5 Ağustos 2024 Pazartesi

Şeyh Galib - Müseddes Nutk-i Şerif-i Nebevî



Sultan-ı rusül şâh-ı mümeccedsin efendim,
Bî-çârelere devlet-i sermedsin efendim,
Divân-i ilâhide ser-âmedsin efendim,
Menşur-i 'le-amrük'le müeyyedsin efendim.

Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammedsin efendim,
Hak'dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim.

İsmail Yakıt - Mevlânâ'nın Milliyeti

 


Niçin Bu Konu?

Şehbal’ın ifadesiyle: “Kadirşinas milletlerden kadri bilinecek adamlar yetişir.” Bu sözden anlaşılan, kıymeti bilinecek büyük adamlar ile onu yetiştiren takdir bilir milletler arasında doğru bir orantı olduğudur. Bir millet ne kadar büyük adam yetiştiriyor, büyüklerine sahip çıkıyor, onlara müteşekkir oluyorsa, gelecek nesillerine o nispette önemli emanetler ve mesajlar tevdi etmekle birlikte milletçe ölümsüzlüğün temellerini güçlendiriyor demektir.

Aslan Avşarbey (Mülki) - 2023 Deprem Destanı (51 Dörtlük)

-6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş ve Elbistan’da meydana gelen, on ili kapsayan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremde hayatını kaybeden on binlerce insanımızın anısına-

Altı Şubat günü kara geceden

Doğduğuna pişman bir güneş kaldı

Deprem alev alev çıktı bacadan

Binlerce ocakta kor ateş kaldı

Dilaver Cebeci - Şimdiki Zaman Çekiminde Bir Mahkuma Mektup

Sana bu mektubu bir gece yarısında yazıyorum

Azatlığın zirvesinde sohbete dalmış yıldızlar

Zühre bir şarkı tutturmuş Babil'den kalan

Zavallı dünya habersiz, zavallı dünya sağır

Bir Harut'la Marut bir de ben dinliyorum

Derken kayıp gidiyor yıldızlardan birisi

Bir intikam fişeği gibi saplanıyor 

                              karanlığın karnına

Aslan Avşarbey (Mülki) - Şifalar Olmasın

Duydum ki kahrından hasta düşmüşsün 

Ne diyeyim daha beter olasın

Vali kebabından tosta düşmüşsün 

Onu da güçlükle yutar olasın

Gazi Giray Han - Gazel (

Râyete meyl iderüz kâmet-i dil-cû yerine
Tûğa dil bağlamışuz kâkül-i hoş-bû yerine

Heves-i tîr ü kemân çıkmadı dilden aslâ
Nâvek-i gamze-yi dil-dûz ile ebrû yerine

4 Ağustos 2024 Pazar

Fikret Kamacı- Yaşatmak Var iken Öldürmek Niye?

Ben insanım can dostları korurum.

Yaşatmak var iken öldürmek niye.

Adam gibi doğru yolda yürürüm.  

Yaşatmak var iken öldürmek niye?

3 Ağustos 2024 Cumartesi

Karacaoğlan - Üryan Geldim Yine Üryan Giderim

 

Üryan geldim gene üryan giderim
Ölmemeye elde fermanım mı var
Azrail gelmiş de can talep eyler
Benim can vermeye dermanım mı var

Fuzuli - Gazel (Her kitâba kim leb-i lâ’lin hadisin yazalar

 

Her kitâba kim leb-i lâ’lin hadisin yazalar
Rişte-i can birle aşk ehli anı şirâzeler
Bu ne sırdır sırr-iaşkın demedin bir kimseye
Şehre düşmüş ben seni sevdim diye âvâzeler
Şeyhler mey-haneden yüz dönderirler mescide
Bi-tarikatlerini ör kim doğru yoldan azeler
Çâklar göğsümde sanman kim açıptır tîğ-i aşk
Gönlümün şehrine mihrin girmeğe dervâzeler
Ey Fuzûlî yâr eger cevr etse andan incinme
Yâr cevri âşıka her dem muhabbet tazeler

Anton Çehov - Ödlek

Birkaç gün önce, evde çocuklarıma ders veren öğretmen hanımı çalışma odama çağırmıştım.

