9 Kasım 2024 Cumartesi

Mehmed Akif Ersoy - Bayram (Safahatt'tan - 11)



Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır; Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır! Bayramda güler çehre-i mâ'sûm-i sabâvet, Ümmîd çocuk sûret-i sâfında iyandır Her cebhede bir nûr-i mücerred lemeânda; Her dîdede bir rûh demâdem cevelândır. Âlâm-ı hayâtın iki kat büktüğü ecsâd Feyzindeki te'sîr ile âsûde revandır.

Aşık Reyhani - Yattım Gurbet Elde Gam Yastığına

Yattım gurbet elde gam yastığına
Dağ gibi üstüme geldi ayrılık  
Eşim dostum soldu gitti bağ gibi
Böldü parça parça etti ayrılık  

Yollarıma engel geldi kış gibi
Gülsem bile iki gözüm yaş gibi 
Şahin pençe sinde yavru kuş gibi
Böldü parça parça etti ayrılık  

8 Kasım 2024 Cuma

Sabri Esat Siyavuşgil - Yolculuk


Bir yaz günü odamda kaparken bavulumu
Çekecek koltuğumun parmakları kolumu
Her zamanki sesiyle bana "Otur" diyecek

Ercan Caneri - Deli Rüzgâr

 

Yine esiyor deli rüzgâr

Yine alacaksın sevgilimi

Sen sevmekten ne anlarsın

Bırak sevgilimi deli rüzgâr

Dertler benim çileler benim

Sen gelince hüzünlenir gözlerim

Dağlar senin taşlar senin 

Bırak sevgilimi deli rüzgâr

Aşık Osman Feymani - Çoban

 

İlkbaharı müjdelemiş her çiçek,
Yordurmuş düşünü, hayıra çoban.
Hazırlık var, yaylasına göçecek,
Koyunu kuzudan, ayıra çoban.

7 Kasım 2024 Perşembe

6 Kasım 2024 Çarşamba

Şükrü Türkmen - Yakarış



Kadir Mevlâm budur senden dileğim

Gönül gözü ile görenden eyle

Doğruyu kimseler demiyor artık 

Bu yolda kendini yorandan eyle

Orhan Şaik Gökyay - Sitem

 

Ay geçti, yıl döndü unuttu beni
Üstüne adını yazdığım ağaç
Açtın dertlerini kanattın beni
Atında türküler düzdüğüm ağaç
Sendeki yemişler böyle değildi.

Ercan Caneri - Sen ve Ben



Uzun yollar var aramızda
Bir ucunda sen bir ucunda ben
Bir ateş yanıyor bağrımızda
Dumanı sen alevi ben
Ümit ışığı parlıyor yüzümüzde
Ağlatan sen, ağlayan ben
Hasret türküsü var dilimizde
Söyleten sen söyleyen ben
Aşkımız kaldı mazide
Mektup sen kalem ben
Bekledikçe bekleyeceğim
Gurbette sen, askerde ben.

5 Kasım 2024 Salı

Rıza Tevfik Bölükbaşı - Göz Âşinâlığı


İsmini bilmezdim fakat tanırdım,
Ne yosma bir çiçek takışı vardı.
Kızıl saçlarını ateş sanırdım,
Güneş nuru gibi yakışı vardı.

Fuzuli - Gazel - 67 (Yanan aşk âteşine âteş-i düzahtan iymindir)

 

Yanan aşk âteşine âteş-i düzahtan iymindir
Ne kim bir kez yanar yandırmak anı gayr-i mümkindir
Bıraktım zevrak-i dil eşk bahrine sakın ey mâh
Temevvüc vermesin teşvîş ana kim andan sâkindir
Dehânın dürcünü hâl-i lebin gözden nihân etmiş
Emânet gör ki Hindû mahzen-i lü’lü’ye hâzindir
Gamım kim döktü kanım dilde pinhân olduğun bildim
Ki halvet çekmeğin te’siri keşf-i sırr-i bâtındır
Ciğer dâğına merhem oldu peykânın bî-hamdi’llâh
Sa’adet kevkebine ahter-i bahtım mukârindir
Ruhundân nûr uğurlar şem’ başın kesseler câ’iz
Budur bir kul ser-encâmı ki sultânına hâ’indir
Fuzûlî hâli olmaz sûret-i dil dost fikrinden
Bu ma’niden ki Beytu’llâh derler kalb-i mü’mindir

Nesibe Abdullayeva - Ninni

 


"Babayar askerlik dönüşü Rus kadın getirmiş." sözü o daha kapıdan girmeden köye yayılmıştı… Kimi şaşırmış, kimi inanamamıştı. Köyün kadınları Selime hanımefendiye sabır dilerken yaşlı erkekler de Şirmurad Molla'ya acıyarak sakallarını sıvazlıyorlardı.

