazdır padişahın gelmesini bekliyorlardı. Mutlaka alınacak olan "Kızılelma"nın yolu buradandı. Sonbahar başında bir gece Hamza Bey'in ulaklarından bir genç gelmişti. Ondan padişahın Acemistan hududunda olduğunu öğrendiler. Gerçi cephaneleri çoktu. Silahları mükemmeldi. Lakin ancak daha üç dört aylık erzakları vardı. Ne yapacaklardı? "Tata"ya giden geçitler kapalıydı. Etrafta her çeşit kuşlar uçuşuyor... Ama hiçbir kervan geçmiyordu.

Hüseyin Nihal Atsız - Yolların Sonu

 

Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden
Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden
İtler bile gülecek kimsesizliğimize

Ziya Osman Saba - Sebil ve Güvercinler


Çözülen bir demetten indiler birer birer,
Bırak, yorgun başları bu taşlarda uyusun.
Tutuşmuş ruhlarına bir damla gözyaşı sun,
Bir sebile döküldü bembeyaz güvercinler...

6 Şubat 2025 Perşembe

Türklük Biliminin Büyük Hocası Zeynep Korkmaz Vefat Etti

Türklük biliminin farklı meselelerine dair yaptığı çalışmalar ve hazırladığı eserlerle Türk diline önemli hizmetleri olan, Türklük biliminin ulu çınarlarından Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, 6 Şubat 2025 tarihinde vefat etti.

5 Şubat 2025 Çarşamba

Mikayıl Müşfiq - Həyat sevgisi

Ah, mən gündən-günə bu gözəlləşən
İşıqlı dünyadan necə əl çəkim?
Bu yerlə çarpışan, göylə əlləşən
Dostdan, aşinadan necə əl çəkim?

4 Şubat 2025 Salı

Alisher Navoiy - Badoyi' ul-bidoya, Debocha

 

    Fasohat devonining g`azalsaroylari tab` maxzanidin sho`ridahol oshiqlar xirmani joniga o`t solg`udek bir otashin la`l nazm silkiga torta olmag`aylar, agar so`z debochasin ul soni` javohiri hamdi bila murassa` qilmag`aylarkim, ishq ahlin olmosi lison sharafi va gavhari bayon lutfi bila soyir insonning durratul-toji qildi.

Subhonallohu huval-aliyul-mutaol,
Kim ayladi ishq bahrini molomol.
Insonni chu anda soldi g`avvos misol,
Ham gavhari hol berdi, ham durri maqol.