“Otur, Julia Vassilyevna” dedim. “Aramızdaki hesabı kapatalım. Her ne kadar şu anda paraya ihtiyacın varsa da, resmi bir merasimde bekler gibi bekleyeceğini ve bir türlü kendiliğinden gelip alacağını istemeyeceğini biliyorum. Neyse, gelelim hesabımıza: Ayda otuz rubleye anlaşmıştık…”

“Kırk.”

2 Ağustos 2024 Cuma

Ömer Seyfeddin - İlk Cinayet

 


Ben daima ızdırap içinde yaşayan bir adamım! Bu azap âdeta kendimi bildiğim anda başladı. Belki daha dört yaşında yoktum. Ondan sonra yaptığım değil, hatta düşündüğüm fenalıkların bile vicda­nımda tutuşturduğu nihayetsiz cehennem azapları içinde hâlâ kıvranıyorum. Beni üzen şeylerin hiç­birini unutmadım. Hatıram sanki yalnız elem için yaratılmış.

Köroğlu - Koçaklama (Ay Yansın Ağalar, Güneş Tutulsun)

 

Ay yansın ağalar güneş tutulsun
Parladı parladı çalın kılıncı
Oklar gıcırdasın ayyuka çıksın
Mevlâ'nın aşkına basın kılıncı

Baki - Gazel (Ferman-ı Aşka Can İledür İnkiyadumuz)

 

Ferman-ı aşka can iledür inkiyadumuz
Hükm-i kazaya zerre kadar yok inadumuz

Baş eğmezüz edaniye dünya-yı dun içün
Allah'adur tevekülümüz i'timadumuz

Necip Fazıl Kısakürek - Onu Nasıl Tanıdım?

 


O…

Dinmek bilmez bir ağrı çeken diş... Ne kibrit çöpünden imdat, ne berber kerpeteni, ne karanfil yağı, ne de eczacı güllacından...

İşte böyle; bir zamanlar beynim "mutlak hakikat" acılarına yataklık etti. Ağrıyan akıl dişimdi. Masallardaki benzetişle, denizler mürekkep, ağaçlar kalem olsa bu acıları sayıp dökmeye yetmez.

Faruk Nafiz Çamlıbel - Gurbet


I

Bir kuş tanıyorum ki, baharda,
Salkımlar açan bahçemin üstünde uçar da
Akşamların ürperdiği bir sesle öterdi.

Mahir Ünlü - Semerkand Şehrinde Emir Temür’ün Bağları


Emir Temür , Türk tarihinde çok mühim yeri olan büyük bir asker ve devlet adamıdır. Bizim tarihçilerimiz arasında,Osmanlıdan kalma bir alışkanlıkla Emir Temür'ü pek fazla tanımadan karalayanlar veya unutulmasını arzu edenler vardır. Hatta onu Osmanlı hanedanına yakın olan tarihçi ve yazar Âşıkpaşazâde’nin bile yeterince kötülemediğini düşünerek Şam’da doğup Kahire’de ölmüş olan İbn Arabşah’dan öğrenip karalayanlar da vardır.

Mustafa Necati Karaer - Kuşlar ve İnsanlar

 


                  -I-

Evler ve insanlar çıkmazında
Gidip gelen evsiz-ayaksız sesler,
Duvardan duvara evden eve.
Ödünç diye bir şey vardı eskiden;
Komşular, bir fincan aydınlık için
Ne dersiniz bir fincan acı kahve?

Mektup


Ahmed Haşim Beye,

       Genç Kalemler tahrir heyeti namuslu gençlerdir; pek az zaman sonra meydana çıkacağı şüphesiz olan âdi bir hile ile kimsenin sukutunu hazırlıyacak derecede terbiyesiz ve ahmak olmadıkları gibi, sizi de böyle bir zanda bulunacak kadar küçük ve saf görmek istemezler…

Mikayıl Müşfiq - Həyat sevgisi