18 Ağustos 2024 Pazar

Yahya Kemal Beyatlı - Horozun hakkı var!

 


Hüseyin Siret, Yahya Kemal'e bir şiirini okur. Şiirin son iki mısraı şöyledir;

"Rehgüzarımda bir garip horoz

Eyliyordu benimle istihza..."

Şiiri nasıl bulduğunu sorduğunda, Yahya Kemal şöyle cevap verir;
-Horozun hakkı var!

*     *     *

rehgüzar: Yol üstü.

istihza: Alay etme.

Kaynak: Kemal Özer, Yergi, Nükte Ve Fıkralarıyla Yahya Kemal, Milliyet Yayınları, İst. 1984

17 Ağustos 2024 Cumartesi

Yakup Ömeroğlu - 15 Yılın Ardından



Bu yıl Avrasya Yazarlar Birliği Yazarlık Atölyelerimizin faaliyete başlamasının 15. Yılını kutluyoruz.

Önce tek atölye olarak çalışmalara başlandı. Yüz yüze yazarlık eğitimi veriliyordu ve o dönem de uzaktan eğitim başlamış olmasına rağmen çok da yaygın değildi. 

Fuzuli - Gazel (Cânı kim cânânı için sevse cânânın sever)

Cânı kim cânânı için sevse cânânın sever
Cânı için kim ki cânânın sevse cânın sever
Her kimin âlemde miktârıncadır tab’nda meyl
Ben leb-i cânânımı Hızr Âb-i Hayvân’ın sever
Başa dem düşdükçe taksîr eylemez akar müdam
Ol sebepten muttasıl çeşmim ciğer kanın sever
Müşg-i Çin âvâre düşmüştür vatandan ben kimi
Hansı şûhun bilmezem zülf-i perişânın sever
Su ki ser-gerdan gezer başında vardır bir hevâ
Gâlibâ bir gül-ruhun serv-i hırâmânın sever
Akıbet rusvâ olub mey-tek düşer il ağzına
Kim ki bir ser-mest sâkî lâ’l-i handânın sever
N’olacaktır terk-i aşk etme Fuzûlî vehm edip
Gâyeti derler ola bir bende sultânım sever

16 Ağustos 2024 Cuma

Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Ömeroğlu'nu Kaybettik

Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkanı Yakup Ömeroğlu Hakk’ın Rahmetine kavuşmuştur.

Cenazesi 17 Ağustos 2024 Cumartesi Günü ikindi namazına müteakip Ankara Hacı Bayram Veli Camiinde kılınacak cenaze namazının ardından Cebeci Asri Mezarlığına defnedilecektir. Merhuma Allah’tan rahmet kederli ailesine başsağlığı ve sabır diliyoruz.

Türk Dünyası’nın başı sağ olsun!

Necati - Gazel (Gül dürlü dürlü nāz ile göñlini bülbülüñ)

 

Maḫmūr gözler olalı mest-i şarāb-ı nāz

Her gūşede benüm gibi biñ var ḫarāb-ı nāz

15 Ağustos 2024 Perşembe

Namdar Rahmi Karatay - Geçti Bor'un Pazarı


Başta kavak yelleri estiği günler hani?
Umduğumuz neş'eler, şerefler, ünler hani?
Beklenilen alaylı, şanlı düğünler hani?
Servi gibi ümitler döndü birer iğdeye,
Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye!

Nef'İ - Gazel (Ol ebrûlar ki levh-i cebhe-i cânâne yazmışlar)

Ol ebrûlar ki levh-i cebhe-i cânâne yazmışlar

Cemâlî matlaıdır ki ser-i dîvâne yazmışlar

14 Ağustos 2024 Çarşamba

Süleyman Nahifi - Gazel (Nâz ile itse ol sanem-i pür-hicâb raks)



Nâz ile itse ol sanem-i pür-hicâb raks

Eyler felekde âh iderek âfitâb raks


Pâ-bûs içün düşer niçe diller ayagına

Meclisde eyledükçe o mest-i harâb raks

Süleyman Nahifi'nin Hayatı ve Eserleri

 

Asıl adı Süleyman'dır. İstanbul'da dünyaya geldi. Doğum yılı 1076/1665-66 olarak tahmin olunmaktadır. Dedesi Abdurrahman b. Sâlih, babası ise Abdurrahman b. Muhyî'dir. 

Pir Sultan Abdal - Geçti Dost Kervanı


Şu karşı yaylada göç katar katar
Bir güzel sevdası gözümde tüter
Bu ayrılık bize ölümden beter
Geçti dost kervanı eyleme beni

13 Ağustos 2024 Salı

Cihan Okuyucu* - Hazret-i Mevlânâ ve Yunus

 

