2 Nisan 2024 Salı

Fuzuli - Gazel - 20 (Şeb ki miftâh-i meh-i nev ola gencîne-güşâ)

 

Şeb ki miftâh-i meh-i nev ola gencîne-güşâ
Kıla peymâne-i gerdunu cevâhir-peymâ
Gizleyip çeşme-i hur-şîd suyun kûze-i çerh
Katre katre kıla encüm reşehâtın peydâ
Lâle-reng ola şafaktan felek-i minâ-fâm
Taşra salmış kimi aks-i mey-i gül-gûn minâ
Meh-i nev câmını devre getire sâki-i dehr
Encüm-i çerhe sala neş’e-i te’sir-i hevâ
Tutar olsam ne aceb mey eteğin dürd-sıfat
Eyleyiptir nice toprağı bu iksîr tılâ
Ben hem ol rûh-feza râhı dökem sâgara kim
Nahl-i işret resehâtından ola neşv ü nemâ
Câm devrinde Fuzûlî okurum mey vasfın
Âteş-i hırmen-i gam Âb-i Hayât-i hukemâ

Fuzuli - Gazel - 19 (Ey bî-vefâ ki âdet olupdur cefâ sana)

 


Ey bî-vefâ ki âdet olupdur cefâ sana
Bi’llâh cefâdır olma demek bî-vefâ sana
Geh nâz ü geh kirişme vü geh işvedir işin
Cânın sevenler olmasa yiğ âşnâ sana
Bin cân olaydı kâşki ben dil-şikestede
Tâ her biriyle birkez olaydım fidâ sana
Aşkında mübtelâlığımı ayb eden sanır
Kim olmak ihtiyâr iledir mübtelâ sana
Ey dil ki hecre doymuyup istersin ol mehi
Şükr et bu hâle yoksa gelir bir belâ sana
Ey gül gamında eşk reh-i zerdim etti âl
Bildirdi ola sûret-i hâlim sabâ sana
Düşmez çü şâh kurbu Fuzûlî gedâlara
Ol şehden iltifât ne nisbet bana sana

Fuzuli - Gazel -18 (Gerçi ey dil yâr içün yüz verdi yüz mihnet sana)

 

Gerçi ey dil yâr içün yüz verdi yüz mihnet sana
Zerrece kat’i mühabbet etmedin rahmet sana
Saklama nakd-i gam-i aşkını ey can zâhir et
Kim verem habs-i bedenden çıkmağa ruhsat sana
Çâre-i bih-bûdumu sordum mu’âlicden dedi
Derd derd-i aşk ise mümkin değil sıhhat sana
Tutarım yarın kıyâmette habîbim dâmenin
Mestsin gaflet şarabından bu gün mühlet sana
Aşk ehlin âteş-i hicrâna eylersin kebâb
Döne döne imtihân ettin budur âdet sana
İncidir nâlem seni veh n’ola ger bir tîğ ile
Çeşm-i cellâdın ede ihsan bana minnet sana
Sende dün gördüm Fuzûlî meyl-i mihrâb-i namâz
Terk-i aşk etmek mi istersin nedir niyyet sana

Fuzuli - Gazel - 15 (Cânımıñ cevheri ol la’l-i şeker-bâra fidâ)

Cânımıñ cevheri ol la’l-i şeker-bâra fidâ
’Ömrümüñ hâsılı ol şîve-i reftâra fidâ

Fuzuli - Gazel - 17 (Gamzesin sevdin gönül cânın gerekmez mi sana)

 


Gamzesin sevdin gönül cânın gerekmez mi sana
T’iğe vurdun cism-i uryânın gerekmez mi sana

1 Nisan 2024 Pazartesi

Azerbaycan Maralı

 


Ay qız gezme aralı,
Könlüm senden yaralı
Gözlerine heyranam
Azerbaycan maralı.

Bilinen İlk Türk Şairi: Aprın Çor Tigin


Maniheist dönem Uygur edebiyatının bir temsilcisi olan Aprın Çor Tigin'in nerede ve ne zaman doğduğuyla, ailesiyle, aldığı eğitimle ya da mesleğiyle ilgili herhangi bir bilgi mevcut değildir. Buna rağmen, adındaki tigin, onun bir şehzade olduğuna işaret etmektedir. Kendisiyle ilgili bilinenler, şiirlerinin yazılı olduğu yaprağın başındaki [başlantı] aprın çor [tigin kügi t]akşutları ile her iki şiirinin sonunda yazılmış bulunan [t]ükedi [a]prın çor tigin kügi ifadelerinden ibarettir. Dolayısıyla kaynaklarda, hangi muhitte yaşadığı ya da nerede öldüğüyle ilgili olarak da herhangi bir bilgi yer almamaktadır.


