Bahâr mevsimidür hemdem-i sabâ olalum
Gül ile dost kohusıyla âşinâ olalum
Çü devr-i lâledür ihlâsjle kadeh dutalum
Nitfi ki nerkis olur mest-i bîriyâ olalum
Zamâne sırrını ko gönce gibi ser-beste
Çemen safâsma gül gibi dil-küşâ olalum
Cihan fütûhına Cem câmdur dimiş miftâh
Gelün mülâzim-i câm-i cihan-nümâ olalum
Amelden ücret umunca gurûr-i tâat ile
Günehde muntazır-ı rahmet-i Hudâ olalum
Bahâr tevbeye Şeyhî cünun dimiş âkil
Bugün muvâfakat et irte pârsâ olalum
Mefâilûn Feilâtün Mefâilûn Feilûn (Fa’lûn)
-----------
Bahar mevsimidir; tan yeline arkadaş, gülle dost ve kokusuyle bildik olalım.
Madem ki lâle mevsimidir, o halde samimiyetle ele kadeh alalım ve nergis nasıl riyasız sarhoş oluyorsa, biz de öyle sarhoş olalım.
Bırak, yaşadığımız devrin sırrı konca gibi kapalı kalsın, Biz bağ, bahçe safasına gül gibi gönlümüzü açalım.
Cem, “dünyada neşe ve emel kapısının anahtarı kadehtir" demiş. Gelin, biz de içinde cihanı seyrettiren kadehten ayrılmıyalım.
İbadetimize gururlanarak amelimizin karşılığını umacağımıza, günahımızın affı için Allahın rahmetini bekliyelim; ondan ümidimizi kesmiyelim.
Ey Şeyhi! Aklı başında olan, baharda edilen tövbeye deliliktir demiş. Gel bugün bu söze uy, içelim, keyfimize bakalım da yarın işi sofuluğa vururuz.
Bu gazelin vezninde olduğu gibi, son heceleri Feilün olan bütün vezinlerde, bu Feilün yerine Fa’lün de kullanılabilir.