Erkin Vahidov - Anadilim Ölmez

Hatip dedi:

“Kader bu,

Bu dünyevi irade!

Tüm diller unutulur,

Tek dil kalır dünyada”.

Oyhan Hasan Bıldırki - Tek Başıma, Kimsesizim


- “Şükür, seni buldum!” dedi babam.


- “Şükür.”


Baktım, iki gözünde sıralı gözyaşları. Hüzünlendim…


Sarıldık. Babam titriyordu. Hasret denilen şeyin resmini, belki de ilk defa karşımda görüyordum. Babama destek olmasam, düşecek gibiydi. Yorgun oluşuna verdim bunu. Sonra sonra anladım, heyecandanmış.

4 Kasım 2024 Pazartesi

Yunus Emre - Tehî görmen siz beni dost yüzin görüp geldüm


          Tehî görmen siz beni dost yüzin görüp geldüm
          Bâkî devrân-rûzigâr dostıla sürüp geldüm


               Ne var söylenen dilde varlık Hakk'undur kulda
         Varlıgum hep ol ilde ben bunda garîb geldüm

Səməd Vurğun - Şair, nə tez qocaldın sən?

 


Nemətsə də gözəl şer,
Şair olan qəm də yeyir.
Ömrü keçir bu adətlə,
Uğurlu bir səadətlə.
Görən məni nədir deyir:
Saçlarına düşən bu dən?
Şair, nə tez qocaldın sən!

Mehmet Hilmi - Gündüz Nene

 

Her gün evindeki sobasının başını, yahut tatlı bir rehavet ile meşbû olan yatağını terk ederek kahvehanelerin dumanlı havası içinde birkaç saatlik vakit geçirmek isteyen gençler; sabahın sinirlere mahmurluk aşılayan hafif ve serin rizgârlann karıştırdığı, kumral, siyah saçlarını hoş bir itinâ ile tanzim ederek sabah kahvesinin arkadaşlarının evlerinde içmeye giden genç kızlar, Gündüz Nene'nin zifiri karanlıklarında nişan veren kuzgunî siyah çehresini ve bunun etrafındaki beyaz, bir genç kız sinesi kadar beyaz fistanını görürler, tatlı bir ürkeklikle üslûpla konuşurlar, şakalaşırlardı... 

3 Kasım 2024 Pazar

Ali Şir Nevai - Gazel (Kiçe kelgümdür dibân ol serv-i gülrû kelmedi)

 

Kiçe kelgümdür dibân ol serv-i gülrū kelmedi
Közlerimga kiçe tañ atkunçe uykū kelmedi.

Lahza lahza çıktım ü çekdim yolıda intizâr
Kildi cân ağzımga yu ol şâh-ı bedhū kelmedi.
Ârazıdan aydın irkende ger etti ihtiyât Rūzgârım dek hem olganda karangū kelmedi.
Ul perîveş hecridin kim yığladım divânevâr Kimse barmu kim anga körgende külgū kelmedi.
Közleriñdin niçe suv kelgey deb öltürmeñ meni
Kim, bârı kan irdi kilgen bu kiçe sū kelmedi.
Tâlib-i sâdık tapılmes, yoksa kim koydı kadem, Yolga kim evvel kadem ma'şukı ötrū kelmedi.
Ey Nevâî bâde birle hürrem et könglün üyin Ne uçun kim bâde kilgen üyge kaygū kelmedi.

Kaygusuz Abdal - Nefes (Beğlerimiz, elvan gülün üstine)

 

Beğlerimiz, elvan gülün üstine
Ağlar gelür şahum Abdal Musa'ya
Urum abdalları postun eğnine
Bağlar gelür şahum Abdal Musa'ya

Can Yücel - Her Şey Sende Gizli