Aprın Çor Tigin, şairi belli ilk Türkçe şiirlerin yazarı olarak kabul edilir ve Maniheist dönem Uygur edebiyatından günümüze ulaşan sekiz şiirden ikisini o yazmıştır (Ercilasun 2008: 226-227). Şiirlerinden ilki Mani övgüsüyle ilgilidir. "Sevgili" adıyla tanınan diğer şiiri ise, Türk edebiyatının bilinen ilk aşk temalı lirik şiiridir. Şairin Mani övgüsünü konu edinen ilahi niteliğindeki şiiri, dörtlükler şeklinde düzenlenmiştir ve mısra başı kafiyelidir. Toplamda 12 mısradan oluşan bu şiirin her mısrasındaki hece sayısı ortalama 12'dir. "Sevgili" adı verilen diğer şiiri de dörtlüklerden oluşmaktadır ve yine mısra başı kafiyelidir. Buna rağmen, şiirin üçlüklerden oluştuğuna dair görüşler de mevcuttur (Arat 1960: 38); fakat mısra başı kafiyeler göz önünde bulundurulduğunda, dörtlüklerden oluşuyor olması daha muhtemel görünmektedir.

Aprın Çor Tigin'in şiirleri Turfan'da bulunan metinler arasında yer almaktadır ve bunlar 24x15.5 cm büyüklüğündeki T. M. 419 yer işaretli, bazı kısımları eksik ya da yer yer hasarlı bir kâğıt üzerine Uygur harfleriyle yazılmıştır. Onun Mani övgüsüyle ilgili şiiri ilk olarak transkripsiyonlu bir şekilde, tercümesiyle beraber Albert August von Le Coq, ikinci şiiri ise, aynı şekilde Willy Bang tarafından neşredilmiştir. Türkiye'de ilk olarak Reşid Rahmeti Arat, Talat Tekin ve Osman Fikri Sertkaya gibi araştırmacılar Aprın Çor Tigin'in şiirleri üzerine inceleme ve değerlendirmelerde bulunmuşlardır. Bunlardan Arat, Aprın Çor Tigin'in, şiirlerinin genel ahengini kuvvetlendirmek için sık sık benzer hecelerin tekrarına başvurduğunu belirterek, düzgün bir vezin sırası takip ettiğini vurgular ve her iki şiirini de detaylıca tahlil eder (1965: 19, 1960: 37-38). Tekin, şairin, şiirlerindeki dizeleri olduğu gibi veya çok az farkla tekrar ettiğini, bunun da anlamı pekiştirip manzumeye ayrı bir ahenk kattığını ifade eder (1986: 13). Sertkaya ise, şiirler üzerine yapılan çalışmaları topluca değerlendirir (1986: 60-61). Aprın Çor Tigin'in şiirleri en erken 8. en geç 9. yüzyılla tarihlendirilmiş olsa da, konuyla ilgili kesin bilgilere ulaşmak mümkün görünmemektedir.


Sevgili

kasınçıgımın ö[yü]

kadgurar men

kadgurduk[ça] kaşı körtlem

kavışıgsayur men

öz amrakımın öyür men

öyü evirür men ödü…çün

öz amrak[ımın]

öpügseyür men

barayın tiser

baç amrakım

baru yime umaz men

bagırsakım

kireyin tiser

kiçigkiyem

kirü yime urnaz men

kin yıpar yıdlıgım

yaruk tengriler

yarlıkazunın

yavaşım birle

yakışıpan adrılmalım

küçlüg priştiler

küç birzünin

közi karam birle

k[ül]üşüp[en] oluralım

Tekin, Talat (1986). "İslam Öncesi Türk Şiiri". Türk Dili Dergisi, Türk Şiiri Özel Sayısı I 409: 3-42.

