29 Kasım 2024 Cuma

Yahya Kemal Beyatlı - Vuslat

 

Bir uykuyu cânânla beraber uyuyanlar,
Ömrün bütün ikbâlini vuslatta duyanlar,
Bir hazzı tükenmez gece sanmakla zamânı,
Görmezler ufuklarda şafak söktüğü ânı.
Gördükleri rü'yâ, ezeli bahçedir aşka;
Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgârı başka,
Bülbülden o eğlencede feryâd işitilmez,
Gül solmayı, mehtâb azalıp bitmeği bilmez;
Gök kubbesi her lahza bütün gözlere mâvi,
Zenginler o cennette fakirlerle müsâvi;
Sevdâları hulyâlı havuzlarda serinler,
Sonsuz gibi bir fıskiye âhengini dinler.

Bir rûh o derin bahçede bir def'a yaşarsa, Boynunda onun kolları, koynunda o varsa, Dalmışsa, onun saçlarının râyihasiyle. Sevmekteki efsûnu duyar her nefesiyle; Yıldızları boydan boya doğmuş gibi, varlık, Bir mu'cize halinde, o gözlerdedir artık; Kanmaz en uzun bûseye, öptükçe susuzdur. Zirâ susatan zevk o dudaklardaki tuzdur; İnsan ne yaratmışsa yaratmıştır o tuzdan, Bir sır gibidir az çok ilâh olduğumuzdan. Onlar ki bu güller tutuşan bahçededirler. Bir gün, nereden, hangi tesâdüfle gelirler? Aşk onları sevk ettiği günlerde, kaderden, Rüzgâr gibi bir şevk alır oldukları yerden; Geldikleri yol... Ömrün ışıktan yoludur o: Âlemde bir akşam ne semâvi koşudur o! Dört atlı o gerdûne gelirken dolu dizgin, Sevmiş iki rûh, ufku görürler dahâ engin. Sîmâları gittikçe parıldar bu zaferle, Gök her tarafından donanır meş'alelerle. Bir uykuyu cânânla beraber uyuyanlar, Varlıkta bütün zevki o cennette duyanlar, Dünyâyı unutmuş bulunurken o sularda, -Zâlim saat ihmâl edilen vakti çalar da- Bir ân uyanırlarsa lezîz uykularından, Baştan başa, her yer kesilir kapkara zindân. Bir fâciadır böyle bir âlemde uyanmak, Günden güne hicrânla bunalmış gibi yanmak. Ey tâlih! Ölümden de beterdir bu karanlık; Ey aşk! O gönüller sana mâl oldular artık; Ey vuslat! O aşıkları efsûnuna râm et! Ey tatlı ve ulvi gece! Yıllarca devâm et!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder