13 Ekim 2024 Pazar

Köksal Cengiz (Niyâzkâr) - Bu Vatan Sahipsiz Değil

Tefrikayla içimize sızanlar,
Bilin ki bu vatan sahipsiz değil!
İçte, dışta kuyumuzu kazanlar,
Bilin ki bu vatan sahipsiz değil! 

Hırsızın Hiç mi Kabahati Yok?

 


Süleyman Demirel 12 Eylül öncesi anarşiye karşı niye tedbir almadığı sorulunca bir fıkra anlatır: 

“Hocanın evini hırsızlar soyunca komşular söylenmeye başlamış. 

‘Hocam, insan kapısını kilitlemez mi?’, 

‘Para ortaya konur mu?’, ‘

Bu kadar ağır uyku olur mu?’ diyorlarmış. 

Hoca da cevap vermiş: Tamam ben hatalıyım da, eve giren hırsızın hiç mi kabahati yok?”

Faruk Nafiz Çamlıbel - Bizim Memleket


İçinden tanırım ben o elleri,
Onlar ki zahirde viran olurlar;
Ardıçlı dağları, çamlı belleri
Aşanlar şi'rine hayran olurlar.

12 Ekim 2024 Cumartesi

Faruk Nafiz Çamlıbel - Sonsuz Rüya


Ezeli varlığa candan vurulan aşıklar,
Ses alır ta ötesinden ebedi dünyanın.
Yerin altında devam etmesidir bence ölüm,
Yerin üstünde görüp geçtiğimiz rüyanın.

Ümit Yaşar Oğuzcan - Acılar Denizi

 

Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını

1950-1960'lı Yıllarda Türkmen Edebiyatı

 

1950’li ve 1960’lı yıllar, Türkmen şiirinin en üretken olduğu ve değişime uğrayıp yenileş­tiği yıllardır. Önce Ekim devriminin getirdiği baskının sonucu, ardından da İkinci Dünya Savaşının sebep olduğu olaylar ve duyguların baskısı altında kendi mecrasından çı­kan, kendi meselelerini ele alamayan, Türkmenlerin kendi değerleriyle donanmamış olan Türkmen şiiri, 1950’li yılların ikinci yarısından itibaren kendi yatağında ilerlemeye başla­mış, “ ... yaşadıkları ülkenin dokularını, halkın gönlündeki zenginliği ve inceliği duyarlı bir sembolizmle şiirleştirme fırsatını” bulmuştur.

Fuzuli - Gazel (Şu’le-i şem’-i ruhun ağyâra bezm-efrûz olur)

 

Şu’le-i şem’-i ruhun ağyâra bezm-efrûz olur
Âh kim yetgeç bana bir berk-i âlem-sûz olur
Gayr çeşminden bulur her dem nigâh-i merhamet
Ben ne kıldım kim nasîbim nâvek-i dil-dûz olur
Her gün açar gönlümü zevk-i visâlin yenleden
Gerçi güller açmağa her yılda bir nevrûz olur
Hâle tek çıkmaz evinden mâh-tal’atler müdâm
Her kimin devr-i kamerde tâli’i firûz olur
Sâ’idin zevkiyle terk etmiş Fuzûlî âlemi
Meyl-i sahrâ eylemez bir kuş ki dest-âmûz olur
(Fâ i lâ tün fâ i lâ tün fâ i lâ tün fâ i lün)

10 Ekim 2024 Perşembe

Yunus Emre - Işk etegin tutmak gerek âkıbet zevâl olmaya


'Işk etegin tutmak gerek 'âkıbet zevâl olmaya

'Işkdan bir elif okıyan kimseden su'âl olmaya

Elif Yavaş - Edebiyata Sesleniş


     Seni yazmak, seni yaşamakla bütünleşir hayat. Sükûtun vaveylasında, kelimelerle dans eder hayalim. Dileklerim dua vuslatı olur da kibri defeder kalbim. Aşkın ‘e’ hâlini yaşar edebî dünyam. İnancımın tam oluşu; ilahî aşk ile demlenir, kıvılcım bir (od)da od’un odunsu kokusunu sayıklar çam’sı kokular. Dilemma olur kimi serzenişler, sükûtun çığlığı oluverir hücrelerim. Uçtu uçacak kelebek misalidir ömrüm, acı yoğuran ellerim sevincin kanatlarını muştular. Sen olmasaydın olmazdı şiirler, edebiyatsız yetim kalırdı kütüphaneler. İçimdeki boşluk kıpırdanırken kuşluk vakti hoşluk var içimde. İlham sancıları göğsümü yağmalar, klavye tuşundan haz duyar dile gelen kelimeler. İnişli çıkışlı ruh hâlimde yükselir aşk merdiveni, ömür merdivenime vuslat mendili sallarcasına saklanır düşler. Kalbimde düğümlenen sevdamı mı merak etmektesin? Sanat ile edebiyatın aşkla tek vücut oluşunu mu gözlemektesin? İşini aşkla yapan bir insanın eline tutuşur harfler, hayalinin hayallerini takiptedir inleyen nağmeler. Gözbebeklerimiz kalbimize göz olurken, cam bakışlarımız da buğulu gözlerin dili oluverir.