Mani'ye Övgü

[bizing tengrimiz ed]güsi redni tiyür

[bizing tengrimiz ed]güsi redni tiyür

[redni]de yig mening edgü [tengr]im alpım begrekim

rednide yig mening tengrim alpım begrekim

bilegüsüz yiti vaj[ır ti]yür

bilegüsüz yiti vajı[r tiyür]

vajırda ötvi biligligim tüzünüm yarukum

vajırda ötvi biligligim bilgem yangam

kün tengri yarukın teg köküzlügüm bilgem

kün tengri yarukın teg köküzlügüm bilgem

körtle tüzüm tengrim külügüm küzünçüm

körtle tüzün tengrim burkanım bulunçsuzum

Arat, Reşid Rahmeti (1987). Makaleler (hzl. Osman Fikri Sertkaya). Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yay. 478-479.

Fuzuli - Gazel - 16 (Gamdan öldüm demedim hâl-i dil-i zâr sana)

 


Gamdan öldüm demedim hâl-i dil-i zâr sana
Ey gül-i tâze revâ görmedim âzâr sana

Uygur Şair - Yazar ve Film Yönetmeni Tahir Hamit İzgil'e, John Leonard Ödülü Verildi

 


Modern Uygur edebiyatının  önde gelen isimlerinden Doğu Türkistan Uygur Türkü  şair-Yazar ve Filim yapımcısı Tahir Hamit  Izgil, ABD’de edebiyat alanında verilen  en prestijli ödüllerinden olan John Leonard Ödülüne Layık görüldüğü açıklandı. 

Modern Uygur edebiyatının usta kalemi Tahir Hamit  Izgil  2017 yılında  Çin’in  işgalindeki  ana yurdu  Doğu Türkisan’daki soykırım ve baskı politikalarından dolayı ABD’ye göç etmek zorunda kalan Uygur yazarlardan biri. Izgil ayrıca şair ve filim yönetmenı olarak tanınıyor.Yaptığı filimler özellikle Kaşgar’daki Sohbet(Kaşgar’aki Paranğler) adı ile yaptığı Tv.dizisi  Uygurların sosyıl hayatı,aile hayatı ve Uygur kültürü için çok önem arz ediyor.  Izgil’in ABD’ye göç ettikten sonra  kaleme aldığı  “Gece Tutuklanmayı Beklerken” adlı eseri ABD’nin edebiyat alanındaki John Leonard Ödülü’ne layık görüldü.

Doğu Türkistan’da Çin’in kültür soykırım devam ediyor. Çin yönetimi işgal ettiği Doğu Türkistan’da Uygur Edebiyatını, Uygur Türkçesini ve kültürünü yasaklıyor. Bölgedeki aydın, yazar, şair ve akademisyenleri bir bir katlediyor ve ya toplama kamplarına gönderiyor.

Tahir Hamut Izgil, 1969 yılında Doğu Türkistan’ın kadim şehri Kaşgar yakınlarındaki küçük bir kasabada doğdu. Izgil, ilk şiirini 1986’da yayımladı ve o zamandan beri Uygur edebiyatının modern şairlerden biri olarak tanınıyor. 1990’ların sonlarında film yönetmeni olarak çalıştı. Daha sonra kendi filim yapım şirketini kurdu ve uzun metrajlı filmleri, belgeselleri ve diğer projeleriyle tanındı. Doğu Türkistan’daki baskının ve soykırımın arttığı yıllarda, yurt dışına çıkmayı başaran Izgil, şu anda eşi ve iki kızıyla birlikte ABD’nin Washington şehrinde yaşıyor. ABD.Kongresi’nde Tanık olarak Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerini anlattı ve  çeşitli etkinlikler ,Toplantılar ve bilimsel içerikli ve sempozyumlarda Doğu Türkistan’da yaşanmakta olan soykırım ve baskıyı anlatmayı sürdürüyor. Onun Çin’in Doğu Türkistan’daki insanlık suçları ile etnik soykırımlarını konu alan “Gece Tutuklanmayı Beklerken” adı biyografik romanı şimdiye kadan İngilizce,Almanya,Çince olarak yayınlanmış bulunuyor.Türkçe olarak Türkiye’de neşredilmesi bekleniyor.

Kaynak : Qırım haber Ajansı-QHA

Attila İlhan - An Gelir

 

an gelir
paldır küldür yıkılır bulutlar
	gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
		o eski heyecan ölür
an gelir biter muhabbet
	çalgılar susar heves kalmaz
		şatârâbân ölür

Cho'lpon - Xalq