Anadolu’nun siyasî bakımdan çözülüş asrı olan XIII. yy. diğer taraftan tasavvuftan beslenen büyük bir fikrî ve edebî canlılığa da tanıklık etmiştir. Sonraki bütün fikrî ve edebî gelenekleri derinden etkileyen Hazret-i Mevlânâ, Yûnus Emre, Hacı Bektâş-ı Velî, Ahî Evran ve Âşık Paşa pek az bir zaman farkıyla hep bu asırda yaşamıştır. Bu zevât arasında bilhassa irfân dünyamızın biri güneşi, diğeri ayı olan Hz. Mevlânâ (1207-1273) ve Yûnus Emre (1240 -1320)’nin emsalsiz bir mevki’i vardır. Biz de bu kısa yazımızda bu iki dâhi şahsiyet arasındaki fikrî ve hissî yakınlığı ele almaya çalışacağız. Öncelikle belirtelim ki Fuat Köprülü’nün de isabetle teşhis ettiği üzere Yûnus Emre, Mevlânâ’nın Farsçayla ifade ettiği tasavvufun yüksek hakîkatlerini devrin az işlenmiş Türkçesiyle, ulaşılması imkânsız bir kudrette ifade etmesini bilmiştir. Aynı mânâ kaynağından beslenen ve hâdiselere aynı mânevî pencereden bakan Mevlânâ ve Yûnus arasında çok derûnî bir his ve fikir akrabalığı söz konusudur. Bu akrabalığı bir etkileme ve etkilenme olarak kabul edersek etkilenen tarafın Mevlânâ’dan yaklaşık elli sene sonra vefat eden Yûnus Emre olacağı tabîidir. Nitekim Yûnus’un aşağıdaki beyitleri, gençliğinde Mevlânâ ile görüştüğünü ve onun sohbetlerinde bulunduğunu haber vermektedir:

Mevlânâ sohbetinde saz ile işret oldu

Ârif mâniye daldı kim biledi ferişte (T.301/7)

Behçet Kemal Çağlar - Hastalıktan Sonra

 

Akacak inci yaş zümrüt oluğa
Gözlerin meyvada elin ateşte
Yokuş çıkar gibi soluk soluğa
Başın karlı dağda bağrın güneşte.

Hoca Ahmed Yesevî - Onsekiz Bin Âleme Server Olan Muhammed

 

Onsekiz bin âleme server olan Muhammed;
Otuzüç bin ashâba rehber olan Muhammed.

Pir Sultan Abdal - Açılın Kapılar Şaha Gidelim


Hızır Paşa bizi berdar etmeden,
Açılın kapılar şaha gidelim,
Siyaset günleri gelip çatmadan,
Açılın kapılar şaha gidelim.

Karacaoğlan - Bana Kara Diyen Dilber


Bana kara diyen dilber
Kaşların kara değil mi
Yüzümü güldüren gelin
Gözlerin kara değil mi

12 Ağustos 2024 Pazartesi

İsmail Taş* - Türk Edebiyatında Aşure

Dil duygu, düşünce ve dilekleri anlatmak için kullanılan işaretlerin bütünü, insanlar arasındaki iletişimi sağlayan sesli veya yazılı semboller sistemidir. Dil, insan toplulukları arasında bin yıllar boyunca gelişerek meydana gelmiş sosyal bir kurum olması hasebiyle toplumların düşünce dünyasını yansıtması bakımından da oldukça önemlidir. Bir millet diliyle kaimdir ve diliyle varlığını geleceğe taşımaktadır. İşte dilin yansıdığı, adeta aynada görüldüğü alan ise o dilin edebiyatı ve edebî eserleridir. Esasında, bazı kelimeler edebiyatta özel bir yer edinerek o edebiyatı oluşturan milletin kavram dünyasını görmemizi sağlamaktadır. İşte, Türk edebiyatında bu kelimelerden birisi de “aşure” kelimesidir. Aşure kelimesi edebiyatımızda kültürel değere sahip unsurlarıyla işlenenen müstesnâ kelimelerdendir.

Reşat Nuri Güntekin - Çalıkuşu (Roman Özeti)

 


KİTABIN ADI: ÇALIKUŞU

YAZARI: REŞAT NURİ GÜNTEKİN

BASIMEVİ: İNKILAP KİTABEVİ

BASIM YILI: 1999

1. KİTABIN KONUSU:

Bir subay kızı olan Feride ile teyzesinin oğlu Kamuran arasında yaşanan ve araya birçok engel girmesine rağmen birbirlerine karşı bitmeyen aşklarını anlatıyor.

Fuzuli - Gazel (Sabûh için bana dürd-i mey-i şebâne yeter)

 

Sabûh için bana dürd-i mey-i şebâne yeter
Eser ki var harâb olmağa behâne yeter
Cefâ okun bana yağdırman ancak ey eflâk
Demen ki yeddi kemân-dâra bir nişâne yeter
Beyâna yetmeğe derd ü gamam fesâneleri
Zebânım âteş-i dilden çıkan zebâne yeter
Kopardı merdüm-i çeşmim gönül binasın kim
Habâb-i eşk hevâ nakdine hızâne yeter
Lebin hayâli ile pâre pâre oldu ciğer
Güvâh-i hâl bana eşk-i dâne dâne yeter
Harîf-i bezm-i gamım hün-i dil şarâbım olup
Terâne tarabım âh-i âşıkâne yeter
Fuzûlî istemezem mesned-i Cem ü Cemşid
Bana nişimen-i devlet şarâbhâne yeter

11 Ağustos 2024 Pazar

Türkiye Yazarlar Birliği Fahri Başkanı D. Mehmet Doğan Vefat Etti

 


Türkiye Yazarlar Birliği kurucularından olan ve fahrî başkan olarak faaliyet gösteren D. Mehmet Doğan Hakkın rahmetine kavuşmuştur. 

Cenaze namazı 12 Ağustos 2024 Pazartesi günü ikindi namazını müteakip Ankara'da Hacı Bayramı Veli Camii'nde kılınacaktır. 

Ailesine, sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz.

Lâedrî (Yazanı Bilinmiyor) - Firâknâme

Benim etmegümi tahvif idenler

Beni koyup Selim Şah'a gidenler

Hakikat rahına doğrı varanlar

Görün beyler bana nitti Selim Şah