9 Ekim 2024 Çarşamba

Orhan Seyfi Şirin - Gülümser Çocukluğum

 


Gülümser çocukluğum...
Yıkanan kızlarla şıkır şıkır;
Tatlı sularda sazların ötesinden...
Sarışın ve bin bir gamze içinden,
Gülümser çocukluğum.

8 Ekim 2024 Salı

Cahit Sıtkı Tarancı - Kara Sevda

 

Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.

Faruk Nafiz Çamlıbel - Bizim Kitap

 

Kaç bahar bülbüle hasret, güle hasret yaşadık;
Görmedik kaç yaz ufuklarda yarım bir mehtâb.
Bu elem defteri dünyâda kapansın, dilerim...
Dilerim, bir daha mahşerde açılsın bu kitâb!

Fuzuli - Gazel (Hüsnün oldukça füzun aşk ehli artuk zâr olur)

 

Hüsnün oldukça füzun aşk ehli artuk zâr olur
Hüsn ne mikdâr olursa aşk ol mikdâr olur
Cennet için men eden âşıkları dîdârdan
Bilmemiş kim cenneti âşıkların dîdâr olur
Aşk derdinden olur âşık mizâcı müstakim
Âşıkın derdine dermân etseler bîmâr olur
Zâhid-i bî-hod ne bilsin zevkini aşk ehlinin
Bir aceb meydir muhabbet kim içen hüş-yâr olur
Aşk sevdasına sarf eyler Fuzûlî ömrünü
Bilmezem bu hâb-i gaflletten kaçan bîdâr olur

Bekir Sıtkı Erdoğan - Acı Salkım


Vakit yaklaşıyor toparlan ahbap
Yarın bir gün bu meydanda talan var
Nasıl olsa görülecek şu hesap,
Sanma bu dünyada baki kalan var!

7 Ekim 2024 Pazartesi

Köksal Cengiz (Niyâzkâr) - Zühre Yıldızı

                   Ganire Paşayeva'ya...

Sinemizde anlatılmaz bir sızı, 

Ufkumuzdan kaydı Zühre yıldızı! 

Her ana doğurmaz böyle bir kızı. 

Ayrılığın bize ölümden acı, 

Sonsuz rahmet olsun Ganire bacı! 

Keloğlan Masalı: Akıl Kutusu



Bir varmış, bir yokmuş; Allah’ın kulu çokmuş; çok söylemesi günahmış! Develer dellâl iken, pireler çoban iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, memleketin birinde, bir Keloğlan varmış. Keloğlan karanlık evin kara kedisi, bir ananın bir tanesi imiş. Gel zaman git zaman bu Keloğlan büyümüş, tığ gibi bir delikanlı olmuş, olmuş ama akıldan yana yaya olduğu için kimseler onu adam yerine koymaz; inanıp yanılıp da bir Allah‘ın danasını bile güttürmezmiş. Tavşan dağa küsmüş de dağın haberi olmamış! Keloğlan da kendini vurdumduymazlığa vermiş; ne elin işine, aşına karışır, ne de sözüne, sazına aldırış edermiş. “Ben ne beni sevenlerin kulu; ne de sevmeyenlerin sultanıyım.” der kendi kendine. Bir güne bir gün bu densizlerin köprüsünden geçmez, karşılarında boyun büküp, avuç açmaz; her sabah gölün yolunu tutarmış. Her gün üç balık avlar; birini satar gaz alır; birini satar tuz alır; birini de kızartır ana oğul yerlermiş. Günleri böyle geçer, dişleri başka bir şey kesmezmiş.

Zeki Ömer Defne - Ziller Çalacak

 

Zil çalacak... Sizler derslere gireceksiniz bir bir.
Zil çalacak, ziller çalacak benimçin,
Duyacağım, evlerden, kırlardan, denizlerden;
Tâ içimden birisi gidecek ardınızdan uça ese...
Ama ben, ben artık gidemeyeceğim.

Şakir Selim - Tüşünce


Nasıl bir künlerge qaldıq, qardaşlar. 
Bu uzun yollarla taldıq, qardaşlar, 
Aman-aman bitip-yandıq, qardaşlar,
Közümiz ögünde sabiyler öle,-
Dünya bizge baqıp, bir köznen ağlay,
bir köznen küle.

6 Ekim 2024 Pazar

Bilal Mambet - Kederli Dostuma

Yeşillendi kırlar, çayırlar,
Akbardak kar tübünden baktı.
Mor melevşe bezendi kırlar.
Kuneş kuldi, il çeçek taktı.


Lakin senin kalbin arınmay,
Suvuklıktan…
Sende keder bar.
Kollarında işke sarılmay,
Dostum, sana kelmey mi baar?..

Namdar Rahmi Karatay - İşte Geldik Gidiyoruz

 

Ne beklerdin, ne buldun sen yeryüzünde hey serseri?
Bilinir mi böyle yerde bir kimsenin öz değeri?
Unut artık bunca yıldır tükettiğin emekleri,

Devlet kuşu konsa bile istemem ben bundan geri,
İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri.